Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan AB'ye mülteci eleştirisi! Avrupa'ya sığınan 10 binlerce çocuğun nerede olduğu bilinmiyor.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan Uluslararası Göç Konferansında önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan Avrupa ülkelerine mülteciler konusunda yüklenirken Avrupa'ya sığınan 10 binlerce çocuğun nerede olduğunu bilinmediğini ifade etti. Başkan Erdoğan ayrıca AB'nin Türkiye'ye yönelik yapması gereken mülteci yardımı hakkında "AB Yunanistan'a 100 bin sığınmacı için 3 milyar euro destek veriyor. Türkiye'ye hiçbir şey verilmedi." ifadelerini kullandı. Suriye konusunda da önemli mesajlar veren Başkan Erdoğan "Suriye'de saldırılar devam ederse gerekli adımları atarız" ifadelerini kullandı..

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan AB'ye mülteci eleştirisi! Avrupa'ya sığınan 10 binlerce çocuğun nerede olduğu bilinmiyor.
22 Şubat 2021 - 20:09 - Güncelleme: 22 Şubat 2021 - 20:34
'dan 'Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın Projeksiyonu ve Ötesi' programında önemli açıklamalar

Giriş Tarihi: 22.2.2021  18:49 Son Güncelleme: 22.2.2021  19:52

Son dakika haberi... , ' Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın Projeksiyonu ve Ötesi' programında önemli açıklamalarda bulundu. Avupa Birliği'nin ikiyüzlü tavrını eleştiren Başkan Erdoğan, "AB Yunanistan'a 100 bin sığınmacı için, 3 milyar Avro destek verirken, Türkiye'deki 4 milyon sığınmacı için elini taşın altına koymadı." ifadelerini kullandı. ABD'li generalin terör örgütü PKK'ya destek çıkan açıklamalarına da tepki gösteren Erdoğan, Suriye sınırına yeni bir operasyonun sinyalini verdi.

Başkan Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Başkan Erdoğan, 'Dokuz Eylül Üniversitesi Uluslararası Konferansı Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın Projeksiyonu ve Ötesi' programında önemli açıklamalarda bulundu.

: Başkan Erdoğan o detayı ilk kez açıkladı: Obama arayıp destek istedi

: Başkan , Uluslararası Göç Konferansı'nda önemli açıklamalarda bulundu. ABD'de Barack Obama döneminde yaşanan göç krizi ile ilgili bir detayı ilk kez anlatan Başkan Erdoğan, "Obama görevdeyken şahsımı aradı ve Kobani'deki Kürtlerin zor durumda olduğunu ve bu konuda özellikle kapılarımızı açmamız için destek istedi." dedi. İşte Başkan Erdoğan'ın son dakika açıklamalarından öne çıkanlar...

Son dakika: Başkan Erdoğan o detayı ilk kez açıkladı: Obama arayıp destek istedi

Son dakika: Başkan Erdoğan Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Göç Konferansı'nda konuştu.

ABD'nin 44. Başkanı Barack Obama döneminde Suriye'de yaşanan göç krizi ile ilgili bir detayı ilk kez anlatan Başkan Erdoğan, "Obama görevdeyken şahsımı aradı ve Kobani'deki Kürtlerin zor durumda olduğunu ve bu konuda özellikle kapılarımızı açmamız için destek istedi" dedi.

Başkan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Göç önümüzdeki 20 yılın projeksiyonu ve ötesi temasıyla düzenlenen konferansın başarılı geçmesini özellikle temenni ediyorum. Göç alanında uzmanları bir araya getiren 9 Eylül Üniversitesi'ni tebrik ediyorum. Konferansın mültecilerin statüsü hakkında Cenevre Sözleşmesi'nin 77. yıldönümünde tertiplenmesi bu buluşmaya ayrı bir anlam katıyor. Konferansa yurt içi ve yurt dışından iştirak eden tüm akademisyenlerimize ve uzmanlarımıza şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

Her sene milyonlarca insan savaşlar, iç çatışmalar, istikrarsızlık, kıtlık, terör ve yoksulluk gibi sebeplerle evlerini terk ediyor. Dünya genelinde göçmenlerin sayısı 272 milyona, mültecilerin sayısı 26 milyona yaklaşmıştır. Dünya nüfusunun yüzde 3'ü göçmen olarak hayatını sürdürmektedir. Bu insan hareketliliğiyle zaman zaman içimizi acıtan pek çok manzara ile karşılaşıyoruz.

İNSANLIK EGE VE MERİÇ'TE DE SINIFTA KALMIŞTIR
Geride bıraktığımız dönemde kadın ve çocuk olmak üzere 30 bine yakın göçmen Akdeniz'de hayatını kaybetti. Sahra Çölü'nün kızıl kumları milyonlarca göçmene mezar oldu. Aylan bebek başta olmak üzere Ege'de yaşanan insani durumları unutamayız. Azgın dalgalara meydan okuyan bu mazlumların, özellikle botlarının nasıl kasten batırıldığını gayet iyi hatırlıyoruz. İnsanlık Ege ve Meriç'te de sınıfta kalmıştır.

AVRUPA'YA SIĞINAN ON BİNLERCE ÇOCUĞUN NEREDE OLDUĞU BİLİNMİYOR
Sadece 2020 yılında Ege'de 9 bine yakın geri itme vakası yaşandı. Avrupa'ya sığınan on binlerce Suriyeli çocuğun nerede olduğu, kimler tarafından kaçırıldığı bilinmiyor. Bu meselede asıl yükü taşıyan gelişmekte olan ülkelerdir. Kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyi reklam malzemesi olarak kullananlar, insan hayatıyla ilgili bu kriz karşısında sorumluluk üstlenmiyor. BM Yüksek Komiserliği'nin verileri bu gerçeği çok yalın bir şekilde ortaya koyuyor.

2020 yılında dünyada üçüncü ülkelere yerleştirmeyi bekleyen 1 milyon 440 bin mülteciden sadece 39 bin 500'ü 25 batı ülkesine yerleştirilebilmiştir. Türkiye sayıları 4 milyonu bulan insanlara ev sahipliği yapmıştır, yapmaktadır. Türkiye ile Yunanistan sınırında mültecilere Yunan güvenlik güçleri tarafından açıkça zulmedildiği utanç verici sahneler yaşandı. Türkiye göç olgusuna asla yabancı değildir. Asırlardır doğudan batıya, kuzeyden güneye insan hareketliliğinin merkezinde biz yer alıyoruz.

Engizisyondan kaçan museviler başta olmak üzere inancı, rengi, kültürü dolayısıyla ayrımcılığa maruz kalan milyonlarca insana biz kapımızı açtık. 'Tahtımı, tacımı veririm ama devletime sığınan mazlumları asla vermem' diyen bir devlet geleneğine biz sahibiz. Kafkasya'daki kardeşlerimizle Balkanlar'daki soydaşlarımız başları dara düşünce hep bizim topraklarımızı sığındı. Nazilerin gardirine uğrayanlara bizim ülkemiz sahip çıktı.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan AB'ye mülteci eleştirisi!

OBAMA İLE YAPTIĞI KONUŞMAYI ANLATTI
Hem Halepçe katliamı hem de 1. Körfez Savaşı'nda Irak'tan kaçan binlerce Kürt kardeşimize kapılarımızı açtık. Kırım, Ahiska, Bulgaristan'dan göç eden soydaşlarımızı yine biz bağrımıza bastık. Sınırlarımıza gelen hiç kimseyi etnik kimliği, dini, kültürü, meşrep ve mezhebi sebebiyle geri çevirmedik. Suriye'de tarihi sorumluluğumuzu milyonlarca muhacire ev sahipliği yaptık. Suriyeli Türkmenlere sahip çıktığımız gibi Kobanili Kürt kardeşlerimize, özellikle sayın Obama görevde iken bir gece şahsımı aradı ve Kobani'deki Kürtlerin zor durumda olduğunu bu konuda özellikle kapılarımızı açma noktasında destek istedi. Dedim ki, 'şu anda bunlar nasıl'. Bana verdiği cevap 'ölümle karşı karşıya'. Peki ne yapacaksınız? Aldığım cevap şu, 'Biz uçaklarla gerekirse her türlü mühimmatı indireceğiz'. Yapacağınız bu operasyona katılamam. Çünkü o operasyonun ötesini görüyorum. Ciddi bir savaş sözkonusuydu. Nitekim öyle oldu. Binlerce, onbinlerce Kürt kardeşimiz o operasyonda öldü. Onbinlerce Kobanili Kürt şu anda hala bizim ülkemizde. Biz onlara kapımızı kapamadık.

BAŞKAN ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI

Göç önümüzdeki 20 yılın projeksiyonu ve ötesi temasıyla düzenlenen konferansın başarılı geçmesini özellikle temenni ediyorum. Göç alanında uzmanları bir araya getiren 9 Eylül Üniversitesi'ni tebrik ediyorum. Konferansın mültecilerin statüsü hakkında Cenevre Sözleşmesi'nin 77. yıldönümünde tertiplenmesi bu buluşmaya ayrı bir anlam katıyor. Konferansa yurt içi ve yurt dışından iştirak eden tüm akademisyenlerimize ve uzmanlarımıza şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

272 MİLYON GÖÇMEN VAR

Her sene milyonlarca insan savaşlar, iç çatışmalar, istikrarsızlık, kıtlık, terör ve yoksulluk gibi sebeplerle evlerini terk ediyor. Dünya genelinde göçmenlerin sayısı 272 milyona, mültecilerin sayısı 26 milyona yaklaşmıştır. Dünya nüfusunun yüzde 3'ü göçmen olarak hayatını sürdürmektedir. Bu insan hareketliliğiyle zaman zaman içimizi acıtan pek çok manzara ile karşılaşıyoruz.

Geride bıraktığımız dönemde kadın ve çocuk olmak üzere 30 bine yakın göçmen Akdeniz'de hayatını kaybetti. Sahra Çölü'nün kızıl kumları milyonlarca göçmene mezar oldu. Aylan bebek başta olmak üzere Ege'de yaşanan insani durumları unutamayız. Azgın dalgalara meydan okuyan bu mazlumların, özellikle botlarının nasıl kasten batırıldığını gayet iyi hatırlıyoruz. İnsanlık Ege ve Meriç'te de sınıfta kalmıştır.

ONBİNLERCE SURİYELİ ÇOCUĞUN NEREDE OLDUĞU BELLİ DEĞİL

Sadece 2020 yılında Ege'de 9 bine yakın geri itme vakası yaşandı. Avrupa'ya sığınan onbinlerce Suriyeli çocuğun nerede olduğu, kimler tarafından kaçırıldığı bilinmiyor. Bu meselede asıl yükü taşıyan gelişmekte olan ülkelerdir. Kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyi reklam malzemesi olarak kullananlar, insan hayatıyla ilgili bu kriz karşısında sorumluluk üstlenmiyor. BM Yüksek Komiserliği'nin verileri bu gerçeği çok yalın bir şekilde ortaya koyuyor.

YUNANİNTAN AÇIKÇA ZÜLM ETTİ

2020 yılında dünyada üçüncü ülkelere yerleştirmeyi bekleyen 1 milyon 440 bin mülteciden sadece 39 bin 500'ü 25 batı ülkesine yerleştirilebilmiştir. Türkiye sayıları 4 milyonu bulan insanlara ev sahipliği yapmıştır, yapmaktadır. Türkiye ile Yunanistan sınırında mültecilere Yunan güvenlik güçleri tarafından açıkça zulmedildiği utanç verici sahneler yaşandı. Türkiye göç olgusuna asla yabancı değildir. Asırlardır doğudan batıya, kuzeyden güneye insan hareketliliğinin merkezinde biz yer alıyoruz.

TAHTIMI, TACIMI VERİRİM AMA DEVLETİME SIĞINAN MAZLUMLARI ASLA VERMEM

Engizisyondan kaçan museviler başta olmak üzere inancı, rengi, kültürü dolayısıyla ayrımcılığa maruz kalan milyonlarca insana biz kapımızı açtık. 'Tahtımı, tacımı veririm ama devletime sığınan mazlumları asla vermem' diyen bir devlet geleneğine biz sahibiz. Kafkasya'daki kardeşlerimizle Balkanlar'daki soydaşlarımız başları dara düşünce hep bizim topraklarımızı sığındı. Nazilerin gardirine uğrayanlara bizim ülkemiz sahip çıktı.

OBAMA İLE YAPTIĞI GÖRÜŞMEYİ ANLATTI

Hem Halepçe katliamı hem de 1. Körfez Savaşı'nda Irak'tan kaçan binlerce Kürt kardeşimize kapılarımızı açtık. Kırım, Ahiska, Bulgaristan'dan göç eden soydaşlarımızı yine biz bağrımıza bastık. Sınırlarımıza gelen hiç kimseyi etnik kimliği, dini, kültürü, meşrep ve mezhebi sebebiyle geri çevirmedik. Suriye'de tarihi sorumluluğumuzu milyonlarca muhacire ev sahipliği yaptık. Suriyeli Türkmenlere sahip çıktığımız gibi Kobanili Kürt kardeşlerimize, özellikle sayın Obama görevde iken bir gece şahsımı aradı ve Kobani'deki Kürtlerin zor durumda olduğunu bu konuda özellikle kapılarımızı açma noktasında destek istedi. Dedim ki, 'şu anda bunlar nasıl'. Bana verdiği cevap 'ölümle karşı karşıya'. Peki ne yapacaksınız? Aldığım cevap şu, 'Biz uçaklarla gerekirse her türlü mühimmatı indireceğiz'. Yapacağınız bu operasyona katılamam. Çünkü o operasyonun ötesini görüyorum. Ciddi bir savaş sözkonusuydu. Nitekim öyle oldu. Binlerce, onbinlerce Kürt kardeşimiz o operasyonda öldü. Onbinlerce Kobanili Kürt şu anda hala bizim ülkemizde. Biz onlara kapımızı kapamadık.

ABD HALE TERÖRLE BERABER

Halep'teki Arap kardeşlerimize biz sahip çıktık. Müslümanlar yanında Hristiyanlara, Ezidilere, Süryanilere kapılarımızı sonuna kadar açtık. Şu anda yeni gelişmeler. Suriye'nin kuzeyinde bakıyorsunuz Amerikalı general, çok ilginç, diyor ki, 'biz şu anda PKK/YPG/PYD ile beraberiz'. Bu nasıl NATO'da ittifak? Bunların mültecilere sahip çıkmak gibi dertleri yok. Hala bunlar terörle beraberler, teröristlerle beraberler. Biz de terörle ve teröristlerle mücadelemizi her yerde sürdürüyoruz, bundan sonra da sürdüreceğiz. Dostlar, dostluğunu icra ettiği müddetçe biz de gönlümüzü açarız. Ama etmezlerse bugüne kadar ne yaptıysak bundan sonra da onu yaparız.

52 BİN KONUT YAPILDI

Mağdur durumdaki bu insanlara kendi vatandaşımıza hangi hizmeti veriyorsak, hiçbir karşılık beklemeden hizmete sunduk. Bütün bunlarda çıkar hesabı, reklam olsun diye değil, inancımızın, imanımızın, kültürümüzün gereği olarak yaptık. Bu süreçte ülkemize verilen sözlerin çoğunun tutulmadığını gördük. İsim vermeyeceğim, hepinizin çok iyi tanıdığı bildiği liderler bunlar. İdlib'te, Suriye'nin kuzeyinde briket konutlar yapalım dedik. 'Ne kadar yaparsınız' diye sorduğumuzda, 'ne kadar yapalım' dediler. Biz 50 bin 100 bin yapacağız bunun bir kısmını da siz üstlenin dedik. İnanır mısınız 50 dereden su taşıdılar verdikleri sözü tutmadılar. Şu an 52 bin konut yaptık.

DOĞRU KONUŞMUYORSUNUZ

Aramızdaki dostlar notlarını alırlarsa, bu 50 bin briket konutta bu insanlar yaşasın istedik. Şu depremde bile burada konteynırlarla yine depremzedeleri misafir ediyoruz. AB Yunanistan'a 100 bin sığınmacı için, 3 milyar Avro destek verirken, Türkiye'deki 4 milyon sığınmacı için elini taşın altına koymadı. Bir araya gelip konuştuğunuzda kesinlikle hep yalan, yalan, yalan. Doğru konuşmuyorsunuz. 18 Mart mutabakatında 6 milyan Avro aradan geçen süreye rağmen halen tam olarak gönderilmedi. Uluslararası basın kuruluşları bile bu gerçeği yeni yeni görmeye başladı. Uluslararası medyada yayınlanan habere göre Suriyeli mültecilere sahip çıkan tek devlet Türkiye'dir.

420 BİN SIĞINMACI GERİ DÖNDÜ

Muhtemel katliamların önündeki yegane engel de Türkiye'nin bu bölgede askeri varlığıdır. Biz paylaşmanın bereketine, dayanışmanın gücüne inanan, dünyayı iyiliğin değiştireceğine iman eden insanlarız. Bizim böyle bir farkımız var. Suriye'nin kuzeyindeki güvenlik ortamı iyileştikçe, ülkemizdeki Suriyelilerin güvenli ve gönüllü olarak ülkeye dönüşleri hızlanıyor. Ülkemizden 420 bin sığınmacı geri döndü.

SALDIRILAR DEVAM EDERSE GEREKEN ADIMI ATARIZ

Suriye'deki istikrarsızlıktan beslenen bölücü terör örgütünün son günlerde güvenli bölgelere yönelik terör eylemlerini arttırdığını görüyoruz. PKK, YPG'nin kalleş saldırıları sebebiyle bir ay içinde onlarca masum sivil ve çocuk hayatını kaybetti. Nasıl daha önce gerektiğinde kimseye bakmadan terör yuvalarını imha etmişsek, saldırıların devam etmesi halinde diğer bölgelere gereken adımları atmaktan çekinmeyiz. Göçle kurulan bizzat ataları göçmen olan toplumların göç meselesine salt güvenlik odaklı bir anlayışla yaklaşmaları büyük bir çelişkidir.

YENİ GÖÇ DALGASINA NEDEN OLABİLİR

Göç olgusuna geniş bir perspektifle bakılması gerekiyor. Suriye bağlamında yaşananlar bize duvarları yükseltmenin, sınırları dikenli tel ile çevirmenin, hatta botları batırmanın çare olmadığını göstermiştir. Bu tür politikalar göçe kaynaklık eden sorunların derinleşmesine, yeni göç dalgaların oluşmasına sebep olacak. Göç meselesinin üstesinden yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı ile gelineceğini düşünmek büyük bir yanılgıdır.

KORONAVİRÜS VURGUSU

Koronavirüs salgını ise göçmenlerin sıkıntılarını arttırmış, kırılgan bir iklim yaşayan bu insanların d urumunu daha da arttırmıştır. Her yıl milyonlarca insanı evlerini, yurtlarını terk etmeye zorlayan sebeplerdir. Bu yüzleşmeye göç meselesinin elbette güvenlik boyutu da olan ama asıl insani, siyasi, sosyal mesele olduğunu kabul ederek başlayabiliriz. Her göç yeni bir buluşmadır. Etnik kimliği, dini, dili, kültürü farklı insanların kucaklaşmasıdır. Göçle ilgili önyargılarımızı bir tarafa bırakarak göçmenlerin gittikleri ülke ve topluma katkıları da görmemiz gerekiyor.

YUNANİSTAN BOTLARI ŞİŞLEYEREK İNSANLARI ÖLDÜRÜYOR

Aynı şekilde ülkemize yerleşen sığınmacılardan da gayretleri ve birikimleriyle bize çok değerli katkılar sunanlar var. Doktor, mühendis, hemşire, mimarlar var. Bunlardan birçok yerde istifade ediyoruz. 1960'dan beri göç veren ve asırlardır göç alan bir ülke olarak göç olgusuna yalnızca güvenlikçi pencereden bakmıyoruz. Yarının büyük ve güçlü Türkiyesini içe kapanarak değil dışa açılarak gerçekleşeceğinin farkındayız. Eğitim, akademi, bilim, sanat, ticarette bu ülkeye katkı sunmak isteyenlere gereken kolaylığı göstereceğiz. Ülkemizde eğitim görmüş, Türkiye ile gönül bağı insanlara yönelik farklı adımlar atacağız. Göç ve göçmenlerle ilgili politikalarımızı olumlu yönde yenilemeye devam edeceğiz. Özellikle çok açık ve net söylemek zorundayım, o botları şişleyenleri herhalde sizler de en az benim kadar biliyorsunuz. Komşu Yunanistan polisi ve sahil güvenlikleriyle o botları nasıl şişlediğini ve insanların o denizin sularında nasıl öldüğünü biliyorsunuz. Bunu tüm dünyaya anlatıyoruz, ne anlatırsan anlat bir kulaktan girip öbür kulaktan çıkıyor. Ama yine de anlatmaya devam edeceğiz.

Son dakika: Başkan Erdoğan'dan AK Parti İzmir 7. Olağan İl Kongresi'nde önemli açıklamalarSON DAKİKA: BAŞKAN ERDOĞAN'DAN AK PARTİ İZMİR 7. OLAĞAN İL KONGRESİ'NDE ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

YPG/PKK'YA DESTEK VEREN ABD'YE TEPKİ
Halep'teki Arap kardeşlerimize biz sahip çıktık. Müslümanlar yanında Hristiyanlara, Ezidilere, Süryanilere kapılarımızı sonuna kadar açtık. Şu anda yeni gelişmeler. Suriye'nin kuzeyinde bakıyorsunuz Amerikalı general, çok ilginç, diyor ki, 'biz şu anda PKK/YPG/PYD ile beraberiz'. Bu nasıl NATO'da ittifak? Bunların mültecilere sahip çıkmak gibi dertleri yok. Hala bunlar terörle beraberler, teröristlerle beraberler. Biz de terörle ve teröristlerle mücadelemizi her yerde sürdürüyoruz, bundan sonra da sürdüreceğiz. Dostlar, dostluğunu icra ettiği müddetçe biz de gönlümüzü açarız. Ama etmezlerse bugüne kadar ne yaptıysak bundan sonra da onu yaparız.

Mağdur durumdaki bu insanlara kendi vatandaşımıza hangi hizmeti veriyorsak, hiçbir karşılık beklemeden hizmete sunduk. Bütün bunlarda çıkar hesabı, reklam olsun diye değil, inancımızın, imanımızın, kültürümüzün gereği olarak yaptık. Bu süreçte ülkemize verilen sözlerin çoğunun tutulmadığını gördük. İsim vermeyeceğim, hepinizin çok iyi tanıdığı bildiği liderler bunlar. İdlib'te, Suriye'nin kuzeyinde briket konutlar yapalım dedik. 'Ne kadar yaparsınız' diye sorduğumuzda, 'ne kadar yapalım' dediler. Biz 50 bin 100 bin yapacağız bunun bir kısmını da siz üstlenin dedik. İnanır mısınız 50 dereden su taşıdılar verdikleri sözü tutmadılar. Şu an 52 bin konut yaptık.

 

Aramızdaki dostlar notlarını alırlarsa, bu 50 bin briket konutta bu insanlar yaşasın istedik. Şu depremde bile burada konteynırlarla yine depremzedeleri misafir ediyoruz. AB Yunanistan'a 100 bin sığınmacı için, 3 milyar Avro destek verirken, Türkiye'deki 4 milyon sığınmacı için elini taşın altına koymadı. Biraraya gelip konuştuğunuzda kesinlikle hep yalan, yalan, yalan. Doğru konuşmuyorsunuz. 18 Mart mutabakatında 6 milyan Avro aradan geçen süreye rağmen halen tam olarak gönderilmedi. Uluslararası basın kuruluşları bile bu gerçeği yeni yeni görmeye başladı. Uluslararası medyada yayınlanan habere göre Suriyeli mültecilere sahip çıkan tek devlet Türkiye'dir.

Muhtemel katliamların önündeki yegane engel de Türkiye'nin bu bölgede askeri varlığıdır. Biz paylaşmanın bereketine, dayanışmanın gücüne inanan, dünyayı iyiliğin değiştireceğine iman eden insanlarız. Bizim böyle bir farkımız var. Suriye'nin kuzeyindeki güvenlik ortamı iyileştikçe, ülkemizdeki Suriyelilerin güvenli ve gönüllü olarak ülkeye dönüşleri hızlanıyor. Ülkemizden 420 bin sığınmacı geri döndü.

Suriye'deki istikrarsızlıktan beslenen bölücü terör örgütünün son günlerde güvenli bölgelere yönelik terör eylemlerini arttırdığını görüyoruz. PKK, YPG'nin kalleş saldırıları sebebiyle bir ay içinde onlarca masum sivil ve çocuk hayatını kaybetti. Nasıl daha önce gerektiğinde kimseye bakmadan terör yuvalarını imha etmişsek, saldırıların devam etmesi halinde diğer bölgelere gereken adımları atmaktan çekinmeyiz. Göçle kurulan bizzat ataları göçmen olan toplumların göç meselesine salt güvenlik odaklı bir anlayışla yaklaşmaları büyük bir çelişkidir.

Göç olgusuna geniş bir perspektifle bakılması gerekiyor. Suriye bağlamında yaşananlar bize duvarları yükseltmenin, sınırları dikenli tel ile çevirmenin, hatta botları batırmanın çare olmadığını göstermiştir. Bu tür politikalar göçe kaynaklık eden sorunların derinleşmesine, yeni göç dalgaların oluşmasına sebep olacak. Göç meselesinin üstesinden yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı ile gelineceğini düşünmek büyük bir yanılgıdır.

O BOTLARI KİMİN ŞİŞLEDİĞİNİ SİZLER DE BENİM GİBİ BİLİYORSUNUZ
Koronavirüs salgını ise göçmenlerin sıkıntılarını arttırmış, kırılgan bir iklim yaşayan bu insanların durumunu daha da arttırmıştır. Her yıl milyonlarca insanı evlerini, yurtlarını terk etmeye zorlayan sebeplerdir. Bu yüzleşmeye göç meselesinin elbette güvenlik boyutu da olan ama asıl insani, siyasi, sosyal mesele olduğunu kabul ederek başlayabiliriz. Her göç yeni bir buluşmadır. Etnik kimliği, dini, dili, kültürü farklı insanların kucaklaşmasıdır. Göçle ilgili önyargılarımızı bir tarafa bırakarak göçmenlerin gittikleri ülke ve topluma katkıları da görmemiz gerekiyor. Aynı şekilde ülkemize yerleşen sığınmacılardan da gayretleri ve birikimleriyle bize çok değerli katkılar sunanlar var. Doktor, mühendis, hemşire, mimarlar var. Bunlardan birçok yerde istifade ediyoruz. 1960'dan beri göç veren ve asırlardır göç alan bir ülke olarak göç olgusuna yalnızca güvenlikçi pencereden bakmıyoruz. Yarının büyük ve güçlü Türkiyesini içe kapanarak değil dışa açılarak gerçekleşeceğinin farkındayız. Eğitim, akademi, bilim, sanat, ticarette bu ülkeye katkı sunmak isteyenlere gereken kolaylığı göstereceğiz. Ülkemizde eğitim görmüş, Türkiye ile gönül bağı insanlara yönelik farklı adımlar atacağız. Göç ve göçmenlerle ilgili politikalarımızı olumlu yönde yenilemeye devam edeceğiz. Özellikle çok açık ve net söylemek zorundayım, o botları şişleyenleri herhalde sizler de en az benim kadar biliyorsunuz. Komşu Yunanistan polisi ve sahil güvenlikleriyle o botları nasıl şişlediğini ve insanların o denizin sularında nasıl öldüğünü biliyorsunuz. Bunu tüm dünyaya anlatıyoruz, ne anlatırsan anlat bir kulaktan girip öbür kulaktan çıkıyor. Ama yine de anlatmaya devam edeceğiz.

New York Times: Milyonlarca Suriyeli için imkan sunan tek ülke Türkiye
Giriş Tarihi: 17.2.2021  05:01 Son Güncelleme: 17.2.2021  08:21
'deki gözlemlerini aktaran 'li  gazetesi, Esad rejiminin saldırılarından kaçarak Türkiye sınırına sığınan mültecilerin uluslararası insani yardım beklediğini "Ancak milyonlarcası için imkan sunan tek ülkenin Türkiye" olduğunu ifade etti.

New York Times Türkiye'yi yazdı: Milyonlarca Suriyeli için imkan sunan tek ülke
Suriye'nin Afrin kentinde ve kentin yakınlarındaki mülteci kamplarında, gözlemlerde bulunan New York Times gazetesi, Beşar Esed saldırılarından kaçarak Türkiye sınırına sığınan mültecilerin uluslararası insani yardım beklediğini "ancak milyonlarcası için imkan sunan tek ülkenin Türkiye" olduğunu yazdı.
New York Times Türkiye'yi yazdı: Milyonlarca Suriyeli için imkan sunan tek ülkeNew York Times gazetesi, son zamanlarda terör örgütü YPG/PKK'ın bombalı saldırılarına maruz kalan Afrin'i ve kentin Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki mülteci kamplarını anlatan geniş bir gözlem yazısı yayımladı
New York Times: Milyonlarca Suriyeli için imkan sunan tek ülke Türkiye
'nin  kentinde ve kentin yakınlarındaki mülteci kamplarında, gözlemlerde bulunan  gazetesi, Beşar Esad saldırılarından kaçarak Türkiye sınırına sığınan mültecilerin uluslararası insani yardım beklediğini "ancak milyonlarcası için imkan sunan tek ülkenin Türkiye" olduğunu yazdı.


New York Times gazetesi, son zamanlarda terör örgütü YPG/PKK'ın bombalı saldırılarına maruz kalan Afrin'i ve kentin Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki mülteci kamplarını anlatan geniş bir gözlem yazısı yayımladı.

20 Ocak 2018'te Türk Silahlı Kuvvetlerinin terör örgütü YPG/PKK'yı bölgeden temizlemek için başlattığı Zeytin Dalı Harekatının dünyada büyük eleştiri aldığı hatırlatılan yazıda, "Ancak bugün, onların koruduğu Suriyeliler, tüm zorluklara rağmen Türklerin orada olmasından memnunlar" ifadelerine yer verildi.

MUHTEMEL KATLİAMIN ÖNÜNDE TÜRK ASKERLERİ VAR
Gazetenin Türkiye Büro Şefi,  imzalı yazıda, "10 yıllık Suriye iç savaşının son bulması konusunda dünyanın kafası karışıkken Türkiye, 5 milyon civarında evlerinden edilmiş ve zor durumdaki sivilleri korumak için bölgede bulunan tek uluslararası güç. Bugün  güçleri ile Rus müttefiklerinin muhtemel katliamlarının önünde bir tek Türk askerleri var." ifadeleri dikkati çekti.

Özellikle de  ve 'teki saldırılardan kaçarak bölgeye gelen mültecilerin çok büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığını detaylandıran yazıda, Türkiye'nin bölgede güvenliği sağladığına ve yerel meclisler kurarak bölgeyi yönettiğine işaret edildi.
New York Times: Milyonlarca Suriyeli için imkan sunan tek ülke Türkiye..
..
YILLARDIR SÜREN ELEKTRİK SORUNU
Gözlem yazısında, "Türkiye kenti kendi elektrik ağlarına bağlayarak yıllardır süren elektriksizliği sonlandırdı, bölgede Türk cep telefonu hatları ve Türk parası kullanılıyor ve 500 Suriyeli şirket sınır ticareti için kaydedilmiş durumda." ifadesine yer verildi.

Yazıda görüşlerine yer verilen  Vali Yardımcısı Orhan Aktürk, "Amacımız, onların hayatlarını daha da normalleştirmektir. İnsanlar hayata tekrar dönsünler diye okulların ve hastanelerin açık kalmasını sağlıyoruz." ifadesini kullandı.
Kentteki bombalı saldırılarla ilgili ise Aktürk patlatılan araçların kamyonlarla YPG/PKK işgali altındaki  ilçesinden getirildiğini tespit ettiklerini belirtti.

"İMKAN SUNAN TEK ÜLKE TÜRKİYE"
Gazeteye konuşan yerel meclis üyesi , Türkiye'nin verdiği yardımların ötesinde daha fazla uluslararası insani yardıma ihtiyaç olduğuna dikkat çekerken, yazıda "Ancak milyonlarcası için imkan sunan tek ülke Türkiye." ifadesine yer verildi.

Bölgedeki öğrencilerin Türkiye'de iş ve eğitim imkanı bulmak için Türkçe öğrendiği kaydedilen yazıda, oradaki insanların savaşın şartları aynı olduğu sürece kendi memleketlerine dönemeyeceğine dikkat çekildi.

"TÜRKLER OLMADAN BİZ HAYATTA KALAMAYIZ"
Şam'ın güneyinden kaçarak bölgeye gelen mültecilerden Süleyman Carir gazeteye verdiği demeçte, "Türkiye bize koruma sağlamadan kendi köylerimize dönemiz mümkün değil. Türkler olmadan biz hayatta kalamayız." değerlendirmesinde bulundu.

'li  yazdı: Milyonlarca li için imkan sunan tek ülke Türkiye
'deki gözlemlerini aktaran 'li  gazetesi,  saldırılarından kaçarak Türkiye sınırına sığınan mültecilerin uluslararası insani yardım beklediğini "Ancak milyonlarcası için imkan sunan tek ülkenin Türkiye" olduğunu ifade etti.
NYT yazdı: Mazlumun umudu Türkiye
New York Times: Milyonlarca Suriyeliye yardım eden tek ülke Türkiye
Suriye'nin Afrin kentinde ve kentin yakınlarındaki mülteci kamplarında, gözlemlerde bulunan New York Times gazetesi, Beşar Esed saldırılarından kaçarak Türkiye sınırına sığınan mültecilerin uluslararası insani yardım beklediğini "ancak milyonlarcası için imkan sunan tek ülkenin Türkiye" olduğunu yazdı.
New York Times: Milyonlarca Suriyeliye yardım eden tek ülke Türkiye
New York Times: Milyonlarca Suriyeliye yardım eden tek ülke Türkiye
Suriye'nin Afrin kentini yakınlarındaki mülteci kamplarını gezen New York Times muhabirleri, sınırda yaşam mücadelesi veren milyonlarca Suriyeliye yardım eden tek ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.

 
New York Times Gazetesi yazarı Charlotta Gall  yaklaşık 10 yıldır iç savaşı yaşayan Suriye’nin, Türkiye sınırında bulunan mülteci kamplarını gözlemlediği bir yazı kaleme aldı.
Yazısında insani yardıma muhtaç durumda olan mültecilere imkan sunan tek ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.

''İMKAN SUNAN TEK ÜLKE TÜRKİYE''

Suriye'nin Afrin kentinde ve kentin yakınlarındaki mülteci kamplarında, gözlemlerde bulunan New York Times gazetesi, Beşar Esad saldırılarından kaçarak Türkiye sınırına sığınan mültecilerin uluslararası insani yardım beklediğini "ancak milyonlarcası için imkan sunan tek ülkenin Türkiye" olduğunu yazdı.
20 Ocak 2018'te Türk Silahlı Kuvvetlerinin terör örgütü YPG/PKK'yı bölgeden temizlemek için başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'nın dünyada büyük eleştiri aldığı hatırlatılan yazıda, "Ancak bugün, onların koruduğu Suriyeliler, tüm zorluklara rağmen Türklerin orada olmasından memnunlar" ifadelerine yer verildi.
New York Times: Milyonlarca Suriyeli için imkan sunan tek ülke Türkiye. ile ilgili görsel sonucu
''KATLİAMLARIN ÖNÜNDE BİR TEK TÜRK ASKERİ VAR''
Gazetenin Türkiye Büro Şefi, Charlotta Gall imzalı yazıda, "10 yıllık Suriye iç savaşının son bulması konusunda dünyanın kafası karışıkken Türkiye, 5 milyon civarında evlerinden edilmiş ve zor durumdaki sivilleri korumak için bölgede bulunan tek uluslararası güç. Bugün Beşar Esad güçleri ile Rus müttefiklerinin muhtemel katliamlarının önünde bir tek Türk askerleri var." ifadeleri dikkati çekti.
New York Times: Milyonlarca Suriyeliye yardım eden tek ülke Türkiye #2
TÜRKİYE BÖLGEDE GÜVENLİĞİ SAĞLIYOR
Özellikle de Şam ve Halep'teki saldırılardan kaçarak bölgeye gelen mültecilerin çok büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığını detaylandıran yazıda, Türkiye'nin bölgede güvenliği sağladığına ve yerel meclisler kurarak bölgeyi yönettiğine işaret edildi.
Gözlem yazısında, "Türkiye kenti kendi elektrik ağlarına bağlayarak yıllardır süren elektriksizliği sonlandırdı, bölgede Türk cep telefonu hatları ve Türk parası kullanılıyor ve 500 Suriyeli şirket sınır ticareti için kaydedilmiş durumda." ifadesine yer verildi.
Türkiye, Suriye halkına yardımlarını sürdürüyor.TÜRKLER OLMADAN HAYATTA KALAMAYIZ
Şam'ın güneyinden kaçarak bölgeye gelen mültecilerden Süleyman Carir gazeteye verdiği demeçte, "Türkiye bize koruma sağlamadan kendi köylerimize dönemiz mümkün değil. Türkler olmadan biz hayatta kalamayız." değerlendirmesinde bulundu.
New York Times: Milyonlarca Suriyeli için imkan sunan tek ülke Türkiye. ile ilgili görsel sonucu
Bakan Akar açıkladı: 7 demir kapı açıldı, şehitlerimize ulaşıldı
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar , TBMM'de terör örgütü PKK'nın Gara'daki katliamı ile Pençe Kartal-2 Harekatı konusunda Meclis'i bilgilendirdi. Bakan Akar operasyonun bilinmeyen detaylarını canlı yayında anlattı.
Video Player


00:00 | 00:00

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.
Genel Kurul, TBMM Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Akar ve Soylu, PKK'nın alıkoyduğu 13 Türk vatandaşını şehit etmesi ve Irak'ın kuzeyinde düzenlenen Pençe Kartal-2 harekatına ilişkin konuşacak.

Milli Savunma Bakanı Akar, Genel Kuruldaki sunumuna başladı .Akar açıklamasında 'Irak’ın kuzeyinde, varlığını sürdürmeye çalışan PKK’ya karşı operasyonlarımız artan bir şiddet ve tempoda aralıksız devam etmektedir' ifadelerini kullandı.

Bakan Akar açıkladı: 7 demir kapı açıldı, şehitlerimize ulaşıldı
4-5 AYDIR BU BÖLGEYE ODAKLANDIK
Bakanı Akar şöyle konuştu;
Bu bölgedeki teröristlerin bir kısmının Gara'yı seçtiği, oraya odaklandığı bize gelen bilgiler arasında bulunmaktadır. Teröristler her an gelebilirler diye korksalar da yine kendilerini emniyette hissetmişlerdir. 4-5 aydır bu bölgeye odaklandık. Karadan irtibat ve destek olmadığı için diğer operasyonlardan farklıdır. Geniş bir hazırlık süreci yapılmış, harita çalışmaları yapılmış, hedeflere yönelik ayrıntılı icraatlar yapılmıştır. 


HEDEFLER ÖZENLE SEÇİLDİ, SİVİL HALKA HASSASİYET GÖSTERİLDİ

Hedefler özenle seçilmiş, harekatın icrasında sivil halka hassasiyet gösterilmiştir. Kara ve hava kuvvetleri, özel kuvvetler arasında ayrıntılı koordinasyon, planlama yapılmıştır. 10 Şubat 02.55'te hava kuvvetlerine uçaklarla İHA ve SİHA'larla operasyon başlamıştır. 75x25 km harekat alanıdır. Planlanan 50 hedeften 48'i vurulmuş, diğer hedefler iptal edilmiştir. 05.45'te hava operasyonu başlamıştır.

KARA OPERASYONU YAPMA MECBURİYETİMİZ VARDI

Harekatın tamamında 3 şehit, 3 yaralımız vardır. Yaralılarımızın hayati tehlikesi yoktur. Birçok mağaranın bulunduğu bölgede, ateş gelen mağaraya yoğunlaşırmış ve demir kapılarla tahkim edildiği belirlenmiştir. Buraya herhangi bir şekilde hava kuvvetleri bombasının ulaşması mümkün değil. Buraya mutlaka kara operasyonu yapmak mecburiyetimiz var.



13 KİŞİNİN ŞEHİT EDİLMESİ

İçeriden ateş edilip, el bombası atılıyordu. Askerlerimiz de gerekli karşılığı veriyordu. Göz yaşartıcı gaz kullanılmıştır. Teröristlere teslim olmaları yönünde sürekli çağrı yapıldı. Daha sonra mağara içinde ilerleme sırasında geçitlerin ve demir kapıların olduğu görüldü. İlerleme zor oldu. Akşam saatlerine doğru birinci terörist 'Ateş etmeyin teslim olmak istiyorum' diyerek dışarı çıktı. İçeride 7 terörist, 12'si Türk vatandaşı 1'i yabancı 13 kişinin olduğu, 13 kişinin 05.45'te başlarına kurşun sıkılarak öldürüldükleri ifade edildi.



SÖZDE MAĞARA SORUMLUSU...

Sözde mağara sorumlusu, YPG/PKK ilişkisini göstermesi için çok önemli. Alınan terörist, turuncu listede yer alan teröristlerden 2017'de Beytüşşebap'ta terör olaylarına karıştı, Kamışlı'da 2017-2018'de sözde cephe sorumlusu olarak görev yaptı. Derik'te tedavi gördü. 2019 yılında sözde cezaevi sorumlusu olarak görevlendirildi. YPG/PKK arasında ilişki olmadıklarını söyleyenlerin bunu görmesi lazım. YPG'nin PKK'dan farkı yok.


 
7  DEMİR KAPI AÇILDI, ŞEHİTLERE ULAŞILDI

Açılan ateş sonrası operasyon başlatıldı. Güvenlik sebebiyle operasyon dikkatli ve yavaş sürdürüldü. Teröristlerden açılan ateşe karşılık verilerek ilerlendi ve bir süre sonra ateş kesildi. Bu zor şartlara Mehmetçik kendisine verilen görevi başardı. Olabildiğince güvenli şekilde mevzu geliştirildi. 7 kapı, demir kapılar ve demir perdeler var. Her birinin açılması, tahrip edilmesi gerekiyor. Olabildiğince teslim olma esasına dayalı bir şekilde ilerleme geliştirildi. Ve nihayet 13 vatandaşımızın şehit edildiği bölgeye girildi. Girildiğinde 13 vatandaşımızın naaşı görüldü.
OPERASYON OLDUKÇA ZOR ŞARTLARDA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Gerekli tedbirler alındıktan sonra naaşlar tahliye edildi. Teröristlerin verdiği ifadelerde gibi fiilen görülmüş oldu. Operasyon oldukça zor şartlarda her ülkenin yapamayacağı şekilde gerçekleştirildi. Şehitlerimiz naaşları yurtiçine nakledikten sonra, oradaki unsurlarımız kademeli ve emniyetli bir şekilde yurtiçine dönmeye başladı. Oradaki operasyonlarımız devam etti.

BÜYÜK ZAİYATA UĞRADILAR

Şırnak'taki adli Tıp imkanlarının kısıtlı olması sebebiyle 13 şehit Malatya Adli Tıp'a teslim edildi. Şehitlerimizin naaşları yurt içine nakledildikten sonra operasyona giden unsurlarımız kademeli şekilde yurtiçine döndü. Ayın 14'ünde paramotorla hareket eden 3 terörist tespit edildi, etkisiz hale getirildi.Oradaki gözetim ve istihbarat faaliyetlerimiz devam ediyor. 

Bu operasyon sonucunda PKK, hem maddi hem de manevi açıdan büyük darbe aldı. 51 terörist ölü, 2 terörist de sağ olarak ele geçirilmiştir. Bu hareket ile bölgeye yerleşen tüm terör unsurları büyük ölçüde temizlenmiştir. TSK, terör örgütünün kendisini çok emniyette hissettiği Gara’da, 75 kilometreye 25 kilometrelik bir alanda, PKK’ya ağır zayiat verdirmiştir.

TBMM'de tansiyon yükseldi! Soylu'dan zehir zemberek açıklamalar...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gara operasyonunun detaylarıyla ilgili Meclis Genel Kurulu’nda bilgi verdi. 13 şehidin kaçırıldığı dönemde Milletvekili Öznur Çalık'ın Pervin Buldan'ı aradığını söyleyen Bakan Soylu, ''Pervin Buldan dedi ki, 'biraz misafir edecekler sonra bırakacaklar'. 10 tane çocuğa acımayan, askerime, polisime acır mı?'' ifadelerini kullandı.
Video Player


00:00 | 00:00

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın ardından TBMM'de kürsüye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Gara operasyonu ile ilgili meclise bilgi verdi. Soylu yaptığı  açıklamada 'Şimdi vereceğim rakam Türkiye Cumhuriyeti'nde  ilk kez söylenen rakamdır. 1984'ten bugüne kadar terör örgütü 6021 sivil katliam gerçekleştirdi. O insan hakları denilen canı çıkasıca dernek bir tanesi için bunları söyledi mi?' ifadelerini kullandı.
TBMM'de tansiyon yükseldi! Soylu'dan zehir zemberek açıklamalar...

Bakan Soylu'nun açıklamaları şöyle;

Bütün milletimizin başı sağ olsun. Gönlümüzle, üzerimize düşen meselenin nasıl yapılacağını bilerek bize verilen sorumluluğu bu dünyada da diğer dünyada da yerine getirebilmek için çalışıyoruz. Dün gece 12 aileyi aradım. Müslüm Altuntaş'ın babası Şevket Altuntaş'ın başımız sağ olsun dememe izin vermeden 'Gam yok keder yok' sözleri bize bir ders daha verdi. Birçok şehit cenazesine katıldım ama bu kadar uzun ve yorucu süreçten sonra ailelerin bu metaneti ifade etmek istiyorum ki bize bir ders daha verdi.

KİMLERİN NASIL İSTİSMAR ETTİĞİNİ BİLİYORUZ, AÇIKLAYACAĞIZ

Bu çocuklarımızın hiçbiri pikniğe giderken kaçırılmadı, hiçbirisi operasyonda kaçırılmadı. PKK ve FETÖ inşasıyla gerçekleşen çalışmayla söylenenler bir amaca atıf için söylenmektedir. Hem acımız var hem bıçağı biraz daha sokarak kanırtmak için söyleniyor. Kimisi bayramda kimisi eşinin çocuğunun yanından kaçırıldı. Yaklaşık 5 yıldır bu olayı hükümetimizin tüm birimleriyle birlikte yaşıyoruz. Biz bu ailelere vatandaş değil evlat muamelesi yaptık. Ancak biz kimlerin nasıl görüştüğünü ve istismar ettiğini de biliyoruz. Hepsini burada açıklayacağım.
TBMM'de tepki çeken olay! Bakan Soylu ağzının payını verdi
BİR VEKİL YAKIN ZAMANDA ORAYA GİTTİAllah razı olsun TSK'dan. Gara'nın 3 boyutlu haritasını görseniz. Gerçi bir vekil yakın zamanda gitti oralarda boy gösterdi. İsmini sorarsanız söyleriz. Bu evlatlarımız ayın 10'unda şehit oldu. Belçika numaralı telefondan ailelere telefon açtılar. Bombalamasınlar dediler. Çocukları katlettikten sonra ölümlerinde de ailelerini istismar etmeye kalktılar.
SALONU AYAĞA KALDIRAN SÖZLER

Emre Uslu denen müptezelden FETÖ'nün tüm müptezellerine kadar Allah'ınızı severseniz terör örgütünden vicdan bekleyen vicdansızdır, terör örgütünden hukuk bekleyen hain oğlu haindir.

Cumhurbaşkanımızı ailelerle görüştürdü, ben de oradaydım. Cumhurbaşkanım talimat verdi, 'getirsinler sınırdan alalım, bir şey olmayacak. ' Yalanın boyu bu kadar olur mu? Adalet Ağaoğlu senden ayrılırken dedi ki kurucusu olduğu dernekten ayrılırken 'bu derneği PKK'lılar ele geçirdi' dedi.
Biz terör örgütüyle terazinin aynı kefesiyiz öyle mi? Tam 5 kere benim bakan yardımcım bir yılda görüştü. Biz devletiz. Aileleri alıp Irak'a götürdüler, elleri boş döndü. Terör örgütünün ilk katliamı mı?
1984'DEN BU YANAN 6021 SİVİLİ KATLETTİLER
Devlet, terör örgütüyle aynı kefeye koymaya çalışıyorlar. Öyle mi? Şehitlerimizin aileleriyle görüşülmediği yalandır. Sadece benim bakan yardımcım ailelere 5 kere görüştü. Aileleri alıp, Erbil'e Irak'a götürdüler.
Şimdi vereceğim rakam Türkiye Cumhuriyeti'nde  ilk kez söylenen rakamdır. 1984'ten bugüne kadar terör örgütü 6021 sivil katliam gerçekleştirdi. O insan hakları denilen canı çıkasıca dernek bir tanesi için bunları söyledi mi?
PERVİN BULDAN: BİRAZ MİSAFİR EDİP BIRAKACAKLAR

Çocuklar kaçırıldığında Öznür Çalık, Pervin Buldan'ı aradı. Kim kaçırmış diye bakalım dediler. Pervin Buldan, bu çocuklar kaçırıldığı zaman dedi ki: 'Biraz misafir edecekler sonra bırakacaklar' 1987 16 şehit, 10 çocuk, 2 kadın… Bunlara acımayan, benim polisime, askerime, kahraman jandarmama, sivil vatandaşıma acır mı?
O KARAYILAN'I BİN BİR PARÇAYA BÖLMEZSEK...
Bombalama yalanlarını bildiğimiz için hemen inisiyatif alarak valiye, başsavcıya, 2. Ordu komutanına 'beşiniz beraber olacaksınız, meseleyi de şöyle yürüteceksiniz' dendi. Fotoğraflar çekilecek, aileler gelecek ve vücut bütünlükleri görülecek, hepsinin tutanakları tutulacak. Otopsi raporlarının hepsi burada. İçimiz kan ağlıyor. Bu fotoğraflara baktığımız zaman Allah şahittir o Karayılan'ı bin parçaya bölmezsek...

TERÖRLE MÜCADELE BUGÜN BAŞLAMADI

Burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukukun, namusun dışında adım atmamıştır. Orada 2 terörist yakalandı, alındı, ifadesi alındı. Bu evlatları ülkesine, ailelerine canlı kavuşulsun diye büyük bir merak ve beklenti içindeydik. Dün aileleri ile nasıl konuşacağımızı kara kara düşündük. Terörle mücadele bugün başlamamıştır. Çok büyük süreçle en yakın zamanda bu PKK'nın kökünü kazıyarak sona erecektir. Türkiye'de 300'ü altına düştü doğru... Orada çocukların eline zorla silah tutuşturdukları için 15 bin kişi var. Bu PKK ve PYD terör örgütü ailelerimize karşı zafer kazanamayacak, ailelerimiz onları yenecek. Şehitlerimize karşı zafer kazanamayacak, şehitlerimiz onları yenecek.

"TRUMP'TAN BUNLARI İSTESEYDİNİZ" DENDİ
6021 katliamı nasıl gerçekleştirmişlerse bu evlatlarımızı da o mağarada katlettiler. Bunları getirip ailelerine teslim etmek isterdik ama bunu gerçekleştiremedik. Bugün sabah gittik genel başkanlara bunu izah ettik bütün samimiyetimizle. Siz bu izahattan sonra Trump'tan bunları isteseydiniz diye sorarlarsa, yanınızdakilerden istemek için ne yaptınız da bu memleketin evladı olmayan Trump'tan istenmesini bekliyorsunuz.
Hem şehitlerimize rahmet diliyorum, ailelere başsağlığı diliyorum.
Gara şehitlerin yürek yakan mesajları!
Son dakika haberine göre; 'ın Gara Dağında rehin tutuldukları mağarada teröristler tarafından katledilen 13 kamu görevlisi bir süre önce ailelerine yeni yıl mesajı göndermişti. Teröristler tarafından kamera kaydıyla mesajlarını yollayan şehitlerin mesajları yürekleri dağladı.
Sabah
Giriş Tarihi: 17.02.2021  Gara şehitlerin yürek yakan mesajları!
 Siyani Kampında üç girişli bir mağarada rehin tutulan ve Pençe Kartal-2 harekatının başlamasıyla hunharca katledilen 13 şehidimiz, ailelerine moral vermek için kamera karşısına geçerek "Bizi merak etmeyin" mesajı göndermişlerdi.

Şehitlerimizin bir süre önce kayıt altına alınan ve terör örgütünün yayın organlarında yayımlanan görüntüleri yürek burktu. Şehit edilen 6 asker ile 2 polisimizin bir süre önce ailelerine gönderdikleri yeni yıl mesajları şöyle:

Osmaniyeli şehit asker : "Buradan anneme, babama ve tüm sevdiklerime bol selam gönderiyorum. Beni merak etmelerini, üzülmelerini hiç istemiyorum. Tüm dünyaca milletlerin, insanların kardeşçe yaşamalarını istiyorum. İnşallah yarın bir gün şartlar oluştuğunda geri dönerim."


YARIM KALAN DÜĞÜNÜMÜZÜ YAPACAĞIZ
Kendi düğünü için gittiği  'de kaçırılan Kahramanmaraşlı Uzman Çavuş : "13 Ağustosta kendi düğünüme giderken Diyarbakır Lice yolunda kaçırıldım. Düğünüm yarım kaldı.


Buradan öncelikle ailem, eşim tüm sevdiklerim merak etmesinler. Eşime de buradan bir şey söylemek istiyorum; beni beklesin inşallah yarım kalan düğünümüzü tamamlayacağız."

BURADAN KURTULMAK İSTİYORUM
Kaçırıldığında 1,5 aylık er olan : "- yolunda bir buçuk aylık asker iken alıkonuldum. Artık bu işler bitsin. Burada iyiyim benim durumumda olan arkadaşlarım da iyi. Buradan kurtulmak istiyorum."

HERKES ÖZGÜRCE SEYAHAT EDEBİLSİN
Erzurumlu, 30 yaşındaki Jandarma er  da ailesine şu mesajı yollamıştı: "Van F Tipi cezaevinde jandarma er olarak görev yapıyorum, cezaevi koruma personeliyim.


13 Ağustos'ta yol kesilmesi sonucu alındım, o tarihten bu yana buradayım. Herkes özgürce istediği yere gidebilsin, gelebilsin ve yollarca seyahat edebilsin"



EŞİM ÖNCE KENDİNE SONRA DA ÇOCUĞUMUZA İYİ BAKSIN
29 yaşındaki polis : "Evliyim, 20 aylık bir kızım var. 28 Temmuz'da Lice'de kaçırıldım. Özellikle ben eşim için bir şey söylemek istiyorum; yaptıkları çabaları, girişimleri ve mücadelesini buradan duyuyorum.

Onu çok sevdiğimi bilmesini isterim, ondan en büyük isteğim önce kendisine sonra da çocuğumuza çok iyi baksın."


Malatyalı astsubay Semih Özbey: "17 Eylül 2015'te Pülümür yolunda rehin alındım ve o tarihten bu güne kadar buradayım. Hiçbir şekilde ailemden haber alamadım. Ailem merak etmesin. Artık tüm dünyaya barış hakim olsun istiyorum."

İNŞALLAH TEZ ZAMANDA EVİMİZE AİLEMİZE KAVUŞURUZ
Siirtli er Süleyman Sungur: "Bingöl Kiğı'da askerim, erim. 15 Ağustos'tan beri rehin tutuluyorum. Bayram iznine geldim. Bayram dönüşü yolda kaçırıldım. İnsanlar ölmesin. Bu işler son bulsun."

Gara şehitlerin yürek yakan mesajları!

 

Düğün konvoyundayken kaçırılan polis Vedat Kaya : "İzne gelmiştim. Diyarbakır'da düğün konvoyundayken kaçırıldım. İnşallah ailem iyidir. Beklentim tüm insanların barış ve kardeşlik içinde yaşamasıdır. İnşallah tez zamanda evimize, ailelerimize kavuşuruz."
Katil sürüleri Zeynep hemşirenin Ümit’ini de aldı
Katil sürüsü PKK Zeynep Yılmaz hemşirenin sevgilisi Ümit Gıcır'ı da şehit etti!KATİL SÜRÜSÜ PKK ZEYNEP YILMAZ HEMŞİRENİN SEVGİLİSİ ÜMİT GICIR'I DA ŞEHİT ETTİ!
Emekli İstihbarat Albay Başbuğ’dan Gara harekatı değerlendirmesi! ‘’Bundan sonra yapılması gereken Kandil ve Sincar…’’EMEKLİ İSTİHBARAT ALBAY BAŞBUĞ'DAN GARA HAREKATI DEĞERLENDİRMESİ! ''BUNDAN SONRA YAPILMASI GEREKEN KANDİL VE SİNCAR…''
Bakan Pakdemirli'den Gara tepkisi: İnlerine girecek ve onlara bunun hesabını soracağızBAKAN PAKDEMİRLİ'DEN GARA TEPKİSİ: İNLERİNE GİRECEK VE ONLARA BUNUN HESABINI SORACAĞIZ
Son dakika: Gara kahramanlarına veda! Şehit annesinin sözleri yürek dağladı: Sen kalk da ben yatayımSON DAKİKA: GARA KAHRAMANLARINA VEDA! ŞEHİT ANNESİNİN SÖZLERİ YÜREK DAĞLADI: SEN KALK DA BEN YATAYIM
PKK’nın şah damarı Gara Dağı'na Kartal Pençesi! İnlerine girdik...PKK’NIN ŞAH DAMARI GARA DAĞI'NA KARTAL PENÇESİ! İNLERİNE GİRDİK...
Son dakika: Gara PKK'ya mezar oluyor! 3 terörist etkisiz hale getirildiSON DAKİKA: GARA PKK'YA MEZAR OLUYOR! 3 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
Son dakika: Garaya giden 'li vekil kim? İçişleri Bakanı 'dan flaş açıklama
Son dakika haberi.. İçişleri Bakanı Süyleman Soylu,  Genel Kurulunda, Irak'ın Kuzeyi Gara bölgesinde icra edilen Pençe Kartal-2 Harekatı hakkında bilgi verdi. Gara'nın kara harekatının çok zor yapılabileceğine işaret eden Soylu, "Gerçi bir milletvekili çok yakın bir zamanda gitti, oralarda boy gösterdi. Onu da biliyoruz. Nasıl boy gösterdiğini de biliyoruz. İsmini sorarsanız söyleriz." ifadelerini kullandı. Gara'ya giden 'linin kim olduğu merak edilirken Bakan Soylu'dan flaş bir açıklama daha geldi.
takvim.com.tr
Garaya giden HDP'li vekil kim?
İçişleri Bakanı Süyleman Soylu, TBMM Genel Kurulunda, Irak'ın Kuzeyi Gara bölgesinde icra edilen Pençe Kartal-2 Harekatı hakkında bilgi verdi.
Soylu, Gara'da kalleş terör örgütü PKK tarafından şehit edilen Türk vatandaşlarının aileleriyle yaptıkları görüşmelere ilişkin "Biz, bu ailelere sadece bir vatandaş muamelesi yapmadık, Allah şahittir, evlat olduk. Her üç ayda bir görüştük ama kimlerin nasıl görüştüğünü, bu ailelerimizi nasıl istismar etmeye çalıştıklarını, nasıl PKK'ya yönelik yeni bir alan açmak için çaba sarf ettiklerini söyleyeceğim." dedi.

"BİR VEKİL GARA'DA BOY GÖSTERDİ"
Gara'nın kara harekatının çok zor yapılabileceğine işaret eden Soylu, "Gerçi bir milletvekili çok yakın bir zamanda gitti, oralarda boy gösterdi. Onu da biliyoruz. Nasıl boy gösterdiğini de biliyoruz. İsmini sorarsanız söyleriz." ifadelerini kullandı.

GARA'YA GİDEN HDP'Lİ KİM?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu daha sonra yaptığı açıklamada, "HDP'li kadın vekil ve Parlamento'da görev yapıyor" ifadelerini kullandı.
"PERVİN BULDAN, 'BİRAZ MİSAFİR EDİP BIRAKACAKLAR' DEDİ"
Soylu Meclis'te yaptığı konuşmada çocukların kaçırıldığı zaman AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık'ın Pervin Buldan'ı aradığını belirterek, "Pervin Buldan dedi ki, 'Biraz misafir edip, bırakacaklar' dedi. Bu katliamların nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz ABD ne derse desin, biz bu coğrafyada ne acılar yaşandı biliyoruz." ifadelerini kullandı.
HDP'nin 24 Haziran seçimlerinde çıkardığı kadın milletvekilleri şöyle:
Pervin Buldan, Oya Ersoy, Hüda Kaya, Dilşat Canbaz Kaya, Züleyha Gülüm (İstanbul), Serpil Kemalbay (İzmir), Filiz Kerestecioğlu (Ankara), Tülay Hatimoğulları (Adana), Dirayet Dilan Taşdemir (Ağrı), Saliha Aydeniz, Demziye Tosun, Semra Güzel, Dersim Dağ (Diyarbakır), Leyla Güven (Hakkari), Fatma Kurtulan (Mersin), Pero Dündar, Ebru Günay (Mardin), Gülistan Koçyiğit, Şevin Coşkun (Muş), Meral Danış Beştaş (Siirt), Ayşe Sürücü (Şarlıurfa), Bedia Gökçe Özertan, Muazzez Orhan (Van), Feleknaz Uca, Ayşe Acar Başaran (Batman) ve Nuran İmir (Şırnak)


Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
Yurt içi ve yurt dışı operasyonlarda Mehmetçiğin en önemli destekçisi, teröristlerin korkulu rüyası yerli savunma sanayii, önemli atılımlarla günbegün hedefe doğru ilerliyor. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, hedeflerinin kritik sektörlerde yüzde 100 yerlileşme olduğunu söyledi.
Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurduSabah
Giriş Tarihi: 17.02.2021  08:52 Güncelleme Tarihi: 17.02.2021 08:52
BU ALBÜMÜ PAYLAŞ
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
SABAH Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu ile Savunma ve Diplomasi Muhabiri Betül Usta'nın sorularını yanıtlayan Demir, hiçbir ülkeye savunma sanayisini Türkiye'ye karşı siyasi koz olarak kullanma fırsatı vermeyeceklerinin altını çizdi.
GALERİ DEVAM EDİYOR
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
Demir, Türk hava gücünün yeni yıldızı AKINCI TİHA, Türk donanmasının mihenk taşlarından olacak TCG ANADOLU, Uzun Menzilli Hava Savunma Sistemi SİPER ve Türkiye'yi 5'inci nesil savaş uçağına sahip sayılı ülkelerden biri yapacak Milli Muharip Uçak (MMU) için geri sayımın başladığı bilgisini verdi.
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
MUHTAÇ OLMADAN OPERASYON
"Türkiye ele güne muhtaç olmadan operasyon yapacak kabiliyeti gösterdi" diyen Demir, "Burada en çok öne çıkan unsurlar İHA ve SİHA'larımız. SİHA'ları ve üzerindeki mühimmatları daha etkin kullanacağız. SİHA'ların kullanım şekli, üzerindeki mühimmatlar, sonraki nesildekiler bize ümit veriyor. SİHA bir hedefe gittiğinde kendisi vuruş yapabilecek kabiliyete ulaşacak. Üretim ve tedarik anlamında Türkiye'nin İHA projeleri sekteye uğramaz" dedi.
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
HEDEF %100 YERLİLEŞME
Hiçbir ülkeye savunma sanayisinin siyasi koz olarak kullanılmasına fırsat vermeyeceklerinin altını çizen Demir, "Hedefimiz kritik sektörlerde yüzde 100 yerlileşme. Bunu, Türkiye savunma stratejisi olarak bir kenara yazmalıyız.
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
Türkiye'nin terör örgütü PKK/YPG ile mücadele ederek kazandığı askeri yetenekler nedeniyle, bazı ülkelerde 'PKK'yı desteklemekle doğru mu yaptık' şeklinde yorumlar yapılıyor. Kötü komşu sadece ev sahibi yapmıyor, operasyon kabiliyetini de artırıyor" şeklinde konuştu.Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
HANGİ ARGÜMAN GEÇERLİ?
S-400 konusunda ABD'ye 'gelin konuşalım' dediklerini aktaran Demir, şunları anlattı: "NATO ülkesi olan ülkelerde Rus sitemleri var, problem olmuyor. 'Hangi argüman geçerli? Eğer dürüstseniz bunun teknik argümanını konuşalım' diyoruz. Yeni S-400 sistemi tedariki için görüşmeler sürüyor. Prensip anlaşmamız var."
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
TCG ANADOLU VE MUHARİP UÇAK İÇİN GERİ SAYIM
"MilliMuharip Uçak (MMU) için TUSAŞ'ta geniş bir ekip çalışıyor, tasarımı devam ediyor" diyen Demir, şunları anlattı: "2023'te hangardan uçağın prototipi çıkacak. Motoru hazır olacak ama bizim motor geliştirme sürecimiz de devam edecek.
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi TCG ANADOLU'yu inşallah bu yıl bitmeden alacağız. Bu gemi ile kendi topraklarımızdan uzak bölgeye çıkartma yapabileceğiz."
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
SİPER 2023'TE ENVANTERDE
HAVA savunmanın katmanlı bir olay olduğunu aktaran Demir, "Hisar A ve Hisar A+ yaptık, HİSAR O, O+ yaptık. Türkiye'nin yerli ve milli uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi olan SİPER'e giden yolda ara ürün çıkarttık. SİPER, HİSAR-A ile HİSAR-O sistemlerinde de olduğu gibi dikey atış esnasında azami etkinlik sağlayan çift darbeli motora ve Aktif Radar Arayıcı ile Görüntüleyici Kızılötesi Arayıcı başlığa sahip olacak. Bu bir yolculuk. SİPER 2023'te envantere girecek" şeklinde konuştu.

 
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
AKINCI TİHA TESLİMATI 2021'DE
AKINCI TİHA'nın seri üretimine başladığını kaydeden Demir, "İnşallah teslimatı bu yıl gerçekleşecek. Menzil ve süresi üzerindeki sistemlere göre değişecek. 1 buçuk ton yük taşıyabilecek. Akıncı gelişe gelişe gidecek" diye konuştu.
 
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
ROKET TEKNOLOJİLERİNDE İYİ NOKTADAYIZ
UYDU ile ilgili çalışmalarının olduğunu paylaşan Demir, "Roket yakıtı için çalışmalara katı ile başlamıştık, sıvı ile hibrit yoktu, onları da başlattık. Dünyada mevcut roket teknolojilerinde iyi bir noktadayız" dedi.
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
YERLİ MOTOR ATAK'A ENTEGRE EDİLEBİLİR
ATAK helikopterinin ihracat sürecinin olumlu ilerlediğini aktaran Demir, "ATAK ve GÖKBEY aynı güç sınıfından. Gökbey için tasarlanan motorun ATAK'lara da entegre edilmesi mümkün" dedi.
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
 
Son dakika: Operasyonlara yerli ve milli silahlar damga vurdu
Yurt içi ve yurt dışı operasyonlarda Mehmetçiğin en önemli destekçisi, teröristlerin korkulu rüyası yerli savunma sanayii, önemli atılımlarla günbegün hedefe doğru ilerliyor. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, hedeflerinin kritik sektörlerde yüzde 100 yerlileşme olduğunu söyledi.


New York Times gazetesi, son zamanlarda terör örgütü YPG/PKK'ın bombalı saldırılarına maruz kalan Afrin'i ve kentin Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki mülteci kamplarını anlatan geniş bir gözlem yazısı yayımladı.

20 Ocak 2018'te Türk Silahlı Kuvvetlerinin terör örgütü YPG/PKK'yı bölgeden temizlemek için başlattığı Zeytin Dalı Harekatının dünyada büyük eleştiri aldığı hatırlatılan yazıda, "Ancak bugün, onların koruduğu Suriyeliler, tüm zorluklara rağmen Türklerin orada olmasından memnunlar" ifadelerine yer verildi.

MUHTEMEL KATLİAMIN ÖNÜNDE TÜRK ASKERLERİ VAR
Gazetenin Türkiye Büro Şefi, Charlotta Gall imzalı yazıda, "10 yıllık Suriye iç savaşının son bulması konusunda dünyanın kafası karışıkken Türkiye, 5 milyon civarında evlerinden edilmiş ve zor durumdaki sivilleri korumak için bölgede bulunan tek uluslararası güç. Bugün Beşar Esed güçleri ile Rus müttefiklerinin muhtemel katliamlarının önünde bir tek Türk askerleri var." ifadeleri dikkati çekti.

Özellikle de Şam ve Halep'teki saldırılardan kaçarak bölgeye gelen mültecilerin çok büyük zorluklarla karşı karşıya kaldığını detaylandıran yazıda, Türkiye'nin bölgede güvenliği sağladığına ve yerel meclisler kurarak bölgeyi yönettiğine işaret edildi.
New York Times: Milyonlarca Suriyeli için imkan sunan tek ülke Türkiye ile ilgili görsel sonucuYILLARDIR SÜREN ELEKTRİK SORUNU
Gözlem yazısında, "Türkiye kenti kendi elektrik ağlarına bağlayarak yıllardır süren elektriksizliği sonlandırdı, bölgede Türk cep telefonu hatları ve Türk parası kullanılıyor ve 500 Suriyeli şirket sınır ticareti için kaydedilmiş durumda." ifadesine yer verildi.

Yazıda görüşlerine yer verilen Hatay Vali Yardımcısı Orhan Aktürk, "Amacımız, onların hayatlarını daha da normalleştirmektir. İnsanlar hayata tekrar dönsünler diye okulların ve hastanelerin açık kalmasını sağlıyoruz." ifadesini kullandı.
Kentteki bombalı saldırılarla ilgili ise Aktürk patlatılan araçların kamyonlarla YPG/PKK işgali altındaki Münbiç ilçesinden getirildiğini tespit ettiklerini belirtti.


"İMKAN SUNAN TEK ÜLKE TÜRKİYE"
Gazeteye konuşan yerel meclis üyesi Said Süleyman, Türkiye'nin verdiği yardımların ötesinde daha fazla uluslararası insani yardıma ihtiyaç olduğuna dikkat çekerken, yazıda "Ancak milyonlarcası için imkan sunan tek ülke Türkiye." ifadesine yer verildi.

Bölgedeki öğrencilerin Türkiye'de iş ve eğitim imkanı bulmak için Türkçe öğrendiği kaydedilen yazıda, oradaki insanların savaşın şartları aynı olduğu sürece kendi memleketlerine dönemeyeceğine dikkat çekildi.


"TÜRKLER OLMADAN BİZ HAYATTA KALAMAYIZ"
Şam'ın güneyinden kaçarak bölgeye gelen mültecilerden Süleyman Carir gazeteye verdiği demeçte, "Türkiye bize koruma sağlamadan kendi köylerimize dönemiz mümkün değil. Türkler olmadan biz hayatta kalamayız." değerlendirmesinde bulundu.

İntihar vakasını siyaset malzemesi yapmışlardı! CHP medyasının kara propagandası elinde patladı!
Bir kara propaganda daha çöktü.   İl Başkanı  ve CHP’ye yakınlığıyla bilinen medya, ’nda yaşanan intihar vakasının, geçim sıkıntısı yüzünden gerçekleştiğini iddia etmişti.  Genel Merkez İnsan Hakları Başkan Yardımcısı , yaşamına son veren çiftin herhangi bir maddi sorunun olmadığını ve CHP’nin yalan söylediğini açıkladı.
Giriş Tarihi: 16.02.2021 
İntihar vakasını siyaset malzemesi yapmışlardı! CHP medyasının kara propagandası elinde patladı!
  İl Başkanı 'nun bir yalanı daha elinde patladı. Kaftancıoğlu'nun 'nda intihar eden çiftin iddia ettiği gibi herhangi bir maddi sorunun olmadığı ortaya çıktı.
CHP'nin kara propagandası elinde patladı!SİYASET MALZEMESİ YAPTI
İstanbul Zeytinburnu'nda yaşayan ve 1,5 yaşlarında bir çocukları bulunan  ve  çifti, geçtiğimiz hafta, intihar ederek yaşamına son vermişti. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabı üzerinden, "Yokluk, yoksulluk, açlık yok diyenler!

Bugün İstanbul'da Zeytinburnu ilçemizde 25'li yaşlarda karı koca ekonomik sıkıntılarından dolayı küçük çocuklarını komşuya bırakarak intihar etti, cenazeleri 'a yola çıktı Ufacık çocuğa mı yanalım, göçüp giden gencecik insanlara mı?" paylaşımında bulundu.


, Yurt ve  gibi medya organları da genç çiftin yoksulluktan intihar ettiğini öne süren yayınlarda bulunmuştu.
'ALLAH, CANAN KAFTANCIOĞLU'NU ISLAH ETSİN'
 Genel Merkez İnsan Hakları Başkan Yardımcısı  ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kaftancıoğlu'nu yalanladı. Çiçek, "Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da intihar eden Batmanlı çiftin ailesi ile görüşüp taziye dileklerimizi ilettik. Allah ailelerine sabırlar versin. Allah bu acı olayı siyasete alet eden Canan Kaftancıoğlu'nu da ıslah etsin." ifadelerini kullandı.

NE YOKLUKTAN NE AÇLIKTAN
AK Partili Çiçek, şunları kaydetti: "Ortada gencecik iki kardeşimizin elim bir şekilde vefatı söz konusu olduğu için, ailelerine saygı adına şu kadarıyla yetineyim. İntihar sebebi yokluk ve açlık değildir. İntihar sebebinin CHP medyası ve Kaftancıoğlu'nun yalanlarıyla hiçbir ilgisi yoktur."
İSTİSMAR SİYASETİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
CHP'nin sık sık yalan söylediğine dikkat çeken Murat Çiçek, "CHP'nin yalanlarına alıştık. CHP'nin yalanlarını haftalık bülten olarak ifşa etmekten bıktık. Ancak insanlarımızın acıları üzerinden istismar siyaseti yapmalarına izin vermeyeceğiz. Gençlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine baş sağlığı dileriz." dedi.
CHP neden terör örgütü PKK demedi? Faik Öztrak Kılıçdaroğlu'nu böyle savunduCHP NEDEN "TERÖR ÖRGÜTÜ PKK" DEMEDİ? FAİK ÖZTRAK KILIÇDAROĞLU'NU BÖYLE SAVUNDU
Son dakika haberi: Halk TV eski Genel Müdürü Şaban Sevinç itiraf etti! ''İnce lehine yayın yapınca CHP ile aramız açıldı''SON DAKİKA HABERİ: HALK TV ESKİ GENEL MÜDÜRÜ ŞABAN SEVİNÇ İTİRAF ETTİ! ''İNCE LEHİNE YAYIN YAPINCA CHP İLE ARAMIZ AÇILDI''

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum