Türkiye'nin kaybolan rezervi yok

Rezervler üzerinden Merkez’i hedef alan muhalefete tepki büyüyor. Eski Ekonomi Bakanı Türker ve AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, kaybolan bir rezervin olmadığını bunu iddia edenlerin de ‘ekonomik cahiller’ olduğunu söyledi

Türkiye'nin kaybolan rezervi yok
12 Nisan 2021 - 07:11 - Güncelleme: 12 Nisan 2021 - 08:51

 yurt dışındaki rezervini yurt içine getirdi, saldırı başladı! DSP'li  başarılıydı

Giriş Tarihi: 12.04.2021  01:30 Son Güncelleme: 12.04.2021 08:18

Ekonomiden sorumlu eski bakan DSP'li , Türk ekonomisine yönelik saldırı olduğunu ve bu saldırının hala devam ettiğini söyledi. Saldırının, 'nin yurt dışındaki rezervlerini yurt içine taşımasıyla başladığını söyleyen eski bakan, "Bunun farkına varan  ve özellikle yabancı şirketler Türkiye'ye baskı yapmaya başladı" ifadelerini kullandı. Eski Hazine ve Maliye Bakanı 'ın yönetiminin iyi olduğunu vurgulayan Türker, "Berat Albayrak'a herkes saldırıyor. Belki damat olduğu için saldırıyorlardı ama bence Albayrak başarılıydı, başarısız değildi" şeklinde konuştu.

Türker: Türk ekonomisine saldırı oldu

Ekonomiden sorumlu Eski Bakan Masum Türker, özel bir televizyon kanalına verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu.

Bir dönem Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanlığı görevini de yürüten Türker, Türk ekonomisine yönelik bir saldırı olduğunu ve bunun hala devam ettiğini söyledi.



İşte Masum Türker'in açıklamalarından satır başları;

YURT DIŞINDAKİ REZERVLERİN TÜRKİYE'YE GETİRİLMESİ
Ekonomi yönetiminin değiştiği o süreçte önce bakan atamalarını etkilemek için bir saldırı yapıldı. Sonrasında durum biraz değişti. Neden? Bizim yurt dışındaki rezervlerimiz Türkiye'ye getirildi. Bunun farkına varan ABD ve özellikle yabancı şirketler Türkiye'ye baskı yapmaya başladılar. İşte o baskı yapmaya başladıkları tarih de artık ekonomi yönetiminin değiştiği tarihti.

Yurt dışındaki rezerv ülkeye girince saldırı başlattılar! Eski bakan Masum Türker: Berat Albayrak başarılıydı

Ekonomiden sorumlu Eski Bakan , özel bir televizyon kanalına verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Bir dönem  (DSP) Genel Başkanlığı görevini de yürüten Türker, Türk ekonomisine yönelik bir saldırı olduğunu ve bunun hala devam ettiğini söyledi.

."BAKAN ATAMALARINI ETKİLEMEK İÇİN..."
Ekonomi yönetiminin değiştiği o süreçte önce bakan atamalarını etkilemek için bir saldırı yapıldı. Ama kesin bakan atamaları yapıldıktan sonra döviz kurları biraz durdu çünkü bir strateji değişikliği yapmaları gerekiyordu.

"BERAT ALBAYRAK BAŞARILIYDI"

Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın başarılı olduğunu vurgulayan Masum Türker, yönetimin de iyi olduğunu belirtti.

Berat Albayrak'a herkes saldırıyor. Belki damat olduğu için saldırıyorlardı ama bence Albayrak başarılıydı, başarısız değildi. Orada ekonomiyi yönlendirmeye alışmış kişiler liderin çevresine gidip şikayet ederlerdi. Damat olduğu için şikayet edemiyorlardı rahatsızlık buydu ama yönetim iyiydi. Kadrolarında bir zayıflık vardı.



DİĞER ÜLKELERDEKİ VARLIĞIMIZ VE YURT İÇİNE GETİRİLEN REZERVLER
Türker, Türk ekonomisine yönelik saldırının arkasında Suriye ve diğer ülkelerde olan varlığımız ve döviz rezervlerinin yurt içine taşınmasının olduğunu belirtti.

Eski Ekonomi Bakanı, konuya ilişkin şöyle konuştu;

"O saldırının temelinde bizim Suriye'de ve diğer ülkelerdeki varlığımız ve döviz rezervlerinin, altınların Türkiye'ye getirilmiş olması var. Dolayısıyla (yurt dışındaki rezervler) bize tehdit olarak kullanılamadığı için Cumhurbaşkanı ya da diğer yöneticilerin sert çıkışlarına bir eylem yapamıyorlar eskisi gibi."

CHP'NİN KARA PROPAGANDASI
Türker, CHP'nin '128 milyar dolar nerede?' şeklindeki kara propagandasına ilişkin konuştu.

Türkiye'nin 128 milyar dolar döviz rezervi yoktu. Türkiye'nin döviz rezervi kendi sahip olduğu rezervdir. 128 milyar dolar dediğimizde yurt dışından gelmiş borç para eklendiği zaman sanki o para bizim gibi rezerv olarak belirleniyor. Halbuki döviz rezervleri artık modern anlamda ikiye ayrılarak tanımlanması gerek. Birincisi öz kaynaklardan oluşan rezerv, ikincisi ise yabancı kaynaklardan oluşan rezerv.

Yurt dışındaki rezerv ülkeye girince saldırı başlattılar! Eski bakan Masum Türker: Berat Albayrak başarılıydı

Ekonomiden sorumlu eski bakan DSP'li , Türk ekonomisine yönelik saldırı olduğunun altını çizerken, bu saldırının hala devam ettiğini söyledi. Saldırının, 'nin yurt dışındaki rezervlerini yurt içine taşımasıyla başladığını söyleyen eski bakan, "Bunun farkına varan  ve özellikle yabancı şirketler Türkiye'ye baskı yapmaya başladı" ifadelerini kullandı. Eski Hazine ve Maliye Bakanı 'ın yönetiminin iyi olduğunu vurgulayan Türker, "Berat Albayrak'a herkes saldırıyor. Belki damat olduğu için saldırıyorlardı ama bence Albayrak başarılıydı, başarısız değildi." şeklinde konuştu.

Ekonomiden sorumlu Eski Bakan , özel bir televizyon kanalına verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Bir dönem  (DSP) Genel Başkanlığı görevini de yürüten Türker, Türk ekonomisine yönelik bir saldırı olduğunu ve bunun hala devam ettiğini söyledi.



İşte Masum Türker'in açıklamalarından satır başları;

YURT DIŞINDAKİ REZERVLERİN TÜRKİYE'YE GETİRİLMESİ

"BAKAN ATAMALARINI ETKİLEMEK İÇİN..."

"BERAT ALBAYRAK BAŞARILIYDI"

Eski Hazine ve Maliye Bakanı 'ın başarılı olduğunu vurgulayan Masum Türker, yönetimin de iyi olduğunu belirtti.



DİĞER ÜLKELERDEKİ VARLIĞIMIZ VE YURT İÇİNE GETİRİLEN REZERVLER
Türker, Türk ekonomisine yönelik saldırının arkasında  ve diğer ülkelerde olan varlığımız ve döviz rezervlerinin yurt içine taşınmasının olduğunu belirtti.

Türkiye’nin kaybolan rezervi yok

Türkiye’nin kaybolan rezervi yok

Rezervler üzerinden Merkez’i hedef alan muhalefete tepki büyüyor. Eski Ekonomi Bakanı Türker ve AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, kaybolan bir rezervin olmadığını bunu iddia edenlerin de ‘ekonomik cahiller’ olduğunu söyledi

Eski Ekonomi Bakanı Masum Türker ile AK Parti Aydın Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş, bir süredir Merkez Bankası'nı hedef alan saldırılara cevap verdi. Merkez Bankası'nın rezervler üzerinden hedef alınmasına, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "128 milyar dolar nerede?" şeklindeki sorusuna tepki gösteren Türker "Türkiye'nin kaybolan rezervi yok" dedi.


2018'deki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde ve şubat ayının sonuna doğru Türkiye'nin yurt dışında olan bütün altınlarının ülkemize taşındığını hatırlatan Türker, "Devletimizin artık yurt dışında emanette parası altını yok. Bu hükümetin yaptığı başarılı bir iş var, bunu kimse söylemiyor. Bu yüzden de bir bakan biraz dış çevreler tarafından da hedef alındı" şeklinde konuştu.


Türker, "2018 cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmadan birkaç ay evvel Türkiye'nin yurt dışında olan bütün altınları taşındı. Ama bunu hükümet pazarlamadı. Hatırlıyor musunuz Trump sürekli papaz için konuşuyordu? Bizim Halk Bankası'nın genel müdür muavinini Amerika'da tutukladılar.



Onların nedeni o paraların taşındığını fark etmesiydi. Devletimizin yurt dışında emanette parası altını yok artık. Başkan Recep Tayyip Erdoğan yurt dışına karşı dik duruşunu, gücünü buradan alıyor" dedi.


'ALBAYRAK BAŞARILIYDI'
Türkiye ekonomisine yönelik saldırının nedeninin yurtdışındaki rezervlerin yurda getirilmesi olduğunu kaydeden Türker, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak için de "Başarılıydı" ifadesini kullandı.



EKONOMİ CEHALETİ
AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, Türkiye'nin büyüme oranlarına göre 2020 yılında G-20 ülkeleri arasında ikinci, dünyada ise dördüncü ülke olduğunu belirterek, "Bu gerçeği yok sayarak '128 milyar dolar nerede?' sorusunu soracak cesareti bulmak ekonomi cehaletinden başka bir şey değildir" dedi.



Döviz işleminin çift taraflı bir işlem olduğunun altını çizen Savaş, "Bu karalama kampanyasını başlatanlar, bir para birimi verilirken diğer para biriminin alındığını ya bilmiyor ya da milletimizi kandırmaya çalışıyorlar. Merkez Bankası bilançosundan da anlamadıkları için bilançoda bir varlığın azalması halinde yerine başka bir varlık girdiğinden de haberleri yok; buharlaşmadan bahsediyorlar. Sanki Merkez Bankası rezervlerinin karşılıksız olarak birilerine verildiği algısı yaratmaya çalışıyorlar" şeklinde konuştu.



İHTİYACI MERKEZ'İN KARŞILAMASI ELZEMDİ
Türkiye'nin son üç yılda birçok jeopolitik riske maruz kaldığını da vurgulayan Savaş şunları söyledi: "Ocak 2020'den itibaren dünyayı, marttan sonra ise Türkiye'yi etkisi altına alan Kovid-19 pandemisi nedeniyle Türkiye, 2019'a göre, mal ihracatında 12 milyar, hizmet ihracatında ise 30 milyar dolarlık bir kayıp yaşamıştır.


Bu nedenle, tarihimizde ilk kez, 2019'da yıllık bazda 6.8 milyar dolar fazla veren cari işlemler dengesi, 36.7 milyar dolar açık verdi. 2019'a göre cari işlemler dengesinde 45 milyar dolar sapma yaşandı. Bu sapmanın tamamı Merkez Bankası'nın döviz rezervleriyle karşılanmıştır."


KRİZLE KARŞI KARŞIYA KALINABİLİRDİ
Yaşanan olumsuz süreçte döviz talebinin Merkez Bankası tarafından karşılanmaması halinde oldukça zor bir sürece girilebileceğinin de vurgusunu yapan Mustafa Savaş, "İstihdam, büyüme, reel sektör, bankacılık kesimi dahil her sektörü etkileyen bir ekonomik kriz ile karşı karşıya kalınabilirdi.



2019 sonu tutulan yabancı para mevduat düzeyi 194.4 milyar dolardan 2020 yıl sonu itibarıyla 234.9 milyar dolara yükseldi. Bu dönemde risklerin artması nedeniyle özel sektör yabancı para borç stokunu azaltma eğiliminde oldu" dedi.

Eski Ekonomi Bakanı Masum Türker'den çarpıcı rezerv açıklaması: Yurt dışından altınlar Türkiye'ye taşındıktan sonra saldırıya geçtiler Yurt dışındaki rezerv ülkeye girince saldırı başlattılar! Eski bakan Masum Türker: Berat Albayrak başarılıydı Hükümetten altın kararı! Bakan duyurdu: Geçit yok! Eski Ekonomi Bakanı Masum Türker'den çarpıcı rezerv açıklaması: Yurt dışından altınlar Türkiye'ye taşındıktan sonra saldırıya geçtiler

CHP'NİN KARA PROPAGANDASI
Türker, CHP'nin '128 milyar dolar nerede?' şeklindeki kara propagandasına ilişkin konuştu.

Türkiye'nin 128 milyar dolar döviz rezervi yoktu. Türkiye'nin döviz rezervi kendi sahip olduğu rezervdir. 128 milyar dolar dediğimizde yurt dışından gelmiş borç para eklendiği zaman sanki o para bizim gibi rezerv olarak belirleniyor. Halbuki döviz rezervleri artık modern anlamda ikiye ayrılarak tanımlanması gerek. Birincisi öz kaynaklardan oluşan rezerv, ikincisi ise yabancı kaynaklardan oluşan rezerv.

'lilerin 'Zap suyuna düştü' dediği 9 yaşındaki 'ın  tarafından kaçırıldığı ortaya çıktı!
Giriş Tarihi: 09.04.2021  20:42 Güncelleme Tarihi: 09.04.2021  21:21
Çocukları ailelerinden koparan terör örgütü 'nın alçak yüzü bir kez daha ortaya çıktı. 'liler tarafından Zap suyuna düşerek öldüğü söylenen 9 yaşındaki 'ın PKK kamplarında tutulduğu ortaya çıktı. Çocuklarının PKK tarafından dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan anneler 'da evlat nöbetini sürdürürken 9 yaşındaki Hamza Adıyaman'ın ailesi de evlat nöbetine katıldı. Anne Rukeyta Adıyaman, “Oğlumu onlardan alana kadar mücadele edeceğim” ifadelerini kullandı.

Terör örgütü PKK'nın alçaklığına bakın!

Çocukları ailelerinden koparan terör örgütü PKK'nın alçak yüzü bir kez daha ortaya çıktı.

Terör örgütü PKK tarafından 9 yaşındayken dağa kaçırılan Hamza Adıyaman'ın ailesi, çocuklarının HDP'li isimler tarafından ortaya atılan 'Zap suyunda kaybolduğu' iddiasını gösterdikleri fotoğrafla yalanladı.

Anne Rukeyda Adıyaman, "5 yıldır oğlumu götürmüşler videosu gelmişti, bu fotoğraf ise yeni geldi. PKK'dan bizlere haber de geldi, fotoğraftaki çocuğun Hamza olduğu belirtildi" dedi.

EVLAT NÖBETİNE KATILDILAR
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 585 gündür devam ediyor.

Nöbetin 442'nci gününde eyleme katılan Adıyaman ailesi, 9 yaşındaki çocukları Hamza'nın terör örgütü PKK tarafından zorla dağa kaçırıldığını belirtmiş, ardından PKK'ya yakınlığı ile bilinen haber siteleri Hamza'nın Zap suyunda kaybolduğunu iddia etmişlerdi.

'Zap'ta boğuldu' denmişti! Terör örgütü PKK yıllar sonra fotoğrafını gönderdi

Adıyaman ailesi, üzerinde PKK'nın üniforması bulunan Hamza'nın fotoğrafını göstererek zorla dağa kaçırıldığını kanıtladı. Anne Rukeyda Adıyaman, 15 gün önce yakınlarından 9 yaşında kaçırılan oğlu Hamza'ya ait örgüt kıyafeti ile dağda çekilmiş fotoğrafının kendisine ulaştığını belirterek, terör örgütüne tepki gösterdi.

ACILI AİLE A HABER'E KONUŞTU
Evladının gündüz saatlerinde kaçırıldığını A Haber canlı yayınında söyleyen acılı baba yaşanan süreci şu ifadelerle anlattı:

Arkadaşları geldi Hamza'yı sordu 'evde mi diye?' bizde 'evde değil' dedik. Okula doğru yola çıktık. Nehrin kenarında bir siyah pikap araç gördük 3 kişi vardı orada şüphelendik. Hamza'nın anası sordu, 'oğlumu gördünüz mü?' diye... Yanıt vermediler. Hamza'yı orada kaçırdılar! Televizyonda yayınlana görüntülerde Hamza'nın eğitimde olduğunu gördük, araştırdık. Sonunda Hamza'nın Hakurk'ta olduğu bilgisine ulaştık. 15 Temmuz öncesi FETÖ'cülerin döneminde askeriyeye, savcılığa, MİT'e ve terör şubeye yaptığı başvurulardan sonuç alamadım. Kimse sahip çıkmadı dilekçelerimi reddettiler. Tek başımıza evladımızın peşine düştük. Irak'a terör kampına gittik, Hamza için gittiğimizi gizledik, çocuğun fotoğrafını gösterince o ara bir araç geldi. Aracın üzerinde Hamza'yı gördük. Bağırmamla birlikte Hamza'yı kaçırdılar. Dönüşte yolunda Peşmergeler bizim pasaportlarımıza el koydu. Aşiret liderlerini aracı yaptık istedik, yalvardık Hamza'yı vermediler!

"EVLADIMI İSTİYORUM"

Hamza'nın annesi ise "Evladımı istiyorum, Hamza geri gel!" diyerek canlı yayında gözyaşlarına boğuldu.

PKK'LI TERÖRİSTLER AİLEYE FOTOĞRAF GÖNDERDİ
Hamza'nın 2016 yılında okuldan gelen bir telefonla kaybolduğu bilgisine ulaştıklarını fakat aradan birkaç gün geçtikten sonra oğlunun dağa kaçırıldığını öğrendiklerini belirten anne Adıyaman, "Oğlum bana mektup gönderdi ve mektupta dağa kaçırıldığını, dereye düşmediğini ve yaşadığını yazmıştı. 5 yıldır oğlumu götürmüşler, videosu gelmişti, bu fotoğraf ise yeni geldi. PKK'dan bizlere haber de geldi, fotoğraftaki çocuğun Hamza olduğu belirtildi. 5 yıl oldu, ben oğlumu özledim bekliyorum" dedi.

HDP'li BEŞTAŞ 'ZAP SUYUNA DÜŞTÜ' DEMİŞTİ
PKK'nın siyasi kolu HDP milletvekili Meral Danış Beştaş Hamza Adıyaman için "Zap Suyu'na düştü ve ailesi para karşılığında HDP il binası önünde oturtuluyor" şeklinde skandal ifadeler kullanıp PKK'yı korumuştu.


PKK'LILAR AİLEYE FOTOĞRAF GÖNDERDİ

Hamza’nın 2016 yılında okuldan gelen bir telefonla kaybolduğu bilgisine ulaştıklarını fakat aradan birkaç gün geçtikten sonra oğlunun dağa kaçırıldığını öğrendiklerini belirten anne Adıyaman, "Oğlum bana mektup gönderdi ve mektupta dağa kaçırıldığını, dereye düşmediğini ve yaşadığını yazmıştı. 5 yıldır oğlumu götürmüşler, videosu gelmişti, bu fotoğraf ise yeni geldi. PKK’dan bizlere haber de geldi, fotoğraftaki çocuğun Hamza olduğu belirtildi. 5 yıl oldu, ben oğlumu özledim bekliyorum" dedi.

Zap Suyu'na düştü dedikleri 9 yaşındaki Hamza’nın silahlı yeni görüntüleri ortayı çıktı

Terör örgütü PKK’nın kaçırdığı çocuklarını kurtarmak için bölgede , Van, , Şırnak ve Muş’ta başlatılan oturma eylemleri devam ederken, Hakkâri’de 9 yaşında kaçırılan Hamza Adıyaman’ın terör kamplarında silahlı görüntüleri ortaya çıktı. Ailesine gönderilen görüntüler üzerine terör örgütüne tepki gösteren anne Rukeyta Adıyaman, “Oğlumu onlardan alana kadar mücadele edeceğim” ifadelerini kullandı.
Zap Suyu'na düştü dedikleri 9 yaşındaki Hamza’nın silahlı yeni görüntüleri ortayı çıktı
Hakkâri'nin merkeze bağlı Kırıkdağ köyünde 9 Mart 2016'da 9 yaşındayken kaybolan ve "Zap Suyu'nda boğuldu" denilen Hamza Adıyaman'ın ailesi, bir süre sonra çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını öğrenmişti.

Çocuklarını almak için her kapıyı çalan ancak Hamza'yı terörün elinden kurtaramayan Adıyaman ailesi, önce Diyarbakır'daki eyleme ardından Van'da annelerin evlat nöbetine katıldı. Şuanda 14 yaşında olan Hamza Adıyaman'ın PKK kıyafetli ve elinde silah olan son görüntüleri ailesine gönderildi.

SON DAKİKA: “Zap’ta boğuldu” diye taziye çadırı kurulan Hamza Adıyaman'ı PKK'nın kaçırdığı ortaya çıktı
Giriş Tarihi: 6.4.2021  07:01 Son Güncelleme: 6.4.2021  07:25
Son dakika haberi! Çocuklarının ’nda boğulduğu söylenen Hakkârili aile, örgütün servis ettiği videoda oğullarının örgüt kampında olduğunu öğrendi. Adıyaman ailesi, 5 yıldır evlatları için mücadele veriyor. Kaçırıldığı günden bu yana çocuğundan haber alamadığını belirten Adıyaman, "Çocuğumuzu istiyoruz. Daha 9 yaşındayken götürdüler. 5 yıldır nasıl yatıp kalkıyoruz, nasıl yaşıyoruz bilmiyoruz. Bu çocuğun eline silah verilir mi? Bu nasıl bir vicdansızlıktır" diyerek tepki gösterdi.

“Zap’ta boğuldu” dediler PKK kampında çıktı

Hakkâri'nin merkeze bağlı Kırıkdağ köyünde 9 Mart 2016'da kaybolan ve "Zap Suyu'nda boğuldu" denilen Hamza Adıyaman'ın ailesi, bir süre sonra çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını öğrendi. Çocuklarını aramak için Irak'ın kuzeyine giden acılı anne ve baba, günlerce izini sürdükleri Hamza'yı alamadan dönmek zorunda kaldı.

Evlatlarına kavuşmak için mücadele eden aile, oğullarını, Suriye'de terör örgütü PKK/YPG kampında teröristlerce silah eğitimi verilen çocukların görüntüleri arasında tespit etti. Hamza'yı terör örgütünün elinden kurtarmak için her yolu deneyen aile, bu kez, çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eyleminde seslerini yükseltti. Diyarbakır, Hakkâri ve Van'da HDP il binaları önündeki eylemlere katılan aile, çocuklarına seslenerek dönmesi için çağrıda bulunuyor.



ÖLDÜ DİYE TAZİYE ÇADIRI KURDUK
İlkokul öğrencisi oğlu Hamza'nın okul çıkışında kaybolduğunu belirten baba Adnan Adıyaman, kendilerine oğullarının top oynarken Zap Suyu'na düşerek kaybolduğunun söylendiğini anlattı. "Bir ay boyunca Zap Suyu'nda çocuğumuzu aradık. Bulamayınca da ümidimizi kesip 'öldü' diye taziye kurduk" diyen Adıyaman, "5-6 ay sonra çocuğumun videosunu gördük. Bir kampta eğitim veriliyordu. Hayatta olduğunu öğrenince tekrar aramaya gittik. Irak'a gittik, birçok yerde aradık ama çocuğumu bana göstermediler" ifadelerini kullandı.

"BU NASIL BİR VİCDANSIZLIKTIR"
Sabah'ta yer alan habere göre, kaçırıldığı günden bu yana çocuğundan haber alamadığını belirten Adıyaman, "Kuzey Irak'ta çocuğumu Hakurk'taki PKK'lıların içinde gördüm. 'Bu benim çocuğum' diye bağırdım, onu oradan kaçırdılar. Ondan sonra da ne yaptıysak çocuğumuzu bulamadık. İki yıl sonra bize mektup geldi. Mektup Suriye'den gelmişti, Kamışlı'da bir evde olduğu yazılmıştı.

Biz de mektubu devlete götürdük. Çocuğumuzu istiyoruz. Daha 9 yaşındayken götürdüler. 5 yıldır nasıl yatıp kalkıyoruz, nasıl yaşıyoruz bilmiyoruz. Bu çocuğun eline silah verilir mi? Bu nasıl bir vicdansızlıktır" diyerek tepki gösterdi.

EVLAT NÖBETİNDE 581'İNCİ GÜN
Bu arada çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi de dün 581'inci gününü geride bıraktı. Aileler evlat nöbetini kararlılıkla sürdürüyor.

"Zap’ta boğuldu" dedikleri Hamza Adıyaman PKK kampında çıktı
Son dakika haberine göre; 'nin merkeze bağlı Kırıkdağ köyünde 9 Mart 2016'da kaybolan ve "'nda boğuldu" denilen Hamza Adıyaman'ın  kampında olduğu ortaya çıktı. Adıyaman ailesi, 5 yıldır evlatları için mücadele veriyor.
Zap’ta boğuldu dedikleri Hamza Adıyaman PKK kampında çıktı

'nin merkeze bağlı Kırıkdağ köyünde 9 Mart 2016'da kaybolan ve "'nda boğuldu" denilen Hamza Adıyaman'ın ailesi, bir süre sonra çocuklarının terör örgütü  tarafından kaçırıldığını öğrendi. Çocuklarını aramak için 'ın kuzeyine giden acılı anne ve baba, günlerce izini sürdükleri Hamza'yı alamadan dönmek zorunda kaldı.

Evlatlarına kavuşmak için mücadele eden aile, oğullarını, 'de terör örgütü PKK/YPG kampında teröristlerce silah eğitimi verilen çocukların görüntüleri arasında tespit etti. Hamza'yı terör örgütünün elinden kurtarmak için her yolu deneyen aile, bu kez, çocuklarının dağa kaçırılmasından 'yi sorumlu tutan  annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eyleminde seslerini yükseltti. Diyarbakır,  ve 'da HDP il binaları önündeki eylemlere katılan aile, çocuklarına seslenerek dönmesi için çağrıda bulunuyor.



ÖLDÜ DİYE TAZİYE ÇADIRI KURDUK

"BU NASIL BİR VİCDANSIZLIKTIR"



Biz de mektubu devlete götürdük. Çocuğumuzu istiyoruz. Daha 9 yaşındayken götürdüler. 5 yıldır nasıl yatıp kalkıyoruz, nasıl yaşıyoruz bilmiyoruz. Bu çocuğun eline silah verilir mi? Bu nasıl bir vicdansızlıktır" diyerek tepki gösterdi. Bu arada çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi de dün 581'inci gününü geride bıraktı. Aileler evlat nöbetini kararlılıkla sürdürüyor


 

Zap’ta boğuldu dediler PKK kampında çıktı!

.Boğuldu dediler PKK kampından çıktı"BOĞULDU" DEDİLER PKK KAMPINDAN ÇIKTI

Son dakika: PKK/KCK'ya İstanbul'da gece yarısı operasyonu

'da son dakika: Kan donduran tecavüz çığlığı!

Giriş Tarihi: 4.1.2021  07:35 Son Güncelleme: 4.1.2021  08:13

SON DAKİKA: Terör örgütü PKK'dan kaçan kadın teröristten kan donduran itiraflar: Tecavüz edip ölümle tehdit ettiler

Son dakika haberi! 2013'te PKK'ya katılan B.T. kod adlı kadın terörist, Türk güvenlik güçlerine teslim oldu ve verdiği ifadelerde; örgüt içindeki iğrenç tecavüz olaylarını da ifşa etti. Örgüte katıldığı 45'inci günde, banyo yapmak için kullandıkları dere yatağındayken kendilerinden sorumlu '' kod adlı terörist 'ın tecavüzüne uğradığını anlatan B.T., "Terörist Aslan Kalkan bana saldırarak tecavüz etti. Bağırışlarıma kimse gelmedi. Silahla Kalkan'ı ayağından vurdum. Örgüt üst yönetimi olayı anlattığımda beni öldürmekle tehdit etti. 4 yıl sonra mevzide yalnızken 'in tecavüzüne uğradım." dedi.

Sabah

PKK'da kan donduran tecavüz çığlığı

2013'te PKK'ya katılan B.T. kod adlı kadın terörist, Türk güvenlik güçlerine teslim oldu ve verdiği ifadelerde; örgüt içindeki iğrenç tecavüz olaylarını da ifşa etti. Örgüte katıldığı 45'inci günde, banyo yapmak için kullandıkları dere yatağındayken kendilerinden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı terörist Aslan Kalkan'ın tecavüzüne uğradığını anlatan B.T., daha sonra ise, yine İnterpol tarafından Kırmızı Bültenle aranan terörist 'Baver Dersim' kod adlı Süleyman Şahin tarafından tekrar tecavüze uğradığını, bu nedenle aşırı kanama yaşadığını, hastalığının aylarca sürdüğünü, tedavi olmasına izin verilmediğini de anlattı.

B.T., hastalığının ilerlemesiyle Suriye'de gönderildiği hastanede kaçış planı yaparak örgütten kaçtı. İşte B.T.'nin, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne verdiği ifadesinden alıntılar:

Mayıs 2013'te Gare Alanı/Biye bölgesinde 20 erkek, 7 kadın örgüt eğitimi alıyorduk. 45. Günde derede banyo yapacağım sırada bizden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı örgüt mensubu Aslan Kalkan, tek başına dere yatağına gelerek tecavüz etmek için bana saldırdı.

ZERDEŞ BANA TECAVÜZ ETTİ
Bağırışlarıma korkudan hiç kimse gelmedi. Zerdeş bana tecavüz etti. Beni bıraktığında ona ait silahı alarak onu ayağından vurdum. Bu olayı örgütün üst yönetimine bildirdiğimde yanımda tanık olmasına rağmen kimse inanmadı. Hatta bu olayı kimseye söylemememi, söylersem beni öldüreceklerini söylediler. Bu olayın ben istediğim için olduğu yalanını bana dayatmaya çalıştılar. Ağustos 2017'de 8 ay boyunca eğitimler aldım. Nöbet tuttum. ABD'nin gönderdiği silahları konumlandırdım ve mevzi yapım işlerine katıldım.

ELEBAŞI ŞAHİN TECAVÜZ ETMEK İÇİN BANA SALDIRDI
Mervan Taburunda mevzide beklerken 'Baver Dersim' kod adlı kırmızı bültenle aranan örgüt elebaşı Süleyman Şahin birlikte geldiği korumalarını gönderdikten sonra tek olduğumu anlayınca tecavüz etmek üzere bana saldırdı. Karşı koydum ancak bana vurması üzerine baygınlık geçirdim. Kendime geldiğimde KDP'ye ait hastanede olduğumu, örgüt mensubunun bana tecavüz ettiğini ve aşırı derecede kanamam olduğunu gördüm. Doktorlar yapabilecekleri bir şeyleri olmadığını Kerkük'teki başka bir hastaneye gittim. Tedavi sonrası döndüm ama kanamalarım devam ediyordu ve korkumdan önce kimseye tecavüze uğradığımı söyleyemedim.

KAÇIŞ PLANI YAPTIM
Bir türlü iyileşemedim. Hastalığımı söylediğimde kimse bana inanmadı. Yoğun kanamalarımın devam etmesi ve sık sık baygınlık geçirmemden dolayı Suriye Derik'e tedaviye gönderildim. Temmuz 2018'de hastalığımın çok ciddi olduğu, tedavime daha iyi bir hastanede devam edilmesi gerektiği aksi takdirde öleceğimi söylediler. Rejim güçlerine ait Şam'daki hastaneye kargo tipi uçakla gönderildim. 15 ay hasta bakım evinde kaldım. Ocak 2020'de örgüte ait hastanede kaçış planı yapmaya başladım. Şengal'deki hastanede tedavim sürerken burada güvenliğin zayıf olduğunu gördüm. Tanımadığım bir köylünün evine giderek telefonunu istedim ve Almanya'daki annemi arayarak kaçtığımı, kurtulmak istediğimi söyledim. 10 ay boyunca annemin gönderdiği parayla Zaho'da saklandım. Türk güvenlik güçlerinin ikna çalışmaları sonucu Türkiye'ye teslim olmaya karar vererek KDP güçlerine tekrardan teslim oldum. 23 Aralık 2020'de Türk güvenlik güçlerine Habur kapısında teslim edildim...

PKK kampında uğradığı tecavüzü anlattı!ŞİKAYETÇİYİM
B.T örgütten kaçmak isteyen birçok insan olduğunu ancak korkudan bunu yapamadıklarını söyleyerek "Fakat benim gibi ilk fırsat bulduğunda pekçok örgüt mensubu kaçıyor. Bana tecavüz eden 2 teröristle ilgili davacı ve şikayetçiyim" dedi.

'da son dakika: Kan donduran tecavüz çığlığı!

Son dakika haberi! Terör örgütünden kaçan B.T. isimli kadın üst üste yaşadığı tecavüz olaylarını anlattı. İfadesinde kan donduran detaylayın olduğu B.T. tecavüze uğradıktan sonra yaşadıklarını da bir bir aktardı. B.T. "Örgütteki eğitimimin 45'inci gününde derede yıkanırken bizden sorumlu terörist  bana saldırarak tecavüz etti. Bağırışlarıma kimse gelmedi. Silahla Kalkan'ı ayağından vurdum" dedi. İşte o anlarda ve sonrasında yaşananlara dair kaçarak güvenlik güçlerine sığınan teröristin son dakika ifadesi

PKK'da son dakika: Kan donduran tecavüz çığlığı!

PKK'da son dakika haberi ve kan donduran tecavüz çığlığı! Terör örgütünden kaçan kadın yaşadığı cinsel saldırıları tek tek anlattı. İşte ilk uğradığı tecavüz ve örgüt yöneticilerinin adeta sıraya geçerek uyguladıkları cinsel saldırıların anlatıldığı o ifade:

"Örgütteki eğitimimin 45'inci gününde derede yıkanırken bizden sorumlu terörist Aslan Kalkan bana saldırarak tecavüz etti. Bağırışlarıma kimse gelmedi. Silahla Kalkan'ı ayağından vurdum. Örgüt üst yönetimi olayı anlattığımda beni öldürmekle tehdit etti. 4 yıl sonra mevzide yalnızken Süleyman Şahin'in tecavüzüne uğradım. Tecavüz sonrası hastalandım. Uzun süre tedavime izin verilmedi. Hastalığımın ciddi olduğu ortaya çıkınca Suriye'de bir hastaneye gönderildim. Fırsatını bulunca da kaçtım"

İşte kan donduran cinsel saldırılar ve silahların konuştuğu tecavüz sonrası anlar;

2013'TE KATILDIĞI ÖRGÜTÜN GERÇEK YÜZÜYLE DEREDE TECAVÜZ İLE TANIŞTI!

Bundan 8 yıl önce 2013'te PKK'ya katılan B.T. kod adlı kadın terörist, Türk güvenlik güçlerine teslim oldu ve verdiği ifadelerde; örgüt içindeki iğrenç tecavüz olaylarını da ifşa etti. Örgüte katıldığı 45'inci günde, banyo yapmak için kullandıkları dere yatağındayken kendilerinden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı terörist Aslan Kalkan'ın tecavüzüne uğradığını anlatan B.T., daha sonra ise, yine İnterpol tarafından Kırmızı Bültenle aranan terörist 'Baver Dersim' kod adlı Süleyman Şahin tarafından tekrar tecavüze uğradığını anlattı.

İKİNCİ TECAVÜZ VE AŞIRI KANAMA İLE ÖLÜMÜN EŞİĞİNE GELİŞ

İkinci kez tecavüze uğraması nedeniyle aşırı kanama yaşadığını, hastalığının aylarca sürdüğünü, tedavi olmasına izin verilmediğini de anlattı. B.T., hastalığının ilerlemesiyle Suriye'de gönderildiği hastanede kaçış planı yaparak örgütten kaçtı. İşte B.T.'nin, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne verdiği ifadesinden alıntılar:

7 KADIN EĞİTİM ALIYORDUK, BANYO İÇİN DEREYE GİRDİĞİMİZDE...
Mayıs 2013'te Gare Alanı/Biye bölgesinde 20 erkek, 7 kadın örgüt eğitimi alıyorduk. 45. Günde derede banyo yapacağım sırada bizden sorumlu 'Yusuf Zerdeş' kod adlı örgüt mensubu Aslan Kalkan, tek başına dere yatağına gelerek tecavüz etmek için bana saldırdı. Bağırışlarıma korkudan hiç kimse gelmedi. Zerdeş bana tecavüz etti.

KALKAN'I VURDUM!

Beni bıraktığında ona ait silahı alarak onu ayağından vurdum. Bu olayı örgütün üst yönetimine bildirdiğimde yanımda tanık olmasına rağmen kimse inanmadı. Hatta bu olayı kimseye söylemememi, söylersem beni öldüreceklerini söylediler. Bu olayın i ben istediğim için olduğu yalanını bana dayatmaya çalıştılar. Ağustos 2017'de 8 ay boyunca eğitimler aldım. Nöbet tuttum.

DAHA SONRA SÜLEYMAN ŞAHİN GELDİ!

ABD'nin gönderdiği silahları konumlandırdım ve mevzi yapım işlerine katıldım. Mervan Taburunda mevzide beklerken 'Baver Dersim' kod adlı kırmızı bültenle aranan örgüt elebaşı Süleyman Şahin birlikte geldiği korumalarını gönderdikten sonra tek olduğumu anlayınca tecavüz etmek üzere bana saldırdı. Karşı koydum ancak bana vurması üzerine baygınlık geçirdim.

KENDİME GELDİĞİMDE HER YER KANDI

Kendime geldiğimde KDP'ye ait hastanede olduğumu, örgüt mensubunun bana tecavüz ettiğini ve aşırı derecede kanamam olduğunu gördüm. Doktorlar yapabilecekleri bir şeyleri olmadığını Kerkük'teki başka bir hastaneye gittim. Tedavi sonrası döndüm ama kanamalarım devam ediyordu ve korkumdan önce kimseye tecavüze uğradığımı söyleyemedim. Bir türlü iyileşemedim. Hastalığımı söylediğimde kimse bana inanmadı.

ÖLMEK ÜZEREYKEN SURİYE'DE BİR HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜM

Yoğun kanamalarımın devam etmesi ve sık sık baygınlık geçirmemden dolayı Suriye Derik'e tedaviye gönderildim. Temmuz 2018'de hastalığımın çok ciddi olduğu, tedavime daha iyi bir hastanede devam edilmesi gerektiği aksi takdirde öleceğimi söylediler. Rejim güçlerine ait Şam'daki hastaneye kargo tipi uçakla gönderildim. 15 ay hasta bakım evinde kaldım.

TECAVÜZLER SONRASI KAÇIŞ PLANI

Ocak 2020'de örgüte ait hastanede kaçış planı yapmaya başladım. Şengal'deki hastanede tedavim sürerken burada güvenliğin zayıf olduğunu gördüm. Tanımadığım bir köylünün evine giderek telefonunu istedim ve Almanya'daki annemi arayarak kaçtığımı, kurtulmak istediğimi söyledim. 10 ay boyunca annemin gönderdiği parayla Zaho'da saklandım. Türk güvenlik güçlerinin ikna çalışmaları sonucu Türkiye'ye teslim olmaya karar vererek KDP güçlerine tekrardan teslim oldum. 23 Aralık 2020'de Türk güvenlik güçlerine Habur kapısında teslim edildim...

ŞİKAYETÇİYİM: B.T örgütten kaçmak isteyen birçok insan olduğunu ancak korkudan bunu yapamadıklarını söyleyerek "Fakat benim gibi ilk fırsat bulduğunda pekçok örgüt mensubu kaçıyor. Bana tecavüz eden 2 teröristle ilgili davacı ve şikayetçiyim" dedi.

Foto: Arşiv

PKK kampında uğradığı tecavüzü anlattı: Kalkan'ı bacağından vurdum,

2013'te PKK'ya katılan B.T. kod adlı kadın terörist,  güçlerine teslim oldu. Teslim olan terörist, "Örgütteki eğitimimin 45'inci gününde derede yıkanırken bizden sorumlu terörist  bana saldırarak tecavüz etti. Bağırışlarıma kimse gelmedi. Silahla Kalkan'ı ayağından vurdum. Örgüt üst yönetimi olayı anlattığımda beni öldürmekle tehdit etti." sözleriyle örgüt içindeki iğrenç tecavüz olaylarını ifşa etti.

PKK kampında uğradığı tecavüzü anlattı: Kalkan'ı bacağından vurdum

2013'te PKK'ya katılan B.T. kod adlı kadın terörist,  güçlerine teslim oldu ve verdiği ifadelerde; örgüt içindeki iğrenç tecavüz olaylarını da ifşa etti. Örgüte katıldığı 45'inci günde, banyo yapmak için kullandıkları dere yatağındayken kendilerinden sorumlu '' kod adlı terörist 'ın tecavüzüne uğradığını anlatan B.T., daha sonra ise, yine İnterpol tarafından Kırmızı Bültenle aranan terörist '' kod adlı  tarafından tekrar tecavüze uğradığını, bu nedenle aşırı kanama yaşadığını, hastalığının aylarca sürdüğünü, tedavi olmasına izin verilmediğini de anlattı.

B.T., hastalığının ilerlemesiyle 'de gönderildiği hastanede kaçış planı yaparak örgütten kaçtı. İşte B.T.'nin, 'ne verdiği ifadesinden alıntılar:



Mayıs 2013'te Gare Alanı/Biye bölgesinde 20 erkek, 7 kadın örgüt eğitimi alıyorduk. 45. Günde derede banyo yapacağım sırada bizden sorumlu 'Yusuf ' kod adlı örgüt mensubu Aslan Kalkan, tek başına dere yatağına gelerek tecavüz etmek için bana saldırdı. Bağırışlarıma korkudan hiç kimse gelmedi. Zerdeş bana tecavüz etti. Beni bıraktığında ona ait silahı alarak onu ayağından vurdum. Bu olayı örgütün üst yönetimine bildirdiğimde yanımda tanık olmasına rağmen kimse inanmadı. Hatta bu olayı kimseye söylemememi, söylersem beni öldüreceklerini söylediler. Bu olayın i ben istediğim için olduğu yalanını bana dayatmaya çalıştılar.

Ağustos 2017'de 8 ay boyunca eğitimler aldım. Nöbet tuttum. 'nin gönderdiği silahları konumlandırdım ve mevzi yapım işlerine katıldım. Mervan Taburunda mevzide beklerken 'Baver Dersim' kod adlı kırmızı bültenle aranan örgüt elebaşı Süleyman Şahin birlikte geldiği korumalarını gönderdikten sonra tek olduğumu anlayınca tecavüz etmek üzere bana saldırdı. Karşı koydum ancak bana vurması üzerine baygınlık geçirdim. Kendime geldiğimde 'ye ait hastanede olduğumu, örgüt mensubunun bana tecavüz ettiğini ve aşırı derecede kanamam olduğunu gördüm. Doktorlar yapabilecekleri bir şeyleri olmadığını Kerkük'teki başka bir hastaneye gittim.

Tedavi sonrası döndüm ama kanamalarım devam ediyordu ve korkumdan önce kimseye tecavüze uğradığımı söyleyemedim. Bir türlü iyileşemedim. Hastalığımı söylediğimde kimse bana inanmadı. Yoğun kanamalarımın devam etmesi ve sık sık baygınlık geçirmemden dolayı Suriye Derik'e tedaviye gönderildim. Temmuz 2018'de hastalığımın çok ciddi olduğu, tedavime daha iyi bir hastanede devam edilmesi gerektiği aksi takdirde öleceğimi söylediler. Rejim güçlerine ait Şam'daki hastaneye kargo tipi uçakla gönderildim. 15 ay hasta bakım evinde kaldım.

Ocak 2020'de örgüte ait hastanede kaçış planı yapmaya başladım. Şengal'deki hastanede tedavim sürerken burada güvenliğin zayıf olduğunu gördüm. Tanımadığım bir köylünün evine giderek telefonunu istedim ve Almanya'daki annemi arayarak kaçtığımı, kurtulmak istediğimi söyledim. 10 ay boyunca annemin gönderdiği parayla Zaho'da saklandım. Türk güvenlik güçlerinin ikna çalışmaları sonucu Türkiye'ye teslim olmaya karar vererek KDP güçlerine tekrardan teslim oldum. 23 Aralık 2020'de Türk güvenlik güçlerine Habur kapısında teslim edildim...


ŞİKAYETÇİYİM

İşte ’nın iğrenç yüzü! Tecavüz ettikleri 5 kadına bombalı infaz!

Eli kanlı terör örgütü ’nın iğrenç yüzü her gün yeni bir haberle daha da ortaya çıkıyor. Gelen son dakika haberinde ’ta etkisiz hale getirilen PKK elebaşlarından Hülya Eroğlu’nun mide bulandıran infazı terörist itirafları ile ortaya çıktı. Eroğlu kendisine tecavüze uğradıklarını söyleyen 5 kadın teröristi üzerlerine el bombası atarak infaz etti.

Son dakika haberi: PKK'nın kadın yapılanması YJA Star'ın başındaki isim olan Hülya Eroğlu 4 milyon ödüllü kırmızı listede aranırken, 2 Kasım 2017'de Şırnak'ın Besler Dereler bölgesinde SİHA'lı operasyonla etkisiz hale getirildi. "Delal Amed " kod adlı terörist elebaşının etkisiz hale getirişmeden 3 ay önce Kandil'de Kaşura Kampı'nda, tecavüze uğradıklarını söyleyen Suriyeli 5 kadın teröristi, üzerlerine el bombası atarak infaz ettiği ortaya çıktı. Kan donduran detayları olan tecavüz ve infaz anlarına ilişkin tüm karanlık noktalar aydınlandı. İşte pimi çekerek 5 kadın teröristin üzerine bomba atan Eroğlu'nun PKK kampında yaptıkları;

TESLİM OLAN 22 YAŞINDAKİ KADIN TERÖRİST İTİRAF ETTİ
Sözde PKK/ KCK'nın Beşli Yürütme Konseyinde yer alan ve 25 yıldır bulunduğu örgüt içinde Türkiye'de 46 ayrı olayda 215 güvenlik görevlisinin şehit edilmesinden sorumlu Eroğlu'nun yaptığı bu korkunç infaz Suriye'nin kuzeyindeki terör gruplarından kaçarak bu yılın Mart ayında hudut karakoluna teslim olan Zeynep Rohani kod adlı N.Z (22) adlı kadın teröristtin ifadesiyle ortaya çıktı.

"SİZ BAŞTAN ÇIKARDINIZ..."
Türkiye'de herhangi bir silahlı eyleme katılmadığı belirlenince, ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Zeynep Rohani, "Ruhumdan silemediğim olaylardan biri Eylül 2017'de, Irak'ın Haftanin alanında bulunan Kaşura Kampında yaşanan bir olay. Kadın yapılanması YJA-Star'ın ana karargâh komutanı Hülya Eroğlu, sık ormanların bulunduğu eğitim alanında, kampta bulunan kadınlarla toplantı yaptı.

"SİZ DE KADINSINIZ NEDEN BİZE YARDIM ETMİYORSUNUZ?" DEDİLER VE...
PKK'daki kadın mücadelesini överken, yanımda oturan, Suriye uyruklu Sarya ve Canda, Kelereş kampında kamp sorumlusu olan Özgür Gever'in tecavüzüne uğradıklarını söyledi. Hülya Eroğlu ise, 'Konumuz bu değil. Siz Özgür arkadaşı yoldan çıkarmış olmayasınız' diye bağırdı. Bu defa yine Suriyeli olan Zozan, Tolhindan ve Berivan, 'Biz de Avaşin Kampı'na yeni geldiğimizde aynı kötülüğe maruz kaldık. Siz de kadınsınız, niçin bizi suçlu görüyorsunuz da yardım etmiyorsunuz?' dedi.

"BEKLEYİN KAHPELER" DEDİ VE
Oturduğu yerden hışımla kalkan Hülya Eroğlu, 'Burada, bir dava uğruna hepimiz bir takım bedeller ödedik kahpeler. Bekleyin burada geliyorum' diyerek oradan ayrıldı. 15-20 dakika sonra geri dönüp, 'sordum soruşturdum. Siz yalan söylüyorsunuz' diye bağırdı. Korumalarıyla birlikte 5 kadını kaldırıp, 100-150 metre ilerideki dere yatağına götürdü. Ardından hepimiz el bombası sesiyle irkildik.

GERİ GELDİĞİNDE "ARTIK ŞİKAYETLERİ KALMADI" DEDİ
Dere yatağından tekrar yanımıza gelen Hülya Eroğlu, kahkahalar atarak, 'artık şikâyet edecekleri konu kalmadı' deyip oradan ayrıldı. Belindeki kuşağına takılı 2 el bombasından birinin yerinde olmadığını fark ettik. Onları el bombası ile öldürdüğünü anladık. Bu olaya şahit olan 30-35 kadın, bir hafta sonra başka kamplara gönderildik. Beni de Suriye'deki Mümbiç'e gönderdiler" dedi.

SONRA DA KLASİK "HAREKÂTTA ÖLDÜ" YALANINI UYDURDULAR
İstihbarat ekipleri, infaz edilen teröristlerin Tolhıldan Kobane, Sarya Kobane, Canda Kobani, Berivan Ayhan ve Zozan Zilan kod adlı Suriyeli teröristler olduğunu tespit etti. Zeynep Rohani de istihbarat ekiplerinin bilgisayar ortamında gösterdiği son 3 yılda örgütün öldüğünü açıkladığı yüzlerce terörist fotoğrafının arasından, infaz edilen 5 kadını teşhis etti. Örgüt ise her zamanki gibi yalana sarılarak, 5 kadın teröristin farklı zamanlardaki hava harekatlarında öldüklerini açıkladı.

HDP'Lİ VEKİLLER CENAZESİNE KATILMIŞTI
2 Kasım 2017'de telsiz konuşmasından yeri belirlenen Hülya Eroğlu, Şırnak'ın Bestler- Dereler bölgesi kırsalına SİHA ile düzenlenen operasyonda, nokta atışıyla, yanındaki Botan saha sorumlusu olan "Aze Malazgirt" kod adlı Aslı Özkaya ve 5 korumasıyla etkisiz hale getirilmişti. HDP'li milletvekilleri Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp, Berdan Öztürk, Nadir Yıldırım, Ahmet Yıldırım ve Leyla Birlik, Eroğlu'nun Diyarbakır'daki cenazesine ve taziyesine katılmışlardı.

İçişleri Bakanlığı'nın suç duyurusuyla 6 HDP milletvekili hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı. Hülya Eroğlu'nun 'Kandil hatırası' fotoğraf karesinde Selahattin Demirtaş da yer alıyor.

PKK çocukları hedef aldı! Kalleş saldırıPKK ÇOCUKLARI HEDEF ALDI! KALLEŞ SALDIRI

PKK terör örgütü kendini nasıl finanse ediyor? PKK Avrupa’da varlığı neye dayanıyor?PKK TERÖR ÖRGÜTÜ KENDİNİ NASIL FİNANSE EDİYOR? PKK AVRUPA’DA VARLIĞI NEYE DAYANIYOR?

PKK tarafından kızı kaçırılan anne Selahattin Demirtaş'a özgürlük isteyen HDP'ye tepki gösterdi! Bakan Süleyman Soylu o anı paylaştıPKK TARAFINDAN KIZI KAÇIRILAN ANNE SELAHATTİN DEMİRTAŞ'A ÖZGÜRLÜK İSTEYEN HDP'YE TEPKİ GÖSTERDİ! BAKAN SÜLEYMAN SOYLU O ANI PAYLAŞTI

PKK tarafından kaçırılan kızına böyle seslendi: Kardeşin askere gidecek onu mu öldüreceksin?PKK TARAFINDAN KAÇIRILAN KIZINA BÖYLE SESLENDİ: KARDEŞİN ASKERE GİDECEK ONU MU ÖLDÜRECEKSİN?

PKK gençleri artık kandıramıyor! Katılım sıfıra indiPKK GENÇLERİ ARTIK KANDIRAMIYOR! KATILIM SIFIRA İNDİ

PKK'nın iğrenç yüzünü itiraf etti: Arkadaşlarım tecavüze uğradıPKK'NIN İĞRENÇ YÜZÜNÜ İTİRAF ETTİ: ARKADAŞLARIM TECAVÜZE UĞRADI


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum