O dostluk bozuldu! İsveç'in açıklamalarının ardından PKK'lı vekil nefret kustu, sosyal medya paylaşımı dikkat çekti

Türkiye'nin 2 ülkeye NATO resti dünyada gündem olmaya devam ediyor. Başkan Erdoğan ile telefonda görüşen İsveç Başbakanı Magdalena Andersson, terör örgütü PKK ile ilgili alınan kararı açıkladı. Erdoğan'la yaptığı görüşmeyi anlattı: Açık şekilde desteklediğimi belirttim PKK'nın terör listesinde olmasını desteklediklerini kaydeden Andersson, Erdoğan ile yaptığı görüşmede "İsveç'in uluslararası terörle iş birliği mücadelesini memnuniyetle karşıladığını vurguladım. Terörle mücadelede PKK'nın terör listesinde bulunmasını açık şekilde desteklediğimi belirttim." diye konuştu.

O dostluk bozuldu! İsveç'in açıklamalarının ardından PKK'lı vekil nefret kustu, sosyal medya paylaşımı dikkat çekti Giriş Tarihi: 22.05.2022  10:27Güncelleme Tarihi: 22.05.2022  10:48
İsveç'ten PKK kararı! Başbakan Magdalena Andersson açıkladı!
Türkiye'nin 2 ülkeye NATO resti dünyada gündem olmaya devam ediyor. Başkan Erdoğan ile telefonda görüşen İsveç Başbakanı Magdalena Andersson, terör örgütü PKK ile ilgili alınan kararı açıkladı.

Rusya Ukrayna savaşı sonrası gerçekleşen İsveç ve Finlandiya'nın NATO başvurusunun yankıları sürüyor. Başkan Erdoğan, dün İsveç Başbakanı Magdelena Andersson ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinisto ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından açıklama yapan Andersson, Türkiye'nin taleplerine olumlu yanıt verdi. Andersson'un açıklamaları sonrası terör örgütü PKK üyesi vekil Amineh Kakabahev'den sert tepkiler geldi. Talepleri kabul edilmezse Andersson'a verdiği desteği çekeceğini açıklayan Kakabahev, bu ifadelerinin ardından sosyal medya hesabından nefret kusan bir paylaşım yaptı.

Savaş nedeniyle NATO'ya katılmak istediklerini dile getiren Finlandiya ve İsveç'in önündeki Türkiye engeli, tüm dünyada yankı uyandırmaya devam ediyor.

Türkiye'nin İsveç'in terör örgütü PKK'ya verdiği desteği ve ülkeye koyulan kısıtlamaları kaldırma talebine karşılık açıklamalar peş peşe gelirken, İsveç Başbakanı Magdelena Andersson dün devlet televizyonu STV'ye açıklamalarda bulundu.

Andersson ayrıca, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İsveç'in NATO uygulamasına ilişkin bugünkü görüşmemizi takdirle karşılıyoruz. Barış, güvenlik ve terörle mücadele de dahil olmak üzere, ikili ilişkilerimizi güçlendirmeyi dört gözle bekliyoruz." ifadelerini kullandı.




Türkiye'nin 2 ülkeye NATO resti dünyada gündem olmaya devam ediyor. Başkan Erdoğan ile telefonda görüşen İsveç Başbakanı Magdalena Andersson, terör örgütü PKK ile ilgili alınan kararı açıkladı.

Başbakan Andersson, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra devlet televizyonu SVT'ye açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'la yaptığı görüşmeyi anlattı: Açık şekilde desteklediğimi belirttim
PKK'nın terör listesinde olmasını desteklediklerini kaydeden Andersson, Erdoğan ile yaptığı görüşmede "İsveç'in uluslararası terörle iş birliği mücadelesini memnuniyetle karşıladığını vurguladım. Terörle mücadelede PKK'nın terör listesinde bulunmasını açık şekilde desteklediğimi belirttim." diye konuştu.

'Dört gözle bekliyoruz'
Andersson ayrıca, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İsveç'in NATO uygulamasına ilişkin bugünkü görüşmemizi takdirle karşılıyoruz. Barış, güvenlik ve terörle mücadele de dahil olmak üzere, ikili ilişkilerimizi güçlendirmeyi dört gözle bekliyoruz." ifadelerini kullandı.


 

Türkiye'nin güvenlik endişelerini karşılamak için ellerinden geleni yapacaklarını açıklana Adersson ise içeriden destek kaybetti.

 

İsveç Parlamentosu'nda vekil olan İran asıllı terör örgütü PKK üyesi Amineh Kakabahev hükümetten desteğini çekti.

Basına açıklama yapan Kakabahev, kendine verilen sözlerine tutulmadığını ifade ederek İsveç'teki gidişattan mutlu olmadığını söyledi. Kakabahev, "Eğer anlaşmaya uymazlarsa ben de önemli oylamalarda desteğimi çekeceğim" dedi.

 

Kakabahev dün sosyal medya platformu Instagram'dan da nefret kusmaya devam ederek, "İsveç, her zaman olduğu gibi Erdoğan'ın taleplerine ve açıklamalarına boyun eğiyorç Magdelena Andersson'un ve parlamentonun benim ve birçok özgürlük savaşçısının Türkiye'ye iadesi konusunda Büyükelçilik ve Türkiye'nin taleplerini göz ardı etmemeleri resmen bir skandal. Hatalı davranıyorlar. " dedi.

oooooooooooooooo




Başkan Erdoğan'la görüşmüştü

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, iki ülke ilişkileri ve İsveç’in NATO’ya üyelik başvurusu ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Türkiye'nin NATO’nun açık kapı politikasına bugüne kadar hep tam destek verdiğini belirterek ittifak içinde hem üye ülkelerin güvenliği hem de kolektif güvenlik açısından dayanışmanın esas bir değer olduğuna işaret etti.

Türkiye'nin, İsveç'in terör örgütü PKK/YPG/PYD güdümündeki şahıs ve sözde kuruluşlarla temaslarından rahatsızlık duyduğunu uzun zamandır dile getirdiğini belirten Erdoğan, FETÖ terör örgütünün İsveç'teki mevcudiyet ve faaliyetlerinin de sürdüğüne dikkati çekti.

Erdoğan, İsveç’in terör örgütlerine yönelik siyasi, finansal ve silah desteğinin son bulması gerektiğini vurguladı.

PKK/PYD/YPG'nin DEAŞ'la mücadele ettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını ifade eden Erdoğan, İsveç'in, terör örgütü PKK ve bu örgütün Suriye ile Irak’taki uzantıları bakımından Türkiye'nin kaygılarını paylaştığını ortaya koyan somut ve ciddi adımlar atmasını beklediklerini dile getirdi.

Erdoğan, Suriye'den Türkiye'ye yönelik terörist tehdit yüzünden gerçekleştirmek zorunda kaldıkları Barış Pınarı Harekatı sonrasında savunma sanayisi alanında İsveç’in Türkiye'ye uyguladığı kısıtlamaların da kaldırılması gerektiğini ifade etti. Zülfikar Gençtürk
15-temmuz.net haberleri

Avrupa'nın ikiyüzlülüğü! Göçmen mi istemiyorsunuz Müslümanlara mı karşısınız?

Giriş Tarihi:22.05.2022  09:01Güncelleme Tarihi: 22.05.2022  09:10

Dünyanın ortak sorunu haline dönüşen göçmen krizinde tartışmalar bitmiyor. Sosyal medyada bir grup; Almanyaİngiltere ve Danimarka gibi Avrupa ülkelerinin politikalarını övüyor. Ama aynı ülkeler Müslümanları ya da Afrikalıları kovarak yerlerine özel koruyucu uygulamalarla Ukraynalıları dolduruyor

SELÇUK EREN

Göçmen meselesi uzun süredir dünyanın gündeminde. Savaşlar, kıtlık, doğal afetler, iç karışıklıklar ve dahası... Önümüzdeki dönemde de maalesef bu kriz küresel bir problem olmaya devam edecek. Türkiye, yıllardır uyguladığı göçmen politikası ile dünyaya örnek oluyor. Türkiye'nin BM ve AB gibi kurumların yanı sıra onlarca ülkenin takdirini kazanan bazı yaklaşımlarını kısaca hatırlayalım.

Dil, din, ırk ayrımı yapılmıyor. Entegrasyon ve adaptasyon süreçleri başarıyla yürütülüyor. Çocuklar ve kadınlara maksimum pozitif ayrımcılık yapılıyor. Eğitimler aksamıyor. Sınır ötelerinde yüz binlerce kişi koruma altına alınıyor. Göç krizine neden olan sınır ötesi bölgelerdeki terör yuvaları yok ediliyor. Uygun şartlar gerçekleştiğinde en makul şekilde geri dönüşler sağlanıyor.

SOSYAL MEDYA KRİZİ

Son zamanlarda ise özellikle sosyal medya sitelerinde göçmen karşıtlığı körükleniyor. Türkiye'nin attığı adımları karalamak için ellerinden geleni yapanlar var. Bu internet kullanıcıları göçmenlere karşı yaklaşım açısından Avrupa ülkelerini örnek gösteriyor. Onlara göre Almanya çok başarılıymış. Ya da İngiltere...

Peki bu ülkeler gerçekten söylendiği gibi mülteci politikalarında başarılı mı? Malum Ukrayna savaşı Avrupa'da yeni bir insanlık krizini beraberinde getirdi. Ama bu zor günler Avrupa'nın insanlık anlayışını da bir kez daha gözler önüne serdi. İşte biz de haberimizde Batı'nın göçmen politikalarını ele aldık.

DANİMARKA: SIĞINMACILAR ADAYA

Danimarka yıllardır sıfır sığınmacı politikası uyguluyor. Avrupa'nın baskısıyla geçtiğimiz yıllarda özellikle Ortadoğu'dan 5 bin kadar göçmeni kabul etti. Ülkeye giriş yapan göçmenlerin tüm değerli eşyalarını bile topladılar. Ayrıca uzun süre o göçmenleri ıssız Lindholm Adası'nda toplamayı değerlendirdiler. Ardından iki yıl önce o göçmenleri geri göndermeye başladılar. Şimdi aynı Danimarka, Ukraynalı göçmenleri kabul ediyor.

 

Peki aynı yaklaşımı onlara yapıyorlar mı? Cevap basit: Hayır. BBC'deki habere göre Danimarka'da Ukraynalı sığınmacılar için özel bir yasa çıkarıldı. 'Çifte standart yasası' yani. 40 bin civarı Ukraynalıyı kabul ettiler. Bazı Danimarkalı milletvekilleri bile bunun örtülü ayrımcılık olduğunu kabul ediyor. Ama hükümet yetkilileri "Küçük bir ülkeyiz. Herkese yardım edemeyiz" diyor. Yani "Tercih yapmak zorunda kalırsak Müslümanları seçemeyiz" demenin kibar yolu herhalde.

ALMANYA: SİZE ARTIK YER YOK

Almanya ve Fransa'yı ele alalım. Fransa ile başlayalım. Yıllardır birçok kentte Afrikalı göçmenler aylarca park köşelerinde çadırlarda hayatta kalmaya çalışıyor. İlk fırsatta hepsini ülkelerine geri gönderiyorlar ya da polis kontrolünde bir yere kapatıyorlar.

Fakat şimdiye kadar derme çatma çadırlarda yokluğa itilen Ukraynalı bir göçmen görmedik. Ya da Almanya. Ukrayna pasaportuna sahip kişilere hiçbir kayıt işlemi yapılmıyor. Oturma veya çalışma izinlerini kolaylıkla alıyorlar. Sağlık hizmetlerinden faydalanabiliyorlar. Evler bulunuyor. Toplu taşıma ya da internet ücretsiz oluyor. Açık açık Afgan göçmenleri yerleştirildikleri evlerden çıkarıp yerlerine Ukrayna'dan gelenleri yerleştiriyorlar.

İNGİLTERE: UYGUN BİR YER BULDUK, RUANDA

kullanıcılarının öve öve bitiremediği İngiltere'ye geçelim. Birkaç haftadır yoğun bir tartışma var. Tüm tepkilere rağmen İngiliz hükümeti mültecileri Ruanda'ya gönderme kararı aldı.

Önümüzdeki günlerde uygulanmaya başlanacak. Afrikalı göçmenler, Ruanda'ya sevk edilecekler. Orada ne ile karşılacaklar ya da sonları ne olacak kimsenin umurunda değil. Oysa aynı İngiliz hükümeti vatandaşlarını Ukraynalı göçmenlere evlerini açmaları konusunda teşvik ediyor. Bunu yapanlara para desteği bile sağlıyorlar. Bu arada İngiltere gibi Danimarka da ülkesinde istediği göçmenleri Ruanda'ya gönderecek. Her iki ülke de Ruanda ile özel bir anlaşma yaptı.

UKRAYNALI GÖÇMENLERE TANINAN BAZI İMKANLAR
Almanya: Ücretsiz toplu taşıma, oturma ve çalışma izni.
Hollanda: Haftalık para yardımı.

İngiltere: Evini açanlara aylık para desteği.
Fransa: 400 milyon euro'luk ek bütçe.

Polonya: 18 ay oturma ve çalışma izni.
Çekya: Özel vize.

İspanya: Sosyal güvenlik sistemine entegre.

FRONTEX: ÇOLUK ÇOCUK DEMEDEN ÖLÜME İTİYORLAR

Geri itme, yani göçmenleri geldikleri yere ya da nereye olursa olsun geri gönderme. Avrupa'da bu işin 'uzmanı' komşumuz Yunanistan. Göçmenleri Ege'de defalarca kez ölüme geri ittikleri belgelendi. Ya da İngiltere ile Fransa. Onlar da Manş Denizi'ndeki göçmenleri kaderlerine terk ediyorlar. Hatta ne var biliyor musunuz? Avrupa Birliği'nin dış sınırlarının korunmasından sorumlu kurumu Frontex'in göçmenlerin geri itilmesinde rol aldığı ortaya çıktı.