Son dakika haberi | Memur-Sen'den 3600 ek gösterge açıklaması: 3600 ek gösterge için o tarihte start verilecek

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimat verdiği 3600 ek gösterge konusuyla ilgili son dakika haberleri gelmeye devam ediyor. Tüm memurları ilgilendirecek düzenlemeyle ilgili Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak ve 3600 ek gösterge sistematiğini düzenleyecek çalışma için Bakanlık ile mutabakatın sağlandığını bildirdi. Ali Yalçın ayrıca, Kamu Personeli Danışma Kurulu'nda Kasım ayında buna ilişkin bir start verileceğini açıkladı. Peki 3600 ek gösterge detayları neler? 3600 ek göstergeden kimler yararlanacak? İşte detaylar...

Son dakika haberi | Memur-Sen'den 3600 ek gösterge açıklaması: 3600 ek gösterge için o tarihte start verilecek

Giriş Tarihi: 11.10.2021  09:48 Son Güncelleme: 11.10.2021  09:51

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimat verdiği 3600 ek gösterge konusuyla ilgili son dakika haberleri gelmeye devam ediyor. Tüm memurları ilgilendirecek düzenlemeyle ilgili Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak ve 3600 ek gösterge sistematiğini düzenleyecek çalışma için Bakanlık ile mutabakatın sağlandığını bildirdi. Ali Yalçın ayrıca, Kamu Personeli Danışma Kurulu'nda Kasım ayında buna ilişkin bir start verileceğini açıkladı. Peki 3600 ek gösterge detayları neler? 3600 ek göstergeden kimler yararlanacak? İşte detaylar...

Son dakika haberi... Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in toplu sözleşme süreci içerisinde 'çözülecek' dediği, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu konuda çalışma yapılması talimatını verdiği 3600 ek gösterge ile ilgili bir yeni açıklama daha geldi. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 3600 ek göstergenin Memur Sen'in teklif ettiği bir madde olduğunu belirterek, "Buna ilişkin vaat Cumhurbaşkanımıza aittir. 2022 yılı içinde çalışacağız tamamlayacağız." ifadelerini kullandı.

BAŞKAN ERDOĞAN'DAN 3600 EK GÖSTERGE AÇIKLAMASI

Başkan Recep Tayyip Erdoğan 3600 ek gösterge ile ilgili "Biz bunun çalışmalarına zaten başladık ve verdiğimiz sözün hukuki altyapısını oluşturuyoruz. Önümüzdeki yılın sonuna kadar bu meselenin çözüleceğini bizzat muhataplarımıza beyan eden biziz." ifadelerini kullanmıştı.

3600 EK GÖSTERGE NEDİR?

Şu günlerde en çok konuşulan konulardan birisi olan ek gösterge memurları ilgilendiren ve onların maaşlarını, emekli aylıklarını ve emekli ikramiyelerini belirleyen bir gösterge rakamı. Memurların maaşları hesaplanırken kullanılan bu rakam yükseldikçe maaş da yükseliyor.

Memurların maaşları ve ikramiyeleri hesaplanırken unvanlarına kıdemlerine derecelerine ve ek göstergelerine bakılıyor. Dolayısıyla ek göstergesi 2200 olan bir memura göre 3600 olan bir memurun emekli maaşı yüzde 20-25 daha fazla oluyor. İkramiye de buna göre artıyor.

Şu anda bu çalışmaya sebep olan sorun ise unvanlar arasındaki ek gösterge dengesizliğinden kaynaklanıyor. Örneğin bir şube müdürünün ek göstergesi 2200 iken onun emrinde çalışan bir memurun ek göstergesi 3600 olabiliyor. Yapılacak çalışma unvanlar arasındaki ek gösterge dengesizliğinin ortadan kaldırılması amaçlanıyor.

DAHA ÖNCE KAPSAM NASILDI?

3600 ek gösterge sorunu önce polis, hemşire, din görevlileri ve öğretmenler için gündeme gelmiş bu konuda bazı çalışmalar da yapılmıştı. Ancak sorunun diğer memurlar içinde ortada olmasıyla kapsamın genişletilmesi gündeme geldi.

ÇÖZÜM İÇİN NE YAPILACAK?

Öncelikle 657 sayılı devlet memurları yasasının ek gösterge cetvelindeki tüm unvanlar yeniden değerlendirilmeye alınacak. Dolayısıyla kapsam öğretmen, polis, hemşire ve din görevlilerinin dışında kalan ünvanların da gözden geçirilmesini sağlayacak.

DEVRİM NİTELİĞİNDE BİR ÇALIŞMA

Tasarruf teşvik fonu, taşeronların kadroya geçirilmesi, emeklilere intibak sağlanması gibi devrim niteliğinde bir değişiklik olacak ek gösterge düzenlemesi kapsamlı bir çalışmayı da içeriyor.

3600 ek gösterge nedir? 3600 ek gösterge ile neler değişecek

KİMLERİ KAPSAYACAK?

Bu noktada şube müdürleri, şefler, daire başkanları, müfettişler, kariyer meslekler, uzmanlar, genel müdür yardımcıları, üniversitelerdeki genel sekreterler, daire başkanları gibi idareci kadroları da kapsayabilecek. Bu noktada idareci olmayan memur kadrolarının da gözden geçirilmesi bekleniyor.

ÇALIŞMAYI KİM YÜRÜTECEK?

Söz konusu çalışma için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratları ilye birlikte Hazine Mali Bakanlığı, SGK ve Cumhurbaşkanlığı bürokratları ortak çalışmalar yapacak. İşin mali boyutunun bulunması dolayısıyla yapılacak artışlar ve kapsamları da yeniden hesaplanmış olacak.

TASLAK NASIL HAZIRLANACAK?

Söz konusu kapsamlı çalışma sonrasında hazırlanacak taslak TBMM'ye gönderilerek yasalaştıktan sonra devreye gerecek. Yasanın detaylarında kimlerin bu artıştan nasıl yararlanacağı, maaş artışlarının kimleri kapsayacağı da belirlenecek. Taslağın 2022 yılında Meclis'e gelmesi bekleniyor.

MEVCUT EMEKLİLERİ KAPSAR MI?

Çalışmalar sırasında göz önüne alınacak konulardan birisi de ek gösterge artışının kapsamı olacak. Daha önceki çalışmalarda sadece 4 yıllık üniversite mezunu ve belli meslek gruplarını kapsayacak bir çalışma olmuştu. Şimdi bu kriterlerin değişip değişmeyeceği de değerlendirilecek. Statüye göre artış yapılırsa lise mezunları da yararlanacak. Ayrıca ek gösterge artışının sadece mevcut memurları mı yoksa emekli olmuş memurları da mı etkileyeceği de yine çalışma gündeminde olacak.

Başkan Erdoğan'dan yüz yüze eğitim açıklaması! Kapanmayı asla düşünmüyoruz

Giriş Tarihi: 5.10.2021  15:09 Son Güncelleme: 5.10.2021  17:10

Son dakika: Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış töreninde önemli açıklamalar

Başkan Erdoğan, "Rektörünün arabasının üstüne çıkıp orada tepinen öğrencilerin olduğu bir Türkiye’yi ben kabullenemiyorum. Bunlar olsa olsa ancak üniversitelerin içerisini sızmış teröristlerdir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde “2021-2022 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni”ne katıldı. Burada Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylara tepki gösteren Erdoğan "Rektörünün arabasının üstüne çıkıp orada tepinen öğrencilerin olduğu bir Türkiye'yi ben kabullenemiyorum. Bize böyle öğrenciler gerekmez. Parklarda sere serpe yatanlar onlar öğrenci mi? Bunlar teröristlerdir." ifadelerini kullandı.

Son dakika haberleri... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış töreninde açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, "Üniversitelerimizde de eğitim öğretimin kesintisiz sürmesi yönünde kararlıyız." dedi. Eğitim için yatırımların devam edeceğini belirten Başkan Erdoğan, "Son dönemde yükseköğretim sisteminde yapısal değişiklikler getiren önemli adımlar attık." şeklinde konuştu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 2021-2022 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Yüz yüze eğitimle ilgili açıklamarda da bulunan Başkan Erdoğan: "Vaka durumlarına göre bazı sınıflar karantinaya alınabilir ama okul, ilçe veya il çapında bir kapanma kesinlikle düşünmüyoruz." ifadelerini kullandı.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2021-2022 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, yeni akademik yılın ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını diledi.

Koronavirüs salgını nedeniyle 2020 yılı Mart ayından beri pek çok alanda olduğu gibi eğitim-öğretim hizmetlerinde de büyük zorluklar yaşandığını anımsatan Erdoğan, uzaktan da olsa eğitimin devam ettirilmesinin önemli olduğunu belirtti. Ancak uzaktan eğitimin yüz yüze eğitim öğretim tecrübesinin yerini tutmayacağının açık olduğunu ifade eden Erdoğan, hükümet olarak her kademedeki eğitim kurumlarını belirlenen vakitte faaliyete geçirmek için her türlü tedbiri aldıklarını söyledi.

SON DAKİKA: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 2021-2022 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'nde önemli açıklamalar

Erdoğan, eylül ayının başından itibaren okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise seviyesindeki okulları açtıklarını, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının okullarda alınması gereken önlemleri, yapılması gerekenleri belirlediklerini anımsatarak, şunları belirtti:

"Halihazırda 71 bin okulumuzun tamamı açıktır. Şu ana kadar sadece 2 okulumuzda karantina uygulamasına gidilmiştir. Vaka durumuna göre bazı sınıflar karantinaya alınabilir ama okul, ilçe veya il çapındaki bir kapanma kesinlikle düşünmüyoruz. Yükseköğretimde de bugün hem yeni akademik yılın açılışını yapmanın hem de yeniden yüz yüze eğitim öğretimin başlamasının sevincini yaşıyoruz. Salgın tehdidine karşı gereken tedbirleri almak suretiyle üniversitelerimizde de eğitim öğretimin kesintisiz sürmesi konusunda kararlıyız. Tüm planların ve hazırlıkların buna göre yapılmasında fayda görüyorum."

"GENÇLERİMİZİN YÜZDE 15'İ DEĞİL YÜZDE 44'Ü YÜKSEKÖĞRETİME ULAŞABİLİYOR"
Erdoğan, Türkiye'de yükseköğretimin uzunca bir süre toplumun sadece küçük bir kesiminin erişebildiği, ayrıcalıklı bir hizmet olduğunu ifade etti.

1990'lı yılların sonunda dahi Türkiye'de 18-22 yaş aralığındaki gençlerin net okullaşma oranının yüzde 15'lerin altında olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

SON DAKİKA: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yüz yüze eğitim açıklaması! 'Kapanmayı asla düşünmüyoruz'

"Yani bu yaş grubundaki 6 gencimizden sadece bir tanesi üniversite eğitimine erişebiliyordu. Yine 1990'lı yıllarından ortasından itibaren Türkiye'de yükseköğretim, katsayı ve başörtüsü yasağı gibi antidemokratik uygulamalarla toplumsal gerilimlerin merkezine yerleşmiştir. Kurdukları kast sistemiyle milletin evlatlarını, milletin vergileriyle yapılan kurumlardan dışlayanların sebep olduğu adaletsizlik, haksızlık ve çarpıklık yürekleri sızlatıyordu. Hükümete geldiğimiz andan itibaren üzerine en kararlılıkla gittiğimiz alanlardan biri de gençlerimizin yükseköğretim imkanlarını artıracak çalışmalar olmuştur. Bu anlayışla 2002 yılında 76 olan kamu ve vakıf yükseköğretim kurumu sayımızı 207'ye çıkardık. Türkiye'de her ilimizin kendi üniversitesinin olmasını sağladık. Üniversite sayısındaki artışa paralel olarak akademik personel sayımız 70 binden 180 binin üzerine çıktı. Aynı dönemde üniversite öğrencisi sayımız da 1,6 milyondan 8,4 milyona yükseldi. Artık 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin yüzde 15'i değil yüzde 44'ü yükseköğretime ulaşabiliyor."

Erdoğan, bir zamanlar üniversite kapılarından içeri alınmayan genç kızların net okullaşma oranının, erkeklerin 5 puan üzerine çıkmasının eğitim ve öğretimde hak ve özgürlüklerin geldiği seviyenin işareti olduğunu aktardı.

Netice itibarıyla üniversiteye girebilmenin istisnai bir ayrıcalık olduğu günlerden, nüfusun her 10 kişisinden birinin üniversite öğrencisi olduğu bir yere geldiklerini vurgulayan Erdoğan, bugün Türkiye'nin kendi evlatlarının yanında dünyanın dört bir yanından 230 bin uluslararası öğrenciye de ev sahipliği yaptığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye burslarına yapılan başvuruların her geçen yıl arttığını, bu yıl 3 bin 500 burs için 165 bin müracaat aldıklarını bildirdi.

"YAYGIN VE GÜÇLÜ EĞİTİM KURUMLARINA SAHİP ÜLKELERDE REFAH DA ARTIYOR"
Yeni kurulan üniversitelerle ilgili zaman zaman haksız değerlendirmeler yapıldığını gördüğünü söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Halbuki bu üniversitelerimiz her geçen gün daha da güçlenmekte ve kurumlaşmaktadır. Tıpkı daha önceki dönemlerde kurulan üniversiteler gibi bunlar da zamanla arzu ettiğimiz seviyelere çıkacaklardır. Yeni üniversitelerimizden bazılarının gerek akademik yayın, gerek patent, gerekse diğer pek çok çalışma bakımından şimdiden sergiledikleri başarıları da yakından takip ediyoruz. Tabii bu tablonun gerisinde, ülkemiz bütçesinde eğitimi, yükseköğretimi de içerecek şekilde birinci sıraya çıkarmamızın sağladığı imkanlar vardır. Nitekim OECD ülkeleri arasındaki ortalaması yüzde 1,4 olan yükseköğretim harcamalarına ayrılan payın milli gelire oranını biz yüzde 1,7'ye çıkardık.

Eğitim ile kalkınma arasındaki güçlü bir ilişkiyi inandık ve kurduk. İnsanlarımızın eğitim seviyesi yükseldikçe, bilgi ve kabiliyetleri arttıkça, ülkemizin siyasi, sosyal ekonomik gelişmesi de aynı oranda hızlanmaktadır. Yaygın ve güçlü eğitim kurumlarına sahip ülkelerde refah da artıyor. Yükseköğretim kurumlarının ülke geneline yayılması bu şekilde ortaya çıkacak refahın da adil ve dengeli dağılması anlamını taşımaktadır. Türkiye'de yükseköğretim kurumlarının ülke genelindeki yaygın gelişimine karşı çıkanların asıl tahammül edemedikleri, eğitimini ancak kendi şehrinde sürdürebilecek evlatlarımızın ülkeye ve millete her alanda çok büyük hizmetler verme potansiyellerinin harekete geçmiş olmasıdır."

"BUNLAR AYNI GEZİ'DE OLDUĞU GİBİ TERÖRİSTLER"
Türkiye'de 1 milyonun üzerindeki yurt yatak kapasitesiyle en fazla barınma imkanı sağlayan ülkedir. Nedir o Allah aşkına? Parklarda bankların üzerinde yatanlar... Bunlar öğrenci mi? Bunlar aynı Gezi'de olduğu gibi teröristler... Biz öğrenciye en büyük saygıyı gösteren bir iktidarız. Göreve geldiğimizde verilen burs 45 liracıktı... Şu an 650 liraya çıktık. Nereden nereye...

"110 BİNİN ÜZERİNDE YENİ YATAĞI ÖĞRENCİLERİMİZİN HİZMETİNE SUNACAĞIZ"
110 binin üzerinde yeni yatağı öğrencilerimizin hizmetine sunacağız. Yurt sorununu tamamen çözmüş olacağız. Aylık 570 lira da beslenme yardımı yapıyoruz. Bu yardımdan yurtlarımızda kalan tüm öğrencilerimiz yararlanıyor. Hatta bazı şehirlerimizde 'Komşum' projesiyle yurtlarda artan yemekler ihtiyaç sahibi ailelere dağıtılmaktadır. Hiçbir evladımızın maddi imkansızlık sebebiyle eğitiminden geri kalmasına izin vermiyoruz. Geçmişte üniversiteler 'harç' diye bir sorun var. Harçları protesto için eylemler yapılırdı. Sonuç olarak bugün artık ülkemizde gençlerimizin önünde hiçbir mani kalmamıştır. Yeter ki gençlerimiz bu yolda yürüsün. Diğer tüm sıkıntıları çözmek, talepleri karşılamak bizim işimizdir, biz bunları çözeriz.