Mehmet Barlas'a veda: Türkiye aşığı bir aksakallıydı

Türk basınının duayen isimlerinden Mehmet Barlas, 81 yaşında vefat etti. Meslek hayatı boyunca başyazarlık, yöneticilik, TV yorumculuğu, sunuculuk yapan Barlas, milli riadenin yanında duruşuyla örnek bir gazetecilik hayatı sürdü. Hayatın her alanına dair, entellektüel birikimiyle gerçek bir aydın profili sergileyen Barlas, herkesin saygıyla tanıdığı bir isim oldu. Barlas'ın naaşı, bugün İstanbul Levent'teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde kılınan öğle namazının ardından, Yeniköy Mezarlığı'nda son yolculuğuna uğurlandı. Başkan Erdoğan da duayen gazetecinin cenaze törenine katılarak tabuta omuz verdi. Turkuvaz Medya Yönetimi Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak da, cenaze törenine katıldı.

Gazeteciliğin duayen ismi Mehmet Barlas son yolculuğuna uğurlandı

Giriş Tarihi: 04.06.2023  07:22 Güncelleme Tarihi: 04.06.2023  16:19

Mehmet Barlas'a veda: Türkiye aşığı bir aksakallıydı

GÜNDEMSabah

Türk basınının duayen isimlerinden Mehmet Barlas, 81 yaşında vefat etti. Meslek hayatı boyunca başyazarlık, yöneticilik, TV yorumculuğu, sunuculuk yapan Barlas, milli riadenin yanında duruşuyla örnek bir gazetecilik hayatı sürdü. Hayatın her alanına dair, entellektüel birikimiyle gerçek bir aydın profili sergileyen Barlas, herkesin saygıyla tanıdığı bir isim oldu. Barlas'ın naaşı, bugün İstanbul Levent'teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde kılınan öğle namazının ardından, Yeniköy Mezarlığı'nda son yolculuğuna uğurlandı. Başkan Erdoğan da duayen gazetecinin cenaze törenine katılarak tabuta omuz verdi. Turkuvaz Medya Yönetimi Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak da, cenaze törenine katıldı.

Vefat haberi medya dünyasını derinden sarsan SABAH Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas bugün son yolculuğuna uğurlandı.

İstanbul'da defnedilen Mehmet Barlas'ın Barbaros Hayreddin Paşa Camii'ndeki cenaze namazına Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Turkuvaz Medya Yönetim Kurulu Başkanvekili Serhat Albayrak, sanat, siyaset ve basın camiasından çok sayıda isim katıldı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN GAZETECİ MEHMET BARLAS'IN CENAZE TÖRENİNE KATILDI
Gazeteci Mehmet Barlas, Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde düzenlenen cenaze törenin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.

Barlas da yıllardan beri yazlarını Bodrum'da geçiren, İstanbul'dan sonra Bodrum'u ikinci memleketi belleyen biriydi.

Ve bana öyle güzel bir gazeteci ağabeyliği yaptı ki, yine Bodrum aşığı olan iki önemli ismi; Türk edebiyatının usta ismi Selim İleri'yi ve iş dünyasının en mühim isimlerimden Ali Şen'i Bodrum'daki evine davet etti ve kendileriyle Bodrum'u konuştuk.

Türk gazeteciliğinin usta ismi SABAH başyazarı Mehmet Barlas bugün son yolculuğuna uğurlandı. Barbaros Hayreddin Paşa Camii'ndeki cenaze namazına katılan Başkan Erdoğan Barlas'ın tabutuna ailesi ve meslektaşlarıyla birlikte omuz verdi. Barlas'ın cenazesi Yeniköy mezarlığında defnedildi. Başkan Erdoğan'ın yanı sıra cenaza törenine Turkuvaz Medya Yönetim Kurulu Başkanvekili Serhat Albayrak ve sanat, siyaset ve basın camiasından çok sayıda isim katıldı.

Vefat haberi medya dünyasını derinden sarsan SABAH Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas bugün son yolculuğuna uğurlandı. Barlas'ın Barbaros Hayreddin Paşa Camii'ndeki cenaze namazına Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Turkuvaz Medya Yönetim Kurulu Başkanvekili Serhat Albayrak, sanat, siyaset ve basın camiasından çok sayıda isim katıldı. Usta gazeteci İstanbul'da Yeniköy mezarlığında defnedildi.

BAŞKAN ERDOĞAN YALNIZ BIRAKMADI

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı Barlas'ın ailesi karşıladı. Erdoğan Barlas'ın oğlu gazeteci Cemil Barlas ile bir süre konuşarak taziyelerini iletti.

CENAZESİNE OMUZ VERDİ

Cenaze namazına katılan Başkan Erdoğan Barlas'ın defin için gönderilen tabutuna ailesi ve meslektaşlarıyla birlikte omuz verdi. Barlas'ın cenazesi İstanbul'da Yeniköy mezarlığına defnedildi.

Başkan Erdoğan, Mehmet Barlas'ın cenazesine katıldı | Video

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede 81 yaşında hayatını kaybeden gazeteci yazar Mehmet Barlas'ın cenaze törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barbaros Hayrettin Paşa Camisi'nde öğle vakti düzenlenen cenaze törenine Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile geldi.

Erdoğan, Barlas'ın eşi Canan Barlas ile oğlu Cemil Barlas'a taziyelerini iletti.

Barlas için kılınan cenaze namazında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, eski Başbakanlardan Tansu Çiller, eski İçişleri Bakanları Muammer Güler ve Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, Galatasaray Spor Kulübü eski başkanları Faruk Süren, Adnan Polat, milletvekilleri, siyasiler, ailesi, yakınları ve meslektaşları da saf tuttu.

Cenaze namazının ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan beraberindekilerle tabuta omuz verdi.

Mehmet Barlas'ın cenazesi defnedilmek üzere Yeniköy Mezarlığı'na götürüldü.

Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, "Her zaman her daim halkın yanında durdu. Erdoğan'ın yanında da durdu. Dimdik durdu" açıklamasında bulundu.

Dostları ve çalışma arkadaşları Mehmet Barlas'ı anlattı | Video

Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Kenan Kıran da Barlas ile ilgili konuşanlar arasındaydı. Kıran, "Hep dik durdu. Dik durduğu için hedef oldu" dedi.

SABAH Gazetesi Haber Koordinatörü Kenan Kıran, Mehmet Barlas'ı anlattı | Video

Sabah gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ ise Barlas ile ilgili "Örnek bir ağabeyimzdi. Yıllarca onunla program yapma onurunu yaşadım" dedi.

Takvim gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş ise "Ne kadar çok mağduriyete uğrasa bile her daim dimdik durdu. Süreçler her zaman onu haklı çıkardı" dedi.

Takvim gazetesi yazarı Bülent Erandaç Barlas'la ilgili "Rahmetli Barlas Türk siyaseti ve demokrasisinin resmen bir hafızasıydı" dedi.

Bülent Erandaç, Mehmet Barlas'ı anlattı | Video

Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Zehir Barlas'la ilgili konuştu. Zehir, "Barlas çok boyutlu biriydi. Dededen gelen bir aile kökeni ve birikimi vardı" açıklamasında bulundu.

Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz ise "Değerli bir meslek büyüğümüzdü. Bundan daha öte bir yol arkadaşımız ve babamız oldu" ifadelerine yer verdi.

TÜRKİYE'DE GAZETECİLİĞİN MARKA İSİMLERİNDEN BARLAS...

Türkiye bugün bir değerini daha, SABAH Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas'ı sonsuzluğa uğurladı. Barlas Kuva-yi Milliye'ci bir dedenin torunuydu. CHP'de bakanlık yapan siyasetçi ve hukukçu Cemil Sait Barlas'ın oğlu olarak Ankara'da geçmişti çocukluğu... İlk yazısını İsmet İnönü okumuş ve "Sen yazar olacaksın" demiş. Gün gelmiş babası hapse girmiş her hafta Yozgat'a onu ziyarete gitmiş. 18'inde gazete patronu olmuş. Hukuk fakültesinde okurken sokağa çıkıp eylemlere katılmış. Babası işçi olarak İngiltere'ye sürmüş onu onu, aklı başına gelsin diye! Zaman zaman ara verse de hep gazetecilikten kopmamış. Bol bol insan biriktirmiş. Hakiki dostlar, hakiki arkadaşlar...

SABAH Başyazarı Mehmet Barlas 81 yaşında hayata gözlerini yumdu. Medya dünyasında bugün isim yapmış birçok gazetecinin ustası, idolü olan ve hem saygınlığı hem de nezaketiyle bilinen Barlas'ın vefat haberi hem mesleki çevresinde hem de kendisini yıllardır takip eden vatandaşlarda büyük bir hüzne sebep oldu.

Göksan Göktaş, Mehmet Barlas'ın hayatındaki kırılma noktaları, mesleki başarıları ve özel yaşamına ilişkin çarpıcı detayların derlendiği kitabına ve usta gazeteciye dair şunları söyledi:

Bazı insanlar vardır; değil onlarla tanışmak, yan yana aynı havayı solumak aynı yüzyılda yaşamak, aynı dönemi paylaşmak bile talihin size geçtiği bir iltimastır. Türkiye'nin en kıdemli gazetecilerinden, en önemli kalemlerinden Mehmet Barlas da benim için öyle biri, öyle bir isimdi.

Bu insanlar kah cumhurbaşkanı başbakan olmuş, Özal ve Erdoğan gibi. Kah yazar, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Aziz Nesin, Çetin Altan gibi. Ya da Zeki Müren, Münir Nurettin Selçuk gibi müzisyen...

Yakın tarihimizde asla yan yana gelmez denilen insanların ortak bir özelliği varsa, o da Mehmet Barlas'ın dostu olmaları galiba.

Yollarımız yedi sene kadar önce sıcacık bir yaz gününde Bodrum'da kesişti. Sabah Gazetesi Hafta Sonu Ekleri için bir "Kıdemli Bodrumlular" röportajı yapmaya karar verdik.

Barlas da yıllardan beri yazlarını Bodrum'da geçiren, İstanbul'dan sonra Bodrum'u ikinci memleketi belleyen biriydi.

Ve bana öyle güzel bir gazeteci ağabeyliği yaptı ki, yine Bodrum aşığı olan iki önemli ismi; Türk edebiyatının usta ismi Selim İleri'yi ve iş dünyasının en mühim isimlerimden Ali Şen'i Bodrum'daki evine davet etti ve kendileriyle Bodrum'u konuştuk.

Ve yine beş altı ay sonra sonra, tanıdık bildik bir gazeteci refleksiyle "Sevgililer Günü" haberi yapalım dedik yine Sabah Hafta Sonu eklerine...

Gönlümüzden Mehmet Barlas ve gazeteci eşi Canan Barlas geçti... Aşklarını, evliliklerini, gazeteci bir çiftin Türkiye şartlarında yaşadıkları siyasi, toplumsal olayları konuştuk.

Hatta, dediler ki; başlığa da taşıdığım cümleyle: "Darbe tarihlerini, evlilik tarihimizden daha iyi hatırlıyoruz."

Ve sonra, bu fakir muhabirinizin hiçbir talebi, isteği olmadan; Turkuvaz Kitap Genel Müdürü Gülenay Börekçi'den bir Mehmet Barlas kitabı yapma teklifi geldi.
 

Ben "Zevkle, yaparım" diyene kadar mevzu Mehmet Barlas'a da gitmişti bile. Kendisi de, sağ olsun bizi bu işlere uygun görmüş ve kabul etmiş.

Kim bilir neden? Belki, başta belirttiğim gibi talihin bize Barlas'la tanışmamız için geçtiği iltimas boşa değildi ve yılların gazeteci ağabeyimizin bir bildiği vardı...

Bilemiyorum ve bilemeyeceğim hiçbir zaman! Ben kendi halinde bir gazeteci olarak sadece teşekkür etmeyi bilirim, elimden o gelir...

Ha, bir de sonraları şunu duydum ki, tüylerim diken diken oldu! Meğerse ustamız Barlas'a yıllardan beri birileri böyle bir söyleşi kitabını teklif eder dururmuş!

Şimdi gelelim asıl mevzuya; biz bu kitapta neler konuştuk, neleri açığa çıkardık? Şöyle özetleyelim... Bazı insanlar vardır, incelik ve zeka konusunda çok çok ilerdedirler.

İşte meslek büyüğüm Mehmet Barlas böyle biriydi. Öyle insanlarla, sıkıcı bir kronolijiyle konuşamazsınız hayatlarını...

O yüzden; sadece Türkiye'nin değil dünyanın yakın siyasi tarihine tanık olmuş ve bu denklemi harfiyen çözmüş Barlas'la konuşurken, çocukluğundan ilk gençliğine memleketin yakın tarihine ilişkin mevzulara balıklama daldığımızda hem kendisinin hem ülkenin meselelerini konuştuk...

Barlas'ın kişisel tarihiyle, ülkenin, dünyanın yakın tarihi nasıl atbaşı gidiyor gördük.

Rahmetli CHP'libBakanlarından babası Cemil Sait Barlas'ın, Mehmet Bey'e yadigar dostlarından Münir Nurettin Selçuk'u, Kemal Tahir'i, Hasan Ali Yücel'i, Aziz Nesin'i, Orhan Kemal'i ve daha nicelerini okurken memleket tarihini hatmettik...

Ha, bir de hepiniz biliyorsunuzdur? Mehmet Barlas'ı sevmeyenler, hayatını bildiği halde görmeyenler, görmek istemeyenler derler ya ona: "Her dönemin adamı" diye.

İşte o yıkılıyor, yerle yeksan oluyordu uzun söyleşimizde. Görüyorduk ki; Mehmet Barlas, Türkiye'nin geçirdiği, memleketin başına gelen her türlü "Darbe"de her zaman dimdik durmuş.

Darbe dediysek, öyle kanlı, canlı, toplu-tüfekli darbe... Ve o yüzden sadece kendisi değil, eşi de sırf onun yüzünden işsiz kalmış. Davalar açılmış kendilerine...

Hatta hepimizin çok iyi bildiği "Özal-Barlas" dostluğu içinde bile, sırf Özal'ın ailesini eleştirdiği için mağdur olmuş Barlas...

Hatta bu yüzden kendisi, "Her devrin adamı değil, her devrin darbe yiyen adamı oldum" demiş ve şöyle devam etmişti sözlerine: "Hasan Cemal'in Milliyet'te yazıları kesildiğinde bir yazı kaleme almıştım.

'Hasan Cemal'in yazıları devam etmelidir' diye. Yazıyı okuyunca Hasan aradı ve 'Beni en iyi sen anlarsın' dedi.

Ve bizzat yaşadığı bir olayı anlattı: '1991 seçimlerinde Süleyman Demirel, Cavit Çağlar ve ben uçaktayız, Konya'da uçaktan indik.

Cavit Çağlar telefonla Cem Uzan'ın babasını aradı.' Benim Star'da yorum yaptığım dönem. Demiş ki Çağlar, 'İktidara geliyoruz, iktidar olduğumuz zaman o Mehmet Barlas'ı susturmazsan seni batıracağım, sileceğim medyadan.'

Hakikaten Demirel seçimi kazandı ve benim Star'da yaptığım programa son verildi. Bunu bana anlatan Hasan Cemal, bir ay sonra, 'Mehmet Barlas her devrin adamı' diye yazı yazdı.

Onun tanık olduğu, birebir her merhalesini gördüğü 28 Şubat'ta iki sene işsiz kaldım. TGRT'de programım vardı, bitirildi.

SABAH gazetesindeki yazılarıma son verildi. 12 Mart'ta ilk kovulan kişi bendim! Her devrin adamı değil, her devirde darbe yiyen adam oldum hep..."

Siz bakmayın, Mehmet Bey'in dış görünüşündeki her daim sinek kaydı tıraşlı duruşuna. O, her zaman bu toprakların bekasını düşünen, fikirleri bütün devlet adamları tarafından ciddiye alınan, öğüt kabul edilen Türkiye aşığı bir 'ak sakallı'ydı göre...

Türkiye'nin gerçek anlamda demokrasiyle tanışması, buluşması için çabaladı ve yazdı hep... Her türlü vesayete karşıydı... Ve umutluydu Türkiye için. "Türkiye'de hiçbir şey daha kötüye gitmez, bunu hep gördük.

Türkiye'de öyle bir halk ve devlet aklı var ki, ülkeyi bütün badirelere rağmen her zaman daha ileri taşır" derdi... Umudu umudumuzdu... Hoşça kalın Mehmet Bey, yattığınız yer nur olsun!

Gönlümüzden Mehmet Barlas ve gazeteci eşi Canan Barlas geçti... Aşklarını, evliliklerini, gazeteci bir çiftin Türkiye şartlarında yaşadıkları siyasi, toplumsal olayları konuştuk.

Hatta, dediler ki; başlığa da taşıdığım cümleyle: "Darbe tarihlerini, evlilik tarihimizden daha iyi hatırlıyoruz."

Ve sonra, bu fakir muhabirinizin hiçbir talebi, isteği olmadan; Turkuvaz Kitap Genel Müdürü Gülenay Börekçi'den bir Mehmet Barlas kitabı yapma teklifi geldi.

Ben "Zevkle, yaparım" diyene kadar mevzu Mehmet Barlas'a da gitmişti bile. Kendisi de, sağ olsun bizi bu işlere uygun görmüş ve kabul etmiş.

Kim bilir neden? Belki, başta belirttiğim gibi talihin bize Barlas'la tanışmamız için geçtiği iltimas boşa değildi ve yılların gazeteci ağabeyimizin bir bildiği vardı...

Bilemiyorum ve bilemeyeceğim hiçbir zaman! Ben kendi halinde bir gazeteci olarak sadece teşekkür etmeyi bilirim, elimden o gelir...

Ha, bir de sonraları şunu duydum ki, tüylerim diken diken oldu! Meğerse ustamız Barlas'a yıllardan beri birileri böyle bir söyleşi kitabını teklif eder dururmuş!

Şimdi gelelim asıl mevzuya; biz bu kitapta neler konuştuk, neleri açığa çıkardık? Şöyle özetleyelim... Bazı insanlar vardır, incelik ve zeka konusunda çok çok ilerdedirler.

İşte meslek büyüğüm Mehmet Barlas böyle biriydi. Öyle insanlarla, sıkıcı bir kronolijiyle konuşamazsınız hayatlarını...

O yüzden; sadece Türkiye'nin değil dünyanın yakın siyasi tarihine tanık olmuş ve bu denklemi harfiyen çözmüş Barlas'la konuşurken, çocukluğundan ilk gençliğine memleketin yakın tarihine ilişkin mevzulara balıklama daldığımızda hem kendisinin hem ülkenin meselelerini konuştuk...

Barlas'ın kişisel tarihiyle, ülkenin, dünyanın yakın tarihi nasıl atbaşı gidiyor gördük.

Rahmetli CHP'libBakanlarından babası Cemil Sait Barlas'ın, Mehmet Bey'e yadigar dostlarından Münir Nurettin Selçuk'u, Kemal Tahir'i, Hasan Ali Yücel'i, Aziz Nesin'i, Orhan Kemal'i ve daha nicelerini okurken memleket tarihini hatmettik...

Ha, bir de hepiniz biliyorsunuzdur? Mehmet Barlas'ı sevmeyenler, hayatını bildiği halde görmeyenler, görmek istemeyenler derler ya ona: "Her dönemin adamı" diye.İşte o yıkılıyor, yerle yeksan oluyordu uzun söyleşimizde. Görüyorduk ki; Mehmet Barlas, Türkiye'nin geçirdiği, memleketin başına gelen her türlü "Darbe"de her zaman dimdik durmuş.

Darbe dediysek, öyle kanlı, canlı, toplu-tüfekli darbe... Ve o yüzden sadece kendisi değil, eşi de sırf onun yüzünden işsiz kalmış. Davalar açılmış kendilerine...Hatta hepimizin çok iyi bildiği "Özal-Barlas" dostluğu içinde bile, sırf Özal'ın ailesini eleştirdiği için mağdur olmuş Barlas...

Hatta bu yüzden kendisi, "Her devrin adamı değil, her devrin darbe yiyen adamı oldum" demiş ve şöyle devam etmişti sözlerine: "Hasan Cemal'in Milliyet'te yazıları kesildiğinde bir yazı kaleme almıştım.'Hasan Cemal'in yazıları devam etmelidir' diye. Yazıyı okuyunca Hasan aradı ve 'Beni en iyi sen anlarsın' dedi.Ve bizzat yaşadığı bir olayı anlattı: '1991 seçimlerinde Süleyman Demirel, Cavit Çağlar ve ben uçaktayız, Konya'da uçaktan indik.

Cavit Çağlar telefonla Cem Uzan'ın babasını aradı.' Benim Star'da yorum yaptığım dönem. Demiş ki Çağlar, 'İktidara geliyoruz, iktidar olduğumuz zaman o Mehmet Barlas'ı susturmazsan seni batıracağım, sileceğim medyadan.'

Hakikaten Demirel seçimi kazandı ve benim Star'da yaptığım programa son verildi. Bunu bana anlatan Hasan Cemal, bir ay sonra, 'Mehmet Barlas her devrin adamı' diye yazı yazdı.

Onun tanık olduğu, birebir her merhalesini gördüğü 28 Şubat'ta iki sene işsiz kaldım. TGRT'de programım vardı, bitirildi.

SABAH gazetesindeki yazılarıma son verildi. 12 Mart'ta ilk kovulan kişi bendim! Her devrin adamı değil, her devirde darbe yiyen adam oldum hep..."

Siz bakmayın, Mehmet Bey'in dış görünüşündeki her daim sinek kaydı tıraşlı duruşuna. O, her zaman bu toprakların bekasını düşünen, fikirleri bütün devlet adamları tarafından ciddiye alınan, öğüt kabul edilen Türkiye aşığı bir 'ak sakallı'ydı göre...

Türkiye'nin gerçek anlamda demokrasiyle tanışması, buluşması için çabaladı ve yazdı hep... Her türlü vesayete karşıydı... Ve umutluydu Türkiye için. "Türkiye'de hiçbir şey daha kötüye gitmez, bunu hep gördük.

Türkiye'de öyle bir halk ve devlet aklı var ki, ülkeyi bütün badirelere rağmen her zaman daha ileri taşır" derdi... Umudu umudumuzdu... Hoşça kalın Mehmet Bey, yattığınız yer nur olsun!

MEHMET BARLAS'A VEDA!

DOSTLARI VE ÇALIŞMA ARKADAŞLARI ANLATTI

MEHMET BARLAS'A VEDA

SİYASİ TARİHİN YAKIN TANIĞI