Son dakika: Başkan Erdoğan: Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir

Başkan Erdoğan, Gaziantep'te 300 Fabrika Toplu Açılış Töreni'nde hitap etti ve önemli açıklamalar yaptı. CHP'li Selin Sayek Böke'nin skandal sözlerine yanıt veren Başkan Erdoğan, "Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa, onun amacı ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır. Her kim devlet ile özel sektörün işbirliğini acımasızca eleştiriyorsa onun hedefi Türkiye'yi yurt dışına bağımlı kılmaktır." dedi. Bir de müjde veren Başkan Erdoğan "Ankara ve Bursa'dan sonra Gaziantep'te modern fabrika

Son dakika: Başkan Erdoğan: Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir
27 Eylül 2020 - 02:32 - Güncelleme: 27 Eylül 2020 - 03:19
Son dakika: Başkan Erdoğan: Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir." dedi.

Giriş Tarihi: 26.9.2020  17:56 Son Güncelleme: 27.9.2020  02:34

Son dakika: Başkan Erdoğan: Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir

- Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça Türk ekonomisi, yeni rekorlara koşmaya devam edecektir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep 300 Fabrika Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.

Yaklaşık 1,5 yıllık bir hasretin ardından tekrar Gaziantep'te bulunmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Erdoğan, Gaziantep halkına, destekleri, duaları, şahsına gösterdikleri teveccühleri için teşekkür etti.

Ülke sanayisi açısından gurur dolu bir gün geçirdiklerini ifade eden Erdoğan, az önce ülkenin kendi alanında en önemli organizasyonu olan TEKNOFEST'te gençlerle bir araya geldiklerini anımsattı. Burada bir kez daha gençlerin, genç girişimcilerin ufkuna, vizyonuna şahit olduklarını anlatan Erdoğan, "Gördüğümüz manzara, Türkiye'nin aydınlık yarınlarına olan inancımızı daha da güçlendirdi.
Geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlerin, teknoloji konusundaki heyecanları ve üretkenlikleri, diğer hususlarda da bize umut verdi." diye konuştu.

Şimdi de Gaziantep'teki organize sanayi bölgelerinde yapımı tamamlanan ve hizmete giren 300 fabrikanın resmi açılışını yapacaklarını aktaran Erdoğan, emeği geçenlere teşekkür etti. Gaziantep'in gelişmesi, kalkınması için çaba gösteren, bu tesisleri şehre kazandıran iş insanlarına, girişimcilere, yatırımcılara da teşekkürlerini ileten Erdoğan, resmi açılışı yapılacak 300 fabrikanın şehre, ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.

Çoğunluğu 5'inci Organize Sanayi Bölgesi'nde olan bu yatırımların tekstil, gıda ve ambalaj sektörlerinde yoğunlaştığını belirten Erdoğan, "Toplamda 15 milyar liralık yatırım bedeliyle hizmete giren bu fabrikalarda, 45 bin vatandaşımız doğrudan istihdam imkanına kavuştu.
Dolaylı istihdamı da hesaba kattığımızda bu sayı 100 bini aşıyor.
Tabii işin bir de dış ticaret ve döviz kazandırma boyutu var.
Tam kapasite üretime geçilmesiyle bu fabrikaların, Gaziantep'in ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlaması bekleniyor." değerlendirmesinde bulundu.

- "GÖSTERDİĞİMİZ ÖRNEKLERİN BAŞINDA GAZİANTEP GELİYOR"

Her bir firmanın, sanayi tesisinin, Gaziantep'in yüzünü ağarttığı kadar, 83 milyonun tamamıyla birlikte Türkiye için de gurur kaynağı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gerek ülkemizdeki yatırımcılara, gerekse dünyanın farklı köşelerinde bir araya geldiğimiz iş insanlarına gösterdiğimiz örneklerin başında Gaziantep geliyor.
Afrika'dan Ortadoğu'ya, Avrupa'dan Asya ve Amerika'ya kadar dünyanın 100'ü aşkın ülkesinde sizlerin ürünleriyle karşılaşıyoruz.
Sadece tekstilde değil, gıdadan kimyaya, ambalajdan metal ve makine sanayiine uzanan çok geniş bir yelpazede Gaziantepli firmalarımız ihracat gerçekleştiriyor.
İhracatta Türkiye'nin marka şehirlerinden olan Gaziantep'in, önümüzdeki dönemde bu başarı grafiğini daha da yukarıya taşıyacağına inanıyorum.
Sadece açılışını yaptığımız fabrikalar bile şehrimizin dinamizmini, vizyonunu ve üretim kapasitesini ispata yeterlidir.
Bu açılışlar aynı zamanda yatırımcımızın özgüveninin ne kadar yüksek olduğuna, geleceğe ne denli büyük bir umutla ve heyecanla baktığına işaret ediyor. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemde, ülkemizin ihtiyaç duyduğu şey işte bu motivasyondur, bu heyecandır, bu dinamizmdir."

Şeamet tellallarına kulak asmadan, milletle birlikte çalışmaya, üretmeye, şehirlere ve ülkeye yatırım yapmaya devam ettiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin, son 18 yılda hangi girdaplardan, hangi saldırılardan, hangi tuzaklardan sıyrılarak bugünlere geldiğini en iyi sizler biliyorsunuz.
Bugüne kadar, 2008 küresel krizinden bölgemizdeki çatışmalara, terörden darbe girişimine ülkemizi ve bağımsızlığımızı hedef alan birçok saldırıyı, hamdolsun, başarıyla bertaraf ettik.
Altyapı ve hizmet alanlarındaki yatırımlarımızla Cumhuriyet tarihimizin tamamında yapılanları üçe, beşe, hatta ona katladık.
Tüm bunları birbirimize inandığımız, birbirimize güvendiğimiz, tam bir dayanışma içinde hareket ettiğimiz için yapabildik.
Karşılaştığımız tüm badirelerin üstesinden, Türkiye'nin tökezlemesi için ellerini ovuşturan bir güruhun engelleme çabalarına rağmen geldik."

- "SALGININ TÜRKİYE'Yİ SIKINTIYA DÜŞÜRMESİNE, TÖKEZLETMESİNE İZİN VERMEDİK"

Son dönemde de koronavirüs salgınıyla mücadele ettiklerini belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı avantajları en iyi şekilde değerlendirerek aldıkları tedbirler sayesinde, bu salgının Türkiye'yi sıkıntıya düşürmesine, tökezletmesine müsaade etmediklerini vurguladı.

Kamu hizmetlerinin aksamasına izin vermedikleri gibi toplumun hiçbir kesimini de yalnız bırakmadıklarını ifade eden Erdoğan, Ekonomik İstikrar Kalkanı paketiyle vatandaşları, esnafı ve firmaları salgının etkilerine karşı korumaya aldıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Salgın sebebiyle gelişmiş ülkelerin dahi içine kapandığı günlerde, biz sanayicimizle, ticaret erbabımızla birlikte hareket ederek yeni pazarlara açılmanın, müşteri yelpazemizi genişletmenin mücadelesini verdik.
Sanayicimizle bir araya geldikçe, üreticilerimizi dinledikçe şu gerçeği net olarak görüyoruz.
Her ne kadar bu salgın beraberinde çeşitli zorluklar getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat pencereleri de açıyor.
Türk şirketleri, kaliteli ürünleri, rekabetçi fiyatları, coğrafi avantajları ve elbette güvenirlikleriyle giderek daha çok takdir topluyor.
Uluslararası şirketlerin alternatif üretim üssü arayışlarında, Türkiye'nin adı artık daha fazla zikrediliyor.
Sanayisi, üretim kapasitesi, nitelikli işgücü, üç kıtayı birleştiren stratejik konumu, sağlık ve ulaşım altyapısı ile ülkemizin yıldızı daha çok parlıyor.
Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça, Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir.
Daha önce ifade ettiğim gibi Türkiye, sadece sağlık turizminde değil, ihracattan üretime, tarımdan sanayiye birçok alanda salgın sürecinden güçlenerek çıkacaktır."

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her kim 21'inci yüzyıl Türkiyesinde özel sektörü düşmanlaştırıyorsa onun, ülkemizin kalkınmasıyla ilgili bir hassasiyeti yoktur. Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa onun amacı, ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır." dedi.

Başkan Erdoğan'dan Gaziantep'te müjdeyi verdiCumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep 300 Fabrika Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.

Özel sektörün ekonominin en önemli itici gücü olduğunu, bunun için 18 yıldır Türkiye ekonomisini özel sektör eliyle büyütmeye çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, yaptıkları yatırımlar ve gerçekleştirdikleri düzenlemelerle özel sektörün önündeki engelleri kaldırarak, iş insanlarını ve firmaları desteklediklerini, teşvik ettiklerini dile getirdi.

Erdoğan, "İş dünyamızın önünü açan, işlerini kolaylaştıran, büyüten, geliştiren, rekabet gücünü artıran her adımı ülkemiz ve milletimiz için kazanç olarak gördük. Özel sektörümüz de bizim açtığımız yoldan ilerleyerek ülkemizin ekonomik büyümesinin lokomotifi oldu. Kamu-özel ortaklığı ve dayanışmasına dayanan bu süreci 'Türkiye modeli' diye tanımlıyoruz." şeklinde konuştu.

Geldikleri yerin önemli ancak henüz yetersiz olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Özellikle küresel ölçekte iş yapan firma sayımızın çoğalması gerekiyor. Bu yönde elde ettiğimiz her başarı, Türkiye'nin marka değerinin artması demektir. Her kim 21'inci yüzyıl Türkiyesinde özel sektörü düşmanlaştırıyorsa onun, ülkemizin kalkınmasıyla ilgili bir hassasiyeti yoktur. Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa onun amacı, ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır. Her kim devlet ile özel sektörün iş birliğini acımasızca eleştiriyorsa onun hedefi, Türkiye'yi yurt dışına bağımlı kılmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, "İş dünyamızın önünü açan, işlerini kolaylaştıran, büyüten, geliştiren, rekabet gücünü artıran her adımı ülkemiz ve milletimiz için kazanç olarak gördük. Özel sektörümüz de bizim açtığımız yoldan ilerleyerek ülkemizin ekonomik büyümesinin lokomotifi oldu. Kamu-özel ortaklığı ve dayanışmasına dayanan bu süreci 'Türkiye modeli' diye tanımlıyoruz." şeklinde konuştu.

Son dakika haberi: Başkan Erdoğan'dan sert açıklamalar!

Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'te 300 fabrikanın toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, "Bu fabrikalarda 45 bin vatandaşımız doğrudan istihdama kavuştu" ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke'nin skandal sözleri ile ilgili ''Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa, onun amacı ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır.'' dedi.

Video Player

00:02 | 06:40

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Online Video Platform

Gaziantep yine bizi bağrına bastı. Bugün gerçekten ülkemiz sanayisi açısından gurur dolu bir gün geçiriyoruz. Az önce ülkemizin kendi alanında en önemli festivali olan TEKNOFEST'te bir araya geldik.

Gördüğümüz manzara Türkiye'nin aydınlık yarınlara olan inancımızı bir kez daha pekiştirdi.

Şimdi de Gaziantep'teki organize sanayi bölgelerinde yapımı tamamlanan ve hizmete giren 300 fabrikamızın resmi açılışını yapıyoruz. 

AMAÇLARI TÜRKİYE'Yİ YURT DIŞINA BAĞLIM KILMAK!
Geldikleri yerin önemli ancak henüz yetersiz olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Özellikle küresel ölçekte iş yapan firma sayımızın çoğalması gerekiyor. Bu yönde elde ettiğimiz her başarı, Türkiye'nin marka değerinin artması demektir. Her kim 21'inci yüzyıl Türkiyesinde özel sektörü düşmanlaştırıyorsa onun, ülkemizin kalkınmasıyla ilgili bir hassasiyeti yoktur. Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa onun amacı, ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır. Her kim devlet ile özel sektörün iş birliğini acımasızca eleştiriyorsa onun hedefi, Türkiye'yi yurt dışına bağımlı kılmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"AYNI VESAYETCİ ZİHNİYETİN SİLÜETİ VAR"
Türkiye'nin kalkınmasını, güçlenmesini, ekonomik ve ticari bakımdan gelişmesini savunan hiç kimsenin özel sektöre düşmanlık yapmayacağına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bazı siyasi parti temsilcilerinin son dönemde yaptıkları özel sektör karşıtı açıklamaları aslında bunların zihin kodlarını ortaya koymaktadır. Gerçi bunların mazisinde savunma sanayi başta olmak üzere her alanda özel sektör karşıtlığının birçok örneği vardır. Ülkemizin yetiştirdiği en vizyoner insanlardan Nuri Demirağ'ın uçak fabrikası bizzat dönemin tek parti iradesi tarafından kapatılmıştır. Merhum Nuri Killigil'in modern silah ve cephane fabrikasını sabote eden yine tek parti zihniyetinden başkası değildir. Devrim arabalarının engellenmesinden, Gümüş Motor projesinin akim bırakılmasına kadar ülkemize çağ atlatacak birçok hamlenin sabote edilmesinde aynı vesayetci zihniyetin silüeti vardır. 28 Şubat döneminde, sermayeyi 'yeşil, gri, beyaz' diyerek, renklere ayırarak ekonomimizin altını oyanlar da yine bu faşist ideolojinin mensuplarıdır. Aradan geçen onca zamana, milletten yedikleri onca silleye rağmen maalesef bu zihniyet değişmemekte ısrar etmektedir. Kendileri bilirler, milletimiz vakti saati geldiğinde bunları da siyaset arşivinin tozlu raflarına kaldırmakta tereddüt etmeyecektir."

Kendi işlerine ve hedeflerine bakacaklarını söyleyen Erdoğan, millete her alanda yeni hizmetler, yeni eserler kazandırmaya, yeni üretim ve istihdam kanalları oluşturmaya devam edeceklerini bildirdi.

Başkan Erdoğan'dan Cumhur İttifakı mesajı

- "AYNI VESAYETCİ ZİHNİYETİN SİLÜETİ VAR"

Türkiye'nin kalkınmasını, güçlenmesini, ekonomik ve ticari bakımdan gelişmesini savunan hiç kimsenin özel sektöre düşmanlık yapmayacağına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bazı siyasi parti temsilcilerinin son dönemde yaptıkları özel sektör karşıtı açıklamaları aslında bunların zihin kodlarını ortaya koymaktadır. Gerçi bunların mazisinde savunma sanayi başta olmak üzere her alanda özel sektör karşıtlığının birçok örneği vardır. Ülkemizin yetiştirdiği en vizyoner insanlardan Nuri Demirağ'ın uçak fabrikası bizzat dönemin tek parti iradesi tarafından kapatılmıştır. Merhum Nuri Killigil'in modern silah ve cephane fabrikasını sabote eden yine tek parti zihniyetinden başkası değildir. Devrim arabalarının engellenmesinden, Gümüş Motor projesinin akim bırakılmasına kadar ülkemize çağ atlatacak birçok hamlenin sabote edilmesinde aynı vesayetci zihniyetin silüeti vardır. 28 Şubat döneminde, sermayeyi 'yeşil, gri, beyaz' diyerek, renklere ayırarak ekonomimizin altını oyanlar da yine bu faşist ideolojinin mensuplarıdır. Aradan geçen onca zamana, milletten yedikleri onca silleye rağmen maalesef bu zihniyet değişmemekte ısrar etmektedir. Kendileri bilirler, milletimiz vakti saati geldiğinde bunları da siyaset arşivinin tozlu raflarına kaldırmakta tereddüt etmeyecektir."

Kendi işlerine ve hedeflerine bakacaklarını söyleyen Erdoğan, millete her alanda yeni hizmetler, yeni eserler kazandırmaya, yeni üretim ve istihdam kanalları oluşturmaya devam edeceklerini bildirdi.

- "MESELE MUARIZLARIN DEĞİL BÜNYENİN SAĞLAM OLMASI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Atalarımız 'Sağlam ağaca kurt yürümez.' diyor, yani mesele muarızların değil bünyenin sağlam olmasıdır. Türkiye kamu tarafı ve özel sektörüyle ne kadar güçlü olursa sosyal dokusu ve ekonomisiyle ne kadar sağlam olursa geleceğine de o derece güvenle bakacaktır." dedi.

Son 18 yılda attıkları adımlarla Türkiye'yi bu doğrultuda önemli bir yere getirdiklerini ifade eden Erdoğan, özellikle üretim ve sanayi altyapısı konusunda tarihi başarılara imza atıklarını belirtti.

Organize sanayi bölgelerinin sayısını 193'ten 320'ye çıkardıklarını, büyük ölçekli yatırımlara yönelik endüstri bölgelerini devreye aldıklarını anlatan Erdoğan, "İnovasyon öncülüğünde büyüme için sıfırdan bir ekosistem inşa ettik. Teknopark sayısını 5'ten 85'e yükseltirken 600'ün üzerinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezi kurulmasını sağladık. Yatırım yapmak isteyene her türlü desteği verdik. Şehirlerimizin potansiyellerini hızla harekete geçirecek stratejiler geliştirdik." diye konuştu.

Gaziantep'in tüm bu imkanları en iyi şekilde kullanan ve en büyük atılımı yapan şehirlerin başında geldiğini vurgulayan Erdoğan, şehirdeki 4 organize sanayi bölgesinde üretime geçen parsellerde 148 bin kişinin istihdam edildiğini, sadece bunların altyapı çalışmaları için şehre 380 milyon lira kaynak aktarıldığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 8 yılda özel sektörün Gaziantep'teki 30 milyar liralık sabit yatırımına teşvik belgesi düzenlendiğini, kente yeni bir ufuk kazandıran 2 teknopark ile 12 Ar-Ge ve Tasarım Merkezinin hizmete girdiğini söyledi.

Gaziantep'teki 11 bin KOBİ'nin KOSGEB desteklerinden faydalandığını anlatan Erdoğan, İpekyolu Kalkınma Ajansının bugüne kadar Gaziantep'te 584 projeye destek olarak 247 milyon liralık yatırım hacmi oluşturduğunu dile getirdi.

Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye her alanda Gaziantep'e çağ atlatan yatırımları hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gaziantep de sağ olsun bu çabaların karşılığını ziyadesiyle verdi. Gaziantep ihracatı 2004 yılında 1,2 milyar dolar düzeyindeyken 2019'da bu rakam 7,5 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde şehrin toplam milli geliri 8,5 milyar liradan 70 milyar liraya yakın bir seviyeye yükseldi. Hedefimiz Gaziantep'i çok daha ilerilere taşımaktır. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, dayanışmamıza sıkı sıkıya sarıldığımızda aşamayacağımız hiçbir engel yoktur."

Bu noktada beşeri sermayenin taşıdığı önemin farkında olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Gençlerin ve çocuklarımızın teknolojiyle iç içe olmalarını istiyoruz. Gaziantep'te bir Deneyap Türkiye Teknoloji Atölyesi kurduk. Ortaokul ve lise seviyesindeki öğrencilerimize burada tasarım, robotik kodlama, yapay zeka ve siber güvenlik gibi alanlarda ücretsiz eğitimler sunuyoruz. Geleceğin teknoloji yıldızları, geleceğin Teknofest şampiyonları inşallah bu atölyelerden çıkacak." dedi.

Gaziantep'teki tüm okulların TÜBİTAK popüler bilim yayınlarına kavuştuğunu belirten Erdoğan, Gaziantep Valiliği, TÜBİTAK ve Şahinbey Belediyesi iş birliğiyle anaokulları dahil şehirdeki 1111 okulun tamamına 200 bin TÜBİTAK kitabını teslim ettiklerini söyledi.

Erdoğan, çocukların hayal dünyasını geliştirip, onlara yeni kabiliyetler kazandıracak bu kitapların hayırlı olmasını dileyerek, şunları kaydetti:

"İlimize bir müjdemiz daha var. Ankara ve Bursa'dan sonra Gaziantep'te bir model fabrika kuruyoruz. İnşallah kasım gibi bu fabrikayı açacağız. Burada teorik ve uygulamalı eğitimler bir arada verilerek firmaların üretim ve verimlilik tekniklerini en iyi şekilde uygulamaları sağlanacak. Aslında konu Gaziantep olunca belediyelerimizin hizmetlerinden Suriyeli kardeşlerimize sahip çıkılmasına kadar anlatacak çok şey var. Yapılan her çalışmadan, her yatırımdan, her hizmetten haberdarım ancak bu seferlik bu kadar diyoruz. İnşallah yılbaşından sonra il kongremiz için şehrimize geldiğimizde tüm bu hususları enine boyuna değerlendireceğiz."

Resmi açılışını gerçekleştirdikleri fabrikaların hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, yatırımları şehre kazandıran sanayiciler ve yatırımcılara da şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, beraberindekilerle tesislerin açılışını yaptı. Açılışta kesilen kurdele, programın yapıldığı alana getirilen yerli makinede üretildi.

Erdoğan, ayrıca canlı bağlantıyla Liv Hospital'in de açılışını yaptı. Böyle modern bir hastanenin Gaziantep'e yakışacağını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Hayırlı olsun diyoruz. Bulunduğumuz organize sanayinin açılış mekanından sizlere selamlar, sevgiler gönderiyoruz. 'Rabb'im dert verip, derman aratmasın.' diyor ve koronavirüs süreci içerisinde ebediyete uğurladığımız tüm vatandaşlarımıza, kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Şu anda hastanelerde olan tüm hastalarımıza Allah'tan şifa diliyoruz. 'Rabb'im bir an önce koronavirüs salgınından tüm ümmeti kurtarsın.' diyoruz."

Programa, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de katıldı.

Erdoğan, ayrıca canlı bağlantıyla Liv Hospital'in de açılışını yaptı. Böyle modern bir hastanenin Gaziantep'e yakışacağını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Hayırlı olsun diyoruz. Bulunduğumuz organize sanayinin açılış mekanından sizlere selamlar, sevgiler gönderiyoruz. 'Rabb'im dert verip, derman aratmasın.' diyor ve koronavirüs süreci içerisinde ebediyete uğurladığımız tüm vatandaşlarımıza, kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Şu anda hastanelerde olan tüm hastalarımıza Allah'tan şifa diliyoruz. 'Rabb'im bir an önce koronavirüs salgınından tüm ümmeti kurtarsın.' diyoruz."

Son dakika haberi: Başkan Erdoğan'dan sert açıklamalar!

Programa, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de katıldı.



"ÖZEL SEKTÖR EKONOMİNİN İTİCİ GÜCÜDÜR"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden "Türkiye, kamu tarafı ve özel sektörüyle ne kadar güçlü olursa, sosyal dokusu ve ekonomisiyle ne kadar sağlam olursa, geleceğine de o derece güvenle bakacaktır" açıklamasında bulundu.

 


Başkan Erdoğan:Geleceğin teknolojileri Türk malı damgasıyla üretilecek

'Teknofest 2020 Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İHA alanında bugün dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdik. İnşallah benzer başarıyı otomobil ve uçan arabalarda yakalayacağız" dedi. Gençlere seslenen Erdoğan, "Sizler hayallerinizde ısrarcı olursanız geleceğin teknolojilerinin 'Türk malı' damgasıyla tasarlanıp üretileceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Video Player

00:00 | 07:54

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Online Video Platform

 

Bu yıl ilk kez Gaziantep'te düzenlenen Havacılık,Uzay ve Teknoloji Festivali'ne((TEKNOFEST2020) katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarışmada dereceye giren gençleri ziyaret ederek, yapılan projelerine imza attı. Ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yapay zekadan siber güvenliğe kadar her alanda çığır açacak yenilikler işte burada tohumlanacak." diyen Erdoğan, "Yapay zeka, siber güvenlik, nesnelerin interneti gibi yeni gelişen alanlar başta olmak üzere teknolojinin her alanında benzer başarılar kazanılmaması için hiçbir sebebi yoktur." dedi.

Geleceğin savunma teknolojilerine Erdoğan imzası!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

100 BİN YARIŞMACI BAŞVURDU

İlk iki TEKNOFEST bu alana ilgi duyan gençlerimiz yanında çocuklarıyla beraber ailelerden oluşan milyonlarla İstanbul'da yapılmıştı. Gaziantep'ten yükselen heyecana ortak olmak istedik. Öncelikle tüm alanlarda dereceye giren takımları gönülden tebrik ediyorum. Şu karşımdaki kalabalık, bu manzara sizlerin azmini ve kararlılığını hiçbir virüsün, hiçbir engelin, hiçbir tehdidin durduramayacağını gösteriyor. TEKNOFEST'e bu yıl 84 farklı ülkeden 100 bin yarışmacı başvurusu yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geleceğin teknolojileri Türk malı damgasıyla üretilecek

"ÇIĞIR AÇACAK YENİLİKLER BURADA TOHUMLANACAK"

İnsansız su altı sistemleri yarışmasında ipi göğüsleyen TEKNOFEST ekibi şimdi uluslararası alanda rekabet edecek özgün sistemler gelişiyor. İki defa roket takımı birinciliği kazanan gençlerimiz bu başarılarını girişime dönüştürmeye hazırlanıyor. Yapay zeka girişimi kuran gençlerimiz, TEKNOFEST'in lise seviyesi birincileriydi. Yapay zekadan siber güvenliğe kadar her alanda çığır açacak yenilikler işte burada tohumlanacak. Yapay zeka, siber güvenlik, nesnelerin interneti gibi yeni gelişen alanlar başta olmak üzere teknolojinin her alanında benzer başarılar kazanılmaması için hiçbir sebebi yoktur.

PAYDAŞ SAYISI 14'TEN 63'E YÜKSELDİ

Festivalin paydaş sayısının 14'ten 63'e yükselmesi, bu heyecanın her kesimi sardığını ispatıdır. Gençlerimize duyulan güvenin ifadesi olan bu tablo bize özgün fikirler geliştiren, üreten, azmeden herkesin gereken mecrayı bulabileceği gösteriyor. Üretmek isteyen herkese aradığı fırsatı sunduk.

"BENZER BAŞARIYI UÇAN ARABADA DA YAKALAYACAĞIZ"

Daha düne kadar insanlı veya insansız hava araçları alanında esamesi okunmayan bir ülke durumundaydık. Bugün ise hedeflerine yönelen bir avuç insan sayesinde aynı alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdik. İnşallah benzer başarıyı otomobilde ve uçan arabalarda yakalayacağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Teknofest'te! Hepsini tek tek imzaladı...

"GELECEĞİN TEKNOLOJİLERİ TÜRK MALI DAMGASIYLA ÜRETİLECEK"

Ülkemizde bazılarının milli teknoloji hamlemizi küçümsediklerini teessürle takip ediyoruz. Teknoloji devrimini gençlerimizle birlikte yürütme çabamız ise bu dönüşümü enerjik bir şekilde hayata geçirme amacımızın bir kaynağıdır. Sizler hayallerinizde ısrarcı olursanız geleceğin teknolojilerinin 'Türk malı' damgasıyla tasarlanıp üretileceğine inanıyorum. Bugüne kadar gençlerimiz onlara güvendiğimiz hiçbir konuda bizi mahcup etmedi. Sevgili gençler, bizim medeniyetimiz insan medeniyetidir. İlim medeniyetidir, irfan medeniyetidir, hikmet medeniyetidir. Bu kavramların ifade ettiği ruhtan korktuğumuz dönemde teknoloji başta olmak üzere her alanda geriledik. Dikkatinizi çekmiştir, sık sık maziden atiye köprü kurmak ifadesini kullanıyorum. Bu öylesine söylenen bir cümle değildir. Mesela İslam Bilim ve Teknoloji tarihini bilmeyen, müzesini gezmemiş hiç kimse bizim şu anda yapmaya çalıştığımız işlerin ilhamını nereden aldığımızı anlayamaz.

"TEKNOFEST BU YIL 21 FARKLI ALANDA DÜZENLENDİ"

Bilim araştırmadır. Araştırma kavramının da tam tercümesi yeniden keşfetmektir. Bu gerçek bize araştırmanın ve geliştirmenin sınırının bulunmadığını ifade eder. Teknolojiye gönül veren gençlerimiz bu geniş alanın neresinden ilerlerse ilerlesinler önleri ve ufukları açıktır. TEKNOFEST'te yarışmalar bu yıl 21 farklı alanda düzenlendi. Belki ilerde bu sayı çok daha fazla artacaktır.

SON DAKİKA: Başkan Recep Tayyip Erdoğan TEKNOFEST'te: Hedefimiz otomobil ve uçan araba...

"EKSİK VARSA TAMAMLARIZ, HATALAR VARSA DÜZELTİRİZ"

Türkiye'nin hedeflerine ulaşmak için tasarlayan, üreten, geliştiren somut neticelere ulaşan başarılı gençlere, başarılı insanlara ihtiyacı var. Daha açık bir ifadeyle; Türkiye'nin size gayretlerinize çabalarına enerjinize vizyonunuza ihtiyacı var. Her birinizden eğitiminize, çalışmalarınıza, geleceğinize dört elle sarılmanızı istiyorum. Standları gezerken ilköğretimdeki yavrularımızı gördüm, üniversitedeki gençlerimizi gördüm. Ürettikleri füzeleri gördüm. Şu andaki menzillerin ötesine ulaşacaklarına inanıyorum. Rabbim yardımcıları olsun. Bütün mesele azmetmek. Bizim gençliğimiz bunları yapar ve yapacaktır. Her şeyin ideal olduğunu da söyleyecek durumda değiliz, ama destek olmakta da kararlıyız. Eksikler varsa tamamlarız, hatalar varsa düzeltiriz, engeller varsa kaldırırız. Yeter ki siz mücadele etmekten, gayret göstermekten vazgeçmeyin. İçinizden nice yıldızlar çıkacağına yürekten inanıyorum.

Mısır'da halk darbeci Sisi'ye karşı ayaklandı: Defol!

Giriş Tarihi: 25.09.2020 Güncelleme Tarihi: 25.09.2020 

Sürgünde yaşayan Mısırlı muhalif müteahhit 'nin yaptığı "rejim karşıtı gösteriler düzenlenmesi" çağrısı üzerine 20 Eylül'de başlayan eylemler, cuma namazından sonra bugün de devam etti.

Mısır'da halk darbeci Sisi'ye karşı ayaklandı: Defol!

Sosyal medyada yayınlanan görüntüler ve Mısır rejimi muhalefetine ait haber sitelerine göre, "Öfke Cuması" olarak isimlendirilen eylemler kapsamında cuma namazının ardından ülkenin farklı kentlerinde gösteriler düzenlendi.

Başkent Kahire'nin en önemli noktalarından Nasr Caddesi'ni trafiğe kapatan eylemciler, Şobra el-Hıyme bölgesinde ise polisle karşı karşıya geldi.

EYLEMLERDE "SİSİ DEFOL" SLOGANLARI ATILDI

"Sisi defol" ve "Sisi'yi bir şekilde devireceğiz" şeklinde sloganlar atan eylemcilerden bazılarının "25 Eylül 2020" diyerek bugünün tarihini ifade ettiği bildirildi.

Giza, Dimyat, Mansura, Minye, Asvan ve Luksor gibi kentlerde sokaklara dökülen göstericilere müdahale eden polisin bazı eylemcileri tartakladığı cep telefonuyla çekilmiş görüntülere yansıdı.

Yazılı bir açıklama yapan İspanya'da yaşayan muhalif müteahhit Muhammed Ali, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'ye seslenerek, "Tahrir ve Ramses meydanları gibi başkentin simgesel özelliği bulunan alanları halka açmasını" istedi.

Mısır'da Sisi'ye karşı büyük ayaklanma! Halk sokaklara döküldü | Tarafsız Haber AjansıNE OLMUŞTU?

Sosyal medya kullanıcıları dün bir açıklama yaparak, Mısır'da bugün yapılması planlanan yönetim karşıtı "Öfke Cuması" gösterilerine geniş katılım sağlanması için halka sokağa çıkma çağrısında bulunmuştu.

Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi destekleyen "Darbeyi Red ve Meşruiyet İçin Ulusal Koalisyonu" da dün yaptığı açıklamayla Cumhurbaşkanı Sisi karşıtı halk hareketinin yanında yer aldığını duyurmuştu.

Mısır'da halk ayaklandı! ''Sisi'nin sonu an meselesi''

Paylaştığı videolu mesajlar ile hızla takipçi sayısını artıran Mısırlı iş insanı Muhammed Ali, Abdulfettah es Sisi’yi devirmek için halkı gösteri düzenlemeye çağırıyor.

Bize ilham veren, devrimin gerçek öğretmeni ve gerçek lideri olan Mısır halkına minnettarlığımı sunuyor, onları en kalbi saygı duygularımla selamlıyorum.

20 Eylül gösterileri belirli elitlerin veya siyasi güçlerin protestoları değil, halkın kalbinden çıkan gerçek halk protestolarıdır.
Bu hareket, Mısır sokaklarında görkemli ve ayırt edici bir başlangıç olup devamına etki edecektir. Yakında Mısır'da ne olacağını tüm dünya görecek.

Zafer'in yakınlığını ve Sisi rejiminin sonunu hissediyorum. Bu bir vakit meselesi haline geldi. Halkın büyük yürüyüşünü tamamlamalıyız.

Protestolara katılanların çoğu yirmili yaşlarındaki gençler. Mısır'ın geleceği yeni nesillerle umut verici.
Şimdi olan şey, daha geniş bir hareketin mukaddimesi ve ülke çapında yayılacak tam teşekküllü bir devrimin başlangıcıdır. Herkes gelecek olanı beklemelidir.

Sisi Cuntası Amasya'da Protesto Edildi

Mısır, modern tarihi boyunca en kötü ve en çirkin koşullarını yaşıyor. Yabancı işgali bile bizlere Sisi'nin yaptığını yapmadı.
Polis güçleri geri adım atmaya başladı. Artık Sisi'yi eskisi kadar güçlü şekilde desteklemiyorlar.

Ordu içinde Sisi'nin uygulamalarından dolayı artan bir huzursuzluk ve kabullenmeme var. Bu yüzden ordu, gösterileri bastırmaya katılmadı.

Muhalif yapılardan uzakta bağımsız olarak çalışıyorum. Çünkü ben "Galabe (kimsesizler)'' ile Mısır halkının umumuyla birlikteyim ve onlarla kalacağım.

Sisi, Mısır'ı ve Mısırlıları yakmaya karar verdi ve geri adım atmayacak. Onun tahtını her gün sallamalı ve devirmeliyiz.
Sisi rejimi, son gösterileri büyük bir korku ve endişeyle karşıladı. Çok yakında (rejimin) ölüm belgesini tüm dünyaya açıklayacağız.

Sisi medyası bulanık sularda balık tutmaya çalıştı.

100 milyon Mısırlı gösteri yapsaydı, "Samsung Medya (Mısırlıların, Sisi yanlısı medya birimlerine taktığı isim)" Sisi'ye karşı tek bir göstericinin olmadığını iddia ederdi.

Mısırlı sanatçı ve müteahhit Muhammed Ali, "Mısır'ın Pazar günü tanık olduğu protesto hareketi, ülkemiz tarihinde ender bir şey olup Mısır sokaklarında ciddi ve farklı bir başlangıçtır. Bu hareketlenmenin bir sonucu olacak ve tüm dünya, Allah'ın yardımı ve özgür Mısırlıların mücadelesi sayesinde yakında Mısır'da neler olacağını görecek." dedi.

yeterartıksisi hashtag on TwitterMuhammed Ali, "Bu protestoların kaynağının halkın kalbi olduğunu ve Mısırlıların kalplerinde ve zihinlerinde artan öfke durumundan etkilendiğini" ekledi.

Ali, "Zaferin yaklaştığını ve Sisi rejiminin sonunun bir zaman meselesi haline geldiğini hissettiğini'' söylerken ''Bu nedenle, hepimizin bu fırsatı değerlendirip, insanların kanlarıyla yazdıkları yolu tamamlamak için gece gündüz çalışmalıyız ve bu uğurda en büyük fedakarlığı yapmalıyız." dedi.

Muhammed Ali, bu büyük protestolara katılanların çoğunluğunun gençler olduğunu belirterek, ''Bu, pek çok alandaki ve vilayetteki güvenlik önlemlerinin şiddetine rağmen coşku yoğunluklarını ve korkusuzluklarını gösterme cesaretiyle kanıtlandı. Bu da Mısır'ın geleceğinin bu yeni nesiller ile umut verici ve göz kamaştırıcı olduğu anlamına geliyor.'' dedi.

Mısırlı iş adamı Muhammed Ali, Sisi rejiminin, ''Gösterilerin büyük bir korku ve endişeyle karşıladığını, çünkü bu protestoların toplumun köklerinden kaynaklandığını ve ülkenin son yedi yıldır tanık olduğu diğer gösterilere benzemediğini kesin olarak anladığını'' vurguladı. "

''Bu, Sisi rejiminin sonunun gerçek başlangıcıdır. Çok yakında (rejimin) ölüm belgesini tüm dünyaya açıklayacağız."

Muhammed Ali'nin Arabi21 ile gerçekleştirdiği röportajın tamamamı Mepa News okurları için Türkçeleştirildi:

Mısır'da yaşanan protestolar hakkında yorumunuz nedir?

Çok mutluyum. Bu 20 Eylül 2019'dan sonra hayatımın en mutlu ikinci günü. Mısır halkı hepimizin gözünü kamaştırıyor. Bize, korku duvarlarını kırabildiklerini ve Sisi'nin tüm gücü ve kuvvetiyle Mısırlılara empoze etmeye çalıştığı korkunç sessizlik bariyerini aşabildiklerini gösteriyorlar. 

En kalbi duygularımla sokakta, somut bir başlangıçla hareket eden büyük Mısır halkını, ailemi, kardeşlerimi selamlıyorum. Tüm dünya yakında Mısır'da ne olacağını Allah'ın yardımı ve özgür Mısırlıların mücadelesi sayesinde görecek.

Mısır'da halk sokaklara indi: 'Defol Sisi seni istemiyoruz'

Zaferin yakın olduğunu ve Sisi rejiminin sonunun an meselesi olduğunu hissediyorum. Bu nedenle hepimiz bu fırsatı değerlendirmeli ve insanları kanlarıyla yazdığı süreci tamamlamak için gece gündüz çalışmalıyız.

Bu gösteriler, hiçbir şekilde belirli elit kesimlerin veya siyasi güçlerin protestoları değildir. Bunlar, bu halkın kalbinden çıkan, Mısırlıların kalplerinde ve zihinlerinde artan öfke durumundan etkilenen gerçek protestolardır. Bu öfke ve farkındalık hali, herkesin göğsüne sarkan korku ve sessizlik duvarlarını paramparça etmeye başladı.

Tahminlerinize göre bu protestolara güçlü bir şekilde katılan belirli kesimler var mı?

Farklı kesimlerden birçok kişi bu protestolara katıldı. Ancak Mısır sahasında bu kez yeni olan şey, bu büyük protestolara katılanların çoğunluğunun yirmili yaşlarındaki ve hatta daha genç kişilerin olmasıydı. Bu, Mısır'ın geleceğinin, bu yeni nesiller ve bu gelecek vaat eden gençlerle umut verici ve göz kamaştırıcı olduğunu gösteriyor. Onlar bugün olduğumuzdan daha iyi bir geleceği hak ediyorlar. Birçok alandaki ve eyaletteki güvenlik önlemlerinin şiddetine rağmen coşkularını ve korkusuzluklarını gösterme cesaretlerinden fark ettik bunu.

Bu protestolara yaygın katılım sağlanmasının sebebi hakkında ne dersiniz?

Halkın büyük tepkisi ve artan halk öfkesi, bu zalim ve baskıcı rejimin yol açtığı ekonomik, sosyal ve güvenlik krizlerinin yanı sıra Mısır'ı baştan sona etkileyen adaletsizlikten kaynaklanıyor.

Burada kritik yaşam seviyesinin, ekonomik, sosyal koşulların ve iktidar ile insanlar arasındaki farkın, Mısır tarihinin en kötüsü olduğunu vurgulamak istiyorum. Mısır, İngiliz veya Fransız işgali sırasında bile bu halde değildi. Ne yazık ki, Sisi'nin yetkisi saygıdeğer her şeyi ihlal etti, kabul edilemez her şeyi işledi ve Mısır'ın tüm insani değerlerini çiğnedi. Öyle ki hiçbir kırmızı çizgi kalmadı.

Hiçbir aklı başında kimse Mısır halkının azami öfke seviyesine ulaştığını, aşırı yük altında olduğunu ve özellikle ekonominin, sağlığın, eğitimin, güvenliğin ve ev yıkımlarının çöküşünün ışığında patlamanın köşesinde olduğunu inkar edemez. Sisi'nin Mısırlılara sunabileceği hiçbir şey yok. Tüm seçeneklerini ve prosedürlerini tüketti. Elinde yeni bir şey yok, kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış birçok Mısırlı için ölüm ve yaşam eşit durumda.

Sisi karşıtı gösteriler öncesi Mısır'da kırmızı alarm

Güvenlik güçlerinin göstericilere müdahelesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geçmişte olduğu gibi kaba bir müdahale yoktu. 25 Ocak devrimi olayları sırasında meydana gelen baskıcı güvenlik uygulamalarına tanık olmadık. Bununla birlikte, güvenlik güçlerinin göstericilere yönelik bazı saldırıları olduğu inkar edilemez. Ancak daha önce olanlara kıyasla sınırlı saldırılardı.

Sizce bunun sebebi nedir?

Bu, polisin Sisi'nin aptallığından sıkılmaya başladığını ve polis güçlerinin bir adım geri adım attığını, son birkaç yılda olduğu gibi artık Sisi'yi güçlü bir şekilde desteklemediklerini gösteriyor. Bir saat dahi iktidarda kalmayı hak etmeyen Sisi'ye tepkisini belli etmek için milyonlarca Mısırlı sokaklara ve meydanlara inerlerse bu geri adımın giderek farklı geri adımlarla takip edileceğini umuyorum.

Geçtiğimiz günlerde benimle iletişime geçen bazı polis memurları da beni arayıp protesto ve gösteri çağrılarıyla dayanışma içinde olduklarını, ülkenin gerileme ve kötüleşmesinden memnuniyetsizliklerini teyit ettiklerini söylemek istiyorum. Hatta bazıları, protestoları desteklemek ve Sisi'yi devirmek için doğrudan ya da dolaylı olarak bir rolleri olabileceği ihtimalini ima etti.

Ayrıca doğru okunması gereken önemli bir şey var. Bu öfkeli protestolar karşısında tek bir asker olmaması ve Mısır ordusunun olay yerinden tamamen kaybolması, askeri kurumun Mısır halkının iradesinden taraf tutmaya başladığını doğruluyor.

Mısırlılar korku duvarını aştı: Protestolar yayılıyor

Sizce ordu, Mısır'daki gösterilerin olduğu yerlerde neden yoktu?

Çünkü ordu içinde Sisi'nin uygulamalarından artan bir huzursuzluk ve nefret var. Herkese silahlı kuvvetler içinde hayal gücünün ötesinde bir gerginlik olduğuna, ordunun ana biriminin Sisi'nin faaliyetlerinden tamamen memnun olmadığına ve ordunun, Sisi'nin askeri yapı da dahil herkesi uçurumun ve yıkımın eşiğine götüreceğini fark ettiklerine dair güvence veriyorum.

 20 Eylül protestolarında bu sahneyi bekliyor muydunuz?

Asla. Aslında bu sahneyi tam olarak beklemiyordum. 20 Eylül 2019'da gerçekleşen kitlesel ve büyük gösterilere şaşırdığım gibi buna da şaşırdım. Özellikle bu büyük hareketlenme için herhangi bir düzenleme ya da organizasyon olmadı. Buna ek olarak muhalif taraflar bu protestolara katılmaya davet edilmedi. Benim davetim dışında başka bir davet yoktu. Bu halk her zaman göz kamaştırıyor ve bizi olabildiğince memnun ediyor.

Gerçekten dün olanların dörtte birinin bile gerçekleşeceğini hayal etmemiştim. Cin şişesinden çıkmaya başladı ve tüm meşru haklarını elde edene kadar şişeye geri dönmeyecek. Şimdi olan şey, daha geniş bir hareketlenmenin başlangıcı. Ülke geneline yayılacak tam teşekküllü bir devrimin başlangıcı olacak. Herkes gelecek olanı beklemelidir.

Yurt içinde veya yurt dışında muhalif kişilerle ortak çalışmadaki pozisyonunuz nedir?

Şu anda sadece Mısır halkıyla çalışıyorum. Yurtiçinde ve yurtdışında tüm muhalif kimselere büyük bir saygı duysam da, protestoları destekleme ve Mısır halkı gibi gösterilere katılma hakkına sahip muhalefetten bağımsız olarak çalışıyorum. Elbette herkesin bu gösterilere katılma ve onlar hakkında fikirlerini açıklama hakkı var. Ancak rollerini veya fedakarlıklarını küçümsemediğim hiçbir muhalif kimseyle hiçbir bağlantım olmadığını, "Galabe (kimsesizler)" ile bir arada bulunduğumu ve bulunmaya devam edeceğimi beyan ederim.

Mısır'ın Sina Yarımadası'ndaki kayıp savaşı

Sizce hangisi daha güçlü? Eylül 2019 protestoları mı yoksa Eylül 2020 protestoları mı?

Bu protestoların diğerlerinden daha güçlü ya da daha büyük olduğunu söyleyemem çünkü Eylül 2019'da olanlar, Eylül 2020 protestolarını tamamlıyor. Önceki ve şimdiki gösterileri birbirinden ayırma söz konusu olamaz çünkü bunlar tek bir şey. Geçen yıl yaşananlar, devrimin kıvılcımının, korku ve sessizlik bariyerini aşmanın fiili başlangıcıydı. Dün olanlar ise (20 Eylül) Eylül 2019'da patlak veren ve son dönemde yaşanan tüm acımasız güvenlik kontrollerine ve tutuklamalara rağmen Mısırlıların korku ve baskı duvarını tam anlamıyla kırdıkları devrimin başlangıcıydı.

- Bazıları sizi, Mısırlıları defalarca gösteriye davet ederek daha fazla vatandaşın tutuklanmasına neden olmakla suçladı. Bu tutuklamalardan gerçekten sorumlu musunuz?

Tutuklama girişimleri, Sisi'nin 2013 yazında Ocak devrimine karşı yaptığı darbeden bu yana bir gün durmadı. Bu kişilere şunu söylüyorum:

Muhammed Ali ortaya çıkmadan önce Mısır'da tutuklama yok muydu? Muhammed Ali, 25 Ocak 2020'de muhalefet güçleriyle siyasi çalışmalarından emekli olduğunu ilan ettikten sonra tutuklamalar durdu mu?

Herkes bilmeli ki Sisi, hayatının son saatine kadar tüm Mısırlılara yönelik baskıcı tedbirlerini ve tacizini asla durdurmayacaktır. Çünkü bu "embesil" Mısır'ı ve Mısırlıları yakmaya karar verdi. Bu günahından geri adım atmayacak. Ona değişikliği dayatmalıyız. Onu her gün yavaş yavaş gücünün tepelerinden uzaklaştırıp tahtından indirmeliyiz.

- Rejimin bu protestoları nasıl karşıladığını düşünüyorsunuz?

Sisi rejimi, gösterileri yoğun bir korku ve endişeyle karşıladı. Çünkü bu protestoların toplumun köklerinden ve rahminden çıktığının, ülkenin son yedi yıldır tanık olduğu diğer gösterilere benzemediğinin, tamamen farklı olduğunun kesinlikle farkında. Eminim ki bu gösteriler Sisi rejiminin sonunun gerçek başlangıcıdır. Çok yakında (rejimin) ölüm belgesini tüm dünyaya açıklayacağız.

- Ancak Sisi medyası gerçekleşen herhangi bir protesto gösterisi olmadığını iddia ederek durumun sakin ve tamamen istikrarlı olduğunu söyledi. Yorumunuz nedir?

Bu normal olan ve onlardan beklenen bir şey. Onlardan başka bir şey yapmaları beklenmez zaten. Mısır'da 100 milyon Mısırlı dışarı çıksa bile Sisi'ye karşı tek bir göstericinin çıkmadığını söyleyecek, durumu inkar edip düpedüz yalanlar ile kabul etmeyecekler.

Bu, 25 Ocak'ta (2013) dünyanın Mısır'da olan bitenle çalkalandığı, farklı eyaletlerde kitlesel gösterilerin dolup taştığı sırada Mübarek'in medyasının hiçbir gösteri veya protesto olmadığını iddia etmesine benzer. Bu nedenle "Samsung medya'' dan (Mısırlıların, Sisi yanlısı medyaya verdiği isim) farklı bir şey beklenilmez.

Mısır lideri Sisi, BAE-İsrail anlaşmasından memnun

- Sonraki adımlar nelerdir? Gelecekte bizi ne bekliyor?

Umuyorum ki büyük ölçekli protestolar, önümüzdeki günlerde Mısır'ın tüm bölgelerine ulaşacak şekilde daha da artacak. Yeni coğrafi bölgeler ve farklı kesimlerin, Sisi'nin iktidarı terk edişine kadar durmayacağı bu protestolara katılacağını umuyoruz. Zira bu nihai bir hedef ve bundan asla vazgeçilmeyecek.

Önümüzdeki saatlerde ve günlerde meyve verene kadar durmayacak olan sürekli hareketliliğimizin detaylarını bir süre sonra açıklayacağız.''

Muhammed Ali, başkent Kahire’nin Nil Nehri kıyısındaki kenti Gize’de büyüdü. Eski bir vücut geliştirme şampiyonu olan babası Ali Abdulhalik'in iş dünyasına atılmış olması sebebiyle Muhammed Ali de "Emlak" isminde bir inşaat şirketinin sahibi oldu.

Muhammed Ali'nin kendi ifadelerine göre, ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip olan Mısır ordusuyla 15 yıl boyunca çeşitli işler yaptı.

Sosyal medyada geçen sene Eylül ayının başından beri paylaştığı videolu mesajlar ile hızla takipçi sayısını artıran Mısırlı iş insanı ve sanatçı Muhammed Ali, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi’yi devirmek için halkı gösteri düzenlemeye çağırıyor.

- ortaklığı kanıtlandı! Mahrem imamın hard diskinden PKK arşivi çıktı

Giriş Tarihi: 26.9.2020  06:59 Son Güncelleme: 26.9.2020  07:05

Polis okulu öğrencilerine mahrem imamlık yapan Muhammet E.’nin hard diskinden  arşivi çıktı. Bilgisayarda ’nin Kürtleri katlettiği iftiralarını içeren İngilizce hazırlanmış kara propaganda videoları da var.

FETÖ-PKK ortaklığı kanıtlandı! Mahrem imamın hard diskinden PKK arşivi çıktı

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca FETÖ'nün Balıkesir Polis Meslek Yüksek Okulu mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Polis Okulu öğrencilerine 2010-2014 yılları arasında mahrem imamlık yapan 13 şüpheli tespit edildi. Yaklaşık 2 ay süren teknik takibin ardından 11 Eylül'de operasyon düğmesine basıldı. Operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden Muhammet E. ile ilgili önemli ayrıntılara ulaşıldı. İstanbul Silivri'deki evinde gözaltına alınan şüpheliye ait hard diskin kardeşinde olduğu tespiti üzerine harekete geçen polis, söz konusu hard diski imha edilmeden ele geçirdi. Balıkesir Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince incelenen 1 terabaytlık hard diskten PKK arşivi çıktı.

'nün mahrem imamının diskinden  arşivi çıktı: İşte kirli ortaklığın belgeleri

Polis okulu öğrencilerine mahrem imamlık yapan Muhammet E.’nin inden  arşivi çıktı. Bilgisayarda Türkiye’nin Kürtleri katlettiği iftiralarını içeren İngilizce hazırlanmış kara propaganda videoları da var.

İşte FETÖ-PKK ortaklığı

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 'nün Balıkesir Polis Meslek Yüksek Okulu mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Polis Okulu öğrencilerine 2010-2014 yılları arasında mahrem imamlık yapan 13 şüpheli tespit edildi. Yaklaşık 2 ay süren teknik takibin ardından 11 Eylül'de operasyon düğmesine basıldı. Operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden Muhammet E. ile ilgili önemli ayrıntılara ulaşıldı. İstanbul Silivri'deki evinde gözaltına alınan şüpheliye ait in kardeşinde olduğu tespiti üzerine harekete geçen polis, söz konusu hard diski imha edilmeden ele geçirdi. Balıkesir Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince incelenen 1 terabaytlık hard diskten  arşivi çıktı.

FETÖ ile PKK ortaklığı belgelendi!Ankara merkezli PKK/KCK operasyonunda 82 gözaltı kararı

PKK VİDEOLARI ÇIKTI

Alınan bilgiye göre, hard diskin içerisinde PKK ve Suriye uzantısı YPG ile örgütün kadın yapılanması YPJ'ye ait organizasyon ve toplantılara ait olduğu anlaşılan çok sayıda video ve örgüt üyelerinin fotoğrafları yer aldığı tespit edildi. Ayrıca aynı hard disk içerisinde Türkiye'nin Kürtleri katlettiği iftiralarını içeren İngilizce hazırlanmış kara propaganda videolarının da bulunduğu belirlendi.

Son dakika: FETÖ ile PKK ortaklığı belgelendi!

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca FETÖ'nün Balıkesir Polis Meslek Yüksek Okulu mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Polis Okulu öğrencilerine 2010-2014 yılları arasında mahrem imamlık yapan 13 şüpheli tespit edildi.

İşte FETÖ-PKK ortaklığı

Polis okulu öğrencilerine mahrem imamlık yapan Muhammet E.’nin hard diskinden PKK arşivi çıktı. Bilgisayarda Türkiye’nin Kürtleri katlettiği iftiralarını içeren İngilizce hazırlanmış kara propaganda videoları da var.

Fotoğraf: Arşiv

Fotoğraf: Arşiv

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca FETÖ’nün Balıkesir Polis Meslek Yüksek Okulu mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, Polis Okulu öğrencilerine 2010-2014 yılları arasında mahrem imamlık yapan 13 şüpheli tespit edildi. Yaklaşık 2 ay süren teknik takibin ardından 11 Eylül’de operasyon düğmesine basıldı. Operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden Muhammet E. ile ilgili önemli ayrıntılara ulaşıldı. İstanbul Silivri’deki evinde gözaltına alınan şüpheliye ait hard diskin kardeşinde olduğu tespiti üzerine harekete geçen polis, söz konusu hard diski imha edilmeden ele geçirdi. Balıkesir Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince incelenen 1 terabaytlık hard diskten PKK arşivi çıktı.

Çocuk kanalında Türk düşmanlığı: PKK ve FETÖ'cü hainlere kucak açan Almanlar Türkiye'ye saldırıyor

DÜNYA

Çocuk kanalında Türk düşmanlığı: PKK ve FETÖ'cü hainlere kucak açan Almanlar Türkiye'ye saldırıyor

PKK VİDEOLARI ÇIKTI

Alınan bilgiye göre, hard diskin içerisinde PKK ve Suriye uzantısı YPG ile örgütün kadın yapılanması YPJ’ye ait organizasyon ve toplantılara ait olduğu anlaşılan çok sayıda video ve örgüt üyelerinin fotoğrafları yer aldığı tespit edildi. Ayrıca aynı hard disk içerisinde Türkiye’nin Kürtleri katlettiği iftiralarını içeren İngilizce hazırlanmış kara propaganda videolarının da bulunduğu belirlendi.

FETÖ'den PKK'ya tam destek!

 OYNAT 01:25

FETÖ'den PKK'ya tam destek!

Fethullahçı Terör Örgütü'nün kirli oyunlarında yer alan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı yaptığı açıklamayla PKK'yı koruyan sözde akademisyenlere açık destek verdi. Daha önce de HDP'ye destek veren ve Fethullah Gülen'in onursal başkanı olduğu vakıf, yayınladığı bildiriyle bebek katili PKK'ya destek verdi.

GİZLİ ÇEKİM ROKET YAPIMI VİDEOSU

Yine söz konusu hard disk içerisinde Jandarma Genel Komutanlığı’na ait hizmete özel olarak hazırlanmış roket yapımı, bakımı ve kullanımına ilişkin belge ve bilgilerin akıllı telefon ile gizli olarak çekilmiş videolarının da yer aldığı ortaya çıkarıldı. Söz konusu bilgi ve belgelerin askeri birim dışına çıkarılması, kopyalanması, yayılması ve başkalarına verilmesi yasak olduğu öğrenildi.

FETÖ, MiT’çileri PKK’ya böyle ispiyonlamış

GÜNDEM

FETÖ, MiT’çileri PKK’ya böyle ispiyonlamış

CASUSLUKTAN TUTUKLANDI

Söz konusu tespitlerin ardından şüpheli Muhammet E., FETÖ üyeliğinin yanı sıra PKK terör örgütü üyeliği ve askeri ve siyasi casusluk suçlarından da sorgulandı. Şüpheli, ifadesinin alınmasının ardından Balıkesir 1. Sulh Ceza Hakimliği’nce “Terör örgütüne üye olma, Askeri ve siyasi casusluk” suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İşte FETÖ ile PKK’nın darbe anlaşması

 OYNAT 00:51

İşte FETÖ ile PKK’nın darbe anlaşması

İstihbari bilgilere göre, FETÖ, PKK'ya 10 ile 20 Temmuz arasında darbe girişiminde bulunulacağını bildirerek, girişimin başarılı olması halinde Rojava'nın tanınması için destek sözü verdi. Ayrıca, FETÖ ve arkasındaki güçlerin, PKK'yı İran'a tehdit olarak kullanmayı planladığı da öğrenildi.

 

PKK FETÖ'ye çalışmış:15 Temmuz’da işbirliği yaptılar

GÜNDEM

PKK FETÖ'ye çalışmış:15 Temmuz’da işbirliği yaptılar

GİZLİ ÇEKİM ROKET YAPIMI VİDEOSU

Yine söz konusu hard disk içerisinde Jandarma Genel Komutanlığı'na ait hizmete özel olarak hazırlanmış roket yapımı, bakımı ve kullanımına ilişkin belge ve bilgilerin akıllı telefon ile gizli olarak çekilmiş videolarının da yer aldığı ortaya çıkarıldı. Söz konusu bilgi ve belgelerin askeri birim dışına çıkarılması, kopyalanması, yayılması ve başkalarına verilmesi yasak olduğu öğrenildi.

CASUSLUKTAN TUTUKLANDI
Söz konusu tespitlerin ardından şüpheli Muhammet E., FETÖ üyeliğinin yanı sıra PKK terör örgütü üyeliği ve askeri ve siyasi casusluk suçlarından da sorgulandı. Yeni Şafak'ın haberine göre, şüpheli, ifadesinin alınmasının ardından Balıkesir 1. Sulh Ceza Hakimliği'nce "Terör örgütüne üye olma, Askeri ve siyasi casusluk" suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Kobani eylemlerine ilişkin soruşturmada 7 ilde 82 kişi için gözaltı kararı

Kobani bahanesiyle düzenlenen eylemlere ilişkin soruşturma kapsamında 7 ilde şu ana kadar aralarında HDP eski milletvekilleri, belediye başkanları ve eski parti yöneticilerinin bulunduğu 19 kişi gözaltına alındı.

Barış Kılıç, Sertaç Bulur, Tanju Özkaya, Zekeriya Karadavut   |25.09.2020

Kobani eylemlerine ilişkin soruşturmada 7 ilde 82 kişi için gözaltı kararı

Devlet, "6-8 Ekim Olayları" faillerinin peşini bırakmadı

Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu'nun da tutuklu bulunduğu 2014'teki Kobani bahanesiyle düzenlenen eylemlere ilişkin soruşturma kapsamında 7 ilde 82 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.

Soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen 82 şüpheliden 19'u gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar arasında eski milletvekili ve HDP'li Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, eski HDP milletvekilleri Ayla Akat Ata, Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan, Nazmi Gür, Emine Beyza Üstün, Emine Ayna, MYK üyesi Alp Altınörs ile mevcut ve eski HDP yöneticilerinin bulunduğu öğrenildi.

Kobani eylemlerine ait arşiv görüntüler

Sırrı Süreyya Önder Aksaray'da gözaltına alındı

Soruşturma kapsamında eski HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Aksaray'da gözaltına alındı. İl emniyet müdürlüğü ekiplerince bir otelde gözaltına alınmasının ardından Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilen Önder, daha sonra Ankara'ya gönderildi.

HDP'li RTÜK üyesi Diyarbakır'da gözaltına alındı

Soruşturma kapsamında, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) HDP'li üyesi Ali Ürküt da Diyarbakır'da gözaltına alındı. Ürküt ile operasyon kapsamında gözaltına alınan eski HDP milletvekilleri Emine Ayna, Altan Tan ve Ayla Akat Ata'nın da bulunduğu 4 şüphelinin emniyetteki işlemleri sürüyor.

İstanbul'da 9 gözaltı

İstanbul'da 14 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildiği öğrenilirken, bu şüphelilerden Bircan Y, Gülfer A, Berfin Özgü K, Can M, Günay K, Bülent B, İsmail Ş, Dilek Y, Emine Beyza Ü. yakalandı. İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yakalanan şüphelilerin adreslerinde aramalar yapıldı.

İşlemleri tamamlanan ve sağlık kontrolünden geçirilen 9 şüpheli, Ankara'ya gönderildi.

PKK'nın dağ kadrosu da Kobani soruşturmasının şüphelileri arasında yer alıyor

Gözaltı kararı verilen şüpheliler arasında silahlı terör örgütü PKK/KCK dağ kadrosundan isimler de bulunuyor. 

Terör örgütü PKK'nın sözde dağ kadrosunda yönetici konumunda olan Cemil Bayık, Ali Haydar Kaytan, Rıza Altun, Duran Kalkan, Murat Karayılan, Zübeyir Aydar, Remzi Kartal, Sabri Ok, Salih Müslüm Muhammed ile kadın yapılanmasında yer alan Azime Yılmaz ve Hacire Ateş de bulunuyor.

Öte yandan, sabah saatlerinde başlayan operasyonda, eski HDP MYK üyesi Cihan Erdal'ın da yakalanmasıyla gözaltına alınanların sayısı 19'a yükseldi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı açıklaması

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada "6, 7, 8 Ekim 2014 tarihlerinde, ülke genelinde 'Kobani' olayları olarak bilinen terör amaçlı eylemlerde PKK/KCK terör örgütü sözde yöneticileri, örgütün gençlik yapılanması, kadın yapılanması ve şehir silahlı yapılanması ile HDP MYK üyeleri ve eş başkanlarınca sosyal medya hesapları ile PKK/KCK terör örgütünün bazı basın yayın organlarında, Fırat Haber Ajansı ve gençlik yapılanması, kadın yapılanması vb üzerinden halka sokağa çıkıp terör eylemleri gerçekleştirmeleri yönünde çok sayıda çağrı yapıldığı" belirtildi.

Açıklamada, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde 6 Ekim 2014'te başlayarak 7, 8, 9 Ekim 2014 tarihlerinde barikatlar kurmak sureti ile yolların kesildiği, uzun namlulu silah, molotof kokteyli, havai fişek, taş ve sopalarla kamu binalarına ve araçlarına, vatandaşların ikametlerine, iş yerlerine ve araçlarına zarar verildiği, çok sayıda vatandaşın ve kolluk kuvveti mensubunun yaralandığı terör olayları sonucu 37 vatandaşın hayatını kaybettiği bildirildi.

Terör eylemlerine dayalı cinayetlerin 7 Ekim 2014'te işlenmeye başlanmasına karşın bu yöndeki çağrıların kararlı şekilde 8 Ekim 2014'te de devam ettiğinin görüldüğü aktarılan açıklamada, olaylar sırasında 37 nitelikli adam öldürme, 29 adam öldürmeye teşebbüs, 3 bin 777 mala zarar verme, 25 alıkoyma, 395 hırsızlık, 15 yağma, 308 iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal, 13 Türk bayrağını yakma, 7 Atatürk'ü Koruma Kanunu'na muhalefet suçunun işlendiği, ayrıca 326 güvenlik görevlisi ile 435 vatandaşın yaralandığı kaydedildi.

Açıklamada, "Ülke genelinde meydana gelen eylemlerde sokağa çıkma çağrısı yapan PKK/KCK terör örgütü ve sözde örgüt yöneticileri ile bazı siyasi parti yönetici ve partililer hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız Terör Suçları Soruşturma Bürosunca 2014/146757 sayı ile soruşturma başlatılmış, soruşturma kapsamında Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu tutuklu bulunmakta olup gelinen aşama itibarıyla Ankara merkezli 7 ilde, 25 Eylül 2020 tarihinden geçerli olmak üzere 82 şüphelinin gözaltına alınmasına karar verilmiştir.Karar gereği şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalara Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü ekiplerince devam edilmektedir." ifadeleri kullanıldı.

HDP'li Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen gözaltına alındı

HDP'li Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 2014'teki Kobani bahanesiyle düzenlenen eylemlere ilişkin soruşturması kapsamında gözaltına alındı.

Cüneyt Çelik   |25.09.2020

HDP'li Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen gözaltına alındı
İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu'nun da tutuklu bulunduğu 2014'teki Kobani bahanesiyle düzenlenen eylemlere ilişkin soruşturması kapsamında sabah saatlerinde İnönü Caddesi'nde bulunan Ayhan Bilgen'in evinde arama yaptı.

Gözaltına alınarak zırhlı polis aracına bindirilen Bilgen daha sonra İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. 

Bu sırada Bilgen'in evinin önünde toplanan bazı partililer duruma tepki gösterdi.

Bilgen, emniyetteki işlemlerinin ardından yoğun güvenlik önlemleri altında polislerce yeniden zırhlı araca konuldu.

Sağlık kontrolünden geçirilerek Kars Harakani Havalimanı'na getirilen Bilgen, uçakla soruşturmanın yürütüldüğü Ankara'ya gönderildi.

Polis ekipleri Bilgen'in götürülüşü sırasında havalimanı etrafında da yoğun güvenlik önlemi aldı.

HDP Kars İl Başkanlığından açıklama 

HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun, HDP Iğdır Milletvekili Habib Eksik, HDP Ağrı Milletvekili Abdullah, HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, Kars Belediye Başkan Yardımcısı Şevin Alaca ve HDP Kars İl Başkanı Cengiz Anli ve bazı partililer HDP'li Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in gözaltına alınmasına tepki gösterdi. 

Parti binasındaki toplantıda grup adına konuşan Cengiz Anli, Bilgen'in yanında olduklarını ifade ederek, "Sayın Ayhan Bilgen'e yönelik sabah saatlerinde yapılan operasyonun hiçbir tutarlılığı bulunmamaktadır. Kars halkı ve Türkiye kamuoyunun da yakından takip ettiği gibi bu yapılanların sadece psikolojik ve stratejik bir operasyon olduğu apaçık ortadadır." dedi.

Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Sancar'ı aradı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Kobani eylemleri soruşturmasına ilişkin HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ı arayarak dayanışma mesajını ilettiği bildirildi.

Barış Gündoğan   |25.09.2020

Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Sancar'ı aradı
HDP'den yapılan açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ı telefonla aradığı belirtildi. 

Görüşmede Sancar'ın, soruşturmaya ilişkin detayları paylaşarak hükümetin içeride ve dışarıda büyük bir siyasi çıkmaz yaşadığını ve bu nedenle HDP’ye yönelik saldırılarına hız vererek bu durumun üzerini örtmeye ve yeniden güç kazanmaya çalıştığını söylediği kaydedildi.

Sancar'ın görüşmede, "Bu saldırı esas olarak HDP üzerinden bütün muhalefete yöneliktir" dediği, soruşturmaya karşı Türkiye’nin her kesiminden yükselen tepkiyi önemsediklerini aktardığı ifade edildi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun ise bu operasyonun siyasi nitelikte olduğuna inandıklarını belirterek, HDP’ye geçmiş olsun dileklerini ilettiği bildirildi.

Kılıçdaroğlu'nun, muhalefete yönelik bu tür saldırı ve operasyonların, iktidarın her alandaki sıkışmışlığıyla bağlantılı olduğunu dile getirdiği belirtilen açıklamada ayrıca destek ve dayanışma duygularını paylaştığı da kaydedildi.

Son dakika: ’da / terör örgütüne operasyon: 7 gözaltı

Son dakika haberine göre, ’da / terör örgütüne yönelik operasyonda 7 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerin,  öncesinde Afrin bölgesinde terör örgütü içerisinde faaliyet gösterdiği ve yasa dışı yollarla ülkeye giriş yaptığı belirtildi.

İstanbul’da PKK operasyonu: 7 gözaltı

 Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, / terör örgütü faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik çalışmalar kapsamında, kentin farklı ilçelerinde belirlenen adreslere operasyon düzenlendi.

Özel harekat timlerinin de katıldığı operasyonda 7 kişi gözaltına alındı.

Adreslerde yapılan aramalarda dijital materyal ve örgüt dokümanları ele geçirildi.

Şüphelilerin,  öncesinde Afrin bölgesinde terör örgütü içerisinde faaliyet gösterdiği ve yasa dışı yollarla ülkeye giriş yaptığı öğrenildi.

Terör örgütü PKK FETÖ'ye çalışmış: 15 Temmuz hain darbe girişiminde iş birliği yaptılarFETÖ'nün avukat yapılanmasına yönelik operasyonda 15 tutuklama

FETÖ’nün Doktor ve Akademisyen Yapılanması’na operasyon! Biruni Üniversitesi Hastanesi'nin başhekimine FETÖ gözaltısı

A Haber ihanetin dünü ve bugününü analiz etti: İşte FETÖ-PKK-DEAŞ-DHKP-C'nin Türkiye'ye verdiği zararlar FETÖ ve PKK 15 Temmuz ihanetinde birleşti! FETÖ'nün sözde 2. Ordu Komutanlığı mahrem imamına hapis HDP'li belediye başkanı 'hizmet ettirmiyorlar' deyip partisinden istifa etti Ermenistan PKK işbirliği! Karabağ için kirli plan

Botoks sonrası hayatını kaybetmişti! Kan donduran sözler...

Son dakika haberine göre;  Beylikdüzü'ndeki Newlife adlı bir güzellik merkezinde kalçasına  yaptırdıktan sonra yaşamını yitiren 1 çocuk annesi 'ın (38) ölümüyle ilgili soruşturma çarpıcı gelişmeler ortaya çıktı.

Giriş Tarihi: 26.09.2020 

Botoks sonrası hayatını kaybetmişti! Kan donduran sözler...

İstanbul'da, botoks operasyonu sonrası hayatını kaybeden Kübra Boyraz'la ilgili şok gelişme...

Botoks sonrası hayatını kaybetmişti! Kan donduran sözler...

Boyraz'ın ölümüyle ilgili ifadelerinin ardından serbest bırakılan 4 şüpheli hakkında yeniden yakalama kararı çıkarıldı. Karara, dosyadaki 5 şüpheliden biri olan ve sözde güzellik merkezinin sahipleriyle irtibatlı olan K.A.'nın itirafçı olması yol açtı. K.A., aynı zamanda Boyraz'ı ölümünden bir gün önce gittiği merkezde fenalaşması üzerine evine götüren kişiydi.

Botoks sonrası hayatını kaybetmişti! Kan donduran sözler...

'OLAY YERİNİ TEMİZLEDİLER'
İşletme sahipleriyle Beylikdüzü'den tanıştığını anlatan K.A. önemli detaylar verdi. Olayın yaşandığı merkeze gidip geldiğini kaydeden K.A., genç kadını fenalaşmış halde gördüğünü söyledi. Salı akşamı diğer şüphelilerden Boyraz'ın öldüğünü öğrendiğini, şüphelilerin yanlarında avukatlarının da bulunduğunu belirten K.A., "Koronavirüs nedeniyle öldüğü yönünde ifade vermemi istediler. Emniyet ya da savcılıkta nasıl ifade vereceklerini tartışıyorlardı. Bayandan temmuzda 20 bin lira aldıklarını konuşuyorlardı. Bu işte kullandıkları bir açık hatları varmış onu da kırıp atmışlar" dedi. Ertesi gün otelde gördüğü sözde güzellik merkezi sahiplerini yine panik halde olduklarını kaydeden K.A., "Asıl şüphelinin ben olduğuma dair tehditkâr konuşmalar yaptılar. Öner Bey'in avukatı Bülent B.'nin operasyonun yapıldığı rezidans odasının temiz olup olmadığına dair soru sordu. O da solüsyonları tuvalete döktüğünü, bidonları arka taraf asansörden attığını, evde işlem yapıldığına dair herhangi bir işlem bırakmadığını söyledi" diye konuştu.

Botoks sonrası hayatını kaybetmişti! Kan donduran sözler...

K.A. ayrıca şüphelilerin kendilerini suçlamaları için tembihlerde bulunduklarını belirtti. Adliyede ifade verip çıktıkları sırada ise kaçması telkininde bulunduklarını kaydetti. K.A.'nın bu ifadelerinin ardından diğer 4 şüphelinin atılı "Taksirle ölüme neden olma" suçunu işlediklerine ilişkin yeni delil ortaya çıkması üzerine tahkikat genişletildi. Öner Ö., Erdal D., Ömer E., Bülent B. hakkında yeniden yakalama kararı çıkartıldı. İki şüpheli İzmir Menemen'de gözaltına alındı. Diğer şüphelileri yakalama çalışması ise sürüyor.

Botoks sonrası hayatını kaybetmişti! Kan donduran sözler...

"YAVRUMUN DİLİ KESİLDİ SON BİR KEZ KONUŞAMADIK BİLE"
Bir ilaç firmasında müdür olarak çalışan Kübra Boyraz, 7 Eylül'de dudak, 19 Eylül'de ise kalçasına botoks yaptırdı. Bir gün sonra ise hayatını kaybetti. Kızını Malatya'da toprağa veren baba Ekrem Solmazgül, "Bu iş resmen ve açık açık bir cinayet. Kızımı hastaneye götürmek yerine eve getirdiler. Ben taşıdım hastaneye. Üstelik utanmadan 'Entübe oldu mu?' diye sordular. Kızımla konuşmaya çalıştım, ağzını açıp tek kelime söyleyemedi. Yavrumun dili kesildi son bir kez bizimle konuşamadı bile" dedi.

Botoks sonrası hayatını kaybetmişti! Kan donduran sözler...

MERDİVEN ALTI UYARISI
Dermatoloji Uzmanı Dr. Erçin Özüntürk: 3 bin ünitenin üzerinde kişide botoks uygulanması kişiyi ölüme götürebilir. Bunun için kesinlikle uzman eller tarafından uygulanmalıdır. Botoks yüze uygulanır, boyuna uygulanır, bacakları inceltmek için uygulanır ama ben meslek yaşamımda hiç kalçaya uygulandığını duymadım. Her zaman söylüyoruz, bu işleri yaptırmak için kesinlikle uzmana başvurmalıyız. Merdivenaltı hizmet veren yerlerden kaçınmalıyız.

Botoks sonrası hayatını kaybetmişti! Kan donduran sözler...

'HEKİM SABIKALI, DEFALARCA ŞİKÂYETTE BULUNDUK'
TÜRK Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD) Başkanı Prof. Dr. Sühan Ayhan: İşlem, yetkisi bulunmayan mekânda sabıkalı bir pratisyen hekim tarafından yapılmış. Bu hekim hakkındaki şikâyetler doğrultusunda 2017'den beri defalarca şikâyette bulunduk.

Sabah / Nazif Karaman

.Tezkeresi beklenirken ölüm haberi gelen asker toprağa verildi

'da vatani görevini yaparken hastalanarak 62 gün sonra vefat eden , memleketi 'nın Emet ilçesine bağlı Gürpınar köyünde düzenlenen törenle toprağa verildi.

Giriş Tarihi: 25.09.2020 

Tezkeresi beklenirken ölüm haberi gelen asker toprağa verildi

Emet ilçesi Gürpınar köyünde düzenlenen askeri cenaze törenine  Valisi Ali Çelik, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Murat Kırbaç, İl Emniyet Müdürü Necmettin Koç, Emet Kaymakamı Hasan Çiçek, Emet Belediye Başkan Vekili Yasin Yılmaz, STK başkanları, Emet ve civar ilçelerden vatandaşlar katıldı.

Askerimizin naaşı ambulansla yaşadığı eve getirilerek ailesi ve komşuları ile helallik alındıktan sonra omuzlarda defnedileceği mezarlığa götürüldü.
Koronavirüs salgın süreci nedeniyle katılımın sınırlı tutulduğu cenaze merasiminde sosyal mesafe ve maske kullanma kurallarına uyulmasına büyük özen gösterildi.

Piyade Er Mehmet Ali Sağlam'ın naaşı, Cuma namazı sonrası Emet ilçe müftüsü İsmail Çınar tarafından kıldırılan cenaze namazının ardından, köy mezarlığına defnedilirken Vali Ali Çelik, Baba Hasan Sağlam'a Türk bayrağı teslim ederek baş sağlığı diledi.

.'da vatani görevini yaparken hastalanarak 62 gün sonra vefat eden , memleketi 'nın Emet ilçesine bağlı Gürpınar köyünde düzenlenen törenle toprağa verildi.

Başkan Erdoğan cuma namazı sonrası cemaate seslendi: Hiçbir beşeri güç bizi birbirimize düşüremeyecek

Giriş Tarihi: 25.09.2020 Güncelleme Tarihi: 25.09.2020 

Son dakika haberi... Başkan , cuma namazını 'nde kıldı. Cami içerisindeki cemaate seslenen Başkan Erdoğan, "Bir arada buluşmayı lütfeden Allah'a hamd olsun. Hepiniz toptan, sımsıkı Allah'ın ipine sarılın. Ayrılığa düşmeyin. Bizi eğer toptan sımsıkı Allah'ın ipi Kur'an'a sarılırsak bilesiniz ki hiçbir beşeri güç bizi birbirimize düşüremeyecek. Ve birbirimizi Allah için seveceğiz. Menfaat makam için değil. Ve birbirimizi Allah için sevdiğimiz sürece de bu millete Allah'ın izniyle kimse herhangi bir şey yapamayacaktır. Hep dua edelim. Allah yar, yardımcımız olsun inşallah" ifadelerini kullandı.

Başkan Erdoğan cuma namazı sonrası cemaate seslendi: Hiçbir beşeri güç bizi birbirimize düşüremeyecek

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı için Üsküdar Kısıklı'daki konutundan Büyük Çamlıca Camisi'ne geçti.

Burada cuma namazını kılan Başkan Erdoğan'a, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak eşlik etti.

Başkan Erdoğan cuma namazı sonrası cemaate seslendi: Hiçbir beşeri güç bizi birbirimize düşüremeyecekBAŞKAN ERDOĞAN CUMA NAMAZI SONRASI CEMAATE SESLENDİ: HİÇBİR BEŞERİ GÜÇ BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞÜREMEYECEK

Cuma namazının ardından cami içerisindeki cemaate seslenen Erdoğan, Al-i İmran suresindeki "Hepiniz toptan, Allah'ın ipine (dinine) sımsıkı sarılın, bölünüp ayrılmayın." ayetinin Arapçasını okuyarak sözlerine başladı.

Başkan Erdoğan cuma namazı sonrası cemaate seslendi

Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:"Bir arada buluşmayı lütfeden Allah'a hamd olsun. Hepiniz toptan, sımsıkı Allah'ın ipine sarılın. Ayrılığa düşmeyin. Bizi eğer toptan sımsıkı Allah'ın ipi Kuran'a sarılırsak bilesiniz ki hiçbir beşeri güç bizi birbirimize düşüremeyecek. Ve birbirimizi Allah için seveceğiz. Menfaat makam için değil. Ve birbirimizi Allah için sevdiğimiz sürece de bu millete Allah'ın izniyle kimse herhangi bir şey yapamayacaktır. Hep dua edelim. Allah yar, yardımcımız olsun inşallah. Ve tüm ailelerinizle birlikte Rabb'im mutluluğunuzu daim eylesin diyorum. Sizleri Allah'a emanet ediyorum.
'den bir skandal daha!  şehidi 'in babasına dava!

Giriş Tarihi: 25.9.2020  01:55 Son Güncelleme: 25.9.2020  08:12

 ile yaptıkları ittifak için kendilerine tepki gösteren  şehidi 'in babası 'e dava açan   ilçe başkanı ve başkan adayı duruşmaya 10 avukatla gelerek adeta şov yaptı. Şehidin babası ise, "Yüreğiniz yetiyorsa, gövde gösterisini PKK-HDP'ye yapın. Bu iftira ile ceza alırsam o kararı şeref madalyası olarak evimin duvarına asarım" ifadelerini kullandı.

Sabah

CHP'den 15 Temmuz şehidinin babasına dava!

'da FETÖ'cü hainlerin hava saldırısı düzenlediği Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda şehit olan 'in kemiklerini sızlattı. 'de 30 Mart yerel leri öncesi şehitlikte düzenlenen programa katılan CHP belediye başkan adayı ve ilçe başkanı, kendilerine tepki gösteren 15 Temmuz Şehidi Cennet Yiğit'in babası 'e kendilerini darp ettiği iftirası ile dava açtı. 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Özel Harekat Daire Başkanlığına düzenlenen hava saldırısında şehit düşen Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit'in babası Yahya Kemal Yiğit, 18 Mart Şehitleri Anma Gününde  ile örtülü ittifak yapan CHP'li yöneticilere görünce tepki gösterdi. 30 Mart yerel seçimleri öncesi yaşanan olayda Bünyan CHP İlçe Başkanı  ve CHP'nin Belediye Başkan Adayı 'a "Hem çocuklarımıza kurşun atanlarla bir olacaksınız hem de buraya geleceksiniz. Hangi yüzle buraya geldiniz, onlar buradaysa ben yokum, ya onlar gidecek ya ben gideceğim, onlarla aynı havayı teneffüs etmem" diye tepki gösteren Yiğit, töreni terk etti.

'BİZİ DÖVDÜ' İFTİRASI
Okan Marzıoğlu ve Mustafa Navruz ise savcılığa giderek suç duyurusunda bulununca, şehit babası hakkında darp ve hakaret suçlamasıyla dava açıldı. Mustafa Navruz, Yiğit'in kendisini darp edip boğazını sıktığını ve ceketini yırttığını iddia ederken, Marzıoğlu da ağız birliği yapmışçasına aynı ifadeyi verdi. Ancak olay günü haber ajanslarının çektiği görüntüleri hesaba katmayan CHP'lilerin yalanı çok geçmeden ortaya çıktı.

CHP'den şehit Cennet Yiğit'in babasına dava!10 AVUKATLA GELDİ
Bünyan Adliyesi'nde görülen darp ve hakaret davasının duruşmasına CHP İl Başkanı Ümit Özer, avukat ordusu ve bir otobüs partili ile gelerek gövde gösterisi yaptı. Şehit babasına iftira atan CHP İlçe Başkanı Okan Marzıoğlu ise destek için gelen partililere sosyal medyadan "Haklı davamızda örgütümüzün gücünü hissettirmeniz bizi daha da güçlendirdi" diyerek teşekkür etti. CHP'nin şehit babasına karşı aldığı tavır pes dedirtti.



'CEZA ALIRSAM ŞEREF MADALYASI OLUR'
Şehidin babası Yahya Kemal Yiğit SABAH'a konuştu. Yiğit yaşanan olaya ilişkin şunları söyledi: "Anma töreninde, protokolle tokalaşarak gelirlerken ben elimi uzatmadım. Çünkü ne şehidimin cenazesine ne taziyesine geldiler, ne de andılar. Ayrıca şehitlerle ilgili en az 25 program oldu hiç birine de katılmadılar. Şehitliğe ise seçim arifesinde propaganda yapmak için geldiler. O zamanda CHP terör örgütünün siyasi destekçisi siyasi parti ile kol kola gezip ittifak yapıyordu. Bunları şehitlikte görünce tepki gösterdim. 'Ne yüzle geldiniz' dedim." Yiğit, "Yalan bunların içine işlemiş. Allah'ta şahit tırnağım bile onlara dokunmadı. Ama boğaz sıkma, yumruk atma, hakaret etme ve ceket yırtmakla suçlandım. Yalanları haber ajanslarının olay günü çektikleri görüntülerle de sabittir. Şehit cenazesine gelmeyen, taziyeye gitmeyen CHP Kayseri il teşkilatı, ne hikmetse 15 Temmuz Şehidi babasına iftira atarak açtıkları davaya bir otobüs ve 10 avukatla gelip şov yaptı. İsterlerse bir değil bin otobüsle gelsinler. Ben bu vatana kızımı şehit vermiş bir babayım. Onlara pabuç bırakmam. Eğer damarlarında Türk kanı varsa ve yürekleri yetiyorsa gidip PKK'ya ve HDP'ye gövde gösterisi yapsınlar. CHP'lilerin iftirasıyla ceza alırsam da o kararı şeref madalyası olarak evimin duvarına asacağım" dedi.

Gücünüz şehit babasına mı yetti

'de  ilçe başkanı ve başkan adayı,  ile ittifak yaptıkları için kendilerine tepki gösteren  şehidi 'in babası 'e darp ve hakaret iftirası ile dava açtı CHP Kayseri İl Başkanı, duruşmaya 10 avukatla giderek şov yaptı. Şehidin babası ise, "Yüreğiniz yetiyorsa, gövde gösterisini PKK-HDP'ye yapın. Bu iftira ile ceza alırsam o kararı şeref madalyası olarak evimin duvarına asarım" dedi

Gücünüz şehit babasına mı yetti

CHP, 15 Temmuz'da FETÖ'cü hainlerin hava saldırısı düzenlediği Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda şehit olan Cennet Yiğit'in kemiklerini sızlattı. Kayseri'de 30 Mart yerel seçimleri öncesi şehitlikte düzenlenen programa katılan CHP belediye başkan adayı ve ilçe başkanı, kendilerine tepki gösteren 15 Temmuz Şehidi Cennet Yiğit'in babası Yahya Kemal Yiğit'e kendilerini darp ettiği iftirası ile dava açtı.

Son dakika: Peş peşe operasyon haberleri: Birçok ilde çok sayıda gözaltı kararı var

Son dakika haberi: 6-7 Ekim faillerine düzenlenen operasyon kapsamında 7 ilde 82 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. FETÖ'ye yönelik de İstanbul merkezli 26 ilde başlatılan operasyonda 76 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıktı.

Son dakika: Peş peşe operasyon haberleri: Birçok ilde çok sayıda gözaltı kararı var

Son dakika haberi: 6-7 Ekim faillerine düzenlenen operasyon kapsamında 7 ilde 82 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.

FETÖ'ye yönelik de İstanbul merkezli 26 ilde başlatılan operasyonda 76 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıktı. 

'ye karşı tehdit dili sökmedi! Başkan Erdoğan'la görüşmek için sıraya girdiler

Giriş Tarihi: 24.9.2020  01:55 Son Güncelleme: 24.9.2020  08:12

 özellikle  konusunda kararlı duruşunu koruyor.  ve , Avrupa Birliği üzerinden Türkiye’yi tehdit ederek bir yere varamayacaklarını anladı. Doğu Akdeniz’deki haklılığını her koşulda savunarak geri adım atmayan Türkiye’nin politikası sonuç verdi. Diploması kapısı aralandı, birçok lider Başkan Erdoğan ile görüşmek için adeta sıraya girdi.

Erdoğan'la görüşmek için sıraya girdiler
'deki sorunların çözümü için Başkan Tayyip Erdoğan'ın, diplomasi ve diyalog kanallarını sonuna kadar açık tutacaklarını belirterek, "Haklarımızı savunurken taviz vermeden hem masada hem sahada olacağız. Doğu Akdeniz'de haklılığımızı her koşulda ve temasta anlatacağız" politikası semeresini verdi. Doğu Akdeniz'de 'ın tırmandırdığı gerilimde diplomasi kazandı. Yunanistan'ın ve başta  olmak üzere destekçisi ülkelerin kışkırtıcı tavrına karşı 'nin vakur duruşu ve diplomasiyi önceleyen tezleri benimsendi. Türkiye ile Yunanistan arasında 2002-2016 yılları arasında 60 tur yapılan istikşafi görüşmeler yeniden başlıyor. Yenişafak'ta yer alan her şöyle:

AYRIŞTIRMA USULLERİNE DE DEVAM
61'incisi İstanbul'da yapılacak olan görüşmelerde sorunların keşfi üzerinde çalışmalara devam edilecek. 14 yıl yürütülen 60 tur görüşmede sonuca varılamayan sorunların tespitinde henüz anlaşamayan taraflar için çözüm ise şimdilik hayli uzak.

Bu süreçte iki ülke silahlı kuvvetleri arasında olası bir kazaya sebebiyet vermemek üzere  nezdinde gerçekleştirilen 'ayrıştırma usullerinin' ele alındığı toplantıların da sürmesi bekleniyor. Türkiye-Yunanistan askeri heyetleri arasındaki teknik toplantıların 5'incisi bu hafta yapıldı.

TÜRKİYE'NİN TEZLERİNE YAKLAŞILDI
Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz'de olası çatışma riskini bertaraf etmeyi amaçlayan askeri görüşmelerin altıncı turu önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek. Başkan Erdoğan'ın AB liderleriyle bizzat gerçekleştirdiği görüşmelerle birlikte bölgedeki gerilimin çözümünde diplomasiyi önceleyen Türkiye'nin tezlerine yaklaşıldığı görülüyor.

KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ
Türkiye'nin Doğu Akdeniz diplomasisinde en kritik hamlelerinden biri, 'nin de içinde yer aldığı bölgesel konferans önerisi oldu. KKTC'de Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası başlayacak müzakerelerin şekli şimdiden tartışılmaya başlanırken, Türkiye, KKTC'nin tanınması ve adanın zenginliklerinin adil paylaşımını öngören uzlaşma zeminini önemsiyor. Bu doğrultuda Doğu Akdeniz konusunda Kıbrıs sorununun çözümü Türkiye'nin öncelikleri arasında.

STOLTENBERG: İYİ BİR İLERLEME KAYDEDİLDİ
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Türkiye ile Yunanistan arasındaki teknik görüşmelerde 'iyi bir ilerleme' kaydedildiğini açıkladı. Ankara ve Atina arasında Doğu Akdeniz'e yönelik teknik görüşmeler sürerken, NATO'dan görüşmelerdeki son duruma ilişkin açıklama geldi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye ile Yunanistan arasındaki teknik görüşmelerde 'iyi bir ilerleme' kaydedildiğini bildirdi.

HEPSİ ERDOĞAN'LA GÖRÜŞMEK İSTİYOR
Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginliğin bitirilmesi için başlatılan diplomatik girişimler hız kazandı. AB Liderler Zirvesi öncesi, AB'nin kurmayları ve Avrupalı liderler peşi sıra Başkan Erdoğan ile görüşmeye başladı.

YÜZÜNE SÖYLEDİ
Başkan Erdoğan, önceki gün AB Konseyi Başkanı  ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile üçlü video konferans görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşme sonrası yapılan açıklamada, Ankara ve Atina'nın görüşmeye hazır olduğu bildirildi. Üçlü zirvenin ardından aynı gün bir görüşme isteği de Fransa'dan geldi. Doğu Akdeniz konusunda Yunanistan'ı ısrarla savunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Erdoğan ile görüşme talebinde bulundu. Erdoğan görüşmede, Fransa'nın Yunanistan ve G.Kıbrıs Rum kesiminin gerginliği tırmandıran iddia ve adımlarını desteklemesine anlam veremediğini belirtti ve diyalog mesajı verdi.

GÖRÜŞMELER SÜRDÜ
Erdoğan dün de AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüştü. Video konferans yöntemiyle ayrı ayrı yapılan görüşmelerde başta Doğu Akdeniz olmak üzere sorunların çözümü konusunda atılacak adımlar ele alındı. Erdoğan, von der Leyen ile görüşmesinde diplomasiye tanınan fırsatın, Yunanistan tarafından daha önce olduğu gibi yine heba edilmemesi temennisinde bulundu. Göçmenler konusunda adil yük ve sorumluluk paylaşımı çağrısını yineleyen Başkan Erdoğan, AB'nin, Yunanistan ile Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansının (Frontex) geri itme uygulamalarıyla yaptığı ihlallerin üzerine gitmesi gerektiğini belirtti.

SAMİMİ ADIMLAR BEKLİYORUZ
Başkan Erdoğan, Stoltenberg ile yaptığı görüşmede ise, Türkiye'nin Doğu Akdeniz meselesinde gerginliğin düşürülmesinden ve diyalogdan yana olduğunu sadece söylemleriyle değil eylemleriyle de açık ve net biçimde ortaya koyduğunu belirtti. Yunanistan'ın gerginliği tırmandırmasına ve tahriklere rağmen Türkiye'nin sağduyulu ve soğukkanlı tavrından taviz vermediğini vurgulayan Başkan Erdoğan, gelinen noktada ilan edilen istikşafi görüşmelerin gidişatının Yunanistan'ın ortamı yumuşatmak için atacağı samimi adımlara bağlı olacağını ifade etti.

Bakan Soylu TGRT’de müjdeli haberi verdi, 17’nci aile evladına kavuştu

Bakan Soylu TGRT'de müjdeli haberi verdi, 17'nci aile evladına kavuştu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TGRT Haber Gündem Özel programında yaptığı açıklamada, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti eylemine devam eden ailelerden birinin daha çocuğuna kavuşacağını açıkladı.

Bakan Soylu TGRT'de müjdeli haberi verdi, 17'nci aile evladına kavuştu

"Hasta yatağımdan kalkıp geldim"

Anne Meryem Akkuş ise kendini yeniden dünyaya gelmiş gibi hissettiğini söyledi. Anne Akkuş, "Bir tane oğlum vardı onun yeri bugün doldu. Bugün dünyaya geldi. Haberi duyunca inanamadım. Hasta yatağımdan kalkıp geldim. Ben burada her zaman ağlıyordum, benim ciğerim yanıyordu ve inşallah en kısa sürede evladıma kavuşurum. Allah devletimizden razı olsun. Benim gibi annelerin inşallah Rabbim gözyaşlarını dindirsin" diye konuştu.

Mutlu haberi alan Akkuş ailesi, şimdi evlatlarına kavuşacağı anı beklemeye başladı.

Bakan Soylu TGRT'de müjdeli haberi verdi, 17'nci aile evladına kavuştu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TGRT Haber Gündem Özel programında yaptığı açıklamada, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti eylemine devam eden ailelerden birinin daha çocuğuna kavuşacağını açıkladı. Oğlunun güvenlik güçlerine teslim olduğu haberini alan baba Fahrettin Akkuş, büyük bir mutluluk yaşadığını söyledi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TGRT Haber'de yayınlanan Gündem Özel programında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, burada yaptığı açıklamada, HDP önünde evlat nöbetine devam eden 17’nci ailenin evladına kavuşacağı müjdesini verdi. Bakan Soylu’nun açıklamalarıyla umutları mutluluğa dönüşen ailelerden Fahrettin Akkuş, oğlu Erkan’ın teslim olduğu haberi ile büyük bir sevinç yaşadığını söyledi. 20 Eylül 2019’da evlat nöbeti eylemine katılan baba Akkuş, “Çok mutluyuz. 5 senedir hep ağladım, hep üzüldüm. 1 senedir mücadele ettim mücadelemiz boşuna gitmedi. Ağlamadan kendimi tutamıyorum. İnşallah hepsi gelir" dedi.

Bakan Soylu TGRT’de müjdeli haberi verdi, 17’nci aile evladına kavuştu

“Hasta yatağımdan kalkıp geldim”
Anne Meryem Akkuş ise kendini yeniden dünyaya gelmiş gibi hissettiğini söyledi. Anne Akkuş, “Bir tane oğlum vardı onun yeri bugün doldu. Bugün dünyaya geldi. Haberi duyunca inanamadım. Hasta yatağımdan kalkıp geldim. Ben burada her zaman ağlıyordum, benim ciğerim yanıyordu ve inşallah en kısa sürede evladıma kavuşurum. Allah devletimizden razı olsun. Benim gibi annelerin inşallah Rabbim gözyaşlarını dindirsin” diye konuştu.
Mutlu haberi alan Akkuş ailesi, şimdi evlatlarına kavuşacağı anı beklemeye başladı.

İçişleri Bakanlığı: 5 örgüt mensubu daha Şırnak'ta güvenlik güçlerine teslim oldu

İçişleri Bakanlığı, emniyet ve jandarmanın ikna çalışmaları neticesinde, 5 örgüt mensubunun Şırnak'ta güvenlik güçlerine teslim olduğunu bildirdi.

İçişleri Bakanlığı, 5 örgüt mensubunun Şırnak’ta güvenlik güçlerine teslim olduğunu açıkladı.

İçişleri Bakanlığı koordinesinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığınca yürütülen ikna çalışmaları neticesinde; 5 örgüt mensubu Şırnak'ta güvenlik güçlerine teslim oldu. Teslim olan teröristlerin örgüte 2011, 2013, 2015 yıllarında katıldığı, Irak ve Suriye'de faaliyet gösterdiği öğrenildi. Son teslim olanlarla birlikte 1 Ocak'tan bu yana ikna yoluyla gelen örgüt mensubu sayısı 162'ye yükseldi.

İ hükümetine yakın Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü’nden İsrail özeleştirisi  ve Erdoğan itirafları
Giriş Tarihi: 24.9.2020  01:55 Son Güncelleme: 24.9.2020  08:12
 hükümetine yakın Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü “21. yüzyılda İsrail için büyük bir zorluk olarak ” başlıklı bir analiz yayımladı. “Erdoğan liderliğinde Türkiye” konusu üzerinde duran analizde çarpıcı detaylar yer aldı. Türkiye’nin yaptığı hamlelerle İsrail’in politikalarını çıkmaza soktuğu belirtilirken ’de Yunanistan’a ve diğer egemen güçlere meydan okuduğuna yer verildi. Analizde yer alan “DEVA Partisi AK Parti'den değil  ve İYİ Parti'den oy çalar" vurgusu ise dikkat çekti.
takvim.com.tr

İsrail özeleştirisi Erdoğan ve Türkiye itirafları!

İsrail hükümetine yakın Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü "21. yüzyılda İsrail için büyük bir zorluk olarak Türkiye" başlıklı bir analiz yayımladı.

"Erdoğan liderliğinde Türkiye" konusu üzerinde duran analizde çarpıcı detaylar yer aldı.

TÜRKİYE'NİN HAMLELERİ İSRAİL'İ ÇIKMAZA SOKTU
Analizde Türkiye'nin, Irak, Suriye, Katar ve Somali'deki askeri varlığını ve Balkanlar'da da aktif rol almasını kendileri için tehdit olarak gördüklerine yer verildi. Ayrıca Türkiye ve Libya arasında imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasının İsrail, Mısır ve Güney Kıbrıs'ın Akdeniz gazını Avrupa'ya taşıma planlarına da bir engel olarak tanımlandı.

DIŞ POLİTİKADA UZUN VADELİ EĞİLİMLER
Türkiye'nin attığı adımlar ve yaptığı hamlelerin günlük değil uzun vadeli eğilimleri yansıttığı belirtilen analizde bu politikanın Erdoğan sonrası dönem için de geçerli olabileceği üzerinden duruluyor. "Türkiye bölgede İsrail'in çıkarlarını tehdit eden hamleler yapıyor" ifadeleri yer alıyor.

"BU GÜÇLÜ ÜLKEYİ AKTİF BİR DÜŞMANA DÖNÜŞTÜRMEKTE ÇIKARIMIZ YOK"
Analizde, "İsrail, Türkiye'ye karşı davranışında çok dikkatli olmalı. Bu güçlü ülkeyi aktif bir düşmana dönüştürmekte çıkarımız yok." İfadeleri de yer aldı.

"LAİK ÇEVRELER VE GÜLENİSTLER İSRAİL İLE İYİ İLİŞKİLER İSTİYOR"
"İsrail, gelecekte AK Partisiz bir hükümet kurulması olasılığı halinde Erdoğan ile Türk toplumu arasında ayrım yapmalı" ifadelerinin yer aldığı analizde Türk toplumundaki laik çevreler ve Gülenistlerin (Fetullahçı Terör Örgütü) İsrail ile iyi ilişkiler istediği belirtildi.

ERDOĞAN'IN LİDERLİĞİNİ SARSACAK KİMSE YOK
Analizde Türkiye'de ufukta Erdoğan'ın hakimiyetini tehdit edecek potansiyelde bir lider olmadığı berlirtilirken Ali Babacan'ın kurduğu DEVA Partisi için de dikkat çeken ifadeler yer aldı.

DEVA PARTİSİ AK PARTİ'DEN OY ÇALAMAYACAK
Babacan'ın kısıtlı başarılarına rağmen karizmatik liderlik yönünden eksik olduğu belirtilirken "Dış ve ekonomi politikasına getirdiği güzel haberlere rağmen, Erdoğan'ın partisinden büyük ölçekli oyları "çalamayacak", ancak büyük olasılıkla CHP'den ve İYİ PARTİ'den oy alacak" ifadeleri dikkat çekti.


 raporunda ’ye övgü: Türk Donanması ihtiyatlıydı
Türk ve Fransız gemileri arasında  açıklarındaki sürece ilişkin inceleme, ’da son aşamaya geldi. Ankara, Fransız fırkateyninin usule aykırı davrandığını gözler önüne serdi. , haklılığını kanıtlayan raporun açıklanmasını bekliyor.

Sabah
Betül Usta
NATO raporunda Türkiye’ye övgü
Son dönemde 'ye karşı hasmane tavır takınan Fransız yönetimi, 10 Haziran'da bir savaş gemilerinin 'de Türk fırkateynleri tarafından taciz edildiği iddiası ile ilgili 'ya rapor hazırladı. Ancak, NATO'ya iddialarını destekleyecek teknik verileri sunamadı. Türkiye gemilerinin, taciz bir yana söz konusu gemiye talepleri üzerine yakıt ikmali yaptığını rapor ve belgelerle kanıtladı. Belgeler müttefikler ve NATO karargâhındaki sivil ve askeri yetkililerle paylaşıldı. NATO makamlarının inceleme sürerken Türk personelin olay sırasındaki profesyonel ve ihtiyatlı yaklaşımına teşekkür ettiği bilgisine ulaşıldı.

3 HAFTALIK ÇALIŞMA
Akdeniz'deki bir NATO misyonu çerçevesinde  açıklarında görev yapan bir Fransız fırkateynine Türk savaş gemileri tarafından "radar kilidi atıldığı" iddia edildi. 'nın iddiası üzerine NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in talimatıyla üç haftalık ayrıntılı bir çalışma yapıldı. 130 sayfalık bir rapor hazırlandı. 'in iddialarını desteklemekten uzak olduğu öne sürülen raporun kesin bir sonuç belirtmediği ve taraflardan birini haklı diğerini haksız göstermemek için dikkatli bir şekilde yazıldığı kaydediliyor. NATO'nun raporu tamamlamasına rağmen açıklama yapmayacağı da iddialar arasında yer alıyor.

ANKARA ÖZÜR BEKLİYOR
Türkiye, olayın aslının, Fransız gemisinin NATO usullerini dikkate almayarak, üç Türk gemisinin ilerlediği konvoyun arasına 20 deniz mili süratle girmek suretiyle tehlikeli bir manevra yapması olduğunu açıkladı. Türkiye, iddiasını destekleyen teknik verileri sunamayan Fransa'dan doğru bilgilendirme yapmamasından dolayı, özür bekliyor.
Doğu Akdeniz'de cirit atan Macron battığını anlayınca Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ı aradı: Diyaloğa hazırız

Sahada ve masada tavizsiz olacağız

Başkan Erdoğan,  MKYK’da ’nin ’deki duruşunu ortaya koydu: Hem diplomasi kapısını açık tutacağız. Hem de haklarımızdan taviz vermeyeceğimizi her platformda vurgulayacağız

Eda IŞIKEda IŞIK
Giriş Tarihi: 24.9.2020

Sahada ve masada tavizsiz olacağız

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün parti kurmaylarıyla biraraya geldiği Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında Doğu Akdeniz ile ilgili önemli mesajlar verdi.
Erdoğan, Türkiye'nin diplomasi ve diyalog kanallarını hep açık tutacağını belirterek "Haklarımızı savunurken taviz vermeden hem masada hem sahada olacağız" dedi.

Başkan Erdoğan'dan Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a geri adım attıran diplomasi

Başkan Erdoğan, MKYK toplantısının başında yaptığı değerlendirmede Türkiye'nin yumuşak gücü diplomasi ile sert gücü askeri varlığının birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısı olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Yaşanan gelişmeler bize bir kez daha gösterdi ki önemli olan bu ikisini uygun zamanda ve gerektiğinde kullanarak netice almak. Doğu Akdeniz meselesinde diplomasinin tüm imkanlarını kullanmak önceliğimiz. Hem diplomasi ve diyalog kapılarını hep açık tutucağız. Hem Türkiye'nin hem de KKTC'nin hak ve menfaatlerini taviz vermeden korumakta tereddüdümüz olmadığını her platformda vurgulamaya devam edeceğiz "ifadesini kullandı.

'TÜRKİYE'SİZ OLMAZ'
Avrupa Birliği ve ABD'nin Doğu Akdeniz'deki yaklaşımlarının Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni cesaretlendirdiğini belirten Erdoğan, ABD'nin bundan sonraki süreçte tarafsız kalmasını umduğunu kaydetti. Erdoğan, AB ile ilişkiler için de "Avrupa Türkiyesiz olmaz. Bunu hesaba katarak adım atmaları gerekir" diye konuştu.

TAHRİKLERE RAĞMEN SAĞDUYUMUZU KORUDUK
Başkan Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Erdoğan, Türkiye'nin Doğu Akdeniz meselesinde gerginliğin düşürülmesinden ve diyalogdan yana olduğunu sadece söylemleriyle değil, eylemleriyle de ortaya koyduğunu belirtti. Yunanistan'ın tahriklerine rağmen Türkiye'nin sağduyulu tavrından taviz vermediğini vurgulayan Erdoğan, görüşmelerin gidişatının Yunanistan'ın atacağı adımlara bağlı olacağını ifade etti. Erdoğan, NATO dayanışmasının ve bu bağlamda Türkiye ile dayanışmanın bölgesel sorunların çözümü noktasındaki önemine de işaret etti.

İSTİKŞAFİ GÖRÜŞME NEDİR?
İstikşafi kelimesi tarafların eleştirel ancak yapıcı şekilde birbirlerinin düşünce ve görüşlerini ele almaları anlamına geliyor. İstikşafi görüşmelerde taraflar birbirine gerekli bilgiyi sağlar, anlaşmazlığı çözmek için öneriler ve karşı öneriler tartışılır. Karar almadan önce iki tarafın da görüş ve tezleri ele alınır. Diplomaside diyaloğu geliştirmek için tercih edilen istikşafi görüşmelere, taraflar arasında birçok sorun bulunduğunda başvurulur.


ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE GÜZEL GELİŞMELERİ DUYURACAĞIZ
Başkan Erdoğan, MKYK toplantısında Kovid -19 aşısı ile ilgili önümüzdeki günlerde güzel gelişmeleri kamuoyuna duyuracaklarını söyledi. AK Parti Sosyal Politikalar Başkanı Fatma Betül Sayan Kaya toplantıda koronavirüs salgınına ilişkin yaptığı sunumda, dünyadaki aşı çalışmalarına ilişkin son gelişmeleri paylaştı. Kaya, sunumunda Almanya ve İngiltere'de okulların açık olduğunu, 10 yaş altı çocukların virüsten az etkilendiklerini belirterek, okulların tamamen açılması önerisinde bulundu.

Son dakika! Başkan Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Leyen ile görüştü. İşte detaylar.

YUNANİSTAN DİPLOMASİ FIRSATINI YİNE HEBA ETMESİN
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile video konferans görüşmesi gerçekleştirdi. Başkan Erdoğan görüşmede, Doğu Akdeniz meselesinin temelinde Yunanistan ve Rum kesiminin maksimalist iddiaları ile Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin haklarının yok sayılmak istenmesinin bulunduğuna işaret etti. Sorunların çözümü için başından beri diyalogdan yana olan Türkiye'nin Yunanistan'la istikşafi görüşmelere hazır olduğunu aktaran Erdoğan, diplomasiye tanınan fırsatın Yunanistan tarafından daha önce olduğu gibi yine heba edilmemesi temennisinde bulundu. Başkan Erdoğan, Türkiye-AB arasında 18 Mart Mutabakatı'nın yenilenmesi, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve vize serbestisinin sağlanması yönünde atılacak adımların, ilişkilerin ilerletilmesine sağlam bir zemin sunacağını ifade etti.
Doğu 'de cirit atan Macron battığını anlayınca Başkan ’ı aradı: Diyaloğa hazırız
 Emmanuel Macron, Doğu ’de cirit attı. Almanya, , Mısır ve İsrail’le aynı ipte oynadı! Battığını anlayınca Başkan Erdoğan’ı aradı: Diyaloğa hazırız. Akdeniz’i birlikte inşa edelim

Takvim

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, telefona sarıldı. Türkiye'ye saygı duyduğunu açıkladı. AB ile Ankara arasındaki ilişkiye önem verdiğini anlattı.

Türkiye ile Yunanistan arasında başlayan görüşmelerden memnuniyet duyduğunu vurguladı. Akdeniz'de işbirliği çağrısı yaptı.



Twitter;

Ha şöyle yola gel

İkiyüzlü Macron efendi

Türkiye ile dans olmaz

Geri vites buna denir

Akdeniz'in suyu soğuk geldi galiba

Sevim koş macron anlaşalım demiş...



'MAT'RON
Fransa lideri Macron, Doğu Akdeniz'e göz dikti. Türkiye geri adım atmayınca çark etti. Başkan Erdoğan'ı arayıp "Diyaloğa hazırız. Akdeniz'i birlikte inşaa edelim" dedi. Fransız basını da bu görüşmeyi yakından takip etti.

Türkiye'nin Akdeniz'de yasal haklarını koruması, Avrupa'yı rahatsız etti. Fransa lideri Macron'un haddini aşan sözleri tansiyonu yükseltti. Türkiye, yapılan toplantılarda her fırsatta 'diyalog' çağrısını yineledi.

Başkan Erdoğan, önceki akşam Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. "Diyalog ve iş birliğini savunuyoruz. Fransa'nın gerginliği tırmandıran Yunan ve Rumlar'ı desteklemesine anlam veremiyoruz" dedi.

Geri adım atan Macron'dan "Türkiye'ye saygı duyuyoruz ve diyaloğa hazırız" açıklaması geldi.

Görüşmeyi Fransız basını da yakından takip etti. Le Figaro gazetesi, görüşmeyi "Erdoğan, Macron'u 'yapıcı tutum' benimsemeye çağırıyor" başlığıyla verdi. Ouest- France gazetesi ise Macron'un tansiyonu düşürelim talebinde bulunduğunu söyledi.

STOLTENBERG'LE GÖRÜŞ
Başkan Erdoğan, Stoltenberg ile Doğu Akdeniz'i görüştü. Erdoğan, "Türkiye diyalogdan yana olduğunu söylemleriyle değil eylemleriyle de ortaya koydu. İstikşafi görüşmelerin gidişatı Yunanistan'ın atacağı samimi adımlara bağlı. Türkiye ile dayanışma bölgesel sorunların çözümünde önemli" dedi.
NATO: İLERLEME KAYDEDİLDİ
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye ile Yunanistan arasındaki Doğu Akdeniz görüşmelerini değerlendirdi. "Toplantılar devam ediyor. İyi bir ilerleme kaydedildi" dedi.





Şehit Özel Harekâtçı Muhammet Dündar'ın kütüphane kurma hayalini arkadaşı gerçekleştirdi

Özel Harekâtçı Muhammet Dündar, arkadaşı ’la birlikte şehitler için kütüphaneler kurmak istiyordu. Ancak Dündar, Hakkâri’de şehit düştü. Şehidin yarım kalan hayalini arkadaşı gerçekleştirdi
Sabah

Rahat uyu şehidim hayalin gerçek oldu


Rahat uyu şehidim hayalin gerçek oldu
Özel Harekâtçı Muhammet Dündar, arkadaşı Merve Nur’la birlikte şehitler için kütüphaneler kurmak istiyordu. Ancak Dündar, Hakkâri’de  düştü. Şehidin yarım kalan hayalini arkadaşı gerçekleştirdi
Rahat uyu şehidim hayalin gerçek oldu

Hakkâri'de görev yapan Özel Harekât Polisi Muhammet Ali Mevlüt Dündar tam bir kitap sevdalısıydı. Sosyal medya aracılığıyla Erzurum'da yaşayan Merve Nur Ökten ile tanıştı. Her ikisinin de ortak yanı kitap sevgisiydi. Dündar, şehit olan arkadaşlarının adını yaşatmak için kütüphaneler kurmak istediğini söyledi. Merve Nur da bu fikri olumlu karşıladı. İki arkadaş bunun için harekete geçti. Hem şehitlerin isimlerini yaşatmak ve hem de yeni nesillere kitap sevgisini aşılamak için sosyal medyada "Yaşayan Şehit Kütüphaneleri" grubu kurdular. Sosyal medya aracılığı ile insanlara duyurular yapıp, kitaplar topladılar. Valilik ve Milli Eğitim Bakanlığı ile şehitlerin ailelerinden gerekli izinleri aldılar.



TAYİNİNE 1 AY KALA
İlk kütüphaneyi Ankara'da kurmaya karar verdiler. Ancak bunun için Dündar'ın Ankara'ya tayinini bekliyorlardı. Dündar, "Ankara'ya tayinim çıksın, o zaman açarız kütüphaneyi" dedi. Tayininin çıkmasına bir ay kala özel harekât polisi Muhammet Ali Mevlüt Dündar, 28 Haziran 2017'de Hakkâri'de şehit düştü. Hakkâri'ye 35 kilometre uzaklıktaki Çukurca kırsalında güvenlik güçleri bir grup PKK'lı teröristle karşılaştı. Çıkan çatışmada 25 yaşındaki Dündar şehit düştü. Dündar'ın şehit olduğunu öğrenen Merve Nur Ökten, büyük üzüntü yaşadı. Uzun süre kendisine gelemeyen genç kız, "Ağabeyim" dediği Dündar'ın hayalini yarım bırakmak istemedi. Erzurum'da yaşayan ve üniversiteye hazırlanan 24 yaşındaki Merve Nur Ökten, Dündar'ın ölümünden yaklaşık 1 yıl sonra ailesiyle görüşüp, gerekli izinleri aldıktan sonra Erzurum'da ilk kütüphaneyi kurdu.



İLK KÜTÜPHANEYE İSMİNİ VERDİ
Genç kız, Mustafa Kemal İlk ve Ortaokulu'nda kurduğu ilk şehit kütüphanesine "Muhammet Ali Mevlüt Dündar" adını verdi. Genç kız daha sonra arkadaşlarının da yardımıyla sosyal medya üzerinden tekrar kitap toplamaya başladı. Merve Nur, topladığı kitapların bir bölümünü Türkiye genelinde açılan bazı kütüphanelere gönderirken, bir bölümüyle de 2019'da Erzurum'da 3 kütüphane daha kurdu. Genç kız, bu kütüphanelere şehitlerin isimlerini verdi. Merve Nur, Erzurum'da 16 Ocak 2019'da Mehmetçik Okulu'nda kurduğu kütüphaneye Şehit Kubilay Karaman ve Şehit Yunus Çelebi'nin isimlerini verirken, 9 Temmuz 2019 Erzurum Adnan Menderes Anadolu Lisesi'nde kurduğu kütüphaneye ise Şehit Aykut Kazar'ın ismini verdi. 20 Eylül 2019'da yine Erzurum'daki Şehit Murat Ellik İlkokulu'ndaki kütüphaneye de Şehit Murat Ellik'in ismi verildi.



'BU HAYALİN PEŞİNDEN GİDECEĞİM'
Merve Nur Ökten, SABAH'a açıklamalarda bulundu. Ökten, "Muhammet Ali Mevlüt Dündar, benim abimdi" dedi ve ekledi: "Polis olmak istiyordum. Kedisiyle sosyal medyadan tanışmıştık. Çok güzel bir arkadaşlık kurduk. İkimiz de kitaplara çok düşkündük. Sürekli kitaplardan konuşurduk. Görev yaptığı yerde hainlerin saldırıları sonucu bir çok arkadaşı şehit oldu. Şehit olan arkadaşlarının adını yaşatmak istiyordu. Birlikte yola koyulduk. Kitaplar istedik. Okullarla görüştük. İzinlerimizi aldık. Ankara'ya tayin olduğunda ilk kütüphanemizi, abimin bir şehit arkadaşının adına açacaktık ama nasip olmadı. Kendisi bu hayallerine kavuşamadan şehadet şerbeti içti. Ben çok zor zamanlar geçirdim. Abimin yarım kalan hayalini devam ettirmek için canla başla çalıştım. Tamamen gönüllü olarak arkadaşlarımla birlikte, şehit kütüphaneleri kurmaya başladık. İlk kütüphaneye de abimin ismini verdik. Bundan sonrada hayatım boyunca bu hayalin peşinden gideceğim."

Şehidin yarım kalan hayalini arkadaşı gerçekleştirdi

Hakkâri'de görev yapan, Özel Harekât Polisi  tam bir kitap sevdalısıydı. Sosyal medya aracılığıyla 'da yaşayan  Ökten ile tanıştı. Her ikisinin de ortak yanı kitap sevgisiydi. Dündar, şehit olan arkadaşlarının adını yaşatmak için kütüphaneler kurmak istediğini söyledi. Merve Nur da bu fikri olumlu karşıladı. İki arkadaş bunun için harekete geçti. Hem şehitlerin isimlerini yaşatmak ve hem de yeni nesillere kitap sevgisini aşılamak için sosyal medyada "Yaşayan Şehit Kütüphaneleri" grubu kurdular. Sosyal medya aracılığı ile insanlara duyurular yapıp, kitaplar topladılar. Valilik ve  ile şehitlerin ailelerinden gerekli izinleri aldılar.



Kandil’in etrafı sarıldı
Pençe harekâtlarının ardından ’nın yuvası Kandil’in dört bir yanı üs ve gözetleme bölgeleriyle kuşatıldı. Üslerde 7/24 görev yapan Mehmetçik, bölgede kuş uçurtmuyor
Özgür CEBE Sabah
Giriş Tarihi: 24.9.2020
Kandil’in etrafı sarıldı

Terör örgütü PKK'nın yıllarca en önemli barınma alanlarından biri olan Kuzey Irak bölgesinde yer alan Kandil Dağı, Pençe ve Pençe- Kaplan harekâtlarında alınan başarılı sonuçların ardından dört koldan kuşatıldı.

PENÇE DARBESİ
Kandil'e açılan kapı olarak da bilinen Hakurk Vadisi'nde 27 Mayıs 2019'da Pençe- 1 operasyonu başladı. Şekif Dağı, Lolan Suyu, Rewanduz ve Selek bölgeleri temizlendi. 12 Temmuz'da Kandil eteklerindeki Bradost alanı olarak bilinen Erbil'in Soran İlçesinin Sidekan beldesine kadar genişledi ve Pençe- 2 operasyonu başlatıldı. 97 terörist öldürüldü. 23 Ağustos'ta Hakkâri-Şırnak sınır hattındaki Haftanin-Sinaht Vadisinde Pençe-3 harekatı için düğmeye basıldı. 15 Haziran 2020'de ise Pençe-Kartal harekâtı başladı. 81 kamp ve eğitim alanı yerle bir edildi. 17 Haziran'da Pençe-Kaplan harekatı başlatıldı. Harekâtta PKK'nın 17 kamp ve barınma alanı imha edildi, 119 terörist etkisiz hale getirildi. Harekatların ardından Kandil'e açılan tüm yollar ve Kandil içindeki yüksek hâkim tepelere kalıcı yüksek güvenlikli kuleler ve üs bölgeleri inşa edildi. 90'lı yıllarda sınır ötesi harekatlar 35-40 günle sınırlı tutuluyor ve harekat bittikten sonra Mehmetçik geri dönüyor ve PKK, terk ettiği bölgelere yeniden yerleşiyordu. Pençe harekâtlarıyla teröristlerden temizlenen bölgelere Mehmetçik üs bölgeleri kurdu. Üslerde Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile varılan mutabatak ile Peşmerge Özel Kuvvetleri de görev alıyor.

31 ÜS KURULDU
Bradost bölgesine toplam 31 üs bölgesi kuruldu. Erbil'in Sidekan ve Rewandüz kasabası yakınlarındaki Zini Werte, Helemond, Xiwaru'ya 5 keşif, dinleme ve gözetleme merkezi kuruldu. Kandil'deki Hasan Bey tepesine 3 ayrı gözlem noktası, 3 bin 607 metre yükseklikteki Helgurt Dağına 5 karakol ve gözetleme noktası inşa edildi. Erbil Çoman İlçesine bağlı Hacı Ümran kasabasına bağlı Huşkan Köyünde 3 gözetleme noktası kuruldu. Kandil'in dört bir yanındaki 15 köye de karakol ve üs bölgeleri kuruldu. Üslerde Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın seçkin birlikleri görev yapıyor.

 şehidinin katiline idam
Türkiye’nin  Başkonsolosluğu görevlisi ’nin şehit olduğu ve yanındaki iki Iraklı’nın da yaşamını yitirdiği suikasti gerçekleştiren PKK’lı terörist  ve Muhammed Beşiksiz’e Irak’ta verilen idam cezası onaylandı
SIRRIBERK ARSLANSIRRIBERK ARSLAN
Giriş Tarihi: 24.9.2020
Erbil şehidinin katiline idam

Türkiye'nin Erbil Başkonsolosluğu görevlisi Osman Köse 17 Temmuz 2019'da Erbil kentindeki bir restoranda yanında bulunan 2 Iraklı ile birlikte yemek yerken suikaste uğramıştı. Hain saldırıda Köse şehit olurken, yanındaki 2 Iraklı da hayatını kaybetmişti. Suikastın ardından Bölgesel Kürt Yönetimine bağlı Zaravani adlı Peşmerge Özel Kuvvetlerinin de desteğiyle, Erbil'e 40 km uzaklıktaki Mahmur Kampı'na operasyon düzenlenmişti. Operasyonda olayla bağlantılı 4'ü kadın 9 kişinin verdikleri bilgiler ve olay yerindeki güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesiyle HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ'ın ağabeyi olan PKK'lı terörist Mazlum Dağ (27) ve ona yardım eden Muhammed Beşiksiz yakalanmıştı. Suçlarını itiraf ederek PKK'nın dağ kadrosunda faaliyet yürüttüklerini, saldırıyı Kandil'in talimatıyla PKK adına yaptıklarını itiraf eden teröristler Dağ ve Beşiksiz'e yargılanmalarının yapıldığı Erbil 2. Ceza Mahkemesi'nde 11 Şubat'ta idam cezası verilmişti.

6 YILDIR ARANIYORDU
SABAH'ın istihbarat kaynaklarından ulaştığı bilgiye göre idam cezasının yürürlükte olduğu Irak'ta Dağ ve Beşiksiz'in idam cezası önceki gün akşam saatlerinde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Temyiz Mahkemesi tarafından onaylandı. "Silahlı terör örgütü üyesi olmak, terör örgütü propagandası yapmak" suçundan hakkında 2014'ten beri arama kararı bulunan terörist Mazlum Dağ'ın halen İbrahim Dağ ve Lütfi Dağ adlı iki kardeşi de PKK'nın dağ kadrosunda yer alıyor. HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ'ın da ağabeyi olan terörist Mazlum Dağ'ın Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemelerinde terör örgütü adına suç işlemek, terör örgütü propagandası yapmak, izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılmak, suçu ve suçluyu övmek, kamu malına zarar vermek suçlarından 5 ayrı dava dosyası bulunuyor.

TALİMATI VERENLER ÖLDÜRÜLDÜ
OSMAN Köse'nin şehit edilmesinin ardından Mazlum Dağ'ın verdiği bilgilerden yola çıkan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), o hain saldırıyı azmettiren Erdoğan Ünal'ı 26 Temmuz 2019'da, saldırının planını yapan ve talimatını veren Hacı Kurhan ile yardımcısı Metin Akgün'ün yerini belirleyerek koordinatları TSK'ya bildirmesiyle 8 Ağustos 2019'da Kandil bölgesinde F-16'ların nokta atışıyla etkisiz hale getirilmişti. Siirt nüfusuna kayıtlı Hacı Kurhan, İçişleri Bakanlığının aranan teröristler listesinin 1,5 milyon liralık mavi kategorisinde aranıyordu.



Son dakika haberi:  tepkilerin odağındaki Kaftancıoğlu'na böyle sahip çıktı! İster Atatürk der ister 
 İstanbul İl Başkanı  verdiği bir demeçte, 'Atatürk' ismini kullanmaktan kaçınıp,  ismini kullanınca CHP'de yeni bir kaos başlamıştı. CHP'nin içindeki ulusalcı kesim konuyla ilgili peş peşe açıklamalar yaparak Kaftancıoğlu'nu kınamış ancak Genel Başkan 'ndan net bir açıklama gelmemişti. Kılıçdaroğlu katıldığı bir televizyon programında gelen soru üzerine Kaftancıoğlu'nun açıklamalarına değindi ve net bir ifadeyle, "İster Atatürk der ister Mustafa Kemal. Elbette. Tabii. İl başkanımız. Destekliyoruz." ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerinin ardından gözler yeniden CHP'nin ulusalcı kesimine çevrildi.

Giriş Tarihi: 23.9.2020  23:41Son Güncelleme: 24.9.2020  03:53
Son dakika haberi: Kılıçdaroğlu tepkilerin odağındaki Kaftancıoğlu'na böyle sahip çıktı! İster Atatürk der ister Mustafa Kemal

CHP'de sular durulmuyor. Muharrem İnce'nin 'Memleket Hareketi' başlatmasıyla, bir kaos yaşayan CHP, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun Mustafa Kemal polemiğiyle yeni bir kaosun içine girdi.

Kılıçdaroğlu, Kaftancıoğlu'na sahip çıktı "İster Gazi deyin, ister Atatürk" 

KILIÇDAROĞLU'NDAN TAM DESTEK!
Ulusalcı kesimin net bir dille karşı çıktığı bu açıklamalara Kılıçdaroğlu'nun içinde bulunduğu marjinal grup sessiz kalmıştı. Konuyla ilgili kaçamak cevaplar veren Kemal Kılıçdaroğlu, bugün katıldığı bir televizyon programında Canan Kaftancıoğlu ile ilgili şu ifadeleri kullandı: "İster Gazi deyin, ister Gazi Mustafa Kemal deyin, ister Gazi Mustafa Kemal Atatürk deyin, ister Atatürk deyin aynı kişiyi anlatıyorsunuz." ve 'O bizim il başkanımız elbette destek vereceğiz ifadelerini kullandı.

CHP Kurultay Onur Üyesi Prof. Dr. Tolga Yarman’dan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na tepki

ULUSALCI KESİMDEN TEPKİ!
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel: Atatürk'ümüze, yüce önderimize dil uzatmaya kalkanlara karşı canımızı siper edeceğiz. Ancak, 'Atatürk' diyemeyen bir il başkanına da gereken ders verilmezse bu da bizim en büyük ayıbımızdır.

CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter: Büyük insan, dünyanın şapka çıkarttığı lider Mustafa Kemal Atatürk'ün adını anmak ve ilkeleri ile büyüyüp, kurduğu partimin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin milletvekili olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Başka söze gerek yok.

CHP'de "Atatürk" krizi! Canan Kaftancıoğlu ihraç edilecek mi?

CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi: Partimizin bir il başkanı Atatürk demeyi tercih etmezmiş. Millet gönlüne koyup haykırdıktan sonra demesin, ne yazar. Ama unutma, burası CHP. Mustafa Kemal'in askerleriyiz.

CHP İzmir Milletvekili Kamil Oktay Sındır: CHP Tüzüğü Madde 1: Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurucusu, ilk genel başkanı ve değişmez önderi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Hatırlatılır .

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç: Atatürk soyadı, emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı verilmiş mücadelenin, bize emanet edilen davanın adıdır.

CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi: Atatürk'ü anmak saygının ötesinde onurdur, gururdur. Atatürk'ün ismini anmakta tereddütü olanlar O'nunla problemi olanlardır.

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş da "Atatürk soyadından rahatsızlık duyan bir CHP il başkanı..." dedi.

NE OLMUŞTU
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, 9 Eylül'de video konferansla gerçekleştirilen Taksim Toplantıları'na konuk oldu. 1.5 saatlik konuşmasında Kaftancıoğlu, Atatürk'e atfen üç kez Gazi Mustafa Kemal ifadesini kullandı. Kaftancıoğlu, TBMM eski Başkanvekili Uluç Gürkan'ın, "Atatürk adını kullanmamak tercihiniz mi?" sorusuna şu cevabı verdi: "Kişilerin isimlerinden söz ederken, belirli alışkanlıklarla bunların özel atıflarla kategorize edilmesine karşıyım. Yıllardır kullandığım gibi bu şekilde ifade etmek, kendimi ait hissettiğim bir ifade olduğu için tercih ediyorum."

ÖTE YANDAN KAFTANCIOĞLU DHKP-C'Yİ TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK DA GÖRMÜYOR

Erkan Tan "CHP’de DHKP-C, PKK/PYD’yi terör örgütü olarak görmeyenler var" | Video

Muharrem İnce'den CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na zehir zemberek sözler

 

Son dakika: CHP'de Atatürk tartışması sürüyor! Canlı yayında çarpıcı sözler: Kaftancıoğlu, Kılıçdaroğlu'ndan habersiz yapmıyor

 

CHP’de Atatürk tartışması büyüyor! CHP’nin Kaftancıoğlu adımı ne olacak?
Rantçıya çözüm esnafa zulüm
“Yaptım oldu” kararlarla mağduriyetlere neden olan ’li belediyelere öfke büyük. Taksici ve servis esnafı CHP’li ’yi  etti
BARIŞ SAVAŞ
MUSTAFA KAYAMUSTAFA KAYA
BARIŞ SÖZALBARIŞ SÖZAL
Giriş Tarihi: 24.9.2020
Rantçıya çözüm esnafa zulüm

CHP'li İBB yönetiminin, pandemi sürecinde bir çok taksici ve servis esnafının çalışamamasına karşın, 6 bin yeni taksi ve servis aracına plaka tahdidi uygulayacağını duyurması tepkiye neden oldu. İstanbul'da yüzlerce taksici, İBB'nin taksicilere yönelik tek taraflı düzenlemesini Saraçhane'deki İBB binası önünde protesto etti. Vatan Caddesi'nde toplanan yüzlerce taksici, konvoy yaparak Saraçhane'ye geldi. Taksiciler adına konuşan İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkan Yardımcısı Veli Yurt, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu eleştirdi, vaatlerinin hiçbirini tutmadığını söyledi. İmamoğlu'nun 'TaksicilerinİBB'de bir masası olacak" ve "Her yıl düzenliolarak TEFE-TÜFE oranında taksimetre zammı vereceğiz" vaatlerini patırlatan Yurt, "Bırakın bu vaatleri yerine getirmeyi, sorunları çözmek yerine önümüze çözülmesi mümkün olmayan sorunları çıkardı" dedi. Taksicilerden sonra İstanbul Umum Servis Aracı İşletmeleri Esnaf Odası üyeleri de aynı yerde İBB'yi protesto etti. Grup, "İmamoğlu istifa", "Yandaşa değil esnafa bak", "Tahdit dediniz tehdit ediyorsunuz", "Rantçıya çözüm esnafa zulüm" sloganları attı. Grup aynı zamanda "Kovid bir vurdu, İBB bin vuruyor" pankartı açtı. Oda başkanı Hamza Öztürk, salgın nedeniyle 7 aydır evlerine ekmek götüremediklerini söyledi. Öztürk, İBB'nin "56 bin 482 adet tahditli servis plakası" uygulamasının sektörün ihtiyacından fazla olduğunu dile getirdi.

İŞÇİLER DE PROTESTO ETTİ
CHP'Lİ Bakırköy Belediyesi'nde de toplu sözleşme haklarının ihlal edildiğini söyleyen belediye çalışanları dün Cumhuriyet Meydanı'nda eylem yaptı. Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'nu protesto eden yaklaşık 150 çalışan, 18 aydır kendileri ile yeni sözleşme yapılmadığını belirtti. Çalışanlar, özellikle Bakırköy Belediyesi tarafından mevcut sözleşmenin daha da gerisinde hakların vadedildiğini ve kişisel haklarının zedelendiğini ifade etti. Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan basın açıklamasının ardından belediye binasına yürüyen memurlar "CHP yerel seçimde toplu sözleşme haklarını iyileştirerek devam ettireceğini vadetti. Ancak Belediyenin dayattığı sözleşme mevcut sözleşmenin daha da gerisinde" dedi. Memurlar Başkan Kerimoğlu'nun isminin yazdığı balonları patlattı.

SON DAKİKA: İYİ Parti'de  krizi! 18 vekil isyan bayrağını açtı!  ne yapacak?

Son dakika: İYİ Parti'de kurultay sonrası parti ortadan ikiye bölündü. Kurultayda GİK listesindeki isimleri tasfiye etmeye çalıştığı öne sürülen Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı 'a karşı 18 milletvekili bayrak açtı. Birlikte hareket etme kararı alan vekiller Genel Başkan  ile görüşecek ve Koray Aydın'ın divanda yer almamasını isteyecek. Akşener'in nasıl bir yol izleyeceği şimdilik merak konusu...
Giriş Tarihi: 23.9.2020  14:55Son Güncelleme: 23.9.2020  15:12
SON DAKİKA: İYİ Parti'de Koray Aydın krizi! 18 vekil isyan bayrağını açtı! Meral Akşener ne yapacak?

İYİ Parti'de 2.Olağan Kurultay geçtiğimiz hafta sonu Ankara'da yapıldı. Kurultayda tek genel başkan adayı olan  bin 289 oyun tamamını alarak yeniden koltuğa oturdu. Kurultayda asıl kıyamet ise Genel İdare Kurulu oylamasında koptu. Partiden tasfiye edilmek istenen isimlerin üstü çizildi. Üstü çizilenlerin içinde Ümit Özdağ, İsmail Koncuk ve Aytun Çıray gibi ağır toplar da yer alıyordu.

İYİ Parti'de Koray Aydın krizi büyüyor 

KURULTAYI KARIŞTIRAN LİSTE

İYİ Partili delegelere, GİK seçimlerinde ilk 75'te de olsa tercih edilmeyecek isimler adı altında bir liste verildi. Listede Ümit Özdağ, Hayrettin Nuhoğlu, İsmail Koncuk, Yavuz Temizer, Aylin Cesur, Aytun Çıray, Feridun Bahşi, Ayhan Erel, Berna Biçer ve Aydın Adnan Sezgin'in isimleri yer aldı. Bu listenin ortaya çıkması ile ortalık karıştı.

SON DAKİKA: İYİ Parti'de Koray Aydın krizi! 18 vekil isyan bayrağını açtı! Meral Akşener ne yapacak?

LİSTEYİ HAZIRLAYAN KORAY AYDIN MI?

İYİ Parti'yi karıştırına GİK listesini hazırlayan ismin Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  olduğu iddia edildi. Listede adı geçen isimler açıklamaları ve sosyal medya paylaşımları ile parti yönetimine ateş püskürdü.

Tasfiye listesinde ismi olmayıp da, üyelere destek verenler de oldu.

SON DAKİKA: İYİ Parti'de Koray Aydın krizi! 18 vekil isyan bayrağını açtı! Meral Akşener ne yapacak?

18 VEKİL İSYAN BAYRAĞINI AÇTI

İYİ Parti'de yaşanan liste krizinin ardından 18 vekil birlikte hareket etme kararı aldı. Parti yönetimine isyan bayrağı açan 38 vekilden 18'i, 'a karşı birlikte hareket edecek.

AKŞENER İLE GÖRÜŞECEKLER

18 vekil Koray Aydın'ın parti içinde başlattığı operasyon sonrası  ile görüşme kararı aldı. Akşener'e, Koray Aydın'ın divanda yer almaması gerektiği belirtilecek. Aksi bir kararda parti içinde kaos çıkması oldukça muhtemel.

SON DAKİKA: İYİ Parti'de Koray Aydın krizi! 18 vekil isyan bayrağını açtı! Meral Akşener ne yapacak?

AKŞENER'İN KORAY AYDIN KARARI NE OLACAK?

'in 18 vekilin talebi sonrası  ile ilgili ne adım atacağı şimdiden merak konusu oldu. Akşener, Aydın'ı dvana almaz ise Aydın'ın destekçisi delegeler ve teşkilatlar kriz çıkarabilir. Divana alırsa, 18 vekilin kaos çıkarma ihtimali oldukça güçlü görünüyor. Akşener'in zorlu denklemden nasıl çıkacağı merak konusu...

SON DAKİKA: İYİ Parti'de Koray Aydın krizi! 18 vekil isyan bayrağını açtı! Meral Akşener ne yapacak?

KORAY AYDIN'A ÜMİT ÖZDAĞ'DAN ÇOK SERT SÖZLER: SEN BENİM DÜŞMANIM BİLE OLAMAZSIN

GİK listesine aday olmamasına rağmen tasfiye edilecekler arasında gösterilen Ümit Özdağ isim vermeden 'ı hedef aldı. Özdağ, "GİK üyesi olmak istemediğimi bilmene rağmen aday listesine yazdırıp sonra çizdirmek için pusu kuran "adama" soruyorum. Bana düşman olduğun kadar PKK'ya, FETÖ'ye. Yunanistan'a vs düşman mısın bilmiyorum ama sen benim düşmanım olacak kadar değerli değilsin." ifadelerini kullandı.

YAVUZ TEMİZER'DEN HODRİ MEYDAN

Üstü çizilen isimlerden Yavuz Temizer de çılgına döndü. Temizer, Koray Aydın'a hodri meydan dedi. Temizer, "Hodri meydan
@korayaydintr istediğin tv kanalında kongrede neler yaptığını konuşalım. Yaptığın komitacılığı ve hizipçiliği ve partiye verdiğin zararı masaya yatıralım. Kararı da millet versin." ifadelerini kullandı.

SON DAKİKA: İYİ Parti'de Koray Aydın krizi! 18 vekil isyan bayrağını açtı! Meral Akşener ne yapacak?

İSMAİL KONCUK: KOLTUK SİZDE, ADAMLIK BİZDE KALSIN

İYİ Parti'de liste krizi sonrası ilk sert tepkiyi veren isim olan İsmail Koncuk, "Yİ Parti 2. Olağan Kongresi bugün yapıldı. Hayırlı olsun. Ben ve Ümit Özdağ, Gİ̇K adayı olmamamıza rağmen, bazı akıl ve ahlak fukaraları, bir kısım il yöneticisine sabah böyle bir liste dağıtmış.Aday olma ihtimalimiz bile birilerini ürkütmüş! Koltuk onların, adamlık bizim olsun." demişti.

ÇIRAY'DAN TASFİYEYE SERT TEPKİ

'ın tasfiye operasyonuna sert tepki gösteren isimlerden biri de Aytun Çıray oldu. Çıray sosyal medya hesabından şu ifadeleri kullandı:

Bu listede asıl hedef merkez siyasetçilerin tasfiyesidir. Demirel'in doktoru. İsmet Sezgin'in yeğeni.. Ve bendeniz bunun işaretidir. Başarıp başaramadıklarını göreceğiz. Onlar da görecek. Samimiyet ve ilkeler testidir bu

Şehit Muhammet Dündar'ın yarım kalan hayalini arkadaşı gerçekleştirdi
Son dakika haberine göre; Özel Harekat Polisi Muhammet Dündar, arkadaşı  ile birlikte şehitler için kütüphaneler kurmak istiyordu. Ancak Dündar, Hakkari’de şehit düştü. Şehidin yarım kalan hayalini arkadaşı gerçekleştirdi.
Şehit Muhammet Dündar'ın yarım kalan hayalini arkadaşı gerçekleştirdi

Hakkari'de görev yapan Özel Harekat Polisi Muhammet Ali Mevlüt Dündar tam bir kitap sevdalısıydı. Sosyal medya aracılığıyla Erzurum'da yaşayan Merve Nur Ökten ile tanıştı. Her ikisinin de ortak yanı kitap sevgisiydi. Dündar, şehit olan arkadaşlarının adını yaşatmak için kütüphaneler kurmak istediğini söyledi. Merve Nur da bu fikri olumlu karşıladı. İki arkadaş bunun için harekete geçti. Hem şehitlerin isimlerini yaşatmak ve hem de yeni nesillere kitap sevgisini aşılamak için sosyal medyada "Yaşayan Şehit Kütüphaneleri" grubu kurdular. Sosyal medya aracılığı ile insanlara duyurular yapıp, kitaplar topladılar. Valilik ve Milli Eğitim Bakanlığı ile şehitlerin ailelerinden gerekli izinleri aldılar.



TAYİNİNE 1 AY KALA
İlk kütüphaneyi Ankara'da kurmaya karar verdiler. Ancak bunun için Dündar'ın Ankara'ya tayinini bekliyorlardı. Dündar, "Ankara'ya tayinim çıksın, o zaman açarız kütüphaneyi" dedi. Tayininin çıkmasına bir ay kala özel harekât polisi Muhammet Ali Mevlüt Dündar, 28 Haziran 2017'de Hakkâri'de şehit düştü. Hakkâri'ye 35 kilometre uzaklıktaki Çukurca kırsalında güvenlik güçleri bir grup PKK'lı teröristle karşılaştı. Çıkan çatışmada 25 yaşındaki Dündar şehit düştü. Dündar'ın şehit olduğunu öğrenen Merve Nur Ökten, büyük üzüntü yaşadı. Uzun süre kendisine gelemeyen genç kız, "Ağabeyim" dediği Dündar'ın hayalini yarım bırakmak istemedi. Erzurum'da yaşayan ve üniversiteye hazırlanan 24 yaşındaki Merve Nur Ökten, Dündar'ın ölümünden yaklaşık 1 yıl sonra ailesiyle görüşüp, gerekli izinleri aldıktan sonra Erzurum'da ilk kütüphaneyi kurdu.


İLK KÜTÜPHANEYE İSMİNİ VERDİ
Genç kız, Mustafa Kemal İlk ve Ortaokulu'nda kurduğu ilk şehit kütüphanesine "Muhammet Ali Mevlüt Dündar" adını verdi. Genç kız daha sonra arkadaşlarının da yardımıyla sosyal medya üzerinden tekrar kitap toplamaya başladı. Merve Nur, topladığı kitapların bir bölümünü Türkiye genelinde açılan bazı kütüphanelere gönderirken, bir bölümüyle de 2019'da Erzurum'da 3 kütüphane daha kurdu. Genç kız, bu kütüphanelere şehitlerin isimlerini verdi. Merve Nur, Erzurum'da 16 Ocak 2019'da Mehmetçik Okulu'nda kurduğu kütüphaneye Şehit Kubilay Karaman ve Şehit Yunus Çelebi'nin isimlerini verirken, 9 Temmuz 2019 Erzurum Adnan Menderes Anadolu Lisesi'nde kurduğu kütüphaneye ise Şehit Aykut Kazar'ın ismini verdi. 20 Eylül 2019'da yine Erzurum'daki Şehit Murat Ellik İlkokulu'ndaki kütüphaneye de Şehit Murat Ellik'in ismi verildi.

'BU HAYALİN PEŞİNDEN GİDECEĞİM'
Merve Nur Ökten, SABAH'a açıklamalarda bulundu. Ökten, "Muhammet Ali Mevlüt Dündar, benim abimdi" dedi ve ekledi: "Polis olmak istiyordum. Kedisiyle sosyal medyadan tanışmıştık. Çok güzel bir arkadaşlık kurduk. İkimiz de kitaplara çok düşkündük. Sürekli kitaplardan konuşurduk. Görev yaptığı yerde hainlerin saldırıları sonucu bir çok arkadaşı şehit oldu. Şehit olan arkadaşlarının adını yaşatmak istiyordu. Birlikte yola koyulduk. Kitaplar istedik. Okullarla görüştük. İzinlerimizi aldık. Ankara'ya tayin olduğunda ilk kütüphanemizi, abimin bir şehit arkadaşının adına açacaktık ama nasip olmadı. Kendisi bu hayallerine kavuşamadan şehadet şerbeti içti. Ben çok zor zamanlar geçirdim. Abimin yarım kalan hayalini devam ettirmek için canla başla çalıştım. Tamamen gönüllü olarak arkadaşlarımla birlikte, şehit kütüphaneleri kurmaya başladık. İlk kütüphaneye de abimin ismini verdik. Bundan sonrada hayatım boyunca bu hayalin peşinden gideceğim."

Sabah

CHP'li belediyelere büyük öfke! 'Cenaze burada İBB nerede?'
'li  yönetiminin, pandemi sürecinde bir çok taksici ve servis esnafının çalışamamasına karşın, 6 bin yeni taksi ve  plaka tahdidi uygulayacağını duyurması tepkiye neden oldu.
Giriş Tarihi: 24.09.2020 
CHP'li belediyelere büyük öfke! 'Cenaze burada İBB nerede?'

'da yüzlerce taksici, 'nin taksicilere yönelik tek taraflı düzenlemesini Saraçhane'deki İBB binası önünde  etti. 'nde toplanan yüzlerce taksici, konvoy yaparak Saraçhane'ye geldi.

Taksiciler adına konuşan İstanbul Taksiciler  Başkan Yardımcısı Veli Yurt, İBB Başkanı 'nu eleştirdi, vaatlerinin hiçbirini tutmadığını söyledi. İmamoğlu'nun 'TaksicilerinİBB'de bir masası olacak" ve "Her yıl düzenliolarak TEFE-TÜFE oranında taksimetre zammı vereceğiz" vaatlerini patırlatan Yurt, "Bırakın bu vaatleri yerine getirmeyi, sorunları çözmek yerine önümüze çözülmesi mümkün olmayan sorunları çıkardı" dedi.

Taksicilerden sonra İstanbul Umum Servis Aracı İşletmeleri Esnaf Odası üyeleri de aynı yerde İBB'yi protesto etti. Grup, "İmamoğlu istifa", "Yandaşa değil esnafa bak", "Tahdit dediniz tehdit ediyorsunuz", "Rantçıya çözüm esnafa zulüm" sloganları attı. Grup aynı zamanda "Kovid bir vurdu, İBB bin vuruyor" pankartı açtı. Oda başkanı Hamza Öztürk, salgın nedeniyle 7 aydır evlerine ekmek götüremediklerini söyledi. Öztürk, İBB'nin "56 bin 482 adet tahditli servis plakası" uygulamasının sektörün ihtiyacından fazla olduğunu dile getirdi.



İŞÇİLER DE PROTESTO ETTİ
'Lİ 'nde de  haklarının ihlal edildiğini söyleyen belediye çalışanları dün 'nda eylem yaptı. Bakırköy Belediye Başkanı 'nu protesto eden yaklaşık 150 çalışan, 18 aydır kendileri ile yeni sözleşme yapılmadığını belirtti.

Çalışanlar, özellikle Bakırköy Belediyesi tarafından mevcut sözleşmenin daha da gerisinde hakların vadedildiğini ve kişisel haklarının zedelendiğini ifade etti. Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan basın açıklamasının ardından belediye binasına yürüyen memurlar "CHP yerel seçimde toplu sözleşme haklarını iyileştirerek devam ettireceğini vadetti. Ancak Belediyenin dayattığı sözleşme mevcut sözleşmenin daha da gerisinde" dedi. Memurlar Başkan Kerimoğlu'nun isminin yazdığı balonları patlattı.

Sabah

Son dakika: Sağlık Bakanlığı koronavirüste yeni vaka sayısını açıkladı | 23 Eylül Çarşamba
Son dakika haberi... , covid19.saglik.gov.tr adresi üzerinden koronavirüste yeni vaka sayısını açıkladı. Son 24 saatte, 1027 kişinin Kovid-19 tedavisinin tamamlanmasıyla, iyileşenlerin sayısı 270 bin 723'e yükseldi.
Giriş Tarihi: 23.09.2020 Güncelleme Tarihi: 23.09.2020 
Son dakika: Sağlık Bakanlığı koronavirüste yeni vaka sayısını açıkladı | 23 Eylül Çarşamba

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugün yapılan 112 bin 102 koronavirüs testinden bin 767'sinin pozitif çıktığını, 72 kişinin hayatını kaybettiğini, toplam can kaybının 7 bin 711'e yükseldiğini duyurdu.

Bakan Koca'nın açıkladığı Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu'na göre bugün 112 bin 102 test yapıldı. Bunlardan 1767'si pozitif çıkarken, 72 kişi hayatını kaybetti, bin 27 kişi iyileşerek taburcu edildi. Tabloda toplam test sayısı 9 milyon 608 bin 370, toplam hasta sayısı 308 bin 069, toplam vefat sayısı 7 bin 711, hastalarda zatürre oranı yüzde 6.7, ağır hasta sayısı 1561, toplam iyileşen hasta sayısı ise 270 bin 723 olarak yer aldı.

Son dakika: Türkiyenin 23 Eylül koronavirüs verileri açıklandıSON DAKİKA: TÜRKİYE'NİN 23 EYLÜL KORONAVİRÜS VERİLERİ AÇIKLANDI

Bakan Koca, Twitter'daki mesajında, "Ağır hasta sayımız bugün 1561'e yükseldi. Aktif hasta sayımız artmaya devam ediyor. Bugün tespit edilen 1767 yeni hastamız var. Sağlık sistemimizin sürdürülebilir ve sağlık çalışanlarımızın hizmet verebilir kalmaları için tedbirleri birlikte uygulayalım" ifadelerini kullandı.

Sağlık çalışanlarına yapılan alçak saldırı Türkiye'yi ayağa kaldırdı!
'nın Keçiören ilçesinde sağlık çalışanlarına yönelik yapılan alçak saldırı sonrassı  ayağa kalktı. Saldırıya uğrayan sağlık çalışanlarına destek Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Kovid-19’la mücadelede gece-gündüz ter döken meslektaşlarından geldi.
Giriş Tarihi: 24.09.2020 
Sağlık çalışanlarına yapılan alçak saldırı Türkiye'yi ayağa kaldırdı!

Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kovid-19 servisi çalışanları Anadolu Ajansı tarafından görüntülendi. Aylardır hastalık bulaştırmamak için yakınlarını dahi göremeyen sağlık çalışanları 7 gün 24 saat kat kat maske ve kıyafetlerle çalışarak halkımızın sağlığı için ter döküyor.. Terli ve yorgun hallerinde tek moral ve motivasyon kaynakları ise hastalarının iyileştiğini ve vatandaşların onlara tedbirlere uyarak destek verdiğini görmek. Onları en çok üzen ise Ankara Keçiören'de sağlık çalışanlarına yapılan saldırı. Salgın süresince Kovid-19 tedavisi gören hastalarla ilgilenen Prof. Dr. Nurdan Köktürk, "Bu topyekün bir savaş. Sağlıkçılar olarak piyade olalım, ön planda olalım ama toplum ve devlet bize tam destek olmalı. Yıpranma lüksümüz yok, ama yıprandık. Hala görevimizin başındayız, ekip olarak çok iyi organize olmak zorundayız.


Bu sadece tıbbın değil tüm toplumun işi. Herkes, bulunduğu noktadan 'Ben nasıl destek olabilirim' diye düşünmeli" dedi. 'Ben gencim, bana bir şey olmaz' diyenlerin büyük bir yanılgıya düştüğünü söyleyen Prof. Dr. Köktürk "Emin olun gencecik insanlar da ölüyor. Hatta 35 yaşındaki bir kişi sadece diyabeti olduğu için hastalıktan çok etkilendi, evine oksijenle gönderildi. Gencecik güvenlik görevlisi hala yoğun bakımda. Herkes hastalığı kapabilir " dedi.


BABASININ DOKTORU OLDU
93 yaşındaki babasının da Kovid- 19 pozitif olduğunu ve küçük kızının dedesini kaybetme korkusuyla hastalıkla yüzleştiğini söyleyen Köktürk, "Bu beni çok üzdü. Hem kızıydım, hem doktoruydum. 2 ay süren bir tedavi sonrasında babam sağlığına kavuştu" diye konuştu.



BAKAN KOCA: AKTİF HASTA SAYISI ARTIYOR
Türkiye'de son 24 saatte 112 bin 102 Kovid-19 testi yapıldı, 1767 kişiye hastalık tanısı konuldu. 72 kişi hayatını kaybetti, toplam can kaybı 7 bin 711, ağır hasta sayısı 1561 oldu. 1027 kişinin tedavisinin tamamlanmasıyla, iyileşenlerin sayısı 270 bin 723'e yükseldi. Hastalarda zatürre oranı 6.7 olarak açıklandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Ağır hasta sayımız bugün (dün) 1.561'e yükseldi. Aktif hasta sayımız artmaya devam ediyor. Bugün tespit edilen 1.767 yeni hastamız var. Sağlık sistemimizin sürdürülebilir ve sağlık çalışanlarımızın hizmet verebilir kalmaları için tedbirleri birlikte uygulayalım" dedi.


YORGUNLUKTAN OTOBÜSTE UYUYAKALAN DOKTOR:
ANKARA'DAKİ SALDIRI BENİ ÇOK ÜZDÜ
Malatya'da yorgunluktan otobüste uyuyakaldığı videosu sosyal medyada binlerce kez paylaşılan, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde görevli acil servis doktoru Ensar Büyükkaya, "Ankara'daki saldırı beni çok üzdü.Tek isteğimiz bunların olmaması. İnsanlar tebdirlere uysun, biz yorulsak da mücadelemizi veririz" dedi.



2 TUTUKLAMA
Ankara'da Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık çalışanlarına yönelik saldırıda 2 kişi tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturmada, gözaltına alınan 5 şüpheli Ankara Adliyesine sevk edildi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Lütfü Karakuş, şüphelilerden M.D.Ö. ile S.K.'yı tutuklanmaları, Y.Ö., M.S.Ö. ve B.O.'nu ise adli kontrol şartıyla salıverilmesi talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti. Hakimlik, şüphelilerden M.D.Ö. ile S.K.'yi, "kamu malına zarar verme" ve "görevini yaptırmamak için direnme" suçlarından tutuklarken, Y.Ö., M.S.Ö. ve B.O.'yu da adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.

Sabah

Sağlık Bakanlığı açıkladı! İşte İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm illerimizin koronavirüs vaka sayıları
 tarafından açıklanan  tablosu haritalı günlük vaka sayıları güncellendi. 22 Eylül verilerine göre 'da günlük vaka sayısı 205 olarak belirlendi. İşte koronavirüs Türkiye haritasındaki son durum ve bölge bölge illerimizin günlük vaka sayıları
Giriş Tarihi: 23.09.2020 Güncelleme Tarihi: 23.09.2020 
Sağlık Bakanlığı açıkladı! İşte İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm illerimizin koronavirüs vaka sayıları

Son 24 saatte 65 kişi Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti, 1261 kişi ise iyileşti. Kovid-19 tedavisi tamamlananların sayısı 269 bin 696'ya çıktı.

Toplam test sayısı 9 milyon 496 bin 268, vaka sayısı 306 bin 302, vefat sayısı 7 bin 639 olarak kayıtlara geçti.

Aktif hasta sayısı 28 bin 967, ağır hasta sayısı 1522, hastalarda zatürre oranı ise yüzde 6,7 oldu.

Son 24 saatte 114 bin 311 Kovid-19 testi yapıldı, 1692 kişiye hastalık tanısı konuldu, 65 kişi Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti, ağır hasta sayısı 1522 oldu, 1261 kişinin Kovid-19 tedavisi tamamlandı.

Bir önceki güne göre COVID-19 test sayısında ve hastaneden taburcu edilen yeni hasta sayısında artış (sırasıyla %1,6 ve %6,8), yeni COVID-19 hasta sayısında ve entübe edilen yeni hasta sayısında ise azalma görülmüştür (sırasıyla -%2,8 ve -%5,2).

Bir önceki güne göre bölgelerdeki yeni hasta değişim yüzdesine bakıldığında; en fazla azalış Orta Anadolu Bölgesinde (-%11,7) gerçekleşmiştir. En fazla artış ise Batı Marmara Bölgesinde olup hasta sayısı açısından incelendiğinde bu fark sadece 5 hastadır.

25-49 yaş grubunda 1.000.000 kişiye düşen yeni COVID-19 hasta sayısı kadınlarda 25,9, erkeklerde ise 28,4' tür.

Bir önceki güne göre hastaneye yatırılan yeni hasta sayısındaki en fazla azalış  Bölgesindedir (-%19,2). Bunun yanı sıra hastaneden taburcu edilen yeni hasta sayısındaki en fazla artış Batı Karadeniz Bölgesindedir.

"ZATÜRRE ORANINDA DÜŞÜŞ DEVAM EDİYOR"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından yaptığı değerlendirmede, "Ağır hasta sayımız 1522'ye ulaştı. Zatürre oranında düşüş devam ediyor. Bugün 1692 yeni hastamız var. Tedbirlere uygun hareket ederek gecesi gündüzü bizim için çalışmakla geçen sağlık çalışanlarımıza destek verelim. Birlikte başaracağız." ifadesini kullandı.

 Valiliği, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında son bir ayda yapılan denetimlerde 16 bin 525 kişiye 10 milyon 175 bin lira ceza uygulandığını bildirdi.

Gaziantep'te yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında 1332 kişiye sosyal mesafe kuralı ve maske kullanımını ihlalden işlem yapıldı.

'de, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında 50 kişinin, Hasan Basri Çantay Öğrenci Yurdu'na yerleştirildiği bildirildi.

Tunceli'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında 9 köy ve 3 mezranın karantinada olduğu bildirildi.

'de köpeğini gezdirmek gerekçesiyle dışarıya çıkan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastası, Kredi ve Yurtlar Kurumuna (KYK) bağlı yurtta karantinaya alındı.

'nın İnegöl ilçesinde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında uygulanan karantinayı ihlal eden sanığa 3 ay 10 gün hapis cezası verildi.



'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) denetimlerinde kurallara uymayan 74 toplu taşıma aracı sürücüsüne 30 bin lira ceza verildi.

'da 88 ev, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında karantinaya alındı.

'ta, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) karantina kurallarına uymayanlar hakkında suç duyurusunda bulunulacağı bildirildi.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tanısıyla bir süredir yoğun bakımda tedavisi süren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı 'in sağlık durumunun stabil olduğu bildirildi.

'ın Emirdağ ilçesinde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında 23 binanın karantinaya alındığı bildirildi.

Canlı Corona Virüsü Haritası - Corona Virüsü Ölü ve Vaka Sayısı Son Durum
Selçuk Bayraktar uçan araba Cezeri için tarih verdi
 Teknik Müdürü 'nin bu zamana kadar geliştirilen tüm sistemlerden çok daha fazla ilgi gördüğünü ifade ederek, "Öngörüm 2-3 seneye kırda bayırda sportif maksatlarla Cezeri'nin kullanımını görebiliriz." dedi.
Giriş Tarihi: 23.09.2020 
Selçuk Bayraktar uçan araba Cezeri için tarih verdi

 Teknik Müdürü   ile ilgili, "Benim hayalimdi. Ülkemiz bu alanda bu yarışta geri kalmasın diye yaklaşık 1,5 yıl önce çalışmaya başladık. Tabi yakın zamanda test uçuşu gerçekleştirdik. Cezeri ilk olarak sportif amaçlı olarak kullanılacak.

"CEZERİ'Yİ ASLINDA BİR ROBOT ARAÇ OLARAK DÜŞÜNEBİLİRSİNİZ"

Cezeri isminin ne anlama geldiği hakkında da bilgi veren Bayraktar, "Cezeri benimde uzmanı olduğum robotik alanının kurucusu. Cezeri'yi aslında bir robot araç olarak düşünebilirsiniz. Bizim bu yaptığımız uçaklarda robot uçaklar. Kurucusu Müslüman bir bilim insanı... Kendisi önemli ilklere imza atmış. Biz adını yad etmek için bir vefa borcuyla en anlamlı ismin Cezeri olduğunu düşündük ve öyle koyduk.

"TÜMÜYLE OTOMATİK UÇABİLİYOR! İNSANDAN BAĞIMSIZ"

Cezeri'nin Teknik özellikleri hakkında ise Bayraktar şu ifadeleri kullandı:

Bu ilk ön prototip. Cezeri bir kişilik. Sportif maksatlı kullanılacak. Şehir içi taşımada bunun iki veya dört kişiliği ileride gelebilir diye düşünüyoruz. Dünyada bunun üzerinde de çalışmalar var. Hem dünyadaki, hem bizim çalışmalarımız daha ilk aşamada.Cezeri 100 km üzerine kadar uçuşlar yapılabilecek. Tümüyle otomatik uçabiliyor. İnsandan bağımsız. Arzu ederseniz joystickle kontrol edebiliyorsunuz. İçindeki sistemde bir arıza tespit ederse otomatik olarak iniş yapabiliyor. Cezeri çok yüksek emniyet şartları ile tasarlandı. Her şeyin 3 yedeği var. Arka tarafta çok gelişmiş bir yazılım var.

TARİH VERDİ

Öngörüm 2-3 seneye kırda bayırda sportif maksatlarla kullanımını görebiliriz. Sonra adım adım (10-15 yıl) belki trafikte görmeye başlayabiliriz. Cezeri bizim bugüne kadar yaptığımız tüm sistemlerde çok daha ilgi gördü. Biraz daha geleceğe ait olduğunda tüm dünyada binlerce mecrada haber oldu. Biz de şaşırdık. Cezeri şimdiden tüm sistemleri geçti solladı diyebilirim."

BAYKAR tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen 'nin ilk uçan arabası Cezeri, ilk uçuş testlerini başarıyla tamamlamıştı.

Selçuk Bayraktar'dan CEZERİ müjdesi!SELÇUK BAYRAKTAR'DAN CEZERİ MÜJDESİ!
Testleri başarıyla tamamladı! Türkiye'nin ilk uçan arabası Cezeri dünya basınında!TESTLERİ BAŞARIYLA TAMAMLADI! TÜRKİYE'NİN İLK UÇAN ARABASI CEZERİ DÜNYA BASININDA!
CHP'li belediyelere büyük öfke! 'Cenaze burada İBB nerede?'

'li  yönetiminin, pandemi sürecinde bir çok taksici ve servis esnafının çalışamamasına karşın, 6 bin yeni taksi ve  plaka tahdidi uygulayacağını duyurması tepkiye neden oldu.

Giriş Tarihi: 24.09.2020 
CHP'li belediyelere büyük öfke! 'Cenaze burada İBB nerede?'

'da yüzlerce taksici, 'nin taksicilere yönelik tek taraflı düzenlemesini Saraçhane'deki İBB binası önünde  etti. 'nde toplanan yüzlerce taksici, konvoy yaparak Saraçhane'ye geldi.

Taksiciler adına konuşan İstanbul Taksiciler  Başkan Yardımcısı Veli Yurt, İBB Başkanı 'nu eleştirdi, vaatlerinin hiçbirini tutmadığını söyledi. İmamoğlu'nun 'TaksicilerinİBB'de bir masası olacak" ve "Her yıl düzenliolarak TEFE-TÜFE oranında taksimetre zammı vereceğiz" vaatlerini patırlatan Yurt, "Bırakın bu vaatleri yerine getirmeyi, sorunları çözmek yerine önümüze çözülmesi mümkün olmayan sorunları çıkardı" dedi.

Taksicilerden sonra İstanbul Umum Servis Aracı İşletmeleri Esnaf Odası üyeleri de aynı yerde İBB'yi protesto etti. Grup, "İmamoğlu istifa", "Yandaşa değil esnafa bak", "Tahdit dediniz tehdit ediyorsunuz", "Rantçıya çözüm esnafa zulüm" sloganları attı. Grup aynı zamanda "Kovid bir vurdu, İBB bin vuruyor" pankartı açtı. Oda başkanı Hamza Öztürk, salgın nedeniyle 7 aydır evlerine ekmek götüremediklerini söyledi. Öztürk, İBB'nin "56 bin 482 adet tahditli servis plakası" uygulamasının sektörün ihtiyacından fazla olduğunu dile getirdi.


İŞÇİLER DE PROTESTO ETTİ
'Lİ 'nde de  haklarının ihlal edildiğini söyleyen belediye çalışanları dün 'nda eylem yaptı. Bakırköy Belediye Başkanı 'nu protesto eden yaklaşık 150 çalışan, 18 aydır kendileri ile yeni sözleşme yapılmadığını belirtti.


Çalışanlar, özellikle Bakırköy Belediyesi tarafından mevcut sözleşmenin daha da gerisinde hakların vadedildiğini ve kişisel haklarının zedelendiğini ifade etti. Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan basın açıklamasının ardından belediye binasına yürüyen memurlar "CHP yerel seçimde toplu sözleşme haklarını iyileştirerek devam ettireceğini vadetti. Ancak Belediyenin dayattığı sözleşme mevcut sözleşmenin daha da gerisinde" dedi. Memurlar Başkan Kerimoğlu'nun isminin yazdığı balonları patlattı.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum