PKK'dan kurtuldu her şeyi itiraf etti: Örgütün pikniği 7 yıl sürdü!

Son dakika... 2013 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin ücretsiz kurslarına katıldıktan sonra PKK üyeleri tarafından "pikniğe gideceğiz" diyerek 15 yaşındayken hain örgütün kucağına atılan genç kız, polis ve jandarmanın yürüttüğü ikna çalışmaları kapsamında kendi anlatımıyla özgürlüğüne, umutlarına, çocukluk hayallerine geri döndü. SABAH, yaşadıklarını "masum canlar nasıl katledilir, eğitimini aldık" cümleleriyle özetleyen örgüt üyesinin ifadelerine ulaştı.

PKK'dan kurtuldu her şeyi itiraf etti: Örgütün pikniği 7 yıl sürdü!
15 Mart 2021 - 09:24 - Güncelleme: 15 Mart 2021 - 10:55
PKK'dan kurtuldu her şeyi itiraf etti: Örgütün pikniği 7 yıl sürdü!

Giriş Tarihi: 15.03.2021 Güncelleme Tarihi: 15.03.2021 

Son dakika haberine göre; 2013 yılında  Belediyesi'nin ücretsiz kurslarına katıldıktan sonra  üyeleri tarafından "pikniğe gideceğiz" diyerek 15 yaşındayken hain örgütün kucağına atılan genç kız, polis ve jandarmanın yürüttüğü ikna çalışmaları kapsamında kendi anlatımıyla özgürlüğüne, umutlarına, çocukluk hayallerine geri döndü.

GÜNDEMSabah

PKK'dan kurtuldu her şeyi itiraf etti: Örgütün pikniği 7 yıl sürdü!

Çocuk yaşta örgüt üyelerine teslim edildiği gün sabahlara kadar ağlayıp 'lılara kendisini bırakmaları için yalvaran ancak kendisini kimsenin duymadığını anlatan 23 yaşındaki kadın, PKK'nın kaçırdığı örgüt üyelerine "ben anneme koştum. Sizin anneleriniz de kollarını açmış sizi bekliyor" diye seslendi.

Terör örgütü PKK'ya yönelik yurt içi ve sınır ötesinde operasyonlar sürerken, terör örgütü tarafından kandırılarak veya kaçırılarak dağa çıkarılan gençlerin kurtarılması için 'nın 4 yıl önce başlattığı ikna projesiyle 2020 yılında 243, bu yıl ise ikna yoluyla 31 örgüt üyesi teslim oldu. Jandarma ekiplerinin aileleriyle irtibat kurduktan sonra ikna yoluyla teslim olan 23 yaşındaki D.N. kod adlı PKK'lı kadının ifadesine SABAH ulaştı.

OSMAN BAYDEMİR DÖNEMİNDE KATILDI

2013'de 'in  Belediye Başkanlığı dönemimde, Dicle-Fırat Kültür Merkezi'nde gençlere yönelik belediyenin kurslarına katılan ve o dönem 15 yaşında olan D.N. terör örgütü PKK üyeleri tarafından dağa kaçırıldı. İkna projesi kapsamında örgütün elinden 8 yıl sonra kaçarak devlete sığınan örgüt üyesi kadın, terör örgütünde yaşadıklarının iç yüzünü anlattı.

15 YAŞINDA PİKNİĞE GİTTİ 23 YAŞINDA DÖNDÜ

Teslim olan D.H (23), gittiği ücretsiz kurslarda isminin Ali olduğunu belirten kişinin kendisini örgütsel çalışmalara dâhil etmeye başladıktan sonra,  konser biletlerini sattırdıklarını daha sonra da örgütün YDG-H PKK'nın Sözde Gençlik Yapılanmasına kendisini dâhil ettiklerini söyledi.

"AĞLAYARAK EVE DÖNMEK İSTEDİM ANCAK ÇOK GEÇTİ"

2013 yılı Temmuz ayında piknik aracılığıyla yeni arkadaşlarla tanışacaklarının söylendiğini anlatan D.H. "değişiklik olur düşüncesiyle teklifi kabul ettim. Ali ve içerisinde 3 erkeğin bulunduğu araç ile pikniğe gidecektik. Araca binmeye çekindim ancak Ali bunlar benim arkadaşlarım deyince ben de araca bindim. Lice İlçesine doğru yol aldık.

"ARAÇTAN İNMEK İSTEDİM İNDİRMEDİLER"

 köyü mevkiine geldiğimizde Ali araçtan indi. Ben de inmek istedim, ancak Ali'nin arkadaşları buna izin vermeyip beni hiç görmediğim, sonradan ismini öğrendiğim Serhabun alanına götürdüler. Burada bizi ağaçların arasına gizlenmiş silahlı iki kadın terörist bizi karşıladı. Ben piknik yapacağımızı beklerken kadın teröristleri görünce ağlayarak eve dönmek istediğimi söyledim.

"SİZE VERECEĞİMİZ ÇOCUK BUYDU" DEDİLER

Araçtakiler kadın teröristlere "size vereceğimiz çocuk buydu" diyerek beni bırakıp oradan ayrıldı. Kadın teröristlere beni nereye götürüyorsunuz, annemden, babamdan ve kardeşlerimden beni koparmayın, annem bu ayrılığa dayanamaz, kahrolur, hastalanır diye yalvarıyordum. Taş kesilmiş kalpleri beni duymadı, ayrıca ellerinde silah olduğu için de onlardan korkuyordum. Onlar da bana "artık bizimlesin" diyerek konuşmama daha fazla müsaade etmediler" dedi.

"BİLİNMEZ YOLCULUĞUMUZ 25 GÜN SÜRDÜ"

Kaçırıldığı acı dolu ilk günü anlatan örgüt üyesi, "hava çok soğuk ve zifir karanlıktı, gün ağarıncaya kadar ağladım ve beni bırakmaları için yalvararak ayaklarına kapandım.

"AĞLAMAYI KES ARTIK" DEDİLER

Beni tekmeleyerek "ağlamayı kes, artık Kürdistan mücadelesi için buradasın" dediler. Gün ağardıktan sonra farklı şehirlerden getirilen benim gibi kandırılmış, umutları, gelecekleri, hayalleri ellerinden silah zoruyla ve zorbalıkla alınmış kız çocuklarını bir araya topladılar. Yolculuk yapacağımızı ve bu yolculuk esnasında kimsenin kimseyle konuşmaması gerektiğini aksi halde öldüreceklerini söylediler. Daha sonra bizi bir minibüse bindirip bir bilinmeze, zifiri bir karanlığa doğru götürmeye başladılar.

Kılavuz yanındaki diğer erkek teröriste ışıkları yanan yerin Hakkâri olduğunu söyleyince Hakkâri bölgesinde olduğumuzu anladım. Belirli bir süre yürüdükten sonra tekrardan bizi minibüse bindirerek Kato Dağı eteklerine getirdiler. Bilinmez yolculuğumuz 25 gün sürdü. Korkuyla beraber uykusuzluk, yorgunluk ve pişmanlık yaşıyordum ancak, sesimi çıkaramıyordum" dedi.

"MASUM CANLAR NASIL KATLEDİLİR EĞİTİMİNİ ALDIK"

25 gün süren yolculuk sonunda Kuzey Irak'taki Zap kampına geldiklerini belirten D.H. "insanlığın unutulduğu, vahşileştirildiği, masum canlar nasıl katledilir ve kurşun nasıl sıkılır eğitiminin verildiği Irak'taki Zap Kampına gelmiştik. Zap kampında doğunun farklı illerinden benim gibi gelen 25-30 kıza, 2-3 ay eğitim vermeye başladılar. Kamptan kaçan olursa ailesine zarar vereceklerini söyleyerek sürekli bizleri tehdit ediyorlardı.

Hayatımızda hiç görmediğim silahlarla bize eğitim verdiler. Silahlı eğitim biter bitmez her gün "İdeolojik Eğitim" adı altında beynimizi yıkayarak, yalan yanlış birçok konudan bahsediliyordu. Eğitimimiz bittikten sonra hepimizi farklı bölgelere dağıttılar. Beni Suriye Şengal'e DEAŞ ile mücadeleye gönderdiler. Hiç bilmediğim topraklarda kimlerle kim için ne mücadelesi yapacağımı bilmeden günlerim geçiyordu. Sürekli ailemi, en çokta annemi düşünüyordum. Nasıl bir dipsiz kuyuya düşmüştüm, şimdi beni buradan kim çıkaracak, yapayalnız, soğuk mağaralarda çocukluğum geçecek, bu mu Kürtlerin haklarını savunmak diye düşünüyordum.

AİLEME ULAŞMAK İSTEDİM AMA HER ŞEY YASAKTI

Aileme ulaşıp kaçmak istiyordum ama her şey yasaktı. Daha sonra birkaç arkadaşın arasında aşk yaşanınca örgüt üst yönetimi tarafından o gruptaki tüm kişiler tutuklanıp cezaevine konuldu. Örgüt içerisinde aşk demek ajanlık demek ve sonu infaz demekti. Masum bir sevginin üzerini örgüt kanla örtüyordu. Günlerce Suriye tarafında Türkiye sınırına doğru nöbet tuttum, kurtulmak için sürekli dua ediyordum. Türkiye tarafından yapılacak operasyonlara karşı bizlere sürekli hendek kazdırıyorlar, mayın döşetiyorlardı. Bu işler sırasında yaralananlar ve hatta ölen benim gibi kandırılmış kızlar oldu. Mağara kazısı esnasında yaralandım. Çalışamayacağımdan dolayı tedavi için beni Suriye Derik bölgesine götürdüler. Burada örgüte ait hastanede tedavi olurken bir kez firar ettim ancak yakalandım.

"YARALI HALDE İŞKENCE YAPTILAR"

Kaçma girişimi sonrasında hapse atılmadan önce PKK'nın kendisine vahşi yüzünü bir kez daha gösterdiğini, yaralı olmasına rağmen işkence yaptıklarını anlatan 21 yaşındaki D.H, "bir ay boyunca kaldığım cezaevinde tedavim yapılmayarak günlerce aç susuz bırakıldım. Cezam bittikten sonra beni farklı bir alanda yine mevzi kazma işine verdiler 17 gün gece gündüz mevzi ve hendek kazdırdılar. Ellerim kazma ve kürek kullanmaktan su topladı ve derin yaralar oluştu, buna rağmen acımasızca çalıştırdılar. Fiziksel ve ruhsal yorgunluğuma ve acılarıma daha fazla dayanamayarak örgütten tekrar kaçmaya karar verdim.

"ANNELERİNİZ KOLLARINI AÇMIŞ SİZİ BEKLİYOR"

Annemi aradım ve 'anne ben hata yaptım, beni kurtarın' dedim. Annemde, kızım biz senden hep bir haber bir ışık bekledik, sen yeter ki gelmek iste, babanı da beni de Jandarmadan sürekli arayıp kızını kurtaralım diyorlar. Ben onlara güveniyorum, sen ilk fırsatta kaç örgütten. Jandarma sana en güvenilir yolu gösterecek dedi. Annemin bu sözleri bana hem umut olmuştu, hem de cesaretimi artırmıştı. Ben gittiğimden beri hep düşünüyordum, acaba dönsem ailem ne der diye. Ancak artık anlamıştım.

Kazı bitiminde malzemelerimi unuttum almaya gidiyorum diyerek gerçek özgürlüğüme, umutlarıma, çocukluk hayallerime, yeni bir hayata daha da önemlisi anneme kaçtım.

Örgütten kaçıp, KDP güçlerine sığındım ve beni Türkiye'deki yetkililere teslim edin dedim. Teslim oldum. Kürt meselesi diye bir şeyin olmadığını kesinlikle öğrendim. Korkmadan çekinmeden gelip teslim olun ve bir an önce ailelerinize ve sevdiklerinize kavuşun. Örgüt içerisinde bulunan herkese sesleniyorum "Anneleriniz kollarını açmış sizi bekliyor"

"BİLİNMEZ YOLCULUĞUMUZ 25 GÜN SÜRDÜ"

Kaçırıldığı acı dolu ilk günü anlatan örgüt üyesi, "hava çok soğuk ve zifir karanlıktı, gün ağarıncaya kadar ağladım ve beni bırakmaları için yalvararak ayaklarına kapandım.

"AĞLAMAYI KES ARTIK" DEDİLER

Beni tekmeleyerek "ağlamayı kes, artık Kürdistan mücadelesi için buradasın" dediler. Gün ağardıktan sonra farklı şehirlerden getirilen benim gibi kandırılmış, umutları, gelecekleri, hayalleri ellerinden silah zoruyla ve zorbalıkla alınmış kız çocuklarını bir araya topladılar. Yolculuk yapacağımızı ve bu yolculuk esnasında kimsenin kimseyle konuşmaması gerektiğini aksi halde öldüreceklerini söylediler. Daha sonra bizi bir minibüse bindirip bir bilinmeze, zifiri bir karanlığa doğru götürmeye başladılar.

Kılavuz yanındaki diğer erkek teröriste ışıkları yanan yerin Hakkâri olduğunu söyleyince Hakkâri bölgesinde olduğumuzu anladım. Belirli bir süre yürüdükten sonra tekrardan bizi minibüse bindirerek Kato Dağı eteklerine getirdiler. Bilinmez yolculuğumuz 25 gün sürdü. Korkuyla beraber uykusuzluk, yorgunluk ve pişmanlık yaşıyordum ancak, sesimi çıkaramıyordum" dedi.

"MASUM CANLAR NASIL KATLEDİLİR EĞİTİMİNİ ALDIK"

Hayatımızda hiç görmediğim silahlarla bize eğitim verdiler. Silahlı eğitim biter bitmez her gün "İdeolojik Eğitim" adı altında beynimizi yıkayarak, yalan yanlış birçok konudan bahsediliyordu. Eğitimimiz bittikten sonra hepimizi farklı bölgelere dağıttılar. Beni Suriye Şengal'e DEAŞ ile mücadeleye gönderdiler. Hiç bilmediğim topraklarda kimlerle kim için ne mücadelesi yapacağımı bilmeden günlerim geçiyordu. Sürekli ailemi, en çokta annemi düşünüyordum. Nasıl bir dipsiz kuyuya düşmüştüm, şimdi beni buradan kim çıkaracak, yapayalnız, soğuk mağaralarda çocukluğum geçecek, bu mu Kürtlerin haklarını savunmak diye düşünüyordum.

AİLEME ULAŞMAK İSTEDİM AMA HER ŞEY YASAKTI

"YARALI HALDE İŞKENCE YAPTILAR"

"ANNELERİNİZ KOLLARINI AÇMIŞ SİZİ BEKLİYOR"

Annemi aradım ve 'anne ben hata yaptım, beni kurtarın' dedim. Annemde, kızım biz senden hep bir haber bir ışık bekledik, sen yeter ki gelmek iste, babanı da beni de Jandarmadan sürekli arayıp kızını kurtaralım diyorlar. Ben onlara güveniyorum, sen ilk fırsatta kaç örgütten. Jandarma sana en güvenilir yolu gösterecek dedi. Annemin bu sözleri bana hem umut olmuştu, hem de cesaretimi artırmıştı. Ben gittiğimden beri hep düşünüyordum, acaba dönsem ailem ne der diye. Ancak artık anlamıştım.

Kazı bitiminde malzemelerimi unuttum almaya gidiyorum diyerek gerçek özgürlüğüme, umutlarıma, çocukluk hayallerime, yeni bir hayata daha da önemlisi anneme kaçtım.

Örgütten kaçıp, KDP güçlerine sığındım ve beni Türkiye'deki yetkililere teslim edin dedim. Teslim oldum. Kürt meselesi diye bir şeyin olmadığını kesinlikle öğrendim. Korkmadan çekinmeden gelip teslim olun ve bir an önce ailelerinize ve sevdiklerinize kavuşun. Örgüt içerisinde bulunan herkese sesleniyorum "Anneleriniz kollarını açmış sizi bekliyor"

Son dakika... 2013 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin ücretsiz kurslarına katıldıktan sonra PKK üyeleri tarafından "pikniğe gideceğiz" diyerek 15 yaşındayken hain örgütün kucağına atılan genç kız, polis ve jandarmanın yürüttüğü ikna çalışmaları kapsamında kendi anlatımıyla özgürlüğüne, umutlarına, çocukluk hayallerine geri döndü. , yaşadıklarını "masum canlar nasıl katledilir, eğitimini aldık" cümleleriyle özetleyen örgüt üyesinin ifadelerine ulaştı. 

Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP'
Giriş Tarihi: 19.2.2021  22:25 Son Güncelleme: 20.2.2021  07:08
Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP' Evlat nöbetindeki Tuncelili anne Güllü Turan: "Kızımı HDP'liler götürdü, başvurduk bize karakolun yolunu gösterdiler" Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi...
Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP'

Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP'

Evlat nöbetindeki Tuncelili anne Güllü Turan:

"Kızımı HDP'liler götürdü, başvurduk bize karakolun yolunu gösterdiler"

DİYARBAKIR - Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelerin evlat nöbeti 536'ncı gününe girdi.

Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP'

PKK'nın kaçırdığı çocukların ortak geçmişi HDP 
Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP'
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019'dan bu yana farklı kentlerden Diyarbakır'a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin umutlu bekleyişi PKK vahşetine rağmen 536'ncı gününde de devam ediyor. 2014'te kızının okuldayken eve gelmesini beklediklerini, ama gelmediğini belirten anne Güllü Turan, arayıp soruşturduklarını, kızının Tunceli'de HDP'nin binasına girip çıktığını öğrendiklerini söyledi. Anne Turan, "Eşim HDP'nin binasına gitti. Melek adında bir bayan varmış. Ona kızımın buraya geldiğini söylemiş o da kendilerinin götürmediğini söyledi. Kızım da 'Ben Melek ablanın yanındayım' dedi. Melek abla da sensin dedi. En sonunda karakola haber verdik, savcılığa gittik. Savcılıkta, kızımın Kobani'ye gittiğini öğrendim. Kızımı HDP'liler götürdü. Başvurduk bize karakolun yolunu gösterdiler. Tuncelili annelere, babalara sesleniyorum, HDP'nin kapısına gelin. Kızım sana sesleniyorum, gelmezsen sütümü de sana helal etmem. Ne olur dön eve" dedi.

 
Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP'
Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP'

 Dağa kaçırılan çocukların ortak geçmişi 'HDP' 
8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz

Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 206 ailenin HDP binası önündeki oturma eylemi, 536'ncı günde de sürüyor. Siirt'in Şirvan ilçesi Ormanbağ köyünde, 8 yaşında çobanlık yaparken, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan ağabeyi Ekrem Şeflek için eyleme katılan Erdal Şeflek, ellerindeki son fotoğrafla ağabeyini aradıklarını belirterek, "Fotoğrafı, bayram günü asker ağabeylerimiz çekti. Elimizde kalan son fotoğraf budur. Bu fotoğraf olmasaydı, ağabeyimle ilgili hiç fotoğraf olmazdı. Bu fotoğrafı çeken asker ağabeye çok teşekkür ederim. Onu görmek isteriz. Onu tanıyıp konuşmak isteriz" dedi.

8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz


Tunceli'nin Pertek ilçesinde 2014 yılında 17 yaşındayken kandırılarak, kaçırılan kızı Alev için oturma eylemini sürdüren Güllü Turan da evladına teslim olması yönünde çağrıda bulunarak, "Kızım evine dönsün artık. Onlar ellerini kızımın üzerinden çeksinler. Kızım PKK tarafından götürüldü. Kızım HDP'nin binasına girip çıkıyormuş. Biz yavrumun eve gelmesini bekledik, gelemedi. Kızımın gelmesini çok istiyorum. Güvenlik güçlerine teslim olup dönsünler. Yaşıyor mu, yaşamıyor mu; onu da Allah bilir" dedi. 

8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz
8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz
8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz
8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz
8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz
8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz
8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz
8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz
8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz
8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz
8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflek'in kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz

EVLADINA KAVUŞAN AİLE SAYISI 23 OLDU

Hacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye-Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim, Necla-Metin Açan çiftinin oğlu Harun, Nizamettin-Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda, Melik Aslan'ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik'in oğlu Veysi, Cahide Alkan'ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak'ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış'ın kızı Tekoşin Açar, Sait Açar'ın oğlu Haşim, Cemal Ertaş'ın oğlu Ramazan, Sever Fidan'ın oğlu Tayfur Fidan, Gülşen Çetin'in oğlu Erdal Çetin, Fahrettin- Meryem Akkuş çiftinin oğulları Erkan, Fattah-Perihan Kaya çiftinin oğlu Cuma, Safiye-Mehmet Emin Coşkun çiftinin oğlu İbrahim Coşkun ile en son Mehmet-Keziban Yalçın çiftinin kızları Yasmin ve evlat nöbetinde olmayan 2 ailenin çocukları ile en son Selma Han'ın oğlu Onur'un da teslim olmasıyla, evlatlarına kavuşan aile sayısı 23 oldu.

8 yaşında kaçırılan Ekrem Şeflekin kardeşi: O fotoğrafı çeken askerle tanışmak isteriz
 

'ELİMİZDE KALAN SON FOTOĞRAFI'

Siirt'in Şirvan ilçesi Ormanbağ köyünde, 8 yaşında çobanlık yaparken, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan Ekrem Şeflek için dün oturma eylemine katılan Erdal Şeflek, ağabeyinin tek fotoğrafının askerle çektirdiği fotoğraf olduğunu belirterek, "Fotoğrafı bayram günü asker ağabeylerimiz tarafından çekildi. Elimizde kalan son fotoğraf budur. Bu fotoğraf olmasaydı, ağabeyimle ilgili hiç fotoğraf olmazdı. Bu fotoğrafı çeken asker ağabeye çok teşekkür ederim. O asker ağabey, büyük ihtimalle şu an yaklaşık 55 yaşlarındadır. Onu görmek isteriz. Onu tanıyıp konuşmak isteriz. Buraya gelmem onun da sayesindedir. Bu fotoğraf olmasaydı, onunla ilgili fotoğraf olmayacaktı. Fotoğraftakiler de mahalle arkadaşlarıdır. Fotoğrafı da büyüttük ve 1994 yılından beri fotoğrafı hatıra olarak saklıyoruz" diye konuştu.

Tunceli'nin Pertek ilçesinde 2014 yılında 17 yaşındayken kandırılarak, kaçırılan kızı Alev için oturma eylemini sürdüren Güllü Turan da evladına teslim olması yönünde çağrıda bulunarak, "Kızım evine dönsün artık. Onlar ellerini kızımın üzerinden çeksinler. Kızım PKK tarafından götürüldü. Kızım HDP'nin binasına girip çıkıyormuş. Biz yavrumun eve gelmesini bekledik, gelemedi. Kızımın gelmesini çok istiyorum. Güvenlik güçlerine teslim olup dönsünler. Yaşıyor mu, yaşamıyor mu; onu da Allah bilir" dedi.

Çocukları dağa kaçırılan annelerden HDP'ye sert tepki: Biraz şerefleri olsaydı...

Çocukları terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırılan annelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde gerçekleştirdikleri oturma eylemi 107'inci gününe girdi. Evlat nöbetindeki annelerden Necibe Çiftçi HDP'lilere sert tepki göstererek, "Biz burada oturup bu mücadeleyi çocuklarımız için yapacağız. Aklımız başımıza yeni geldi, HDP'lilerin ne dini var ne imanı var ve ne de insafları var" dedi.

"BİZ TEK BAYRAK İSTİYORUZ"

Bir çocuğunun dağa kaçırıldığını diğer çocuğunun ise hunharca şehit edildiğini aktaran acılı anne, "Biz şu anda burada oturuyoruz. Benim bir çocuğumu dağa kaçırdılar, bir çocuğumu da şehit ettiler. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı altında yaşıyoruz ve biz tek bayrak istiyoruz. Allah'ın izniyle ve devletimizin gücü ile inşallah biz çocuklarımıza kavuşuruz" şeklinde konuştu.

Diyarbakır annesine ‘vicdansız’ hakaret annesine ‘vicdansız’ hakaret
CHP’li , PKK’nın kaçırdığı polis oğlu için evlat nöbeti tutan anneye “Kılıçdaroğlu’na hakkımı helal etmiyorum” dediği için kin kustu. Ağbaba’nın “Kılıçdaroğlu’na laf söylemek vicdansızlıktır. Çocuğun sana hakkını helal edecek mi?” sözleri tepki çekti
Giriş Tarihi: 7.12.2019
Diyarbakır annesine ‘vicdansız’ hakaret

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'dan, çocuğu terör örgütü PKK tarafından kaçırılan annelerin Diyarbakır HDP il binası önünde yaptığı eyleme ilişkin çirkin ifadeler geldi.

Diyarbakır annesine ‘vicdansız’ hakaret

Daha önce de Meclis'te, 2012 yılında etkisiz hale getirilen YPG'li teröristle basın toplantısı düzenlediği ortaya çıkan Ağbaba, Diyarbakırlı annelerin günlerdir süren haklı eylemiyle ilgili "Onu siyasi, AKP'nin desteklemiş olduğu bir şey olarak görüyoruz. Genel Başkanımız ailelerle ilgili grup toplantısında defalarca açıklama yaptı, ailelerin dramını gündeme getirdi" ifadelerini kullandı.

İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun savunduğu Demirtaş'ın o sözleri "Apo’nun heykelini dikeceğiz"

ANNEYE DİL UZATTI
Ağbaba Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan çocuğunu geri almak için HDP İl Binası önünde bekleyen bir Diyarbakır annesinin, Kılıçdaroğlu'nun kendilerini ziyaret etmemesine, "Hakkımı helal etmiyorum" diyerek tepki göstermesine yönelik sorular üzerine, "O anneyi vicdanlı olmaya davet ediyoruz. Çocukları PKK tarafından kaçırılan aileler, Genel Başkanımızla sadece Ankara'da değil, birçok ilde bir araya geldiler. O anne diyor ki 'Hakkımı helal etmiyorum.' Acaba dağda PKK'nın elinde bulunan çocuğun sana hakkını helal edecek mi? Yazıktır, günahtır, ayıptır. Bu işin sorumlularına laf söylemeyip Kemal Kılıçdaroğlu'na laf söylemek vicdansızlıktır" ifadelerini kullandı.

POLİS OĞLU İÇİN NÖBETTE
İstanbul'da polis memuruyken Muş'ta kardeşinin düğün konvoyuyla memleketine döndüğü sırada Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen teröristler tarafından 2015'te kaçırılan oğlu Vedat Kaya için 84 gündür oturma eylemini sürdüren anne Emine Kaya şöyle demişti: "Kemal Kılıçdaroğlu, Selahattin Demirtaş'a geçmiş olsun demiş. Ben Meclis'e yanına gittim, 'Çocuklarımızın bırakılması için destek versin bizlere' diye, hiç sesini çıkarmadı. Biz insan değil miyiz? Bize de destek verseydi. Hiçbir zaman Kılıçdaroğlu bizlere 'geçmiş olsun' demedi. Bizim de hakkımız var ve ben hakkımı helal etmiyorum kendisine."

15 yıl hapsi istenen HDP'liler mağdur aileyi böyle tehdit etmiş: Peşini bırak yoksa...

15 yıl hapsi istenen 'liler mağdur aileyi böyle tehdit etmiş: Peşini bırak yoksa...
 annelerinin dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle  İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbeti devam ederken, bir genci dağa götürdükleri iddiasıyla 2 tutuklu şüpheli hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

AA
Giriş Tarihi: 3.12.2019  11:15
15 yıl hapsi istenen HDP'liler mağdur aileyi böyle tehdit etmiş: Peşini bırak yoksa...

A.K'yı (19) kandırarak dağa götürdükleri iddiasıyla yakalanan ve tutuklanan Abdulselam B. ve Zeliha B. hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede, terör örgütü PKK/KCK'nın kuruluşu, yapılanması ve gerçekleştirdiği saldırılar hakkında detaylı bilgiye yer verildi.

Diyarbakır'da 7 Temmuz'da kaybolan çocuğu A.K'den 3 gün haber alamayan anne R.K'nın İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine müracaatta bulunduğu belirtilen iddianamede, R.K'nın, eşini gizli numaradan arayan kişilerin çocuklarının terör örgütü PKK'nın elinde olduğu bilgisini verdiğini belirtmesi üzerine soruşturma başlatıldığı ifade edildi.

"OĞLUNU KANDİL'E GÖTÜRDÜK! KİMSEYE SÖYLEMEYİN!"

Müşteki anne R.K. iddianameye yansıyan ifadesinde şunları kaydetti:

"Çocuğum kaçırıldıktan 3 gün sonra eşimin telefonunu gizli numaradan bir erkek aradı. 'Oğlun bizim elimizde, onu Kandil'e götürdük, kimseye bir şey söylemeyin.' demesi üzerine HDP İl Başkanlığı binasına gittim. Oğlumun bulmaları için bağırdım, çağırdım ancak orada kim olduğunu bilmediğim bir erkek 'Oğlun burada yok bağırıp durma.' diyerek beni kovdu. Oğlumun çalıştığı iş yerine gittiğimde bir kişi yanıma gelerek, 'Sana bir şey söyleyeceğim ama kimseye söyleme oğlun Kandil'e gitti. Bir hafta sonra sana nereye gittiğiyle ilgili bilgileri getireceğim. Sakın devlete gitme, oğlunla beraber 12 kişi oldular. Lice'den de 6 kişi getirdik, onları da dağa götüreceğiz.' diyerek yanımdan ayrıldı. Tekrar HDP binasına gittim, oradaki 5 kişiye çocuğumun fotoğrafını ağlayarak gösterdim. 'Boşuna ağlama oğlunu bilsek bile söylemeyiz, oğlunu arama buraya sürekli gelme, dışarıda polisler var.' diyerek gitmemi istediler."

Çocuğunu dağa kaçırmakla suçladığı, yaşadığı mahallede "Çiçek" diye tanınan sanık Zeliha B. ile görüştüğünü belirten anne R.K, sanığın kendisine oğlunun dağa götürüldüğünü söylediğini ifade etti.

Anne R.K, oğluyla bir ara sohbet ederken aralarında geçen diyaloğu hatırladığını aktararak, "Oğlum internet kafeye bir kadının geldiğini, orada bulunan çocuklara tost, kola ısmarlayıp, internet ücretlerini ödediğini söylediğinde hayırsever bir kişinin yaptığını düşündüğünü ancak bunun terör örgütüne eleman kazandırmak için metot olarak uygulandığını anladık." ifadelerini kullandı.

"BU İŞİN PEŞİNİ BIRAK YOKSA..."

Baba Z.K. ise HDP'nin Lice'deki ilçe binasına gittiğinde çocuğunu sorduğu N.E'nin, "Burada oğlunu sorsan da söylemezler. Zaten şu an T.C. kuş uçurtmuyor. Dağa gelip gidebilen yok. Bu işin peşini bırak, yoksa başın belaya girer." şeklinde konuşarak, kendisini tehdit ettiğini öne sürdü.

İddianamede, şu değerlendirmede bulunuldu:

"Şüphelilerin, müştekilerin oğlunun çaba sarf ederek, terör örgütü PKK/KCK'ya katılmasını sağladığı, PKK/KCK'nın emir ve talimatlarıyla hareket ettikleri ve örgütte faaliyet gösteren üye oldukları anlaşılmıştır."

- İstenilen ceza

İddianamede, tutuklu sanıklar Abdulselam B. ve Zeliha B. hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
'de / operasyonunda gözaltına alınan 22 şüpheli adliyede
'de terör örgütü /'ya yönelik operasyonda gözaltına alınan HDP Gebze İlçe Başkanı ve parti yöneticilerinin de aralarında olduğu 22 şüpheli adliyeye sevk edildi.

AA
Giriş Tarihi: 3.12.2019  11:17
Kocaeli'de PKK/KCK operasyonunda gözaltına alınan 22 şüpheli adliyede

Alınan bilgiye göre, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında terör örgütü PKK/KCK'nın propagandasını yaptıkları gerekçesiyle geçen hafta gözaltına alınan 22 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı.

CHP'Lİ MECLİS ÜYESİ DE VAR

Aralarında HDP Gebze İlçe Başkanı Meryem Uslu ve parti yöneticileri ile CHP'nin Gebze Belediyesi Meclis Üyesi Osman Kurum'un da aralarında olduğu 22 şüpheli sağlık kontrolünün ardından adliyeye getirildi.

Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince 26 Kasım'da Gebze, Dilovası, Darıca ve İzmit ilçelerinde belirlenen adreslere düzenlenen eş zamanlı operasyonda 21 şüpheli gözaltına alınmıştı. Gözaltı sayısı daha sonra 22'ye yükselmişti.

Şüphelilerin ev ve iş yerinde yapılan aramada bazı dokümanlara el konulmuştu


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum