Yılbaşında sokağa çıkma kısıtlaması olacak mı?.

Koronavirüste kritik dönemeç, bu bizim son şansımız... Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, yeni salgın önlemlerini doğru bulduğunu söyledi. Vatandaşları uyaran Osman Hoca, “Eğer bunlara da uymazsak çokdaha acı reçetelere katlanmak zorunda kalacağız. Benden söylemesi” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı son açıklamalar ve alınan kararlar son derece önemli. Durumun vahametine ve tehlikenin büyüklüğüne 3 haftadan bu yana ısrarla dikkati çekiyoruz. Daha 3 gün önce pazartesi günkü yazımızda da “Durum vahim” demiş ve tehlikenin büyüklüğüne dikkati çekmiştik.

Yılbaşında sokağa çıkma kısıtlaması olacak mı?.
02 Aralık 2020 - 09:59 - Güncelleme: 02 Aralık 2020 - 10:20

Yılbaşında sokağa çıkma kısıtlaması olacak mı?

Giriş Tarihi: 2.12.2020  08:56 Son Güncelleme: 2.12.2020  09:33

 salgınına karşı alınan tedbirler her geçen gün daha da artırılıyor. Salgının yayılma hızının kesilmesi için hafta içi belirli saatlerde ve hafta sonu tamamen sokağa çıkma kısıtlamasına gidilirken, Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr.  yılbaşında 4 günlük bir sokak kısıtlamasının gündeme gelebileceğini söyledi.

DHA

Tarih belli oldu! 4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması yolda

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, koronavriüs salgınına karşı yılbaşında hareketliliği azaltmak için perşembe gününe denk gelen 31 Aralık'tan itibaren hafta sonu ile birlikte 4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması söz konusu olabileceğini söyledi.


Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, yılbaşı ile ilgili Bilim Kurulu'nun gündeme getirebileceği önlemlere ilişkin DHA'ya açıklama yaptı.

Prof. Dr. İlhan, 31 Aralık perşembe gününe denk gelen yılbaşı için sokağa çıkma kısıtlamasının alınabileceğini belirterek, "Belki 31 Aralık'tan başlayıp 4 günlük bir kısıtlama söz konusu olabilir. Böylece yılbaşı vesilesi ile toplumda insanların hareketliliği de azalmış olur, dışarıda bir araya gelme engellenmiş olur, ev içinde bir araya gelme engellenmiş olur. Biliyorsunuz Ramazan Bayramı'nda da aynı kısıtlamayı yapmıştık. Şimdi 4 gün daha bir kısıtlama ile enfeksiyonun önü alınmaya çalışılabilir" dedi.


'EN BÜYÜK ÖNLEM ÖZ SORUMLULUK'
Kısıtlama olsa dahi evlerde verilebilecek olası partilere de değinen Prof. Dr. İlhan, "Buradaki en büyük önlem öz sorumluluk. Şöyle bir şey oluyor; toplum cumartesi akşamdan bir araya geliyor, pazar günü de beraber oluyorlar, beraber dışarıda da sosyalleşiyorlar, pazar akşamı herkes evine gidiyor. Böyle olunca cumartesinin ardı sıra gelen 6-7-8'inci günlerde maalesef hasta sayısının arttığını gözlemliyoruz.

Filyasyona bakıldığında evde bir araya gelmeden kaynaklanan hastaların olduğunu gözlemliyoruz. Toplum burada öz sorumluluk içinde olarak, olabildiğince çekirdek aile ile yaşamayı düşünmeli. Aşı da gelecek. Aşı ile birlikte mücadelenin daha da kuvvetleneceğini hepimiz biliyoruz. Bu yılbaşı için de geçerli" diye konuştu.


'EVDE PARTİ YAPMALARINI HİÇ ÖNERMİYORUZ'
Prof. Dr. İlhan, insanların evlerde bir araya gelmemesi gerektiğine vurgu yaparak, "Evde insanlar bir araya gelmesin. Parti olsun olmasın, evde insanlar olabildiğince misafir kabul etmemesi gerekiyor. Zaman tam çekirdek aile olarak bir arada olma zamanı, onlar ile bir arada olma zamanı. Biz vatandaşlarımızın evde parti yapmalarını hiç önermiyoruz. Zorunluktan dolayı insanlar bir araya geleceklerse mutlaka içeriye temiz hava girmesi maske takılması ve mesafeye uyulması gerektiğini tekrar hatırlatalım" ifadesini kullandı.


Yılbaşında kurallara uyulmazsa vakaların artıp artmayacağını değerlendiren İlhan, "O günleri görmek istemiyoruz. Çok ciddi bir hasta sayısı ile karşı karşıyayız. Hastanelerin yoğunluğunun artmasına izin vermemeliyiz. Vatandaşlarımızdan dikkat etmelerini istiyoruz" dedi.

Son dakika haberi: Koronavirüste kritik dönemeç, bu bizim son şansımız..

Son dakika haberi: Koronavirüste kritik dönemeç, bu bizim son şansımız...Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, yeni salgın önlemlerini doğru bulduğunu söyledi. Vatandaşları uyaran Osman Hoca, “Eğer bunlara da uymazsak çokdaha acı reçetelere katlanmak zorunda kalacağız. Benden söylemesi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı son açıklamalar ve alınan kararlar son derece önemli.

Durumun vahametine ve tehlikenin büyüklüğüne 3 haftadan bu yana ısrarla dikkati çekiyoruz. Daha 3 gün önce pazartesi günkü yazımızda da “Durum vahim” demiş ve tehlikenin büyüklüğüne dikkati çekmiştik.

Ardından da “Salgın tabelasında sarı değil kırmızı ışık yanıyor, eğer toparlanmazsak çok daha can yakıcı önlemler bizi bekliyor diye uyarmıştık.

Netice beklediğimiz gibi oldu. Bizim o yazımızda 4 Aralık Cuma akşamı başlayıp 14 Aralık Pazartesi sabahı bitmesini tavsiye ettiğimiz “kısıtlama paketi” aynen uygulamaya konuldu ama çok yerinde bir tedbirle başlangıç tarihi 3 gün öne alınarak 1 Aralık’a çekildi.

Eğer bu tedbirlere de uymamakta ısrar edersek bilelim ki çok daha acı reçetelere katlanmak zorunda kalacağız. “Peki, bu kararlar yeterli mi?” sorusunun yanıtına gelince...
AMAN DİKKAT BU BÖYLE GİTMEZ

AMAN DİKKAT BU BÖYLE GİTMEZ 

PANDEMİYLE savaşta geldiğimiz nokta son derece kritik bir dönemeç. Başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmemiz, doğru ve güvenilir kararlar verip daha süratli hareket etmemiz lazım. Çok daha önemlisi son kararlara milletçe inanıp güvenmemiz önemli bir ayrıntı.

Bilelim ki salgının ilk dönemindeki hava maalesef kayboldu. Ne pandemiyi yönetenlerde, ne de kendimizde başlangıçtaki güvenden maalesef şimdi eser kalmadı! Daha açık söyleyeyim: Her kafadan bir sesin çıktığı, doğrunun yanlışla harmanlandığı son derece karmaşık ve riskli bir noktaya geldik.

Bu nokta daha önce de belirttiğim gibi salgında “kırmızı çizginin” de giriş kapısıdır.

Ya o kapıdan girmemek için yeni, etkili, kuvvetli çözümler geliştirecek, sadece aklın ve bilimin önerdiklerine uyacak, toplumsal işbirliğinden, dayanışmadan asla vazgeçmeyecek, çözümü sadece süreci yönetenlere bırakmayıp her birimiz kendimizi “kişisel bir kahraman” ilan ederek üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getirip bu beladan kurtulmaya gayret edeceğiz.

BANA GÖRE YETMEZ AMA EVET

BANA GÖRE YETMEZ AMA EVET 

EĞER bu kararlar pazartesi yazımızda belirttiğimiz 3, 4 ve 5. maddelerle birlikte uygulanabilseydi yani “AVM’lerin açık kalma süresi kısıtlanıp şehirlerarası ulaşımda da HES kontrolü zorunlu hale getirilseydi ve bu önlemlere büyükşehir belediyeleri dahil tüm belediyelerin de katılımı sağlanarak toplu ulaşım meselesine daha net ve etkili çözümler getirilebilse ve tabii ki bu arada kademeli mesai uygulamasına geçilebilseydi” emin olalım ki daha net ve etkili sonuçlar alma imkânı bulabilirdik. Bu son önerilerimin İçişleri Bakanlığı genelgesiyle de çözüme ulaştırılması mümkün olabilir diye düşünüyorum.

Durumun vahametine ve tehlikenin büyüklüğüne 3 haftadan bu yana ısrarla dikkati çekiyoruz. Daha 3 gün önce pazartesi günkü yazımızda da “Durum vahim” demiş ve tehlikenin büyüklüğüne dikkati çekmiştik. Ardından da “Salgın tabelasında sarı değil kırmızı ışık yanıyor, eğer toparlanmazsak çok daha can yakıcı önlemler bizi bekliyor diye uyarmıştık. Netice beklediğimiz gibi oldu. Bizim o yazımızda 4 Aralık Cuma akşamı başlayıp 14 Aralık Pazartesi sabahı bitmesini tavsiye ettiğimiz “kısıtlama paketi” aynen uygulamaya konuldu ama çok yerinde bir tedbirle başlangıç tarihi 3 gün öne alınarak 1 Aralık’a çekildi. Eğer bu tedbirlere de uymamakta ısrar edersek bilelim ki çok daha acı reçetelere katlanmak zorunda kalacağız. “Peki, bu kararlar yeterli mi” sorusunun yanıtına gelince... Bu karar doğru karar AMAN DİKKAT BU BÖYLE GİTMEZ PANDEMİYLE savaşta geldiğimiz nokta son derece kritik bir dönemeç. Başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmemiz, doğru ve güvenilir kararlar verip daha süratli hareket etmemiz lazım. Çok daha önemlisi son kararlara milletçe inanıp güvenmemiz önemli bir ayrıntı. Bilelim ki salgının ilk dönemindeki hava maalesef kayboldu. Ne pandemiyi yönetenlerde, ne de kendimizde başlangıçtaki güvenden maalesef şimdi eser kalmadı Daha açık söyleyeyim: Her kafadan bir sesin çıktığı, doğrunun yanlışla harmanlandığı son derece karmaşık ve riskli bir noktaya geldik. Bu nokta daha önce de belirttiğim gibi salgında “kırmızı çizginin” de giriş kapısıdır. Ya o kapıdan girmemek için yeni, etkili, kuvvetli çözümler geliştirecek, sadece aklın ve bilimin önerdiklerine uyacak, toplumsal işbirliğinden, dayanışmadan asla vazgeçmeyecek, çözümü sadece süreci yönetenlere bırakmayıp her birimiz kendimizi “kişisel bir kahraman” ilan ederek üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getirip bu beladan kurtulmaya gayret edeceğiz. BANA GÖRE YETMEZ AMA EVET EĞER bu kararlar pazartesi yazımızda belirttiğimiz 3, 4 ve 5. maddelerle birlikte uygulanabilseydi yani “AVM’lerin açık kalma süresi kısıtlanıp şehirlerarası ulaşımda da HES kontrolü zorunlu hale getirilseydi ve bu önlemlere büyükşehir belediyeleri dahil tüm belediyelerin de katılımı sağlanarak toplu ulaşım meselesine daha net ve etkili çözümler getirilebilse ve tabii ki bu arada kademeli mesai uygulamasına geçilebilseydi” emin olalım ki daha net ve etkili sonuçlar alma imkânı bulabilirdik. Bu son önerilerimin İçişleri Bakanlığı genelgesiyle de çözüme ulaştırılması mümkün olabilir diye düşünüyorum. Bu karar doğru karar BİR UYARI SOSYAL MEDYAYA DİKKAT

Durumun vahametine ve tehlikenin büyüklüğüne 3 haftadan bu yana ısrarla dikkati çekiyoruz. Daha 3 gün önce pazartesi günkü yazımızda da “Durum vahim” demiş ve tehlikenin büyüklüğüne dikkati çekmiştik. Ardından da “Salgın tabelasında sarı değil kırmızı ışık yanıyor, eğer toparlanmazsak çok daha can yakıcı önlemler bizi bekliyor diye uyarmıştık. Netice beklediğimiz gibi oldu. Bizim o yazımızda 4 Aralık Cuma akşamı başlayıp 14 Aralık Pazartesi sabahı bitmesini tavsiye ettiğimiz “kısıtlama paketi” aynen uygulamaya konuldu ama çok yerinde bir tedbirle başlangıç tarihi 3 gün öne alınarak 1 Aralık’a çekildi. Eğer bu tedbirlere de uymamakta ısrar edersek bilelim ki çok daha acı reçetelere katlanmak zorunda kalacağız. “Peki, bu kararlar yeterli mi?” sorusunun yanıtına gelince... Bu karar doğru karar AMAN DİKKAT BU BÖYLE GİTMEZ PANDEMİYLE savaşta geldiğimiz nokta son derece kritik bir dönemeç. Başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmemiz, doğru ve güvenilir kararlar verip daha süratli hareket etmemiz lazım. Çok daha önemlisi son kararlara milletçe inanıp güvenmemiz önemli bir ayrıntı. Bilelim ki salgının ilk dönemindeki hava maalesef kayboldu. Ne pandemiyi yönetenlerde, ne de kendimizde başlangıçtaki güvenden maalesef şimdi eser kalmadı! Daha açık söyleyeyim: Her kafadan bir sesin çıktığı, doğrunun yanlışla harmanlandığı son derece karmaşık ve riskli bir noktaya geldik. Bu nokta daha önce de belirttiğim gibi salgında “kırmızı çizginin” de giriş kapısıdır. Ya o kapıdan girmemek için yeni, etkili, kuvvetli çözümler geliştirecek, sadece aklın ve bilimin önerdiklerine uyacak, toplumsal işbirliğinden, dayanışmadan asla vazgeçmeyecek, çözümü sadece süreci yönetenlere bırakmayıp her birimiz kendimizi “kişisel bir kahraman” ilan ederek üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getirip bu beladan kurtulmaya gayret edeceğiz. BANA GÖRE YETMEZ AMA EVET EĞER bu kararlar pazartesi yazımızda belirttiğimiz 3, 4 ve 5. maddelerle birlikte uygulanabilseydi yani “AVM’lerin açık kalma süresi kısıtlanıp şehirlerarası ulaşımda da HES kontrolü zorunlu hale getirilseydi ve bu önlemlere büyükşehir belediyeleri dahil tüm belediyelerin de katılımı sağlanarak toplu ulaşım meselesine daha net ve etkili çözümler getirilebilse ve tabii ki bu arada kademeli mesai uygulamasına geçilebilseydi” emin olalım ki daha net ve etkili sonuçlar alma imkânı bulabilirdik. Bu son önerilerimin İçişleri Bakanlığı genelgesiyle de çözüme ulaştırılması mümkün olabilir diye düşünüyorum. Bu karar doğru karar BİR UYARI SOSYAL MEDYAYA DİKKAT 

PANDEMİYİ başından beri büyük bir dikkatle izleyen, dünyadaki gelişmeleri de özenle analiz etmeye gayret eden 40 yıllık bir hekimlik tecrübesiyle herkesten şunu rica ediyorum: Lütfen aklımızı başımıza alalım. Lütfen en ufak bir hatayı dahi yapmamaya çalışalım.

Lütfen sosyal medyada dolaşıp duran soytarılıkları, maskaralıkları bir yana bırakıp sadece aklın ve bilimin gereklerine uyalım. Eğer böyle yapmazsak bilelim ki canımız çok daha fazla yanacak ve Allah korusun başımız fena halde belaya girebilecek. Benden söylemesi!

BANA GÖRE SOSYAL MEDYANIN YANLIŞLARIBANA GÖRE SOSYAL MEDYANIN YANLIŞLARI 

SOSYAL medyayı ben de sürekli ve severek kullanıyorum. Genelde işe yaradığını da koşulsuz kabul ediyorum. Ama ne var ki müthiş bir dezenformasyon, inanılmaz bir kirlilik otoyolu olduğundan da hiç şüphe duymuyorum.

Pandemide de bu durum değişmedi. Sosyal medyadaki cahil troller kafaları karıştırmaya devam etti. Kimi pandemiyi baştan sona reddedip “Bu bir nüfus planlamasıdır. Dünya nüfusunu azaltmaya yönelik bir süreçtir” dedi. Kimi de biraz daha ileri gidip pandeminin aslında bir 5G etkisinden ibaret olduğunu bile ileri sürebildi.
Bu arada da devreye gargaracılar, kelle-paça çorbacılar, sarmısak-soğancılar giriverdi. Sosyal medya trolleri hızlarını alamadılar, şimdi de aşılar ve ilaçlara saldırmaya başladılar. Bunlar sadece ilaçlara ve aşılara değil, testlere ve hastanelere bile karşılar.
Kısacası adeta “Pandemiye hayır” diyebilmek uğruna ve pandemiyi reddetmek hatırına ölüme bile razılar. Tekrarda fayda var: Lütfen sosyal medyadaki saçmalık ve maskaralıklara inanmayalım. Aklın ve bilimin ürettiği çarelere, çözümlere güvenelim ve sadece onları uygulayalım.
BİR SORU FAVİPİRAVİR TEHLİKELİ Mİ

BİR SORU FAVİPİRAVİR TEHLİKELİ Mİ 

NEREDEYSE yaklaşık 20 yıla yakın bir süredir Hürriyet’in bana açtığı bu köşede becerebildiğim ölçüde sizleri sağlık konusunda bilgilendirmeye gayret ediyorum. Altını ısrarla çizdiğim noktalardan biri de daima şu oldu: “Her ilaç iki ucu keskin bir bıçaktır. Doğru kullanıldığında işe yarar, dikkatsiz kullanıldığında zarar verebilir.”

İşte bu nedenle “hap yutayım derken, hapı yutma tehlikesi” her zaman vardır. Ama eğer o ilacı kullanmak zorundaysanız, üstelik bunu bir değil binlerce hekim ve sağlık otoritesi de onaylamışsa, hele bir de ortada hayatı tehdit eden bir salgın durumu varsa işler değişir. Favipiravir’de de işte böyle bir durum söz konusu. Onun da artıları ve eksileri var. İsterseniz gelin biraz daha detaya girelim.

İYİ BİLGİ KONUMUZ FAVİPİRAVİR

İYİ BİLGİ KONUMUZ FAVİPİRAVİR 

FAVİPİRAVİR antiviral bir ilaç. Özellikle RNA virüslerine karşı etkili olduğu kabul edilen bilinen bir molekül. Geçmişte grip (influenza) ve başka hastalıklarda da kullanıldı. Pandemide ise önce Çin hekimleri tarafından devreye sokuldu. Şimdi bizde de yaygın olarak kullanılıyor. Kısacası yıllardır kullanılan, etkinliği ve yan etkileri iyi bilinen yani tanınan bir ilaç.

Üretimine ülkemizde de başlandı, doğru da yapıldı. Peki, sorun ne? Sorun şu: Yanda fotoğrafını göreceğiniz Sağlık Bakanlığı tedavi kılavuzunda ilk gün 3200 mg, daha sonraki günlerde de 1200 mg dozda tüketilmesi öneriliyor. Favipiravir tabletleri ise sadece 200 mg aktif madde içeriyor.

Dolayısıyla ilacı ilk gün sabah akşam 8 tablet, sonraki günlerde de sabah akşam 3 tablet kullanmak gerekiyor. Aslında 2-3 gram antiviral veya antibakteriyel ilaç kullanmak yeni bir durum değil.

Örneğin Ampisilin’i günde 2-3 gram civarı kullanabiliyoruz. Favipiravir de sıfır yan etkili dört başı mamur bir ilaç değil.

Onun da bazen yan etkileri olabiliyor. Ama bu yan etkilerin kabul edilebilir düzeyde olduğunda tıp otoriterleri hemfikir. Peki Favipiravir’in marifeti ne?

Favipiravir tedavinin süresini kısaltıyor. Özellikle erken kullanıma girebilirse akciğer komplikasyonlarını (zatürre olasılığı) azaltabiliyor. Mevcut bir zatürrede yüzde 35’e varan oranda iyileşme sağlıyor. İşte bu nedenle, elimizde koronavirüse karşı yüzde 100 etkili bir ilaç bulunana kadar, doktorların önerdiği her durumda Favipiravir’i kullanmamızda yarar var.

Canlı Corona Virüsü Haritası - Corona Virüsü Ölü ve Vaka Sayısı Son Durum

SON DAKİKA HABERi: 81 ilde uygulanacak  başladı! İşte sokak kısıtlamasının detayları

Giriş Tarihi: 1.12.2020  20:58 Son Güncelleme: 1.12.2020  20:59

Son dakika: Hafta içi kısıtlamaları başladı! Yeni tedbirler neler?

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) vaka sayılarındaki artış sonrası, sokağa çıkma kısıtlaması dahil birçok yeni tedbir alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı ve İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı genelge ile koronavirüs tedbirleri belli oldu. İşte bu akşam saat 21.00 itibarıyla sokağa çıkma kısıtlamasıyla başlayan yeni tedbirler şöyle...

Son dakika: Hafta içi kısıtlamaları başladı! Yeni tedbirler neler?

Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı koronavirüs vaka sayılarının artmasıyla birlikte, yeni tedbirler de bu akşamdan itibaren uygulanmaya başlanıyor. Son olarak (30 Kasım) Türkiye genelinde koronavirüs tablosunda 31 bin 219 vaka ve 6 bin 514 hasta sayısı olurken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Kabine Toplantısı sonrası yeni tedbirleri açıkladı. İçişleri Bakanlığı da yayınladığı genelge ile tedbirlerin kapsamını ilan etti.

Corona virüs vaka sayısındaki artış nedeniyle Bilim Kurulu, yeni önlemlerin alınmasını tavsiye etmişti. Geçtiğimiz gün Bakanlar Kurulu toplantısının ardından ulusa seslenen Başkan  yeni kısıtlamaları açıkladı. Başkan Erdoğan'ın açıkladığı yeni kısıtlamalara göre; Hafta içi her gün gece saat 21.00 ile sabah 05.00 arasında genel sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak. Hafta sonları cuma akşamı 21.00'den Pazartesi sabahı saat 05.00'e kadar kesintisiz devam edecek. İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı genelgeye göre hafta içi uygulanacak  saat 21.00 itibarıyla başladı. Kısıtlama sabah saat 05.00'a kadar devam edecek. Peki bu kısıtlamalardan kimler muaf tutulacak? Hangi işletmeler açık olabilecek? İçişleri Bakanlığı da 81 ilin valiliğine gönderdiği  genelgesiyle yeni kısıtlamaların detaylarını belirledi. İşte 81 ilde uygulanacak yeni kısıtlamaların detayları.

SON DAKİKA HABERi: 81 ilde uygulanacak sokağa çıkma kısıtlaması başladı! İşte sokak kısıtlamasının detayları

İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı koronavirüs tedbirlerini içeren 2 yeni genelgeyi 81 ilin valiliğine gönderdi. İçişleri Bakanlığı'ndan 81 ilin valiliğine gönderilen genelgede, koronavirüs salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, fiziki mesafeyi koruma ve hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla, kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra hayatın her alanına yönelik uyulması gereken kural ve önlemlerin; Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulu'nun önerileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda belirlenerek uygulamaya geçirildiği belirtildi. Koronavirüs salgınının yayılımında tüm dünyada ve özellikle Avrupa'da hızlı bir artış yaşandığı ve Türkiye'de de vaka ve hasta sayılarında yükseliş görüldüğü kamuoyunun malumu olduğu belirtilen genelgede, alınan yeni tedbirler sıralandı.

SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI BAŞLADI:
İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı genelgeye göre, sabah saat 05.00'a kadar uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlaması başladı.

İşte kısıtlamanın detayları:

Koronavirüs (Covid19) salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, fiziki mesafeyi koruma ve hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla, içerisinde bulunduğumuz kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra hayatın her alanına yönelik uyulması gereken kurallar ve önlemler; Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulunun önerileri, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda belirlenerek uygulamaya geçirilmektedir.

Gelinen aşamada son dönemde Koronavirüs salgınının yayılımında tüm Dünya'da ve özellikle Avrupa'da hızlı bir artış yaşandığı ve Ülkemizde de vaka ve hasta sayılarında yükseliş görüldüğü kamuoyunun malumudur.

Bu çerçevede 30.11.2020 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan

Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar doğrultusunda;

1. Yeni bir karar alınıncaya kadar ülke genelinde hafta sonları; Cuma günleri saat 21.00'de başlayacak, Cumartesi ve Pazar günlerinin tamamını kapsayacak ve Pazartesi günleri saat 05.00'de tamamlanacak şekilde sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır.

İlk uygulama olarak 04.12.2020 Cuma günü saat 21.00'de başlayıp 07.12.2020 Pazartesi günü saat 05.00'de bitecek şekilde tüm vatandaşlarımız için sokağa çıkma kısıtlaması getirilecek olup bundan sonraki hafta sonlarında da uygulama aynı şekilde devam edecektir.

1.1. Sokağa çıkma kısıtlaması süresince üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinin aksamaması, sağlık, tarım ve orman faaliyetlerinin sürekliliğini sağlamak amacıyla Ek'te belirtilen yerler ve kişiler kısıtlamadan muaf tutulacaktır.

1.2. Kısıtlamanın olduğu Cumartesi ve Pazar günleri market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler 10.0017.00 saatleri arasında faaliyet gösterebilecek, vatandaşlarımız (65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altında bulunanlar hariç) zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması ile sınırlı olmak ve araç kullanmamak şartıyla (engelli vatandaşlarımız hariç) ikametlerine en yakın market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçilere gidip gelebilecektir. Aynı saatler arasında market, bakkal, manav, kasap, kuruyemişçiler ve online sipariş firmaları evlere/adrese servis şeklinde de satış yapabileceklerdir.

1.3. Cumartesi ve Pazar günleri ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul

ruhsatlı iş yerleri ile bu iş yerlerinin sadece ekmek satan bayileri açık olacaktır (Bu iş yerlerinde sadece ekmek ve unlu mamul satışı yapılabilir.). Vatandaşlarımız (65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altında bulunanlar hariç) ekmek ve unlu mamul ihtiyaçlarının karşılanması ile sınırlı olmak ve araç kullanmamak şartıyla (engelli vatandaşlarımız hariç) ikametlerine yürüme mesafesinde olan fırına gidip gelebileceklerdir.

Fırın ve unlu mamul ruhsatlı işyerlerine ait ekmek dağıtım araçlarıyla sadece market ve bakkallara ekmek servisi yapılabilecek, ekmek dağıtım araçlarıyla sokak aralarında kesinlikle satış yapılmayacaktır.

1.4. Lokanta ve restoran tarzı işyerleri, sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu Cumartesi ve Pazar günleri 10.0020.00 saatleri arasında sadece paket servis şeklinde hizmet sunmak üzere açık olabilecektir.

2. Yeni bir karar alınıncaya kadar ülke genelinde hafta içerisinde yer alan günlerde (Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma) 21.0005.00 saatleri arasında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır.

İlk uygulama olarak 01.12.2020 Salı günü saat 21.00'de başlayıp 02.12.2020 Çarşamba günü saat 05.00'de bitecek şekilde tüm vatandaşlarımız için sokağa çıkma kısıtlaması getirilecek olup bundan sonraki haftalarda da Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri uygulama yukarıda belirtildiği şekilde devam edecektir.

2.1. Sokağa çıkma kısıtlaması süresince üretim, imalat, tedarik ve lojistik zincirlerinin aksamaması, sağlık, tarım ve orman faaliyetlerinin sürekliliğini sağlamak amacıyla Ek'te belirtilen yerler ve kişiler kısıtlamadan muaf tutulacaktır.

2.2. Sokağa çıkma kısıtlamasındaki getirilen sürelere uymak için istisna getirilenler dışındaki tüm işyerleri hafta içi saat 20.00'de kapanacaktır.

3. Sokağa çıkma kısıtlaması getirilen süre ve günlerde (hafta içi ve hafta sonunda uygulanacak) aşağıda belirtilen zorunlu hallerde şehirlerarası seyahatlere izin verilecektir.

3.1. Zorunlu Haller Sayılacak Durumlar;

Tedavi olduğu hastaneden taburcu olup asıl ikametine dönmek isteyen, doktor raporu ile sevk olan ve/veya daha önceden alınmış doktor randevusu/kontrolü olan,

Kendisi veya eşinin, vefat eden birinci derece yakınının ya da kardeşinin cenazesine katılmak için veya cenaze nakil işlemine refakat edecek olan (en fazla 4 kişi),

Bulunduğu şehre son 5 gün içerisinde gelmiş olmakla beraber kalacak yeri olmayıp ikamet ettikleri yerleşim yerlerine dönmek isteyen (5 gün içinde geldiğini yolculuk bileti, geldiği araç plakası, seyahatini gösteren başkaca belge, bilgi ile ibraz edenler),

ÖSYM tarafından ilan edilen ve diğer merkezi sınavlara katılacaklar ve refakatçileri,

Askerlik hizmetini tamamlayarak yerleşim yerlerine dönmek isteyen,

Özel veya kamudan günlü sözleşmeye davet yazısı olan,

Ceza infaz kurumlarından salıverilen,

Vatandaşlarımız, yukarıda belirtilen durumların varlığı halinde toplu ulaşım araçlarıyla veya İçişleri Bakanlığına ait EBAŞVURU ve ALO 199 sistemleri üzerinden ya da Valilik/Kaymakamlıklara doğrudan başvuru yoluyla Seyahat İzin Kurullarından izin almak kaydıyla özel araçlarıyla seyahat edebileceklerdir.

3.2. Yukarıda belirtilen mazeretleri taşımayan kişilerin şehirlerarası seyahatleri ise ancak toplu ulaşım araçları (uçak, otobüs, tren, gemi vb.) kullanılmak suretiyle mümkün olacaktır. İşi ile ilgili illiyetini belgeleyen toplu ulaşım araçlarının görevlileri ile şehirlerarası seyahat edeceğini bilet, rezervasyon kodu vb. ile ibraz eden kişiler sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olacaktır.

4. Sokağa çıkma kısıtlaması getirilen süre ve günlerde 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu temel ihtiyaçları (ekmek, temel gıda vb.) planlama yapılarak Vefa Sosyal Destek Birimleri aracılığıyla karşılanacaktır.

Yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 nci ve 72 nci maddeleri uyarınca İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararlarının ivedilikle alınması, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi ve mağduriyete neden olunmaması, alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilmesi ve konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195 inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılması hususunda;

SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASINDAN MUAF YERLER VE KİŞİLER LİSTESİ

Sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulanacağı günlerde istisna kapsamında olduğunu belgelemek suretiyle;

1. TBMM üyeleri ve çalışanları,

2. Kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanmasında görevli olanlar (özel güvenlik görevlileri dâhil),

3. Zorunlu kamu hizmetlerinin sürdürülmesi için gerekli kamu kurum ve kuruluşları ile işletmeler (Havalimanları, limanlar, sınır kapıları, gümrükler, karayolları, huzurevleri, yaşlı bakım evleri, rehabilitasyon merkezleri, PTT vb.), buralarda çalışanlar ile ibadethanelerdeki din görevlileri,

4. Acil Çağrı Merkezleri, Vefa Sosyal Destek Birimleri, İl/İlçe Salgın Denetim Merkezleri, Göç İdaresi, Kızılay, AFAD ve afet kapsamındaki faaliyetlerde görevli olanlar ve gönüllü olarak görev verilenler,

5. Kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşları, eczaneler, veteriner klinikleri ve hayvan hastaneleri ile buralarda çalışanlar, hekimler ve veteriner hekimler,

6. Zorunlu sağlık randevusu olanlar (Kızılay'a yapılacak kan ve plazma bağışları dahil),

7. İlaç, tıbbi cihaz, tıbbi maske ve dezenfektan üretimi, nakliyesi ve satışına ilişkin faaliyet yürüten iş yerleri ile buralarda çalışanlar,

8. Üretim ve imalat tesisleri ile inşaat faaliyetleri ve bu yerlerde çalışanlar,

9. Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretimi, sulanması, işlenmesi, ilaçlanması, hasadı, pazarlanması ve nakliyesinde çalışanlar,

10. Yurt içi ve dışı taşımacılık (ihracat/ithalat/transit geçişler dâhil) ve lojistiğini yapan firmalar ve bunların çalışanları,

11. Ürün ve/veya malzemelerin nakliyesinde ya da lojistiğinde (kargo dahil), yurt içi ve yurt dışı taşımacılık, depolama ve ilgili faaliyetler kapsamında görevli olanlar,

12. Oteller ve konaklama yerleri ile buralarda çalışanlar,

13. Hayvan barınakları, hayvan çiftlikleri ve hayvan bakım merkezleri ile bu yerlerin görevlileri ve gönüllü çalışanları, 30.04.2020 tarih ve 7486 sayılı Genelgemizle oluşturulan Hayvan Besleme Grubu üyeleri ile sokak hayvanlarını besleyecek olanlar,

14. İkametinin önü ile sınırlı olmak kaydıyla evcil hayvanlarının zorunlu ihtiyacını karşılamak üzere dışarı çıkanlar,

15. Gazete, dergi, radyo ve televizyon kuruluşları, gazete basım matbaaları, bu yerlerde çalışanlar ile gazete dağıtıcıları,

16. Akaryakıt istasyonları, lastik tamircileri ve buralarda çalışanlar,

17. Sebze/meyve ve su ürünleri toptancı halleri ile buralarda çalışanlar,

18. Ekmek üretiminin yapıldığı fırın ve/veya unlu mamul ruhsatlı işyerleri, üretilen ekmeğin dağıtımında görevli olan araçlar ile buralarda çalışanlar,

19. Cenaze defin işlemlerinde görevli olanlar (din görevlileri, hastane ve belediye görevlileri vb.) ile birinci derece yakınlarının cenazelerine katılacak olanlar,

20. Doğalgaz, elektrik, petrol sektöründe stratejik olarak faaliyet gösteren büyük tesis ve işletmeler (rafineri ve petrokimya tesisleri ile termik ve doğalgaz çevrim santralleri gibi) ile bu yerlerde çalışanlar,

21. Elektrik, su, doğalgaz, telekomünikasyon vb. kesintiye uğramaması gereken iletim ve altyapı sistemlerinin sürdürülmesi ve arızalarının giderilmesinde görevli olanlar ile servis hizmeti vermek üzere görevde olduklarını belgelemek şartı ile teknik servis çalışanları,

22. Kargo, su, gazete ve mutfak tüpü dağıtım şirketleri ve çalışanları,

23. Mahalli idarelerin toplu taşıma, temizlik, katı atık, su ve kanalizasyon, karla mücadele, ilaçlama, itfaiye ve mezarlık hizmetlerini yürütmek üzere çalışacak personeli,

24. Şehir içi toplu ulaşım araçlarının (metrobüs, metro, otobüs, dolmuş, taksi vb.) sürücü ve görevlileri,

25. Yurt, pansiyon, şantiye vb. toplu yerlerde kalanların gereksinim duyacağı temel ihtiyaçların karşılanmasında görevli olanlar,

26. İş sağlığı ve güvenliği ile iş yerlerinin güvenliğini sağlamak amacıyla iş yerlerinde bulunması gerekli olan çalışanlar (iş yeri hekimi, güvenlik görevlisi, bekçi vb.),

27. Otizm, ağır mental retardasyon, down sendromu gibi "Özel Gereksinimi" olanlar ile bunların veli/vasi veya refakatçileri,

28. Mahkeme kararı çerçevesinde çocukları ile şahsi münasebet tesis edecekler (mahkeme kararını ibraz etmeleri şartı ile),

29. Seyircisiz oynanabilecek profesyonel spor müsabakalarındaki sporcu, yönetici ve diğer görevliler,

30. Çalışanları inşaat alanında bulunan şantiyede konaklayarak yapımı devam eden büyük inşaatlar ile buralarda çalışanlar (Bu madde kapsamında inşaat ve konaklama aynı şantiye alanı içinde ise izin verilir, başka bir yerden çalışanların gelmesine ve şantiyede kalanların başka bir yere gitmelerine izin verilmez. Çalışma sadece inşaat alanı ile sınırlıdır.),

31. Bankalar başta olmak üzere yurt çapında yaygın hizmet ağı olan kurum, kuruluş ve işletmelerin bilgi işlem merkezleri ile çalışanları (asgari sayıda olmak kaydıyla),

32. ÖSYM tarafından ilan edilen ve diğer merkezi sınavlara katılacağını belgeleyenler (bu kişilerin yanlarında bulunan eş, kardeş, anne veya babadan bir refakatçi) ile sınav görevlileri,

33. İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarınca izin verilen, şehirlerarası karayolları kenarında bulunan dinleme tesislerinde yer alan yeme-içme yerleri ve buralarda çalışanlar,

34. Yaklaşan yılsonu işlemleri nedeniyle serbest muhasebeci, mali müşavir, yeminli mali müşavirler ve bu meslek mensuplarıyla birlikte çalışanlar,


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum